Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mirasın hükmen reddi

Yanıt
Old 30-05-2009, 15:09   #1
Hak ve Nisfet

 
Varsayılan Mirasın hükmen reddi

Merhabalar;
Yaklaşık 2 sene önce müvekkilin ailesiyle birlikte geçirdiği kaza sonucu annesi ve abisi hayatını kaybetti,babası felçli durumda, kendisi de uzun süre tedavi gördü.
Müvekkilin annesi adına kayıtlı bir ticarethaneleri vardı. Şimdi bu ticarethane dolayısıyla birikmiş olan vergi,ssk prim vs. borçları var. Müvekkil 3 aylık mirasın reddi süresini (tedavi gördüğü için) kaçırdı.
Bu durumda müvekkili, annesinden kalan borçtan kurtarabilmek için ne yapılabilir? Bu borç dolayısıyla henüz bir icra takibi yapılmamış. Bu durumda terekenin borca batık olduğunu isteyebilir miyiz? ya da MK. 615 ten yola çıkarak mirasın reddi için yeniden bir süre talep edebilir miyiz? 615 in uygulaması var mı? Yardımcı olacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler..
Old 31-05-2009, 10:53   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

1- Mirasın reddi MK 606/1'deki 3 aylık süre içinde yapılabilir, bu süre MK 615 uyarınca uzatılabilir.
2- Bu süreyle bağlı olmaksızın MK 605/2 uyarınca "ölüm tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczinin açıkça belli olduğu ve mirasın reddedilmiş sayılması gerektiği" yönünde dava açılabilir.
3- MK 605/2 def'i yolu ile de ileri sürülebilir.

Bu konuda bir H.G.K. kararı ekliyorum:

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:2008/4-332
K:2008/436
T:16.04.2008

MİRAS HUKUKU
MİRASIN HÜKMEN REDDİ
YASAL KARİNE
DAVA VEYA DEFİ YOLUYLA HÜKMEN REDDİN TESPİTİ

Özet
"Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise mirasın reddedilmiş sayılacağı" yasadan doğan bir karinedir.
4721 s. Yasa m. 599,605,610

Mirası hükmen reddetmiş sayılan kişi tereke alacaklılarına karşı dava açarak bu durumun tespitini isteyebileceği gibi, bunu defi yoluyla da ileri sürebilir.

Davanın reddine dair verilen 25.05.2005 gün ve 2004/92 E.,2005/185 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesi'nin 17.11.2006 gün ve 2005/13100 E., 2006/12449 K. sayılı ilamı ile; (...Dava, haksız eylem nedeniyle rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz olunmuştur.

Davalıların mirasbırakanı polis memurunu öldürdükten sonra cezaevinde intihar etmiştir. Mirasçı davalıların yasada öngörülen süre içerisinde mirası reddederek buna ilişkin karar örneğini dosyaya sunmadıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalılarca mirasın reddedildiği ve terekenin borca batık olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Mirasın reddine ilişkin yasal hükümlerin burada uygulanamayacağı gözetilerek işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın, açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava rücuan tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memurunun davalıların oğlu yaşar tarafından silahlı saldırıya uğradığını ve sonrasında vefat ettiğini, davalıların oğlu yaşar'ın ise intihar ettiğini, ölen polis memurunun hastane giderlerinin 4.355.040.000 TL olduğunu ve müteveffa polis memurunun mirasçılarına 32.585.000.000 TL tazminat ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek 32.585.000.000 TL'nin 31.12.2003 tarihinden itibaren, 4.355.040.000 TL'nin ise 22.11.2002 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalılara oğullarından intikal eden malvarlığı bulunmadığını, aczi tüm çevre tarafından bilinirken öldüğünü, MK'nm 605/2. maddesinde açıkça belirtildiği gibi ölümü tarihinde mirasbırakanm ödemeden aczi açıkça belli ise mirasın reddedilmiş sayılacağını, mirasçıların ayrıca bir irade açıklamasına gerek bulunmadığını, davalıların mirası hükmen red etmiş olmaları nedeniyle mirasbırakanm borcunun tazminine yönelik davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir. Yerel mahkemece; "Davalıların mirasbırakanmm, ölüm tarihinde ödemeden aciz içinde olduğu ve mirasın hükmen red edildiği ve mirası red eden mirasçı davalıların mirasbırakanm borcundan dolayı sorumlu olmadıklarının kabulü gerekir." gerekçesi ile davanın reddine dair verdiği karar, Özel Daire'ce yukarıda belirtilen nedenle bozulmuş, yerel mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Özel Daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık, mirasın reddine ilişkin yasal hükümlerin somut olayda uygulanıp uygulanamayacağı noktasındadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605. maddesi "B. Ret; I. Ret beyanı; 1. Ret hakkı" başlığı ile düzenlenmiştir. Birinci fıkrası "Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler." hükmünü içermektedir. Kayıtsız, şartsız red (hakiki red) olup, bu davada uygulama dışındadır. İkinci fıkrası "Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır." hükmünü amirdir. Bu hüküm bir karinedir. Konumuzu veyadan önceki cümle ilgilendirmektedir. Türk Kanunu Medenisi'nin 545. maddesinin sadeleştirilmiş şekli aynen kaleme alınmıştır. Birçok yargı kararlarında ve ilmi görüşlerde bu red, hükmi red olarak isimlendirihnektedir. Türk Medeni Kanunu, "hakiki redde" süre ile kayıtlı ve mirasçıların tek taraflı irade açıklamasını öngördüğü halde, söz konusu "hükmi reddin" sonuç doğurması için herhangi bir irade açıklaması ya da dava yolu öngörmemiştir. Öyle ki; reddin kendiliğinden oluştuğu kabul edilip, mirasın açılması ile kendiliğinden mirasçılara intikal edeceği (TMK m. 599) yönündeki kurala bir istisna getirilmiştir. Eğer mirasçı olabilecek kişi sarih irade beyanıyla ya da Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinin ikinci cümlesinde açıklanan davranıfllarla mirası kabul etmiş ise, zaten yapılabilecek bir işlem kalmamıştır.
Mirası hükmen red etmiş sayılan kişi, tereke alacaklıları aleyhine husumet yönelterek bu durumun tespitini isteyebileceği gibi, bunu defi yolu ile de ileri sürebilir. Somut olayda, mirasçılar defi yolunu tercih etmişlerdir. Açılan bu davada mirasbırakanm ödemeden aczinin açıkça belli olduğunu dile getirmişlerdir, işte bu halde, mirasın reddedilmiş olduğunun kabulü gerekir. Bu durumun teyidi yönünden, mahkeme duruşma safahatında; Tapu Sicil Müdürlügü'ne, SSK İhtiyarlık Sigorta Müdürlügü'ne, Vergi Dairesi Müdürlügü'ne, Emekli Sandığı'na müzekkereler yazmış, aldığı cevaplarla mirasbırakanm hiçbir taşınmazının bulunmadığı, vergi mükellefi olmadığı, SSK ve Emekli Sandığı'ndan maafl almadığı belirlenmiştir. Ayrıca; Emniyet Müdürlüğümden alman cevabi yazıda da, mirasbırakanm ölmeden önce boflta gezdiği, işinin olmadığı, üzerine kayıtlı malvarlığının bulunmadığı tespit edilmiştir. Dinlenen flahit de bu durumu teyit etmiştir. Bu açıklamalardan anlaşıldığı gibi, mirasbırakanm taşınır, taşınmaz hiçbir malı olmadığı gibi, maaflmm da bulunmadığı, herhangi bir işte de çalışmadığı belirlenmiştir. Yani mirasbırakanm ödemeden aczi açıkça bellidir. Karinenin doğruluğu somut olayda saptanmış olup, aksi davacı tarafından ispat edilememiştir.

Bu görüşümüzü; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 14.03.1984 gün ve 1982/2-66 E., 1984/239 sayılı kararı ile, 14.03.2001 tarih ve 2001/2-220 E., 240 sayılı kararları da doğrulamaktadır. Yukarıda açıklanan ve tüm dosya muhteviyatına uygun olan gerekçeler karşısında usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararı nın yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA), 16.04.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Old 06-08-2021, 16:34   #3
Batu Han

 
Varsayılan

Murisin sağlığında icra takibi kesinleşiyor. Takip kesinleştikten sonra muris ölüyor. Murisin mirasçıları murisin ölümünden haberdar olmadıkları için reddi miras süresini kaçırıyorlar. Ancak haberdar olmama hadisesini ispatlamak güç olduğundan mirasın reddi değil de hükmen red yoluna başvurmak istiyorum. Hükmen red takibi durdurur mu?
Old 09-08-2021, 14:03   #4
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Merhabalar;

Mirasın reddi için 3 aylık süre geçmiş olsa dahi, mirasın hükmen reddi yoluna her zaman gidilebilir.

Sulh hukuk Mahkemesinde murisin terekesinin borca batık olduğu, mevcut borçların tereke malları ile kapatılamayacağı iddiası ile mirasın hükmen reddedilmiş sayılmasına karar verilmesi istemli dava açılır.

Mevcut bir icra takibi var ise bu icra takiplerinden dava dilekçesinde bahsedilir ve mevcut icra takiplerine yönelik tedbir istenir. Mahkemeler genelde teminatsız veriyor.

Bu davada sadece "terekede malvarlığınınne olduğu" "borç miktarı" ve "tereke malvarlığının borcu karşılamaya yetip yetmediği" araştırılır. Tereke malvarlığı borcu karşılamaya yetmiyor ise terekenin borca batık olduğu anlaşılacağından dava lehe sonuçlanacaktır.

Ancak mirasın hükmen reddi davasının kabul edilebilmesi için ön şart; talep eden miirasçının MİRASI KABUL ETTİĞİNE İLİŞKİN HİÇBİR İŞLEM YAPMAMIŞ olmasıdır. Eğer hükmen red talebinde bulunan mirasçı mirası kabul ettiği anlamına gelen işlem yapmış ise dava reddolur.

Veraset ilamı çıkarmak, mirasın kabul edildiğini gösteren işlem değildir. Ancak murisin ölümünden sonra SGK ya başvurup maaş geride kalanlara maaş bağlanmasını talep etmek, muristen kalan taşınmazda intikal işlemi yaptırmak veya muriisin banka hesabındaki parayı çekmek gibi işlemler mirasın kabul edildiğini gösteren iş ve işlemlerdendir.

Mahkeme ayrıca mirasın kabul edildiğini gösteren işm ve işlem yapılıp yapılmadığı konusunda tanık ta dinler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
mirasın (terekenin) hükmen reddi mpsorhun Miras Hukuku Çalışma Grubu 8 22-08-2016 13:11
mirasın reddi Av. Nurgül Meslektaşların Soruları 8 24-01-2009 14:22
Mirasın Reddi av.sertan Meslektaşların Soruları 4 10-05-2007 20:59
Mirasın Reddi a.lawyer Meslektaşların Soruları 9 06-12-2006 09:33
mirasın reddi av.selcukacar Miras Hukuku Çalışma Grubu 7 16-09-2006 09:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04274702 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.