Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kahdem 25 Kasim Basin AÇiklamasi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-11-2008, 15:39   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Kahdem 25 Kasim Basin AÇiklamasi

BASINA VE KAMUOYUNA

Kadına karşı şiddet kendini her alanda ve her araçla gösteriyor.

Kadınlar her yıl 25 Kasım tarihinde şiddetin değişik yüzlerine dikkat çeken eylemler yapıyor.

Biz de KAHDEM (Kadınlara Hukuki Destek Merkezi)olarak sınırlı bir zamanda ve gönüllü meslektaşlarımızın katkısıyla 4320 sayılı yasanın uygulamasına ilişkin 11 ilde verilen koruma kararlarındaki verileri bir araya getirmeye ve yorumlamaya çalıştık.

Maalesef, kaynaklarımızın yetersizliği ve bilgiye ulaşmadaki türlü zorluklar nedeniyle geniş çaplı bir istatistiksel veri sunamıyoruz. Ancak, gerek bu küçük araştırmamızdan gerekse avukat olarak günlük pratiklerimizden çıkardığımız sonuçlar ve verileri bazı çözümlerin başlangıcı olabilir, düşüncesiyle kamuoyuna duyurmak ve şiddetin bir başka yönüne dikkat çekmek istiyoruz :

4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun Uygulaması konusunda 11 ilde yapmış olduğumuz araştırmalarımız ve gözlemlerimizin sonuçlarına göre:

SORUNLAR VE TESPİTLER ve ÖNERİLER:

1-Koruma kararları genellikle gerçekleşmiş bir şiddet olayından sonra verilmektedir.
Oysa 4320 sayılı yasanın amacı şiddeti önleyerek kadını korumaktır.
Bu nedenle koruma kararı verilebilmesi için gerçekleşen şiddetin delil olarak değerlendirilmesi ve tıbbi darp raporu talep edilmesi şiddetle mücadeleyi etkisiz hale getirmektedir.

Koruma kararının verilmesinde şiddetin ihtimal dahilinde olması yeterli sayılmalıdır.

2-Koruma kararları soruşturulan dosyalar üzerinden Savcılık tarafından istenmektedir.
Bu durum yasanın re'sen uygulanması bakımından oldukça olumlu ise de şiddet mağdurlarının kolluğa başvurma zorunluluğu olmaksızın, doğrudan Aile Mahkemesine başvurma olanağından henüz yeteri kadar yararlanmadıklarını göstermektedir.

Kadınların şiddetten korunma konusunda cesaretlendirilmeleri ve yasal düzenleme / yasal olanaklardan yararlanma olanakları, etkili ve eylemli olarak duyurulmalıdır..

3-Kadınların ,şiddetten korunmada bir avukattan hukuki destek alması yetersizdir.
CMK değişikliği sonrası mağdurlara baro tarafından vekil atanması olanağı kadın mağdurlarca bilinmemekte ve bu hak karakol ve diğer aşamalarda kadınların anlayabileceği şekilde kendilerine bildirilmemektedir.

Bu nedenle kolluğun kadının insan hakları ve şiddetten korunmada yasal olanaklar konusunda eğitilmesi kadına yönelik şiddetle mücadelede zorunluluktur.

4-Yasanın amacı gereği koruma kararlarının” DERHAL” verilmesi gerekirken, bu süre genel olarak korunma kararından beklenen yararı ortadan kaldırabilecek kadar uzun olabilmektedir.
Oysa şiddet, gece ve hafta sonu tatil yapmamaktadır.

Nöbetçi Mahkemelerin 24 saat karar verebilir durumda bulundurulmaları zorunludur.

5-Kadın, aile gibi yaşayan fakat resmi nikah olmayan birlikteliklerde ve boşanma sonrasında, genellikle şiddete karşı korunamamakta ve medeni durumuna göre ayrımcılığa uğramaktadır.

Şiddetten korunmak evrensel bir hak olup, kadınlar arasında medeni durumlarına göre ayrımcılığa derhal son verilmelidir.

6-Verilmiş koruma kararlarının etkin kontrolü yapılmamakta; karara rağmen kadın yeniden şiddetle karşılaşabilmekte ve hatta hayatını kaybedebilmektedir.

Koruma kararlarının fiilen yarar sağlaması ve etkin olması için DERHAL ve yeteri kadar önlem alınmalıdır.

7-Kadınların şiddet ve diğer hukuki sorunları nedeniyle adalete ulaşmaları ve bir avukattan hukuki destek almaları yeterli düzeyde değildir.

Kadının insan hakları ve adalete ulaşma konusunda yaygın bir bilgilendirme yapılması ve danışma/destek merkezlerinin oluşturulup sayısının arttırılması gerekmektedir.

8-Şiddetle etkili mücadelede kadının aile içinde ve toplumdaki temel haklara aykırı olan geleneksel rollerin devamı şiddetin de devamını sağlamaktadır.

Toplumsal cinsiyet ve kadının insan hakları konusunda HEMEN yaygın bir eğitim ve davranış değişikliği için hükümet ulusal bir eylem planı yapmalı ve kadın için devam eden eşitsiz hayatı değiştirmelidir.

9-Koruma kararı verilmesinde mağdurun başvurundan başka ihbar yolu ile de karar verilebilme olanağı yeteri kadar kullanılmamaktadır.

Yurttaşların kadına yönelik şiddet konusunda ihbar yolunu denemeleri için cesaretlendirilmeleri ve kadına yönelik şiddetle ilgili kadın örgütlenmelerinin bildirimleri yeteri kadar önemli sayılmalıdır.

KADINLARA HUKUKİ DESTEK MERKEZİ DERNEĞİ (KAHDEM)

Verilere ve tablolara ulaşmak için

http://www.kahdem.org.tr
Old 25-11-2008, 10:24   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Merhaba,

Yukarıdaki çalışmaya emek veren tüm arkadaşlarımıza gönülden teşekkür ederiz.

Aşağıda 25 Kasım hakkındaki özet tarihçeyi aktarıyorum :

"25 Kasım 1960’da Dominik Cumhuriyetindeki Trujilo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Sosyal Değişim Hareketinden üç kızkardeş, Patria, Minerva ve Maria Teresa Mirabel tecavüze uğradı ve katledildiler. 1981 yılında biraraya gelen Latin Amerikalı ve Karayipli kadınlar bu olaya atfen 25 Kasımı “Kadınlara Karşı Şiddete Hayır Günü” olarak anmaya karar verdiler. 25 Kasım, 1999 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Kadınlara Karşı Şiddetle Mücadele Günü” olarak tanındı."

Saygılar.
Old 05-12-2008, 09:51   #3
av.sally

 
Varsayılan

Pankartı alan şiddeti protesto etmeye koştu



Ankara Kadın Platformu üyeleri, Güvenpark’ta toplanarak “Taciz ve tecavüz insanlık suçudur”, “Kimsenin namusu değiliz” pankartları taşıyarak ve sloganlar atarak yürüdü

ANKARA: Ankara Kadın Platformu üyeleri, Güvenpark’ta toplanarak “Taciz ve tecavüz insanlık suçudur”, “Kimsenin namusu değiliz” pankartları taşıyarak ve sloganlar atarak yürüdü. DTP Batman Millletvekili Ayla Akat Ata, “Kadınlar olarak eşitlik ve özgürlüğümüz için risk almaya, bedel ödemeye hazırız” dedi.

İSTANBUL: Aralarında Demokratik Toplum Partisi (DTP) Milletvekili Sabahat Tuncel’in de bulunduğu Demokratik Özgür Kadın Hareketi üyesi bir grup, kadına yönelik şiddeti protesto edip 1 yıl sürecek kampanya başlattı. Eminönü’nde toplanan yaklaşık 100 kadın, Kürtçe ve Türkçe basın açıklaması yaptı.

İZMİR: Aralarında belediye başkanlarının eşlerinin de yer aldığı İzmir Kadın Kuruluşları Birliği üyesi kadınlar “Taciz ve tecavüze hayır” pankartları taşıyarak, “Kadınız, haklıyız, şiddete karşıyız” sloganları attı, Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı.
ŞANLIURFA: Şanlıurfa Kadın Platformu üyeleri Karakoyun İş Merkezi önünde toplanarak töreye isyan etti. “Namus ve töre” adı altında hunharca katledildiklerini ya da intihara zorlandıklarını belirten kadınlar, “Şiddetin hiçbir haklı gerekçesi yoktur”, “Kadın katliamlarına son” yazılı dövizler taşıdı.
BURSA: Uludağ Üniversitesi Genç Kadın Topluluğu üyesi öğrenciler, kampusta yerlere yağlıboya ile “Kadına şiddete son” yazıp sloganlar attı. Açıklamada yüksek öğrenim görmüş her 6 erkekten birinin eşine şiddet uyguladığı belirtilerek, “Hocaların cinsiyetçi tutumları, ders kitaplarının hem içerik hem de söylem olarak cins ayrımcı öğelerle dolu olması, kız öğrencilerin yurtlarda, kantinlerde yaşadığı sorunlar buna örnek olarak gösterilebilir” denildi.
MANİSA: Yerel Gündem 21 Kadın Meclisi üyesi kadınlar pankart açıp sloganlar atarak yürüdü. Yürüyüş sırasında bazı erkekler kaldırımdan kadınları alkışlarla destekledi. Yerel Gündem 21 Kadın Meclisi Başkanı Canan Tayhani, “Türkiye’de 2000- 2007 yılları arasında töre ve namus cinayeti adı altında bin 200 cinayet işlenmiştir” dedi.
ÇANAKKALE: Çanakkale Kadın ve Çocuk Hakları Platformu üyesi kadınlar Morabbin Parkı’ndaki basın açıklamasında şiddeti protesto etti. Kadınlar daha sonra araçlarına “Kadına şiddete son”, “Şiddeti durdurmak mümkün” yazılı dövizler yapıştırarak ve klaksonlarını çalarak konvoyla şehir turu attı.MİLLİYET
Old 05-12-2008, 10:00   #4
av.sally

 
Varsayılan

10 ayda 36 kadın gözaltında tacize uğradı

İSMAİL SAYMAZ /RADİKAL



‘Kadına yönelik şiddete hayır!’ günü

İSTANBUL - Bir grup kadın avukat ve insan hakları aktivistinin kurduğu ‘Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu’, ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ öncesinde açıkladıkları, yılın ilk 10 ayına ilişkin rapora göre, 24’ü cezaevlerinden, toplam 36 kadın gözaltında taciz ve cinsel taciz iddiasıyla başvuruda bulundu.
25 Kasım ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslarası Mücadele ve Dayanışma Günü’ için hazırlanan rapora göre 2008 yılının ilk 10 ayına ilişkin veriler şöyle:?

* Bir kadın hamileyken, bir diğeri de altı aylık çocuğuyla gözaltına alındı
* 11 vakanın faili olarak polis, 25’inin jandarma ve asker, ikisinin özel tim, 24’ünün gardiyan, 24’ünün tutuklu, birinin belediye başkanı olduğu iddia ediliyor
* Kadınlardan 28’si siyasi nedenle gözaltına alınmış.
* 27’si kendisi siyasi olduğundan, biri ailesinin siyasi olması nedeniyle tacize uğradığını savunuyor.
* Sekizi adli nedenlerle gözaltına alınmış.
* Bunlardan biri 27 yıl önce de üç polis tarafından tecavüze uğradığını öne sürüyor.
* Bu yıl iddialarla ilgili 33 dava açıldı.
* Beş dava mağdurların lehine sonuçlandı.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Basin İŞ Hukuku Ve Fazla Mesaİ AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 4 17-08-2010 13:52
Ceza Hukukunda Riza AÇiklamasi Ve Bu BaĞlamda Kanser Hastalarinin Rizasi, Ötenazİ Ye ASYALI ASLAN Meslektaşların Soruları 0 04-12-2007 18:13
10 Kasim mustigocer Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 1 10-11-2006 00:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04725909 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.