İcra müdürünün kendi elyazısıyla yazdığı ve imzaladığı müzekkere emniyeti bağlar mı?

Sayın Meslektaşlarım. Bugün yaşadığımız bir olayı paylaşmak isterim.
Bugün bir müvekkilimizin alacağını tahsi etmek üzere borçlunun evine güvenlik görevlisi almaksızın fiili hacze gittik. Borçlu ve yakınları bize mukavemette bulundu ve güvenliksiz haciz yapamayacağımızı anlayınca, haciz mahallinden ayrıldık ve güvenlik görevlisi almak için İcra müdürü ve taksi sürücüsü ile birlikte emniyete gittik. Borçlunun mal kaçırma riski bulunduğundan, işin aciliyetine binaen, İcra Müdürü kendi el yazısıyla sicil bilgileri ve imzasını da içerecek şekilde, Emniyet Müdürlüğü'ne hitaben haciz için güvenlik talebi içeren bir müzekkere yazdı. Emniyetteki polisler ise, "el yazısıyla yazılmış ve mühürsüz bir evrağı işleme alamayacaklarını" belirterek, evrağı almadıkları gibi güvenlik de sağlamadılar. Bunun üzerine İcra Müdürü, durumu belirten bir tutanak tuttu, ben ve şoför de tutanağı imzaladık.
Şimdi surum şu:
İcra İflas Kanunu m.81; Zor kullanma hususunda bütün zabıta memurları icra memurunun yazılı müracaatı üzerine kendisine muavenet ve emirlerini ifa etmekle mükelleftirler.
Bu kanun hükmü karşısında, polis memurunun davranışı bu emredici hükme aykırılık teşkil etmez mi? Kanun sadece yazılı müracaat demiş, İcra müdürü yazılı müracaatta bulunyor. Ayrıca iş acil olduğu için ve dairede olunmadığı için yanında haliyle mühür yoktur.
Benim kanaatime göre burada polis memuru TCK 257/1 de düzenlenen görevi kötüye kullanmak (icra emrini yerine getirmemek suretiyle) suçunu işlemiş olmaktadır. Ben bu konuda polis memuru hakkında suç duyurusunda bulunmayı düşünüyorum. İcra müdürü de benimle aynı görüşte. Kendisi de suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
Diğer taraftan bu arada borçlu mallarını kaçırırsa, buna sebebiyet verdiği için polis memuruna karşı zararın tazmini talebiyle maddi tazminat davası açabilir miyim? Değerli katkılarınız için şmdiden teşekkürler.

Müzekkerelerin daktilo ya da bilgisayarlar yazılması zorunluluğu yoktur. Haciz mahallinde güvenliğin sağlanması başvurusu ivedi durumlarda sözlü olarak da yapılabilir. Olaydaki durumun görevi ihmal olarak değerlendirilebileceği ancak tazminat istemek için gerekli "illiyet bağı"nın olmadığı kanısındayım.

Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Esas ve Usüller Hakkında Yönetmelik

Resmi Gazete Tarihi : 02/12/2004
Resmi Gazete Sayısı : 25657
Madde 2- Bu yönetmelik, bütün kamu kurum ve kuruluşlarını kapsar.
Madde 5 - 2.Fıkrası : Kâğıtla yapılan resmî yazışmalarda daktilo veya bilgisayar kullanılır. Bu tür yazışmalar, yazının içeriğine ve ivedilik durumuna göre faks ile de gönderilebilir. Faksla yapılan yazışmalarda, yazıda belirtilen hususlarda hemen işlem yapılabilir, ancak bunların beş gün içerisinde resmî yazı ile teyidinin yapılması gerekir.

Alıntı: Yazan radikal Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Esas ve Usüller Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete Tarihi : 02/12/2004 Resmi Gazete Sayısı : 25657 Madde 2- Bu yönetmelik, bütün kamu kurum ve kuruluşlarını kapsar. Madde 5 - 2.Fıkrası : Kâğıtla yapılan resmî yazışmalarda daktilo veya bilgisayar kullanılır. Bu tür yazışmalar, yazının içeriğine ve ivedilik durumuna göre faks ile de gönderilebilir. Faksla yapılan yazışmalarda, yazıda belirtilen hususlarda hemen işlem yapılabilir, ancak bunların beş gün içerisinde resmî yazı ile teyidinin yapılması gerekir.

Kendi yazdığıma ben muhalefet edecek olsam İİK 81'i hukuksal dayanak olarak gösterirdim.
Ancak yine de aynı kanıdayım, "güvenliği sağlama" talepli başvuru telefonla bile yapılabilir.

İnfaz memuru yanına polis isteme yazısı almamış, emniyet görevlilerine daktilo ile yazılmış veya bilgisayar çıktısı ile başvuruda bulunulmamışsa, infaz memmurunun güvenliğinin sağlanmasından imtina edilebilir (mi yani?).
Kabahat, yanına yazı almadan hacze giden icra görevlisinde mi, hatırlatma yapmayan alacaklı vekilinde mi, yönetmeliğe sığınan emniyet mensubunda mı, yönetmelikte 26 yıldır bu konuda değişiklik yapmayan bakanlıkta mı?
Sayın ALADAĞ gibi düşünüyorum. Yani, zabıtanın; telefonla yapılan isteği dahi dikkate alarak (sonradan usulünce düzenlenmiş yazılı talep alınmak üzere) infaz memurunun talebini yerine getirmesi gerekir (diye düşlünüyorum).

Siz bu olayı merkezi bir yerde yaşamışsınız, düşünün ki en yakın kolluk kuvveti atmış yetmiş kilometre ötede ve dağlık bir bölge, icra müdürü bana muvakemet gösterdiler diye işlem yapmadan tutanağa bağlayıp gidebilir mi ki telefon yolu ile bile güvenlik ve koruma önlemi talep edebilir ki müzekkerenin bilgisayar yada daktilo çıktısı olmasından bile bahsetmiyorum ayrıca haciz mahallinde kolluk icra müdürünün emrindedir hükmü mevcuttur. Yanlış bir uygulama olmuş. Burada şu apaçık söylenebilir ki TCK'ya göre polis memurları görevlerini kötüye kullanmışlar.