Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

su borcu (ACİL)

Yanıt
Old 19-12-2008, 12:19   #1
miss_lawyer

 
Dikkat su borcu (ACİL)

Müvekkil ,15 aralık 2008 de bir daire satın alıyor. Bu dairenin daha önceden su borcu varmış. müvekkil su aboneliğini üzerine almak istiyor fakat önceki borç ödenmeden abonelik verilemeyeceği söyleniyor.15 aralık öncesi borç hukuken müvekkilimizi ilgilendirmezken abonelik için böylesine bir şart koşulması hukuki mi? önceki borcu ödemeden nasıl abonelik alırız? önceki borçtan nasıl kurtulurız?
Old 19-12-2008, 12:31   #2
beyazbulut

 
Varsayılan

Yazılı bir başvuru yaparak aboneliğin sağlanmasını, aksi halde görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunacağızı bildirirseniz sanırım oturup yeniden düşünmek zorunda kalacaklardır.
Old 19-12-2008, 13:03   #3
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

C.YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/17444

K. 2004/7862

T. 24.5.2004

• MUARAZANIN MEN'İ TALEBİ ( Su Tekelini Elinde Bulunduran Kamu Kurumunun Borcu Bulunmayan Kişiyle Abonelik Sözleşmesi Yapması Mecburiyeti - Önceki Kiracının Su Borcunun Bulunmasının Yeni Kiracıyla Sözleşme Yapılmasına Engel Olamayacağı )

• SU ABONELİK SÖZLEŞMESİNİ YAPMA MECBURİYETİ ( Su Dağıtım Tekelini Elinde Bulunduran Kamu Kurumunun Önceki Kiracının Su Borcu Nedeniyle Yeni Taşınan Kişiyle Sözleşme Yapamayacağına İlişkin Yönetmelik Hükmünün Geçersiz Olması )

• KİRACININ SU BORCUNU ÖDEMEDEN TAŞINMASI ( Yeni Taşınan Kiracının Su Aboneliği Talebi - Su Tekelini Elinde Bulunduran Kamu Kurumunun Borcu Bulunmayan Yeni Kiracıya Su Vermek Zorunda Olması )

• BORÇTAN DOLAYI SUYU KAPATILAN DAİRE ( Abone Olan Kiracının Tahliye Ettiği Daireye Taşınan Yeni Kiracının Abonelik Sözleşmesi Talebi - Su Tekeline Sahip Kamu Kurumunun Borcu Olmayan Kişiyle Sözleşme Yapması Mecburiyeti )

ÖZET : Su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu olan davalının abonelerle yaptığı abonelik sözleşmesi iltihaki sözleşme niteliğinde olup, somut olayda olduğu gibi su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu, alacağını kendi abonesinden isteyebilir. Sözleşme yapma tekeli elinde bulunan bu gibi kamu kurumlarının borcu olmayan kişilerle abonelik sözleşmesi yapması zorunludur. Davalı kurumun çıkardığı yönetmelikte aksine bir hüküm bulunması da sonucu değiştirmez. Aksine bir durumun kabulü borcu bulunmayan şahsın, tekeli elinde bulunduran kurumun sözleşme yapmaması nedeniyle mağduriyeti sonucunu doğurur ki bunun da kabulü mümkün değildir. Mahkemece değinilen bu yönler gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, 57/A numaralı işyerinin maliki olduğunu, taşınmazın uzun zamandır kirada bulunduğunu ve taşınmazda kullanılan su aboneliğinin de dava dışı 3. şahıs adına yapıldığını, davalının taşınmazda kullanılan suyu abone olan kiracının borcunu ödememesi nedeniyle kapattığını, ancak kiracının taşınmazı tahliye etmesine rağmen davalının önceki kiracının su borcundan dolayı suyu vermediğini ileri sürerek muarazanın meni ile suyun açılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yönetmeliğin 31/3 maddesi uyarınca önceki su borcu ödenmediği için davacının yeni abone olamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, BUSKİ tarifeleri yönetmeliğinin 31/3 maddesi gereğince abonelik sözleşmesi devam ederken borç tasfiye edilmeden aboneliğin feshi veya yeni bir abonelik sözleşmesi düzenlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının dava konusu taşınmazın maliki olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Abone olan kiracının mecuru tahliye ettiği kiracının ve ondan sonraki kiracıların su parasını ödemediği davalının da kiracılar aleyhinde icra takibi yapıp bir kısım su bedelini tahsil ettiği ancak taşınmazın suyunun kesik olduğu dosya içindeki belgelerden ve taraf beyanlarından anlaşılmaktadır. Davacı, taşınmazda bulunan kiracılar tarafından kullanılan suyun bedelinin ödenmemesi sebebiyle kendisinin abone yapılmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalının su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu niteliğinde bulunduğunda duraksama yoktur. Su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu olan davalının abonelerle yaptığı abonelik sözleşmesi iltihaki sözleşme niteliğinde olup somut olayda olduğu gibi su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu alacağını kendi abonesinden isteyebilir. Sözleşme yapma tekeli elinde bulunan bu gibi kamu kurumlarının borcu olmayan kişilerle abonelik sözleşmesi yapması zorunludur. Davalı kurumun çıkardığı yönetmelikte aksine bir hüküm bulunması da sonucu değiştirmez. Aksine bir durumun kabulü borcu bulunmayan şahsın, tekeli elinde bulunduran kurumun sözleşme yapmaması nedeniyle mağduriyeti sonucunu doğurur ki bunun da kabulü mümkün değildir. Mahkemece değinilen bu yönler gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yarama ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 24.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-12-2008, 13:57   #4
mdelen82

 
Varsayılan

sayın av. mehmet ali iyi bir karar tebrik ederim.
Old 22-12-2008, 09:01   #5
miss_lawyer

 
Varsayılan

Sn Av. Mehmet Ali, gerçekten çok güzel bir karar göndermişsiniz,teşekkür ederim, aynı kararın elektrik aboneliği için olanı da var mı? çünkü aynı durum orada da söz konusu.
Old 22-12-2008, 18:57   #6
halilerdemir

 
Varsayılan elektrikle ilgili

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

E:2005/9-90
K:2005/57
T:23.02.2005

ÖZET: Dava, menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Kural olarak abonelik söz* leşmesi kimin adına ise elektrik tüketim bedellerinden o şahıs sorumludur. Yeni abonelik talep edenden eski abonenin borçları talep edilemez. Davacı*nın elektriğinin kesilmemesi ve kendisinin abone olabilmesi için yapmış ol*duğu işlemler borcu üstlendiği anlamına gelmez. Açıklanan hususlar nazara alınmadan davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.

2004 s. Yasa m. 72

Eski Elektrik Borçları Yeni Abonelik Talep Edenden veya Yeni Aboneden İstenemez

Taraflar arasındaki "Menfi Tespit ve îsdirdat" davasından dolayı yapılan yargıla* ma sonunda; Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 02.07.2003 gün ve 2002/79 E, 2003/259 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 03.05.2004 gün ve 2003/8164 E, 2004/4991 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, müvekkilinin elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunda eski abonenin borcu olduğunu, bu borç kapatılmadan yeni aboneliğin verilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine, eski abonenin elektrik borcu için 1.164.000.000.-TL peşin olmak üzere 12 adet toplam 11.970.000.000.-TL bedelli bono verdiğini, eski abonenin borcundan sorumlu tutula*mayacağını bildirerek ödenen 1.164.000.000.-TL'nin istirdadına, bonolardan dolayı da borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada, davacı vekili, müvekkilinin eski abonenin 1.000.000.000.-TL olan elektrik borcundan sorumlu olmadığını belirterek davalı kurumun elektrik veril* memesine ilişkin kararın kaldırılmasını ve borçlu olmadığının tesbitine karar veril*mesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının eski abonenin borçlannı ödemeyi taahhüt ettiğini, zira eski abonenin işyerini davacının devraldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının elektrik borcuna konu işyerini 01.09.2000 tarihinden ge*çerli kira sözleşmesiyle devraldığı, BK'nun 179. maddesi uyarınca devralınan şirke*tin borçlanndan da sorumlu olacağı, kaldı ki davacının devirden önce tüm elektrik aboneliğinden kaynaklanan borçlarını üstlenip, bu borclan ödemeyi taahhut ettiğı halde, davacının odemeye yanasmadıgı gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın red*dine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut kira sözleşmesinde Y. Televizyonu ve Gazetesi adına iş*yerini E. Holding A.Ş' den 01.06.2002 tarihinden itibaren 15 yıl süreyle kiralanmış
olduğu açıktır. Anılan kira sözleşmesinden BK'nun 179. maddesi uyarınca işletmenin devrinin söz konusu olduğu sonucuna varılamaz. Kural olarak elektrik borcu abone sözleşmesi kimin adına ise tüketim bedelini onun ödemesi gerektiği şeklindedir.
Davacıdan önceki abonenin elektrik borcunun istenmesi doğru değildir. Davacının elektriğin kesilmemesi ve kendisinin abone olabilmesi için yapmış olduğu işlemler onun borcu üstlendiğini göstermez.
Mahkemece açıklanan bu yönler üzerinde yeterince durulmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması dogru gorulmemistir...) gerekçesiyle bozularak dosya yer*ine gerı cevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki karar*da direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edil* diği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, boz*ma karannda açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnil-mesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme karan bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlannın kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dol,ayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23.02.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Old 22-12-2008, 19:09   #7
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 1994/8173

K. 1994/9655

T. 7.11.1994

• BAŞKASINA AİT BORCUN ÖDENMESİ ( Elektrik Abonmanlığı İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesi )

• HAKSIZ İKTİSAP ( Elektrik Abonmanlığı İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesi )

• ELEKTRİK ABONELİĞİ ( Abonmanlık İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesinin Haksız İktisap Teşkil Etmesi )

818/m.62

ÖZET : Her sözleşme kural olarak, yalnız kendi tarafları için haklar ve borçlar doğurur. Borç ilişkisinden doğan alacağın ileri sürülmesi sadece borçluya karşı olur. Sözleşmede taraf olmayan davacının ihtirazi kayıt ileri sürerek başkasına ait olan borcu ödemesi zorunda bırakılması halinde; ödeme rıza ile olmadığından davacı, BK.nun 62. maddesinde anlamını bulan borçlu olmadığı şeyi özgür iradesi ile veren kişi durumunda kabul edilemez. Bu nedenlerle haksız iktisap gerçekleşmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, satınaldığı dükkan için elektrik abonman sözleşmesi yapılması amacıyla davalı TEK Genel Müdürlüğü Karşıyaka Şubesi'ne müracaatta bulunduğunu, eski abonenin borcunun ödenmesi koşulu ile kendisi ile sözleşme kurabileceklerini bildirdiklerini, zorunluluk altında ve ihtirazi kayıt dermeyan ederek eski abonenin borcunu ödeyip, sözleşmenin düzenlenmesini sağlıyabildiğini öne sürerek, ödediği 32.673.048 TL. ödeme tarihi 3.2.1994'den itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurum'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıdan evvel abone bulunan kişinin kaçak ve normal elektrik tüketiminden borçları olduğunu, bu borç ödenmeden abone olunmasının mümkün olmadığını, ihtiyariyle borcu ödeyen davacının eski aboneden alacağını istemesi gerektiğini savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, BK.nun 62. maddesi uyarınca borçlu olmadığı şeyi ödeyen kimsenin hataen borçlu olduğunu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu geri alamayacağını, davacının ihtiyari ile ve bir hataya dayanmadan kendisine ait olmadığını bildiği borcu ödediğini kabul etmiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, yeni maliktir, adına elektrik abonman sözleşmesi yapılmasını istemiştir. Bu istem; bireylere eşit bir şekilde yararlandırılması zorunlu kamu hizmetlerinden biri olan elektrik dağıtımına dayanmaktadır. Gerçekte Kamu Kuruluşlarının, Kamu hizmetlerini vatandaşlara yasa ve yönetmeliklere uygun bir şekilde, eşit ve farklılık yaratılmaksızın sunması doğrudan görevidir. Davalı Kurum elinde olanak bulundukça kendisinden istenen hizmeti yerine getirmeye zorunludur.
Her sözleşme kural olarak yalnız kendi tarafları için haklar ve borçlar doğurur. Bu kurala sözleşmelerin nisbiliği denmektedir. Borçlar Hukukuna hakim olan temel ilke, sözleşmelerin nisbi hükmün doğurmasıdır. O nedenle davacı yeni malik ile elektrik abonman sözleşmesi yapılabilmesinin davalı Kurumun akdinin borcunun ödenmesi koşuluna bağlanması hukuki dayanaktan yoksundur ve az yukarıda açıklanan hizmetin amacına tamamen terstir. Davacının eski abonenin borcunu üstlendiği veya ona katıldığı iddia ve ispat edilmemiştir. Borç ilişkisinden doğan alacağın ileri sürülmesi sadece borçluya karşı olur, borç ilişkisi üçüncü kişiler için hüküm doğurmaz, sözleşme ile meydana getirilen alacak ya da borç şeklindeki hükümlerin hukuki sonuçlar meydana getirmesi sadece sözleşen taraflarla ilgilidir.
Davacı, ihtirazi kayıt dermeyan ederek borcu ödemiştir. O nedenle BK.nun 62. maddesinde anlamını bulan borçlu olmadığı şeyi özgür iradesi ile veren kişi durumunda kabul edilemez. O halde ödeme rıza ile değildir. Belli bir amacın sağlanması için zorla ödetme durumu bulunduğundan isteğin hüküm altına alınması gerekir.
Mahkemenin hükmüne dayanak tuttuğu Dairemizin 1994/317 esas, 1958 karar sayılı ilamının dayandığı uyuşmazlıkta beliren maddi olgular bu davadaki maddi olgularla benzerlik arzetmediği, özellikle bu davada olanın aksine ihtirazi kayıt dermayan edilmeksizin ihtiyari ile bir ödeme yapıldığı tesbit edilmiştir. O nedenle, anılan ilam bu dava için emsal kabul edilip hükme gerekçe yapılamaz.
Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davacı yararına ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 7.11.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-12-2008, 22:00   #8
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Elektrik aboneliği/ sözleşme yapma mecburiyeti

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/2584
Karar: 2002/4338
Karar Tarihi: 18.04.2002 T

ÖZET: Devlet veya kutnu kurumlanma tekelinde bulunan bazı kamu hizmetleri ve zaruri ihtiyaç maddelerini dağıtan kuruluşlarla, bunları talep eden kişiler arasında, sözleşme yapma mecburiyeti vardır. Bu nedenle davalı kurum, elektrik enerji dağıtım tekelini elinde bulunduran bir kurum olarak sözleşme yapmak zorunda olup bunun için de, alacaklı olmadığı kişilere, mükellefiyet getirecek şekilde, eski borçların abone olmayan kişiden (davacıdan) istenmesi, sözleşme yapma hürriyetine engel teşkil eder.

(818 S. K. m. 18, 19)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı, kendisine ait daireyi üçüncü şahsa kiraya verdiğini, kiracının elektrik abonesi olmak üzere Tedaş'a müracaatında, eski abonenin elektrik borcu bulunduğu, borcun ödenmemesi halinde, abone olunamayacağı gibi, elektriğinde bağlanmayacağının bildirildiğini, bu zorunlulukla eski aboneye ait elektrik borcunu ihtirazı kayıtla ödemek zorunda kaldığını, Tedaş’ın, eski abonenin elektrik borcunu haksız olarak kendisinden tahsil ettiğini ileri sürerek, 610.630.801 TL. nın 18.5.2001 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.

Davalı, davacının ancak kendi kiracısı olan eski aboneye karşı rücu davası açabileceğini bildirerek, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, taşınmazını kiraya verildiğini, Tedaş'a borcu nedeniyle elektriğin kesildiğini, yeni kiracının davalı kuruma müracaatında eski abonenin borcunun ödenmesi halinde, abone sözleşmesi düzenlenerek, elektriğin bağlanacağının bildirildiğini, bunun üzerine ihtirazı kayıtla eski abone olan kiracının borcunu ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle ödenen paranın istirdadını istemiştir. Davalı kurum, davacının ancak kendi kiracısı olan eski aboneye karşı rücu davası açabileceğini bildirerek, davanın reddini savunmuş mahkemece davalının bu savunmasına itibar edilerek davanın reddini karar verilmiştir.

Tedaş’ın dava dışı üçüncü kişi Cengiz E. ile aralarında abone sözleşmesi olduğuna, davacının kiracısı olan Cengiz E.'nin elektrik borcunu ödemeden mecuru terk ettiği, tarafların kabulündedir. Kural olarak, abone sözleşmesi kimin adına düzenlenmiş ise, tüketim bedelinden o kişi yani eş söyleyişle sözleşmenin tarafı olan abone sorumludur. Davacı borcu olmadığı halde darda kaldığından eski kiracısı olan abonenin elektrik borcunu ödememesi nedeni ile yeni kiracı ile davalı kurumun abone sözleşmesi düzenlemeyip, elektriği daireye bağlanmadığından bu zorunlulukla, eski kiracısı olan kişinin borcunu ödemek zorunda kalmıştır. Borçlar Hukukunda, sözleşme yapma hürriyeti kural olmakla birlikte, bunun da bazı istisnaları vardır. Devlet veya kamu kurumlarının tekelinde bulunan bazı kamu hizmetleri ve zaruri ihtiyaç maddelerini dağıtan kuruluşlarla, bunları talep eden kişiler arasında sözleşme yapma mecburiyeti vardır. bu nedenle davalı Tedaş enerji dağıtım tekelini elinde bulunduran bir kurum olarak sözleşme yapmak zorundadır. Bu sözleşmeyi yapmak içinde, alacaklı olmadığı kişilere, mükellefiyet getirecek şekilde eski borçların, abone olmayan davacıdan istenmesi sözleşme yapma hürriyetine engel teşkil eder. Açıklanan nedenlerle davanın kabulü gerekirken, mahkemece aksi yazılı düşüncelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.04.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.

Saygı ile.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
A.Ş' 'in BORCU( ACİL) bilgece Meslektaşların Soruları 6 17-07-2008 13:05
parça borcu-cins borcu ile misli mallar ve misli olmayan mallar GNCDVRMC Hukuk Soruları 7 26-05-2008 16:15
su borcu Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 2 19-04-2008 16:45
haciz tutanağında borcu ödemeyi taahüt eden müvekkilin borcu ödememesi Av.Svg Meslektaşların Soruları 3 30-03-2008 12:18
ssk prim borcu ACİL!!! av_cagri Meslektaşların Soruları 9 02-08-2007 17:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05407810 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.