vekaletle iş görme- vergi borcu

Müvekkilim 2000 yılında bir akrabasına vekaletname vermiş vekaltname verilen de Ankara' da 2 tane işletme açmıştır. Ancak müvekkilim işletmelerin hiç bir işi ile ilgili işlem yapmamamıştir. Hatta nerde olduklarını bile bilmemektedir.
(Müvekkilimin aynı işletmelerle ilgili sahte fatura düzenlemekle ilgili kovuşturmasından beraat ettiğini
de belirtmek isterim.)
İşletmelerin vergi borcu sebebiyle müvekkilime 2008 mart ayında ödeme emri gönderilmiştir. müvekkilime daha önce tebligat yapılmamıştır. ancak vekalet verilen vergi affı çerçevesinde 30.03.2003 tarihinde vergi borcunu tebliğ almış ve taksitlendirme yoluna gitmiş ancak buna rağmen ödeme yapmamış. müvekkilime de durumu haber vermemiştir.
Bu durumda vekaletle yetki verilmiş olmasına rağmen müvekkilim ilgili vergi borcu ile ilgili sorumluluğundan kurtulabilir mi?
Bunun dışında müvekkilim 2005' ten bu yana aktif vergi mükellefi olmasına ve vergisini düzenli olarak ödemesine rağmen borç 2008' de kendisine tebliğ edilmiştir. En azından vergi faiz indirimi talep edilebilir mi.
Saygılarımla

Vekaletin kapsamına bakmak lazım diye düşünüyorum.Vekaletnamenin kapsamı dışında bir işlem yaptı ise o vekaletnameye dayalı olarak vekalet verenin sorumlu olmaması gerekir. Şayet genel vekaletname ise pek dayanak kalmıyor(vekaletnameyi satır satır okumakta fayda var). Ayrıca da vekili hemen azletmesi gerekli, herhalde yapmıştır Vergi borcunda faize itiraz edebilir. Temerrüde düşürüldüğü tarihten, yani tebliğ tarihinden itibaren faiz başlaması için faize itiraz etmek lazımdır. Ceza mahkemesinde beraat etmesi sonucu değiştirmez. Suç ve cezaların şahsiliği ilkesi gereği ceza mahkemesinden beraat etmekle birlikte, özel hukuktan kaynaklanan borçlardan vekil eden mesuldür.

sayın Cemile hanım,
Cevabınız için teşekkür ederim öncelikle.
temerrüde düşürüldüğü tarihten, yani tebliğ tarihinden itibaren mi faiz itirazında bulunulacaktır. birde sormak istediğim, bir kimseden vekaletname alınarak, onun adına vergi kaydı açılabilir mi?

Evet, kesinlikle temerrüt tarihinden itibaren fazi işletilmesi için faize itiraz ediniz. Ayrıca vekaletnamede vergi kaydını çıkarabileceğine dair ibareler olmalı. Bunu ima eden veya bu yoruma açık ifadeler yoksa vekalete dayalı olarak yapılan işlem geçersiz olur. Vekil sadece vekaletname kapsamındaki işleri yapabilir. Bir de vekaletname kapsamında olmadığı halde vekilin yapıp daha sonra zımnen veya alenen icazet verildiği halde de vekilin işlemi geçerli olur. Aksi halde vekalet yetkisi aşılmış olur.

VUK 8. md

"Mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzelkişidir.
Vergi sorumlusu, verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişidir.
Vergi kanunlariyle kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz.
Bu kanunun müteakip maddelerinde geçen "mükellef" tabiri vergi sorumlularına da şamildir.
(4108 sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle değişen fıkra) Türkiye Cumhuriyeti tabiyetinde bulunan her gerçek kişi ile tüzel kişilere bir vergi numarası verilir. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye ve vergi numarasının kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak işlemlerle ilgili kayıtlarda ve düzenlenecek belgelerde kullanılması mecburiyetini getirmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

/////////////////
"Ancak müvekkilim işletmelerin hiç bir işi ile ilgili işlem yapmamamıştir"
"bir kimseden vekaletname alınarak, onun adına vergi kaydı açılabilir mi?"

Tabi olayı önce tam aydınlatmak gerekiyor? Müvekkiliniz vekalet vererek, bir şirkete ortak mı olmuş yoksa, kendi adına şahsi gelir vergisi mükellefiyeti mi tesis edilmiş?

Ayrıca ilk işe başlama müracaatlarında ve yapılan yoklamalardaki imzalar kime ait?

Beyannameleri kim imzalamış?

Muhasebecisi ve/veya Mali Müşavirinden belgeler ve defterler alınarak incelenmelidir.

Bu durumda müvekkiliniz asıl vergi mükellefi, vekili de (vekaletteki sınırlar içinde) verginin sorumlusudur.

Vergi mükellefliği ülkemizde vekaleten değil, asaleten yerine getirilir.

Kesinleşmiş vergi borcunun indirimi mümkün değildir.

Bölük pörçük oldu ama, olay bizce net değil.

öncelikle ne VUK da nede AATUHK nunda nfaize itiraz diye bir müessese yoktur. faize itiraz edilmez. beyannameden doğan vergi borcuna önceden bildirim olmadan direkt ödeme emri tebliğ edilir. Aslında vekaletin içeriği çok önemli ancak olan olmuş vekaletle beyanname de imzalanır işyeri de açılır yani herşey yapılır. vergi mükllefitenin başlaması da yapılır

Alıntı: Yazan zdsen vekaletle beyanname de imzalanır işyeri de açılır yani herşey yapılır. vergi mükllefitenin başlaması da yapılır

Yasal dayanağınız nedir?

her ne kadar işin hukuki yolunu tam olarak irdeleyemesem de uygulamanın içindeyim. vekalet olduğu zaman (bazı işlemler için vekaletnamenin içeriğinde özellikle yazması aranıyor, bir zamanlar basım izin belgesi almaya diye cümlenin geçmesi aranıyordu. şimdi ise basılı belgeleri iptal ettirmeye şube açmaya kapattırmaya gibi hassas konular için vekalette yazması isteniyor.) hertürlü işlemi asil yerine rahatlıkla vergi dairesinde yaptırabilirsiniz. HAtta beyannamelerdeki imza için imzaların birbirini tutp tutmadığına bile bakan yok elinizde vekaletname varsa herşeyi yapabilirsiniz yani.

Alıntı: Yazan zdsen her ne kadar işin hukuki yolunu tam olarak irdeleyemesem de uygulamanın içindeyim. ...ürlü işlemi asil yerine rahatlıkla vergi dairesinde yaptırabilirsiniz. HAtta beyannamelerdeki imza için imzaların birbirini tutp tutmadığına bile bakan yok elinizde vekaletname varsa herşeyi yapabilirsiniz yani.

uygulamada hukuka bakan yok ise, yargılamada var. Burada yargılama sürecinin sorunlarını değerlendirmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla her iddianızın hukuksal dayanağını sorarlar. Biraz da bu yönden "irdelemeye çalışmalısınız".

hukuksal dayanağı vekalet değilmi vekalette " beni resmi kurumda temsil etmeye" dahi yazması hukusallıkla bir bağlantısı yokmu

Sayın Metin Şen,

Vergi sistemimiz, iradi beyan esasına dayanır. Ancak bunun istisnaları VUK'nun 94. maddesinde sayılmıştır.

Vekalet başka, temsil ilişkisi ise daha başkadır.

Bunun dışındaki uygulamaların bence hukuksal dayanağı yoktur.

temsilde irade açıklması yokmudur. yani temsilci her karar verişinde temsil ettiği kişinin onayını mı alacak vergi daireleri için verilen vekaletnameler genel cümleler içerir. adıma araç tescil ettirmeye, itirazlarda bulunmaya tebliğ almaya vb. temsille bunlar arasında uçurum yokki her ikiside aynı mevzuu