Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kkişisel Mali Kendi öz Kizina Bağişlama, Daha Sonra Satma Durumuda üvey Kizlar Hak Talep Edebilir Mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-07-2020, 20:35   #1
avukat0512

 
Varsayılan Kkişisel Mali Kendi öz Kizina Bağişlama, Daha Sonra Satma Durumuda üvey Kizlar Hak Talep Edebilir Mi?

Üstadlarım merhabalar,
Müvekkil, 2 çocuklu bir beyle 26 yıl önce evlilik yapıyor. Bu evliliklerinden 1 tane müşterek kızları var. Müvekkil, 26 yıl önce yani evlenmeden önce kendisine bir tane yazlık almış. Fakat şimdi onu satıp ailecek başka bir yerden yazlık almak istiyorlar. Fakat müvekkil, bu yeni alınacak yazlıktan aile içi olaylardan dolayı diğer üvey kızların hak almasını istemiyor. Şu anda yazlık onun kişisel malı. Sattıktan sonra edinilmiş mal rejimine gireceği için ilerideki miras durumunda diğer kızlarda pay alabilecek. Benim soracağım soru şu ;
Şu anda yazlık müvekkilin kişisel malı olduğundan yazlığı satmadan önce öz kızına bağışlasa, ve bağışladıktan sonra kızı satış işlemini yapsa diğer üvey kızlar bundan hak kazanabilir mi?

Önerebileceğiniz başak bir yol var mıdır? Ne yapılabilir? Çok tesekkürler..
Old 22-07-2020, 23:04   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Taşınmaz tapuda kimin üzerine kayıtlı ise mülkiyeti de ona aittir. Edinilmiş mal rejiminde boşanma halinde tasfiye talep edildiğinde diğer eş ancak edinilmiş malda 1/2 oranında alacak hakkı elde edebilir.

Üvey çocuklar doğrudan müvekkil kadının mirasçısı olamazlar. Yalnız diyelim ki evlilik devam ederken müvekkil kadın eşinden önce vefat etti mirasının 1/4 eşe gider. Eşin de vefatı halinde 1/4 paya mirasçı olabilirler ama bunun edinilmiş mal kişisel malla bir ilgisi yoktur.Diğer eşin ölümü halinde ise üvey çocuklar babaları üzerinde kayıtlı taşınmazlar üzerinde hak iddia edebilirler.

Sorun üvey çocuklarla değil eşle ilgili ise ve boşanma durumları varsa ayrıca değerlendirilebilir.
Old 22-07-2020, 23:30   #3
avukat0512

 
Varsayılan

Üstadım müvekkil kadının boşanma durumu yoktur. Ölüm halinde ne olacağını düşünmektedir. Ölüm halinde de sağ kalan eş, ölen eşin edinilmiş mallarının yarısını aldıktan sonra Medeni Kanunun miras hükümlerine göre paylaştırma aşamasına geçilir. ( Yazlık, kadının kişisel malı ile alınacağı için edinilmiş mal rejimine tabiidir)

Diyelim ki, kadının ölmesi halinde;
Öncelikle bu yazlık evlilik sonrası alındığı için ilk öncelikle sağ kalan erkek, edinilmiş malların yarısını aldıktan sonra miras paylaştırma aşamasına geçilecektir. (Yani yazlığın yarısını alıcak, ve sağ kalan erkek de öldükten sonra o yarım pay üzerinden çocuklara Medeni Kanununun miras hükümlerine göre dağıtılacak)

Yine erkeğin ölmesi halinde;
Öncelikle bu yazlık evlilik sonrası alındığı için ilk öncelikle sağ kalan kadın, edinilmiş malların yarısını aldıktan sonra miras paylaştırma aşamasına geçilecektir. (Yani sağ kalan kadın yazlığın yarısını alıcak, diğer tarafta ölen eşin yarım payı üzerinden çocuklara Medeni Kanununun miras hükümlerine göre dağıtılacak)

Müvekkil kadın , ölüm halinde dahi 1/2 payın diğer eşe geçmesini istemiyor. Bu nedenle şu anda kendi kişisel malı sayılan evini kendi öz çocuğuna bağışlama yapıp, daha sonra evi onun satmasını ve yeni alınacak yazlığın onun üzerine olmasını istiyor. Bu durum sizce aleyhimize bir durum oluştururmu? Saygılarımla
Old 23-07-2020, 09:14   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.)Edinilmiş mallara katılma rejiminde eşlerin mülkiyet hakkına dokunulmamaktadır. Edinilmiş malların tasfiye anındaki değeri üzerinden borçlarda çıktıktan geri kalan miktar yarıya bölünerek ödenecek miktar tespit edilir. Tasfiye davası bir ayın davası olmayıp sadece aile konutları yönünden mülkiyet sınırlaması vardır. Alacağın ödenmesinde TMK 239/I md. sine göre borçlunun tercih hakkı vardır. Katılma alacağını isterse nakit isterse ayın olarak ödeyebilir. Bu hak sadece borçlu veya mirasçılarına tanınmıştır. Bir de alacaklı, borcun ödenmemesi halinde ilamı icraya koyarak haciz ve satış yolu ile evin satılmasını sağlayabilir. Bu yönden bu ayrıntı dışında evin maliki kadın veya mirasçıları razı olmadığı takdirde edinilmiş malda olsa tasfiye ile evin yarısının mülkiyetinin karşı tarafa sonrada miras yolu ile üvey çocuklara geçmesi söz konusu olamaz. Ben ilk cevabımda bu hususa değinmek istedim.

2.) Keyfiyeti yeniden gözden geçirdiğimizde, diyelim ki; eşlerden kadın kişisel malı olan evi satıp yine kendi adına bir ev aldı. Karşımızı şu ihtimaller çıkar ve doğacak parasal risk de aşağıdaki gibi olur.

a.)Satılan evin satış bedeli ile yeni alınan evin alış bedeli birbirine eşit veya yenisi daha düşük bedelli ise yada aradaki farkı teşkil eden katkı kadının kişisel malı ile ödenmiş ise yeni alınan ev yine kadının kişisel malı sayılır ve tasfiyeye girmez. (TMK.220/4)

b.)Katkı kişisel maldan değil, edinilmiş maldan sağlanmış ise,

aa.)Katkı yeni alınan evin alım bedelinin yarısından az ise ,yeni alınan ev yine kadının kişisel malı olur.Katkı miktarı TMK m. 230 m.göre denkleştirmede dikkate alınır.

bb.)Katkı yarısı kadar veya daha fazla ise o takdirde yeni alınan ev edinilmiş mal sayılır. satılan evin değeri denkleştirmede dikkate alınır .(TMK 230)

3.)Yukarıdaki şıkların hiçbirinde tapu maliki kadının malik olduğu evin tasfiye ile yarısının veya bir başka orandaki miktarının elinden alınması gibi bir risk mevcut değildir. Ama katkı payı oranına göre karşı taraf lehine bir miktar katılma payı alacağı çıkması da ihtimal dahilinde olup, "çıkacak miktarı ödemeye gücü yok o yüzden yeni evi de satmak veya borcunu ayın olarak ödemek zorunda kalır" denilirse o zaman sizin önerdiğiniz bağış konusu değerlendirilebilir.

Bu konuda kişisel görüş olarak söyleyebilirim. Kişinin tapuda adına kayıtlı taşınmaz malı üzerinde yasal kısıtlamalar dışında mülkiyet ve tasarruf hakkı bulunmaktadır. Tapu maliki kişisel de olsa edinilmiş de olsa tapuda adına kayıtlı taşınmazını dilediği gibi kullanabilir. Kanun sadece edinilmiş mallar hakkında 229’ncu madde ile sınırlama getirmiş eşin payını azaltma maksadıyla yapılan ve muvazaaya dayandığı ispat edilen temliklerde taşınmazın değerinin hesaba katılması öngörülmüştür. Fakat kişisel mallar için böyle bir kısıtlama mevcut değildir. Gerçi genel kurallara göre taşınmazın gerekli bir neden olmadan bağış yolu ile elden çıkarılmasının muvazaa olabileceği söylenebilir. Fakat buna karşı da kanun gerekli görseydi özel madde ile kişisel malların temlikini de kısıtlayabilirdi denilebilir. Sonuç olarak öncelikle 2.maddedeki durum değerlendirilmeli uygun olmaması halinde “evin kadının kendi çocuğuna bağış sureti ile temliki onun adına yeni bir ev alması “şıkkı üzerinde durulmalıdır. Diye düşünüyorum
Old 23-07-2020, 23:13   #5
avukat0512

 
Varsayılan

Üstadım değerli zamanınızdan bana ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Gerçekten bana çok yardımcı oldunuz. Saygılarımı sunuyor ve sağlıklı günler diliyorum
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
üvey Anneye devredilen Evden çocuk Hak Talep Edebilir Mi Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 1 04-02-2015 19:25
taşınmaz kiracısı veya işgalcisi kendi inşa ettiği ve tahliyeden sonra yıkılan yapılar için tazminat talep edebilir mi? ahmetcan2014 Meslektaşların Soruları 3 31-08-2011 12:00
adi sözleşmeyle taşınmazı A'ya satma vaadi, sonra bir başkasına satma? GECE Meslektaşların Soruları 6 20-05-2011 15:03
Asıl davada faiz talep edilmese daha sonra da faiz talep edilebilir mi?Hangi tarihten turgaygoller Meslektaşların Soruları 4 09-04-2011 19:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04129791 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.