Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Adli Yargı Mı, İdari Yargı Mı?

Yanıt
Old 03-10-2006, 16:01   #1
mehmet sirn

 
Varsayılan Adli Yargı Mı, İdari Yargı Mı?

Yanıt verecek değerli meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.

Yol yapım ve genişletme çalışmaları yüzünden müvekkilin tarlası yağmur sularının birikmesi nedeniyle su altında kalmış ve tarla içindeki ekinler zarar görmüştür. Yapım çalışmaları öncesinde geçitler, kanallar vasıtasıyla yağmur sularının birikmesi önleniyordu. Ancak çalışmalar esnasında bu geçitler yıkıldığı için yol kenarında bulunan tarlalar su altında kalmıştır.
  • Yol yapım çalışmalarını idare (karayolları genel müdürlüğü), bir taşeron firma aracılığı ile yapmaktadır.
Zararın meydana geldiği tarihte mahkeme kanalıyla tespit yaptırmıştık. Tespitten sonra asıl davayı açtık ve bugün ilk duruşmasına girdim. Hakim, hizmet kusuru nedeniyle idari yargının görevli olduğunu düşünüyor, ancak bu duruşma karar vermedi. Ben ise adli yargının görevli olduğunu düşünmekteyim.
Old 03-10-2006, 16:20   #2
medenikal

 
Varsayılan

DAVACIYA AİT ARAZİNİN KENARINDA DOĞAL DOLGU MADDESİ OLAN KAYANIN, YOL ÇALIŞMASI NEDENİYLE DİNAMİTLE PARÇALANARAK ALINMASI SONUCU OLUŞAN ZARARDA DAVALI İDARENİN HİZMET KUSURU BULUNDUĞU HK.<
Temyiz Eden (Davalı): Karayolları Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf (Davacı): ?
Vekilleri : Av. ?
İstemin Özeti : Sürmene İlçesi, Küçükdere Nahiyesi, Çimenli Köyü, Dere mevkiinde bulunan davacıya ait arazide 14.9.2002 tarihinde meydana gelen sel baskını sonrasında oluşan heyelan nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 18.762.000.000 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonucunda Trabzon İdare Mahkemesince; davacının sel baskını sonrası Sürmene Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı tespit davasında teknik bilirkişilerce hazırlanan ve Mahkemece hükme esas alınacak nitelikte görülen raporda, arazinin kenarında doğal dolgu maddesi olan kayanın yol çalışması nedeniyle dinamitle parçalanarak alınmasından sonra zararın meydana geldiği, olayda gerekli tedbirleri almaması nedeniyle davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu, bu nedenle adli yargı yerinde açılan tespit davasında bilirkişilerce hesaplanan 18.762.000.000 TL maddi zararın dava açma tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği belirtilerek tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda verilen 29.9.2003 tarih ve E:2002/1142, K:2003/789 sayılı kararın kabule ilişkin kısmının davalı idarece temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: Aydın Akgül
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı: Zümrüt Öden
Düşüncesi : İdare ve Vergi Mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulması için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, sözkonusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile Trabzon İdare Mahkemesinin 29.9.2003 tarih ve E:2002/1142, K:2003/789 sayılı kararının onanmasına 25.3.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:110)
BŞ/ŞGK
Old 03-10-2006, 16:22   #3
medenikal

 
Varsayılan

KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINA YAPIM İŞİ YÜRÜTEN İNŞAAT ŞİRKETİNİN VERDİĞİ ZARARIN TAZMİNİ İSTEMİYLE KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NE KARŞI TAM YARGI DAVASININ İDARİ YARGIDA AÇILACAĞI HK<
Temyiz İsteminde Bulunan : Türk Telekomünikasyon A.Ş. Genel Müdürlüğü
Vekilleri : Av. ...
Türk Telekom A.Ş. İl Müdürlüğü Hukuk Müdürlüğü
Karşı Taraf : Karayolları Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. ...
Karayolları 12. Bölge Müdürlüğü
İstemin Özeti : ... yolu üzerinde ... Köprüsü kavşağında köprü korkuluğu yapılması esnasında yol kenarında bulunan ve davacı kuruma ait yer altı kablolarına zarar verildiğinden bahisle .... -lira tazminatın 30.11.2000 tarihinden itibaren % 70 faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada, Karayolları Genel Müdürlüğü adına bir inşaat şirketi tarafından yürütülen köprü korkuluğu yapılması sırasında davacı idareye ait yer altı kablolarına verilen zararın haksız fiil niteliğinde bir eylemden kaynaklandığından uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davanın adli yargıda çözümlenmesi gerekeceği, aynı konuda inşaat firması aleyhine adli yargı yerinde tazminat davası da açılmış olduğu gerekçesiyle, 2577 sayılı Yasanın 14/3-a ve 15/1-a maddeleri uyarınca davayı görev yönünden reddeden ... İdare mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Melek ŞENDİL YAN'ın Düşüncesi : İstemin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Ülkü ERBÜK'ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, Karayolları Genel Müdürlüğü adına bir inşaat şirketi tarafından yürütülen köprü korkuluğu yapımı sırasında davacı idareye ait yeraltı kablolarına zarar verildiğinden bahisle oluşan zararın tazmin edilmesi isteminden kaynaklanmıştır.
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Yasanın "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırları" Başlıklı 2. maddesinin 1/b bendinde; idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde; bu kanunun amacının, karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu vurgulanmış, yine aynı yasanın 7. maddesinde bu amaç doğrultusunda Karayolları Genel Müdürlüğünün görev ve yetkileri sayma yolu ile belirlenmiştir.
Öte yandan 818 sayılı Borçlar Kanununun "İstihdam Edenlerin Mesuliyeti" başlıklı 55. maddesinde de; "Başkalarını istihdam eden kimse, maiyetinde istihdam ettiği kimselerin ve amelesinin hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan mesuldür. Şu kadar ki böyle bir zararın vukubulmaması için hal ve maslahatın icabettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğu yahut dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamayacağını ispat ederse mesul olmaz. İstihdam eden kimsenin, zamin olduğu şey ile zararı ika eden şahsa karşı rücu hakkı vardır." hükmüne yer verilmiştir.
Alıntısı yapılan kanun maddelerinden anlaşılacağı üzere; İdareler kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında kişilere ve özel mülkiyete verdiği zararı tazmin ile sorumlu olup, tazminat davasına konu olabilecek zararın idari eylem ve işlemlerden doğması halinde bu zarar idari yargıda açılacak tam yargı davası ile istenebilecektir. Bir başka anlatımla, idarelerin görev alanları içinde yürüttükleri kamu hizmetlerinin ifası sırasında meydana gelen zararlardan dolayı sorumluluklarının bulunup bulunmadıklarının tartışılacağı yer idari yargı yerleridir.
Olayda, idarenin yetki ve görev alanında bulunan bir hizmetin yürütümüne bağlı olarak oluştuğu anlaşılan zararın tazmini istemiyle açılan dava, Borçlar Kanununda yer alan kural doğrultusunda tam yargı davası niteliği taşımakta olup adli yargıda zararı doğurduğu ileri sürülen yapım işini Karayolları Genel Müdürlüğü adına yürüten inşaat şirketine karşı açılan tazminat davası idari yargıda dava açılmasına engel teşkil etmeyecektir.
Bu durumda, uğranıldığı öne sürülen zarardan dolayı idarenin hizmet kusuru ya da kusursuz sorumluluk esasları çerçevesinde sorumluluğu bulunup bulunmadığının yasal denetiminin, idare hukuku ilke ve kurallarına göre idari yargı yerlerince yapılacağı açık olup, davayı görev yönünden reddeden mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, ... İdare Mahkemesi kararının bozulmasına 11.11.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.
BŞ/ÖEK
Old 03-10-2006, 21:52   #4
Çaba

 
Varsayılan

Geçitler, kanallar proje kapsamında bulunan kısımda yer almıyorsa taşeron firmaya karşı adli yargıda dava açılabilir diye düşünüyorum.Ancak karayolları yani şimdiki haliyle Bayındırlık ve İskan Bakanlığı aleyhine açmışsanız hizmet kusuru nedeniyle idari yargı görevli.
Old 04-10-2006, 12:21   #5
avegunduz

 
Varsayılan

Yol yapım çalışmaları idarenin görevidir. Bu görevini özel bir firmaya yaptırabilir. Ancak bu firmayı seçerken özenli davranmalıdır. İdarenin denetim ve gözetim sorumluluğu vardır.İdarenin bu olydaki sorumluluğu kusurlu sorumluluktur.
Tıpkı sağlık hizmetinde olduğu gibi... İdare kamuya sağlık hizmeti sağlamak zorundadır. Bu hizmeti kendisi vermek zorunda değildir. Fakat özel hastaneler üzerinde denetim sorumluluğu vardır. Bir özel hastanede yanlış tedavi sonucu zarar gören birisi davasını, idare mahkemesinde, T.C tüzel kişiliğini temsil eden Sağlık Bakanlığına karşı açar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adli Yargı Hakimlik Sınavı elif04 Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 48 12-01-2013 15:42
İdari Yargı Hakim Adaylığı hakanfe Hukuk Sohbetleri 5 08-11-2006 18:44
İdari tam yargı davasının konusuz kalması medenikal Meslektaşların Soruları 5 09-08-2006 23:13
adli yargı kararname taslağı obaykan Hukuk Haberleri 1 08-07-2006 11:35
İdari Yargı Hakimliği Sınavı İle İlgili neslihanvural Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 3 20-08-2004 00:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04984999 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.