Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

6284 Sayılı Kanun kapsamında uygulanan tedbirlerden hangileri kolluğa sorumluluk vermektedir?

Yanıt
Old 28-12-2012, 17:03   #1
Freecop

 
Varsayılan 6284 Sayılı Kanun kapsamında uygulanan tedbirlerden hangileri kolluğa sorumluluk vermektedir?

Öncelikle tüm site üyelerine saygılarımı sunarım. Bildiğiniz üzere 6284 sayılı Kanun yürürlüğe girdi ve sayın hakimlerimiz tarafından tedbir kararları verilmektedir. Aşağıda uzunca aramaya çalıştığımız cevap bu tedbirlerden hangileri kolluk tarafından yerine getirilecek ve özellikle tartışma konusu olan 4/1-ç maddesi kapsamında verilen kimlik değişikliği tedbirini kim uygulayacak. Bu konuyla ilgili bir değerlendirme yazısı yazdım. Siz değerli hukukçulardan bu yazıyı değerlendirmenizi istiyorum. Özellikle hatalı olduğunu düşündüğünüz yerleri belirtmeniz beni sevindirecektir. Aynı metni okuyup farklı anlamalar olabilmektedir.
Şimdiden teşekkür ederim.

Değerlendirme

6284 Sayılı Kanun genel olarak incelendiğinde farklı türde tedbir kararlarından bahsedildiği görülmektedir. Bu tedbir kararları “önleyici” ve “koruyucu” olmak üzere iki gruptan oluşmaktadır.

Önleyici tedbir kararları sadece Hakim tarafından verilebilmekte ve 6284 Sayılı Kanun’un “Tedbir kararlarının bildirimi ve uygulanması” kenar başlıklı 10’uncu maddesi gereğince bu tedbirlerin uygulanması görevi kolluğa verilmiştir. Önleyici tedbirler ise 6284 sayılı Kanun’un 5’inci maddesinin birinci fıkrasında yer almaktadır.

Koruyucu tedbir kararları ise hem mülki amir hem de hâkim tarafından verilebilmektedir ve 6284 sayılı Kanun’un 10’uncu ve 16’ncı maddelerinde bu tedbirlerin kimler tarafından yerine getirileceği ve koordine edileceği düzenlenmiştir.

Koruyucu tedbir kararları, Kanun’un 3 ve 4’üncü maddelerinde yer almaktadır ve özetle:

Madde 3/1-a) barınma yeri sağlanması.
Madde 3/1-b) geçici maddi yardım yapılması.
Madde 3/1-c) rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi.
Madde 3/1-ç) geçici koruma altına alınması.
Madde 3/1-d) kreş imkânının sağlanması.
Madde 4/1-a) İşyerinin değiştirilmesi.
Madde 4/1-b) yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.
Madde 4/1-c) tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.
Madde 4/1-ç) 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi” şeklindedir.
Hakkında, 3/1-a) maddesinde yer alan “barınma yeri sağlanması” tedbiri verilen kişiler, 6284 sayılı Kanun’nun 10’uncu maddesinin altıncı fıkrası gereğince “Bakanlığa ait veya Bakanlığın gözetim ve denetimi altında bulunan yerlere yerleştirilir. Barınma yerlerinin yetersiz kaldığı hâllerde korunan kişiler; mülkî amirin, acele hâllerde kolluğun veya Bakanlığın talebi üzerine kamu kurum ve kuruluşlarına ait sosyal tesis, yurt veya benzeri yerlerde geçici olarak barındırılabilir.” Bu tedbire gecikmesinde sakınca bulunan hallerde 6284 sayılı Kanun’un 3/2 maddesi kapsamında kolluk amiri tarafından karar verilebilmektedir.

6284 Sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinin üçüncü fıkrasında “Korunan kişinin geçici koruma altına alınmasına ilişkin koruyucu tedbir kararı ile şiddet uygulayan hakkında verilen önleyici tedbir kararlarının yerine getirilmesinden, hakkında koruyucu veya önleyici tedbir kararı verilen kişilerin yerleşim yeri veya bulunduğu ya da tedbirin uygulanacağı yer kolluk birimi görevli ve yetkilidir.” Hükmü yer almaktadır.

İlgili madde gereğince kolluk,

a) geçici koruma altına alınmasına ilişkin koruyucu tedbir kararı
b) şiddet uygulayan hakkında verilen önleyici tedbir kararlarının

Uygulanmasında görevli ve yetkilidir.

Hangi kolluk biriminin görevli ve yetkili olduğu ise maddenin “hakkında koruyucu veya önleyici tedbir kararı verilen kişilerin yerleşim yeri veya bulunduğu ya da tedbirin uygulanacağı yer kolluk birimi görevli ve yetkilidir” hükmü ile belirlenmiştir.

Kolluğun görevli ve yetkili olduğu koruma tedbirlerinden “geçici koruma altına alınmasına ilişkin koruyucu tedbir kararı” ilgili Kanun’un “Mülkî amir tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları” kenar başlıklı 3/1-ç maddesinde belirtilen “Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması” tedbiridir. 10’uncu maddenin üçüncü fıkrasında bu “tedbir” kelimesinin tekil olarak kullanılmasından dolayı başka bir tedbire atıfta bulunulmadığı açıktır.

Kolluk amiri gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ayrıca 3/1-ç maddesinde yer alan “geçici koruma altına alınması” tedbirine de geçici olarak karar verebilmekte ve uygulayabilmektedir.

Kolluk birimleri, 6284 sayılı Kanun’un sadece 5’inci maddesinde yer alan önleyici tedbirler ile 3/1-ç maddesinde yer alan “geçici koruma altına alınması” tedbirinin uygulanmasından, ayrıca 8’inci maddesi kapsamında bazı tebliğ veya teslimatların yapılmasından veya hakkında tedbir kararı verilen kişilerin 10/4 maddesi kapsamında ilgili kurumlara ulaştırılmasından sorumlu ve yetkilidir.

Diğer koruyucu tedbirlerin yerine getirilmesinden ise, 6284 sayılı Kanun’un “Kurumlararası koordinasyon ve eğitim” kenar başlıklı 16’ncı maddesinin ikinci fıkrasının “Kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak kendi görev alanına giren konularda işbirliği ve yardımda bulunmak ve alınan tedbir kararlarını ivedilikle yerine getirmekle yükümlüdür” hükmü gereğince ilgili kurumlar “kendi görev alanına giren konularda” tedbir kararlarını yerine getirmekle yükümlüdür.

Tedbirlerin birden fazla kurumu ilgilendirmesi durumunda da aynı maddenin birinci fıkrasının “Bu Kanun hükümlerinin yerine getirilmesinde kurumlararası koordinasyon Bakanlık tarafından gerçekleştirilir” hükmü gereğince kurumlar arası koordinasyon görevi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir.

6284 sayılı Kanun’un 3’üncü ve 4’üncü maddelerinde yer alan koruyucu tedbirlerden özellikle 4/1-ç) maddesinde yer alan “Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi” tedbiri, 5726 sayılı Kanun’un Tanık Koruma Tedbirleri kenar başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi göz önüne alındığında birden fazla kurumu ilgilendirmektedir.

5726 sayılı Kanun’un 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin “1) Adlî sicil, askerlik, vergi, nüfus, sosyal güvenlik ve benzeri bilgi ve kayıtlarının değiştirilmesi ve düzenlenmesi, 2) Nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport, evlilik cüzdanı, diploma ve her türlü ruhsat gibi resmî belgelerin değiştirilmesi ve düzenlenmesi,”3) Taşınır ve taşınmaz mal varlığıyla ilgili haklarını kullanmasına yönelik işlemlerin yapılması” tedbirlerini kapsaması nedeniyle şahıs hakkında verilen bu tedbirin uygulanması birçok bakanlığa ve kamu kuruluşuna görev ve yetki vermektedir.

Kurumlar arası koordinasyon görevinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yerine getirilmesi hususu 6284 sayılı Kanun’un 16/1 maddesinde hüküm altına alınmış olmasından dolayı özellikle bu tedbirin(4/1ç) ifasının koordinesinin ilgili kurumlar nezdinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılması gerektiği ve 16/2 maddesi gereğince de tedbirlerin ilgili kurumlar tarafından yerine getirilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.


Hâkim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları
MADDE 5 – (1) Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:
a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.
ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.
e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.
ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.
ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.
(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.
(3) Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.
(4) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
6284 Sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun /Yönetmelik/ Uygulama Sorunları Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 26 10-12-2018 17:46
6284 Sayılı Kanun syavuz Meslektaşların Soruları 3 16-11-2012 12:01
6284 sayılı kanun uygulaması? FiNaZZi Meslektaşların Soruları 3 03-05-2012 14:50
6111 sayılı kanun kapsamında yapılandırma yapılırken dikkat ! Muhsin KOÇAK Mali Hukuk Çalışma Grubu 0 16-03-2011 00:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05156398 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.