Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Güveni kötüye kullanma mı, dolandırıcılık mı?

Yanıt
Old 31-10-2010, 18:42   #1
eke

 
Varsayılan Güveni kötüye kullanma mı, dolandırıcılık mı?

2000 yılında vefat eden bir kişinin geriye bırakmış olduğu mirasının paylaşımı için mirasçılar bir araya geliyor. Aralarından bir mirasçıyı seçerek kendilerine düşen miras payının intikali için vekalet veriyorlar. Vekaletnamelerde intikal yetkisi, miras taksim sözleşmesi yapma yetkileri mevcut. Vekalet verenler beş kişi, miras kalan 10 adet taşınmaz arsa.
Vekalet yetkisi verilen kişi mirasçılar adına tapu dairesinde miras taksim sözleşmesi yaparak mirasçılar adına imzalıyor, 9 adet taşınmazı kendisine ve 1 adet taşınmazı vekalet verenler adına taksim sözleşmesine istinaden tescil ettiriyor. Şu an itibari ile vekalet alan kişi 8 adet taşınmazını üçüncü bir şahsa satmış bulunmaktadır. Vekalet veren mirasçılar bu durumu yeni öğrenmişlerdir.
1-Vekalet görevine istinaden mirasçıların kendisine güvenini kötüye kullanan kişi güveni kötüye kullanma suçunu mu, yoksa dolandırıcılık suçunu mu işlemiştir? (Cezai açıdan)
2-Böyle bir durumda vekalet veren mirasçıların kaybetmiş oldukları hakları için ne tür bir dava açılabilir? (Hukuki açıdan)
Old 31-10-2010, 19:15   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Eylem hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu oluşturur.
Vekil, vekalet görevini iyi bir surette (özenle) yerine gettirmek (BK. m. 390) ve doğruluk kurallarına uygun olarak hesap vermekle (BK. m. 392) yükümlüdür. Mirası taksim etme konusunda vekilin borcunu özenle yerine getirmemiş olması nedeni ile vekil sorumlu olur.
Hukukumuzda, kişilerin satın aldığı şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişesi taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, satın alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir.Taşınmazları vekilden satın alan kişinin iyiniyetli olmadığı söylenebiliyorsa üçüncü kişiye ve vekile karşı tapu iptal davası aksi halde vekile karşı tazmınat (BEDEL TAHSİLİ)davası açılması gerekir.KOLAY GELSİN
Old 31-10-2010, 19:26   #3
eke

 
Varsayılan

Öncelikle vakit ayırıp cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.
Satın alan üçüncü kişi bu olaylardan tamamen habersiz, iyiniyetli olarak yatırım amacı ile satın almış.
Açılacak tazminat davasında işleyiş nasıl olacak? Arsaların güncel bedelleri belirlenip verasette belirtilen oranlara göre mi hesap yapılacak?
Old 31-10-2010, 23:32   #4
BALDIRAN

 
Varsayılan

Merhaba. Açılacak tazminat davasında, arsaların miras bırakanın ölğmğ ve satış,dava tarihindeki değerleri belirlenir. Dava açan mirasçıya, tereke adil bir viçimde pay edilseydi, düşecek olan miras hissesi belirlenir. Şimdiki paylaşımdan ona düşen miktar düşülür. Aradaki farkın tazminat olarak ödenmesine karar verilir. Ancak, 3. lişi, kötü niyetli ise, ona karşı tapu iptal davası da açılabilir. Cezai yönden ise güveni kötüye kullanmaya vucut vermeyebilir, savcılık genelde hukuki uyuşmazlık deyip takipsizlik kararı verebiliyor. saygılar.
Old 06-02-2011, 15:18   #5
eke

 
Varsayılan

Savcılık hukuki uyuşmazlık diye takipsizlik kararı verdi.
Toplam 10 taşınmaz vardı ve vekalet alan 9 tanesini kendi adına yapmıştı. 9 taneden 8 tanesini 3. kişiye satmıştı. (3. kişinin bir şeyden haberi yok tamamen iyiniyetli ve yatırım amaçlı almış) Kalan 1 taşınmaz için tapu iptali ve miras pay oranlarında tescil, satılan 8 taşınmaz için miras pay oranlarında tazminat davası mı açmalıyız? Bu isteklerimizi tek bir dava ile talep edebilirmiyiz?
Veya hukuki anlamda başka ne yapabiliriz?
Old 07-02-2011, 12:33   #6
Avukat daf

 
Varsayılan

Burda dolandırıcılık değil güveni kötüye kullanma sucu oluşmuştur.Çünkü zilyedliği kendisine devredilen taşınmazlarda devir olgusunun dışında tasarufta bulunmuştur.Ayrıca savcılığın takipsizlik kararına karşı itiraz yoluna başvurabilirsiniz.Size önerebiliceğim en kestirme yol mahkemeden 3. kişilere(iyiniyetli olsun kötü niyetli olsun fark etmez)ihtiyati tedbir kararını alıp mahkemeye tescilin iptali davası açmanızdır.
Old 06-03-2013, 18:19   #7
siyahyadabeyaz

 
Varsayılan konuyla ilgili yeni bir soru

Merhaba THS,konu olayda müvekkil daha önceden ticari ve sosyal geçmişi olan kişi ile sözlü bir şekilde anlaşarak şüpheli kişinin deposuna akaryakıt teslimatı yapılmıştır. Şüpheli şirket yetkilileri önce faturaya imza atmak istememişler, daha sonra ise şirket yetkilisinin yeğeni olduğunu söyleyen bir kişi tarafından fatura üzerine kantar işçisinin imza atması sağlanmıştır.

Aradan birkaç gün geçtikten sonra şüphelilerden ödemenin yapılması talep edildiğinde şüpheliler kendilerine böyle bir teslimat yapılmadığını belirtmişlerdir.

Olayda güveni kötüye kullanma suçu açısından fail zilyetliğin devredildiği kişidir.Bu suçun işlenmesi için hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisinin varlığı gereklidir.

'Suç bilahare iadenin bulunduğu zaman meydana gelir' diyor. Sami GÖREN'in açıklamalı-içtihatlı ceza kanununda.

Soruyu yazarken biraz daha araştırma yaptım ama fikirlerini paylaşırsanız sevinirim. Teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Güveni kötüye kullanma Avguler Meslektaşların Soruları 2 20-05-2010 11:55
Zimmet mi? Güveni kötüye kullanma mı? onur97 Hukuk Soruları 3 04-05-2010 12:43
güveni kötüye kullanma ladre Meslektaşların Soruları 2 09-10-2009 11:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04708290 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.