Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anket Sonucu: Avukata saldıran sanığı bir başka avukatın savunması bence
Doğrudur 1201 69,95%
Yanlıştır. 516 30,05%
Oy Verenler: 1717. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 266)

avukata saldıran sanığı bir başka avukatın savunması

Yanıt
Konu Notu: 3 oy, 4,67 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-08-2009, 11:37   #91
Av.Tuğba Göktepe

 
Soru

Duygusal düşünürsem tabiki savunmam br avukata saldıranı.Ancak bu düşünceyle bir öğretmene,bir polise,bir doktora,mühendise...Bunlara saldıranlar da savunulmasın.Hatta doktora saldırı sırasında yaralananı başka doktor tedavi etmesin,ölsün adam.Böyle şey olur mu?Kaldı ki herzaman saldıran taraf suçludur diye birşey sözkonusu değildir.Belki tam ehliyetsiz,belki haksız tahrik var,belki sonuna kadar haklı.Evet bu durumda sonuç saldırma olmamalı ama olduğunda az önce söylediğim gibi altında pek çok neden yatıyor olabilir.Ve bunları da o kişiyi müvekkil kabul etmeden öğrenemezsiniz.
Old 26-08-2009, 15:38   #92
Kerem Özgündüz

 
Varsayılan Merhaba

Ben avukat değilim ancak 43 seneyi adliyede geçirdim. Burada bir avukatlık yemini vardır. Bu yemine avukat dostlarında uyması gerekinr.
Nasıl bir doktoru vuran ve kendide yaralanan bir hastayı başka bir doktor tedaviden kaçınamaz ise(Hipokrat yemini)Bir avukatta bir sanığı suçu ne olursa olsun savunmaktan kaçınmamalıdır.
Savunmak demek savunulan kişinin suçsuz olduğu anlamına gelmez.
Belki de saldırıya uğrayan avukat dostumuz saldıran kişiyi saldırmak zorunda da bırakmış olamazmı?
Kerem Özgündüz
Old 26-08-2009, 21:52   #93
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Duyurucunun mesajını okuduğumda aklıma gelen ilk eşleşmeyi; avukat olmadığı halde sayın Kerem Özgündüz benden önce eklemiş:

"...Bir doktoru yaralayan herhangi biri, tedavi hakkından yoksun bırakılmalıdır! Bir doktora saldıran, doktorsuz kalmalıdır! Bir doktorun canına kasteden, canından olmalıdır!...Ola ki o hastaya müdahale eden bir doktora rastlanırsa, meslek etiğine (...) aykırı davranışından ötürü dışlanmalıdır! Selam kesilmeli, gerekirse karşısında durulmalıdır!"

vb. vb. vb.

Diyebilir misiniz?

Meslektaş dayanışması adı altında doktorların bu tür bir dayanışmasını (?) ve hastayı ölüme terketmelerini velev ki basında okusanız; HAK, HUKUK, ADALET ünlemeleriyle ayağa kalkmaz mıydınız?

O HASTANIN AVUKATI OLMAZ MIYDINIZ ?

Saygılarımla...
Old 26-08-2009, 23:39   #94
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Forumu okurken aklıma gelen bir soru:

Acaba sayın meslektaşlar;

Bir avukata saldıran "avukat sanığın" müdafiiliğini yapar mıydı?

Saygılarımla...
Old 27-08-2009, 08:51   #95
Kerem Özgündüz

 
Varsayılan Merhaba

Şehper hanıma özellikle sevgi ve saygımı yollamak isterim.Olayı yaklaşımı tam bir hukukçuya yakışır bir yaklaşım.
Bizim Anadolu(Gaziantep yöreleri)da bir töre geleneği vardır. Ben her ne kadar akıl dışı törelere karşıysamda bu yazacağım töreye de son derece saygılıyım.
Diyelimki birisi benim kardeşimi öldürdü. ve Firar etti.
Seneler sonra bu kişi yanlışlıkla bize konuk olarak geldi. Bu sırada da biz onun kardeşimi öldüren sanık olduğunu anladık.
Töreye göre kişi yer içer yatar ve sabahtan sınara kadanr yolcu edilir.
Orada yani sınırda ona denirki sen bizim kardeşimizi öldüren katilsin buraya kadar konuğumuzdun ama bundan sonra düşmanımızsın haberin ola
Binlerce törenin içinde benim kabullendiğim tek töre diyebilirim.
Aslında bu törenin bir şeklide orduların savaş sırasında aldığı esirlere de uygulanması gerek ama nerede
Asmak kesmek ırzına geçmek varken
Old 27-08-2009, 15:07   #96
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kerem Özgündüz
Ben avukat değilim ancak 43 seneyi adliyede geçirdim. Burada bir avukatlık yemini vardır. Bu yemine avukat dostlarında uyması gerekinr.
Nasıl bir doktoru vuran ve kendide yaralanan bir hastayı başka bir doktor tedaviden kaçınamaz ise(Hipokrat yemini)Bir avukatta bir sanığı suçu ne olursa olsun savunmaktan kaçınmamalıdır.
Savunmak demek savunulan kişinin suçsuz olduğu anlamına gelmez.
Belki de saldırıya uğrayan avukat dostumuz saldıran kişiyi saldırmak zorunda da bırakmış olamazmı?
Kerem Özgündüz

Merhabalar;

Avukatlık Yemini:
Alıntı:
Mesleğe kabul edilen avukata ruhsatname verilirken, baro yönetim kurulu önünde aşağıdaki şekilde andiçtirilir;

"Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine andiçerim."

Hipokrat Yemini:
Alıntı:
Hekim Apollon Aesculapions, Hygia Panacea ve bütün Tanrı ve Tanrıçalar adına. And içerim, onları tanık ve şahit tutarım ki, bu andımı ve verdiğim sözü gücüm kuvvetim yettiği kadar yerine getireceğim. Bu sanatta hocamı, babam gibi tanıyacağım, rızkımı onunla paylaşacağım. Paraya ihtiyacı olursa kesemi onunla bölüşeceğim. Öğrenmek istedikleri takdirde onun çocuklarına bu sanatı bir ücret veya senet almaksızın öğreteceğim. Reçetelerin örneklerini, ağızdan bilgileri şifahi bilgileri ve başka dersleri evlatlarıma, hocamın çocuklarına ve hekim andı içenlere öğreteceğim. Bunlardan başka bir kimseye öğretmeyeceğim. Gücüm yettiği kadar tedavimi hiçbir vakit kötülük için değil yardım için kullanacağım. Benden zehir isteyene onu vermeyeceğim gibi, böyle bir hareket tarzını bile tavsiye etmeyeceğim. Bunun gibi bir gebe kadına çocuk düşürmesi için ilaç vermeyeceğim. Fakat hayatımı, sanatımı tertemiz bir şekilde kullanacağım. Bıçağımı mesanesinde taş olan muzdariplerde bile kullanmayacağım. Bunun için yerimi ehline terkedeceğim. Hangi eve girersem gireyim, hastaya yardım için gireceğim. Kasıtlı olan bütün kötülüklerden kaçınacağım. İster hür ister köle olsun erkek ve kadınların vücudunu kötüye kullanmaktan mazarattan sakınacağım. Gerek sanatımın icrası sırasında, gerek sanatımın dışında insanlarla münasebette iken etrafımda olup bitenleri, görüp işittiklerimi bir sır olarak saklayacağım ve kimseye açmayacağım.

veya

Hekimlik Yemini:
Alıntı:
Hekimlik mesleği üyeleri arasına katıldığım şu anda, hayatımı insanlık yoluna adayacağımı açıkça bildiriyor ve söz veriyorum.
Hocalarıma saygı ve gönül borcumu her zaman koruyacağıma, sanatımı vicdanımın buyrukları doğrultusunda dikkat ve özenle yerine getireceğime, hasta ve toplumun sağlığını baş görev sayacağıma, benden hizmet bekleyen kimselerin sırlarına saygılı olacağıma ve onları saklayacağıma, hekimlik mesleğinin onurunu ve temiz töresini sürdüreceğime, meslektaşlarımı kardeş bileceğime, Din, Milliyet, Irk, siyasi eğilim ya da toplumsal sınıf ayrımlarının görevimle hastam arasına girmesine izin vermeyeceğime, İnsan hayatına kesinlikle saygı göstereceğime, baskı altında kalsam bile tıp bilgilerimi insanlık değer ve yasalarına karşı kullanmayacağıma, açıkça, özgürce ve namusum üzerine and içerim.

Ben bu karşılaştırmayı veya eşleştirmeyi doğru bulmuyorum. Hekimlik ve avukatlık birbirinden çok çok farklı iki meslek ve eğer illa ki bir benzetme yapılacaksa en azından yakın olan bir meslekle ilgili örnekler verilmeli diye düşünüyorum (muhasebecilik veya mali müşavirlik gibi).
Old 01-09-2009, 12:30   #97
ege

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ege
yargılamaya gitmeden önce beni bir meslekdaşım aradı ve suçlunun avukatı olduğunu söyledi.
kendimi O meslekdaşım yerine koydum.. mesleğimiz bunu gerektiriyordu mutlaka.. ama içimden kırıldım.

yaşadığım travmatik bir olaydı.. suçludan korktum, bana değil çocuğuma böyle bir şey olsaydı diye düşündüm. sonrasında beni düşman bellemesinden korktum.
bazen arada bir meslekdaşımın olmasından dolayı biraz daha rahatladım.Suçlu gasp eyleminden ceza yedi.

Ben savunma avukatı olur muydum? bilmiyorum..

sanırım koşullara göre değişken bir durumdur.
ama kırıldım.

güzel bir durum değil. Kimsenin yaşamamasını dilerim.

saygılar.

Bu başlık benim okuduğum ve yukardaki anımı eklediğimden sonra hayli yol almış.

Kısa bir arada yazmaya çalıştığım duygularımı yukarda kalınlaştırarak yeniden aktarma ihtiyacı hissettim.

mağdurun sadece" avukat" olması genellemesi yanlış bence.
çeşitli değişkenleri değerlendirmek gerekiyor.

her ne olursa olsun benim içimde kırılmama ama bir o kadar da saldırgana karşı bir nebze kendimi güvende hissetmem onu savunan avukatın varlığından dolayı idi.
Çünkü, saldırganın aldığı 4 yıl hapis cezası beni rahatlamadı. 4 yıl boyunca kendinin saldırdığını değil benim (üstelik de bu toplumda yaşayan bir kadın olarak) onu yakalatmak için peşinden can hıraş bağrışımı düşünüp bana daha da düşman olması ihtimali hala var. (saldırganı hiç tanımıyordum daha önce...)
Duruşmaya giderken, yalnız gitmek istemedim. Avukat dostlarım geldi, ama hepsi de saldırganın avukatını da tanıyorlardı, hiç biri tepki göstermediği gibi el sıkıştılar, meslekdaş olarak sohbet ettiler.
Suçlunun avukatı olan meslekdaşım bütün nezaketi ile beni duruşmadan önce aradı ve geçmiş olsun diledi. " böyle bir durumda avukat olmayı istemezdim, ama ailesini ve suçluyu tanıyorum,siz de benim meslekdaşımsınız ,kaygınızı hissediyorum ve anlıyorum" dedi.

dediğim gibi değişken koşullara bağlı bir durum bu.
Savunma hem kutsal bir o kadarda bağımsız aslında.
Önemli olan herkesin hakettiği adaleti sağlayabilmek.
Suçun gerçek vasfını tespit etmek ve ona göre cezalandırılmasını sağlamak.

Yoksa bebek tecavüzcüsünü de kimse savunmak istemez. Ama subjektif unsurların doğru ortaya konulmasını sağlamak da bizim mesleğimizin görevidir.

Avukatlığı hekimlikle karşılaştırmayı doğru bulmuyorum.

Hekimlikte "tercih" yoktur ve olmamalı zaten.

"zorunlu müdafilik" kavramında ise zorunlu olan kısım, avukat tutamıyacak olana "müdafiliği kabul eden" bir avukat atanması söz konusudur.
Old 02-09-2009, 10:03   #98
Kerem Özgündüz

 
Varsayılan Günaydın

Sayın Eğe hanım
Türk Hukuk sistemi olağanüstü bir sistem
Burada herkes içini dökme sorunlarını aktarma olanağı buluyor.
Siz haklı olarak saldırıya uğramış bir dostumuzsunuz.Birde şöyle düşünmek gerekmezmi? Sanık 4 sene ceza almış Bu insanı bir avukat savunmamış olsa ve bu kişede 4 yerine 6 sene ceza alsa bu da vijdanları sızlatmazmıydı?
Bir insanın hak ettiğinden bir saat fazla cezaevinde kalması sizinde vijdanınızı sızlatmazmı?
Bence olaya bir de bu açıdan bakmak gerek Adaletin tam ve sağlıklı uygulanmadığı senelerce suçu olmadan yatıp daha sonra suçsuz olduğu anlaşılarak PARDON diye bırakılmış nice insanların içerde geçen ömrünün bedelinin ödeyebilecek bu dünyayı bırakın kainatın tamamını verseniz o kişinin vebalinden kurtulabilirmisiniz?
Umarım birdaha öyle kötü şeylerle karşıyaşmazsınız.
Saygılarmla
Kerem Özgündüz
Old 06-09-2009, 16:59   #99
echokosmos

 
Varsayılan YAPILAN FİİLDE ;suç varsa mahkemeler zaten karşılığında CEZA verecektir.

Merhaba..:her vatandaşın,eşit olarak,sunulan her türlü Devlet hizmetden(adalet-saglık-eğitim-ekonomi),yararlanma hakkı vardır.Bu b ir demokrasinin gereğidir.sosyal hukuk devleti olmanın geregidir...Suçu sabit görüldüğü taktirde zaten,ceza mahkemeleri,gereken cezayı verecektir.(Baro tarafından atanmadıkca,zorunlu olmadıkca,savunma görevini almamak her avukatın doğal hakkıdır).saygılar
Old 08-09-2009, 19:53   #100
Av. M. K. ATAYURT

 
Varsayılan Avukata Saldırı Affedilmez.

Değerli Meslektaşlarım,
Avukata saldıran kişinin savunulup savunulmaması konusundaki bütün görüşlere saygı duyuyorum.
İşin hukuki boyutu malum. Saldırganın savunulmasının hiç bir sakıncası yok.
İşin ayrıca hakkaniyet boyutu var. Burada sakıncalar başlıyor.
İşin bir de ilkesel boyutu var ki; kendi hesabıma, bir meslektaşıma her ne sebeple olursa olsun, mesleğini yaptığı sırada veya mesleğini yaptığından dolayı saldıran kişiyi hiçbir zaman savunmam.
Saygılarımla...
Old 10-09-2009, 14:04   #101
zgrkbl

 
Varsayılan avukata saldıranı savunmak

Kesinlikle savunmam,
Kutsal savunma hakkı varsa ondan daha önemli olan vücut bütünlüğü ve yaşam hakkı vardır. Oraya vazifesini yapmak için giden hiçbir meslaktaşımın da haksız olduğuna inanamam.
Saygılarımla.
Old 11-09-2009, 12:34   #102
Av.Şevval

 
Varsayılan

mağdurunun avukat ve ya başbakan olduğuna bakılmaksıın herkesin savunulması gerektiğini düşünüyorum.
Tabi avukatlık yasası ve meslek kurallarına uyularak.Baroya gerekli bilgi verildikten sonra özellikle de olayın şekli dikkate alınarak savunma yapılmalı bence.Üzülerek söylüyorum ki malesef sokakta piyasada o kadar çok dolandırıve sahtekarlar var ki başetmek gerçekten zor.Ancak avukatlık mesleğimizde de çürük elmalar çıkabiliyor,bu eline yasayı da alan daha tehlikeli insanlar demek.Nasıl bazı doktorlarımız kaçak organ nakli yapabiliyorsa bizim mesleğimide de benzer sahtekarlıklar çok üzülerek söylüyorum ki var.
Böyle durumlarda da adalet herkes içindir.Ben avukatım nasılsa bir şey yapamazlar düşüncesiyle hareket edilmesininde önlenmesi gereklidir.Yasalara uyularak gerekli savunmanında sonuna kadar yapılmasından yanayım.
Old 11-09-2009, 17:23   #103
Kerem Özgündüz

 
Varsayılan İyi akşamlar

Sayın Atayurt dostum
Bu konudaki benim halen sistemde kayıtlı bir evvelki yazımı bir kere daha okunanızı. Ancak soğukkanlılıkla okumanızı İstemek durumundayım
Meslek andını unutmamak gerek.
Avukatlık bir meslektir.Ama herkesinde yaptığı bir meslektir.
Sizin ileri sürdüğünüz konu avukat dostlara İMTİYAZ tanımak olurku.Bence bu yanlıştır.
İyi hatfa sonları
Kerem Özgündüz
Old 11-09-2009, 17:30   #104
fidel kadastro

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan zgrkbl
Kesinlikle savunmam,
Kutsal savunma hakkı varsa ondan daha önemli olan vücut bütünlüğü ve yaşam hakkı vardır. Oraya vazifesini yapmak için giden hiçbir meslaktaşımın da haksız olduğuna inanamam.
Saygılarımla.

Sayın ZGRKBL,

Bahsettiğimiz durumda, kutsal savunma hakkı ile vücut bütünlüğü ve yaşama hakkı çatışmaz. Elbette, avukata saldırdığı iddia olunan birinin müdafisi olmak zorunda değilsiniz. Bu tamamen kişisel tercihinizdir, saygı duyarım. Ancak bahsedilen saldırganın da temel-anayasal kişi hakları vardır. Azılı katilinden canisine, savunma hakkı hepsine verilmiştir.

Saygılar.
Old 12-09-2009, 13:51   #105
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Öncelikle sevgili duyurucu 1 in bundan böyle bana selam vermeyecek olmasından ciddi olarak üzüntü duyduğumu belirtmek isterim.Kendisininin yazılarını ilgi ile takip eden zevkle okuyan birkaç kezde muhabbet edebilmiş biri olarak bu beni cidden üzecek.
Sonrasında bir iki şey söylemek isterim.Bunlar biraz dağınık olacak ama farazi değil gerçek vakıalardır.
1-Bir tarihte öldürülen bir avukat arkadaşımızın katillerinin yargılandığı davalarda bu katillerin avukatlığını yapan bir üstadımızı hatırlıyorum.Katil diyorum.Zira öldürdüklerini inkar etmiyorlar sadece öldürme nedeni olarak yasal hak ve yetkilerini kullandıklarını söylüyorlardı.Oldukça tecrübeli ve bilgili olan üstadımızın avukat katillerini savunması nedeniyle selam vermemeyi hiç düşünmedim.Üstelik bu üstadımız karşılıklı girdiğimiz tüm davalarda müvekkillerini tahrik edip karşı taraf asıllarına ve hatta avukatlarına saldırtıyordu.Bir kaç kez müvekkilerinin saldırısına ben de maruz kalmış bir iki kez de adliyede bu meslektaşımızın müvekkillerince dövülmüştüm.Hatta bu olaylardan bir tanesi için yaptığım şikayet neticesi üstadımız müvekkillerini tabiri caizse azmettirdiği için disiplin cezası da almıştı.Tüm bunlara rağmen karşılaştığımızda selamlaşırız.Hatta korumları karşı karşıya geldiğimizde aramıza girerek bizi yan yana getirmemeye çalışırlar ama bu duruma rağmen selamsız geçmeyiz
2-Yine bir tarihte bazı kişilerin beni dövmesi nedeniyle şikayetçi olup dava açılmasını sağlamıştım.Benimle birlikte yaklaşk otuz avukat şikayetçi idi.Bu davada sanıkların avukatı olan meslektaşımızla ilgili anımı da anlatmak isterim.Bir tahliye davası gelmişti.Ancak iş sahibinin aile dostum ve kapı komşum olmasına ve ailede toplam 7 kişinin avukatı olmama rağmen işi almamıştım.Çünkü kiracıları avukat idi.yer de avukat yazıhanesi.Daha sonra aradan bir yıl geçtiğinde aynı iş sahibi tekrar bu iş için geldi.Arada birlikte çalıştığı avukat ile de anlaşamadığı için ve alışkanlığı benimle çalışmak olduğu için gelmişti.Ben yine davayı almayacağımı söyledim.Bu arada avukatın ismi dikkatimi çekti.Bu avukat benim şikayetçi olduğum davada sanıkları savunan avukattı.
Bunu farkedince kendimce davayı almakta mahzur görmedim.Davayı açtık ve inanılmaz bir süre içerisinde sonuçlandırıp tahliye kararını8 aldık.Karşı taraf teknik bir hata ile tehiri icra kararı alamayınca haciz ve tahliye için kapısına dayandık.(Meslek kurallarındaki yükümlülükleri yerine getirerek) 4 avukatın çalıştığı bir büroya kar nedeniyle yolların kapandığı bir yılda ve günde tahliye için gittik.Kapıya dayandığımızda kamyon ve hamallar ile aldığımız tepki bizi buradan kimse çıkaramaz şeklinde oldu.Bu beni biraz daha tahrik ettiği için icra memurundan hemen taqhliye işlemine başlamasını istedim.Bürodaki avukatlar müvekkillerinin özelliğine güvenerek tahliyeyi engelleyebileceklerini düşünüyorlardı.Memura refakat eden polislerin de karakola geri çağırılmasını da sağladılar.Ama tüm bu işlem ve tehditler işe yaramadı biz tahliyeye devam ettik.İcra memurunun eski arkadaşım ve gözü kara olması da faydalı oluyordu.Son aşamada büronun asıl sahibi olan ve şikayetçi olduğum davadaki sanıkların asıl avukatı olan meslektaşımız büroya geldi.Süre isteyip bürodaki diğer avukatların tavırlarından ve tarafıma karşı dava almaktan dolayı özür diledi.Ayrıca o zamanın emniyet müdür yardımcılarından birini de aracı yaparak anlayış istedi.
Bu rica ve özür üzerine kendisine uygun bir süre verdim.Ve daha sonra büroyu tahliye ettiler.
Bu meslektaşım ile şimdi beşeri münasebet anlamında gayet olumlu görüşüyoruz.
Üstelik müvekkillerinin özelliği nedeniyle her an benim karşı tarafım olarak duruşmalara vekil sıfatı ile girebilir.Ve bu beni rahatsız etmez.
Aslında konu ile ilgili bir iki daha anım var ama değişik şekilde bir ara onları da anlatmak isterim.
SAyın duyurucu meslenin tarafı olan ben bile bu derece katı bakmazken sizin de düşüncenizi bir gözden geçirmenizi rica ederim.
Old 12-09-2009, 21:53   #106
elitra

 
Varsayılan

ÖZGÜR DİKTAŞ' ın "Bir hukuk devletinde her ne sebeple olursa olsun "bir takım şüpheli ve sanıkları" savunma hakkından yoksun kılmaya yönelik kamuoyu yaratma çabalarını ben açıkçası hayretle karşılıyorum." şeklindeki fikrine katılıyorum.
Benzer bir olay haciz sırasında başımdan geçti. Şüpheli - borçlunun yakınları olaydan 2 gün sonra yanıma geldiler. Yakınlarını "özür" içerikli sözleri beni tatmin etmedi, etmesi de mümkün değildi. Ancak aile hiçbir meslektaşımın davayı kabul etmediğini öyleyince ikilemde kaldım. Kendilerine dilediğiniz bir avukat arkadaşa gidin, olayı anlatın ve o meslektaşımın beni aramasını rica edin dedim. Aynı gün kendisinin mesleki bilgisine güvendiğim ve saygı duyduğum bir meslektaş ağabeyim beni aradı. Geçmiş olsun dileği ile başladığımız konuşmamızda bu davayı almasının benim açımdan hiçbir sakıncası olmadığını, hatta şüphelinin savunma hakkından mahrum kalmamasının beni "mesleki açıdan" memnun edeceğini söyledim.
Arkadaşlar dünyanın en kötü insanı, toplum için en zararlı insanı, işlediği suçlar bizce ne kadar kabul edilemez olsa da savunma hakkından mahrum bırakılamaz. Hak kavramı ve hukuk düzeni açısından bence en önemli meslek bizlerin icra ettiği meslektir. Bu mesleği yapmayı göze almışsak cübbemizi giydiğimiz anda şahsi duygularımızdan sıyrılabilmeliyiz.
Fikirlerime katılmayan meslektaşlara saygı duyuyorum. Ancak bu konudaki düşüncelerini en az bir kere gözden geçirmelerini de rica ediyorum.
Old 15-09-2009, 00:51   #107
edumlu

 
Varsayılan

Bir doktora karşı suç işleyen faili başka bir doktor tedavi etmesin, ölsün adam ozaman.

İlginç mantık.
Old 15-09-2009, 11:31   #108
ege

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kerem Özgündüz
Sayın Ege hanım
Türk Hukuk sistemi olağanüstü bir sistem
Burada herkes içini dökme sorunlarını aktarma olanağı buluyor.
Siz haklı olarak saldırıya uğramış bir dostumuzsunuz.Birde şöyle düşünmek gerekmezmi? Sanık 4 sene ceza almış Bu insanı bir avukat savunmamış olsa ve bu kişede 4 yerine 6 sene ceza alsa bu da vijdanları sızlatmazmıydı?
Bir insanın hak ettiğinden bir saat fazla cezaevinde kalması sizinde vijdanınızı sızlatmazmı?
Bence olaya bir de bu açıdan bakmak gerek Adaletin tam ve sağlıklı uygulanmadığı senelerce suçu olmadan yatıp daha sonra suçsuz olduğu anlaşılarak PARDON diye bırakılmış nice insanların içerde geçen ömrünün bedelinin ödeyebilecek bu dünyayı bırakın kainatın tamamını verseniz o kişinin vebalinden kurtulabilirmisiniz?
Umarım birdaha öyle kötü şeylerle karşıyaşmazsınız.
Saygılarmla
Kerem Özgündüz
Sayın Kerem Bey,

Yazdıklarınıza ,yaşadığım olayla ilgili duygularımı anlatırken katıldığımı düşünüyorum.
Hatta özellikle hiç tanımadığım ,görevim ya da başka bir tür sebepten dolayı hiç bir husumet ilişkisi içinde olmadığım bir saldırganın, bir avukatı olması beni rahatlattı bile demiştim.
Kırgınlık farklı bir duygu.Saldırıdan ölmeden kurtulmak bir şans ve bu şanstan dolayı saldırganın bir saat bile fazla içerde kalmayacak olması da yargının ona tanıdığı şans elbette.
burada konu bu kişinin adil yargılanması , ve bunu üstlenen meslekdaşımın da görevini yaparken benim buna inanmam önemli.
Alıntı:
...ve hatta avukatlarına saldırtıyordu.Bir kaç kez müvekkilerinin saldırısına ben de maruz kalmış bir iki kez de adliyede bu meslektaşımızın müvekkillerince dövülmüştüm.Hatta bu olaylardan bir tanesi için yaptığım şikayet neticesi üstadımız müvekkillerini tabiri caizse azmettirdiği için disiplin cezası da almıştı.Tüm bunlara rağmen karşılaştığımızda selamlaşırız.Hatta korumları karşı karşıya geldiğimizde aramıza girerek bizi yan yana getirmemeye çalışırlar ama bu duruma rağmen selamsız geçmeyiz
Sayın Muhittin Köylüoğlu'nun anlattığı gibi sanık avukatı meslekdaş üstelik de yakınlarını mağdur durumdaki bana karşı azmettirebiliyorsa ,bundan disiplin cezası ile de o avukat kurtuluyorsa,meslek örgütümüzü sorgulamamız lazım.

Sayın Köylüoğlu'nun maruz kaldığı bu durum mesleki etik değerlerimiz bakımından kabul edilmez bir durum olmalı..

Size de geçmiş olsun sayın meslekdaşım.
Old 16-09-2009, 16:55   #109
ahz

 
Varsayılan Savunma Hakki Kutsaldir...

Sayın meslektaşlarım, savunmanın en öncelikli unsuru hiç şüphesiz avukatlar ve bunu yaparken bağlı kalınacak tek şey mevzuat. Mevzuat mağdurun bir avukat olması halinde savunma yapılamaz demediğine göre olayın vicdani yönünü tartışmak çok da sağlıklı ve net bir sonuca varmak için yerinde değil diye düşünüyorum. Bu noktadan sonra tartışılması gereken noktanın
mağdur avukatların barolarınca, barolar birliğince (usulen değil esasen) savunulması ve bu kurumların avukatların mesleklerini yaparken zarar görmeleri halinde saldırı eylemeini gerçekleştirenlere karşı caydırıcı önlemler alması için yasama üzerinde baskı kurması ve bu hususun kamu oyunda bas bas duyurulması kannatindeyim. Aksi halde, bir gün hepimizin bir haciz esnasında hakarete, tehdite (sanırım artık bunlar hacizlerin olmassa olmazları), korkarım sonu ölümle sonuçlanacak saldırılara uğramamız halinde arkamızdan YALNIZCA başsağlığı mesajları duyulacaktır.
Old 17-09-2009, 13:20   #110
Av. Meryemce

 
Varsayılan

Saldırıya uğradığını iddia eden avukat özel bir meseleden dolayı mı saldırıya uğramıştır, yoksa mesleğini icra ederken mi bir saldırıya uğramıştır. Hiçkimse bu hususu değerlendirmiyor gördüğüm kadarı ile .
Arkadaşlar davaları yürütürken ,hacze çıkarken ya da buna benzer işimizle ilgili çalışırken sözlü yada imalı tacizlere maruz kalıyoruz.Buna ben de çok öfkeleniyorum. Ama öfkemize yenik düşmeden ve mesleğimize yakışır şekilde cevap veriyorum. Çünkü birimizin yaptığı kötü bir davranış haklı da olsak hepimize malediliyor.
Ama hepimiz insanız ve biz sadece işimizden ibaret değiliz. İnsan olmamızdan kaynaklanan ilişkilerimiz ve sorunlarımız var . Ozaman ne yapacağız. Örneğin karısından boşanmış nafakasını ödemeyen avukata ceza çıkmasın diye bu işi kabul etmeyecek miyiz yada karşılıksız çek keşide eden avukat hakkında ceza mahkemesine başvurmayacak mıyız.
Somut olayda bahsedilen şiddete katılmak mümkün değil zaten . Konu şiddet olunca meslektaşımıza hele de işinden mütevellit yapılmışsa kabul edilemez. Mağdur avukat ne yaptı acaba. Küfür mü etti el miş kaldırdı.
Peki biz meslek gurubu olarak içimizde yersiz ve yakışıksız davrananlar hekkında ne yapıyoruz. Her avukat her zaman haklı mı acaba . Saygılar
Old 17-09-2009, 20:58   #111
leventcesme

 
Varsayılan Meslekİ Etİk

Bana göre mesleki etik olarak hoş karşılanacak bir durum değill diye düşünüyorum.Şayet benim başıma gelse ifadeye gelen meslektaşıma hiç iyi gözle bakmam
Old 18-09-2009, 12:53   #112
fidel kadastro

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan leventcesme
Bana göre mesleki etik olarak hoş karşılanacak bir durum değill diye düşünüyorum.Şayet benim başıma gelse ifadeye gelen meslektaşıma hiç iyi gözle bakmam

Sayın Levent Cesme,

Peki sizin bu konudaki öneriniz nedir? Ne yapılması lazım? Madem bu meslektaşa iyi gözle(!) bakılmıyor. Ne yapılsın ki; hem meslek etiği(!) , hem de şüphelinin temel insan hakkı olan savunma hakkı olumsuz etkilenmesin?

Ya da isterseniz Anayasaya şöyle bir hüküm koyalım; '' avukata saldıran insan değildir, insan olmadığı için en temel kişi haklarından yoksundur.''
Old 18-09-2009, 14:16   #113
av.özge

 
Varsayılan

Adliyelerde birbirine saygı duymayan, güleryüzü esirgeyen ve hatta hak gaspeden meslektaşların, iş böyle bir soruya gelince gösterdiği sağduyu gözlerimi yaşartıyor. Fakat şunu unutmamak gerek, madem avukatız, işimizi yapalım.
Old 25-09-2009, 13:14   #114
lawyer61

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Meslek içi dayanışma < Mesleğin Varlık sebebi

Keşke sayın adminim keşke. Bu kadar güçlü gözüken bir meslek sayemizde o kadar güçsüz gözükmekteki. Türkiye de mesleğimiz gücünde olsa belki evet diyebilirdim ankete ama dayanışmaya ihtiyacımız o kadar çokki o yüzden hayır dedim..
Old 25-09-2009, 14:30   #115
rudy baylor

 
Mutlu

Meslektaşlarımıza yönelik saldırıların artışını endişe ile izleyip,bu tür davranışlara girenleri kınamakla beraber,olayın şekli de önemliymiş gibi geliyor bana. Farklı düşünenlere şiddet uygulamayı asla uygun görmemekle beraber,normal hayatta avukatlık sıfatının arkasına sığınarak aslında bu meslekle hiç de bağdaşmayan tavırlar içinde olan meslektaşlar da var ne yazık ki. Bu noktada karşısındaki insanı mesleğinin taşıdığı ulvi nitelikten bihaber biçimde takındığı tavır ve davranışlarla çileden çıkaran,ağır boyutta tahrik eden bir avukata karşı taraf saldırdığında,onun savunulmaya hakkı olmayacak mıdır? Saldırının her türlüsüne karşıyım,hele ki meslektaşıma yapılana ama,mesleğinin gereklerini unutan bir avukata saldıran(Ki bu sözlü saldırı da olabilir,daha büyük boyutta da yaşanabilir)kişi de en nihayetinde bir insandır ve karşısındakinin avukat olduğunu o an düşünenmemiş olabilir. Bu haklı olduğu anlamına gelmez ama savunma hakkının elinden alınmasını da gerektirmez diye düşünüyorum. Tabi benim verdiğim örnek yaşananların arasında çok ekstrem ve masumane kalıyor,genelde saldırıya maruz kalan avukatın hiçbir kabahati olmuyor işini yapmaktan başka.Biz hukukçuyuz ve bir vakıayı tüm boyutlarıyla düşünüp değerlendirmeliyiz diye düşünüyorum. Yeri gelince en aşağılık suçları işleyenleri bile savunuyoruz, salt olayın bir tarafı meslektaşımız diye savunma hakkının kısıtlanmasını istememiz de pek etik olmasa gerek. (Sivri eleştiri oklarına maruz kalma pahasına)
Old 26-09-2009, 15:52   #116
üye30884

 
Varsayılan Kanaatim,

Avukatlık hukuka inandığı için,hukukla sorumlu olduğu için kutsal bir meslektir. Biz meslektaşlarımıza değil, temeli insan hak ve haysiyeti olan evrensel hukuka karşı sorumluyuz. Evrensel hukuk ise,her insanın adil bir şekilde kendini savunma hakkının olduğunu söyler. Böyle bir durumda sanığın müdafiisi yani avukatı, zaten hukukun sınırları içerisinde ve gerekli savunmayı yapacaktır bu da hukukun gereğidir. Biz aşiret değiliz ve bu tür olaylarda aşiret refleksi gösteremeyiz.Zaten sanığın avukatı da hukuken savunulmaya değer bir şey varsa onu savunacaktır. Bu da yanlış olmasa gerektir. Unutmayalım her şeyden önce biz insanız, korumamız gereken ilk ve en önemli sıfatımız insanlığımız.
Old 29-09-2009, 19:58   #117
Av. Nilay Parlar

 
Varsayılan Her bireyin savunma ve savunulma hakkı vardır..

Özellikle bir avukata saldıran şahsın avukatlığının yapılmasının etik olmadığı görüşleri bana göre doğru değildir. Avukatın işi kabul edip etmeme özgürlüğü kapsamında olan bir durumun etikliğe çevirilmesi oldukça yanlış olacaktır. Bunun sonucunda, küçük yaştaki çocuklara tecavüz edenlerin, adam öldürenlerin.. ve benzeri bireylerin de savunulmasının etik olmadığı sonucu rahatlıkla ortaya çıkar. Avukatlık mesleği kutsal ve saygın bir meslektir. Elbette ki, avukat meslektaşlarımıza karşı yapılan saldırılar hiçbir şekilde kabul edilemez. Ancak savunma hakkının kutsallığını ileri sürüyorsak, avukata saldıran şahsın avukatlığının yapılmasını da bu çerçevede değerlendirmemiz gerekecektir. Başıma hiç gelmedi, karşılaşmayı da istemem ancak olur da bir gün başıma gelirse, sırf mağdurun avukat olması sebebi ile müdafiiliği kabul etmemezlik yapmayacağımı düşünüyorum.
Old 02-10-2009, 00:02   #118
av.cevat

 
Varsayılan Herkes Adil Yargılanacaksa Neden Olmasın?

Arkadaşlar belirtildiği üzere savunulması düşünülen " Avukata Saldıran Sanık" diye geçiyor. Yani suçu keinleşmemiş.Olayın ne olduğunu ,içeriğini dahi bilmeden başlıklara bakarak yargıya varmak da bir nevi adillikten uzak olmuyor mu?
Meslektaşlar olarak tabiki dayanışma içinde olmamız gerekiyor.Ama doğru-yanlış ayrımı yapmadan körü körüne savunmaya karşıyım ben. Hatta öylesine yorumlar yapılmış ki " selam dahi vermem" gibi...
Meslektaşım yanlış yapıyorsa bile bile nasıl savunacağım? Nasıl destek vereceğim?
Artık paylaşmadan dayanamayacağım,içimde kalmasın istiyorum.Bu siteden çok faydalandık.Emeği geçen tüm meslektaş arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ama site aracılığıyla dayanışma talep ettiğim bir meslektaşım yetki belgemle girdiğim dava da karşı tarafa hizmet etti. Bu yaptığından dolayı müvekkil de bende zarar gördük. Şimdi ben bu arkadaşı şikayet etseydim meslektaşlarım savunmayacaklar mıydı beni veya müvekkilimi?
Yanlış kim yapıyorsa çekmeli cezasını. Şimdi yaşadıklarımdan dolayı ben sitedeki kayıtlı tüm meslektaşlara güvenimi yitirmelimiyim?Yoksa yanlışı eleyip doğrularla yoluma devam mı etmeliyim?
Old 02-10-2009, 14:29   #119
Av. Nilay Parlar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cevat
Arkadaşlar belirtildiği üzere savunulması düşünülen " Avukata Saldıran Sanık" diye geçiyor. Yani suçu keinleşmemiş.Olayın ne olduğunu ,içeriğini dahi bilmeden başlıklara bakarak yargıya varmak da bir nevi adillikten uzak olmuyor mu?
Meslektaşlar olarak tabiki dayanışma içinde olmamız gerekiyor.Ama doğru-yanlış ayrımı yapmadan körü körüne savunmaya karşıyım ben. Hatta öylesine yorumlar yapılmış ki " selam dahi vermem" gibi...
Meslektaşım yanlış yapıyorsa bile bile nasıl savunacağım? Nasıl destek vereceğim?
Artık paylaşmadan dayanamayacağım,içimde kalmasın istiyorum.Bu siteden çok faydalandık.Emeği geçen tüm meslektaş arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ama site aracılığıyla dayanışma talep ettiğim bir meslektaşım yetki belgemle girdiğim dava da karşı tarafa hizmet etti. Bu yaptığından dolayı müvekkil de bende zarar gördük. Şimdi ben bu arkadaşı şikayet etseydim meslektaşlarım savunmayacaklar mıydı beni veya müvekkilimi?
Yanlış kim yapıyorsa çekmeli cezasını. Şimdi yaşadıklarımdan dolayı ben sitedeki kayıtlı tüm meslektaşlara güvenimi yitirmelimiyim?Yoksa yanlışı eleyip doğrularla yoluma devam mı etmeliyim?

Çok haklısınız. Maalesef acı bir durum belki ama, meslektaş demeye dilim varmayan o kadar çok avukat var ki çevremizde... Ben ki mesleğinin henüz başında sayılan bir avukatım, buna rağmen çok düzeysiz, saygısız, karşı tarafı hasım bilen çok avukat gördüm.. Bu da oldukça üzücü bir durum. Ancak bu sefer kurunun yanında yaş da yanmamalı. Bu nedenle dayanışma içinde olmak, birbirimize destek olmak gerek.
Old 08-10-2009, 13:40   #120
seyitsonmez

 
Varsayılan

Bir forum olarak bu konunun tartışılmaya açılması dahi olayın vahametinii, savunma hakkı temelinde çok ama çok gerilerde kaldığımızın kanıtıdır.

1- Suçlu olduğu yüzde yüz sabit oluncaya kadar o kişi bir avukata saldırmamıştır.

2- Ki saldırıldığı iddia edilen kişinin avukat olmasının yüzde bir milyon önemi yok.

3- Tarafların subjektif durumları ile savunma hakkını yanyana getirisek, sonu gelmez bir çelişki içerisinedüşeriz.

4- Onca bedel ödenerekten kazanılmış olan savunma hakkının, bu denli basit bir tartışma konusu olmasına dayanamayıp bu foruma daha da gelmem..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatın başka bir avukatla ücret sözleşmesi yapması... sailor1981 Meslektaşların Soruları 3 09-09-2014 20:13
Avukatın savunma dilekçesinde başka bir avukata yalancı demesi sailor1981 Meslektaşların Soruları 45 16-03-2012 10:50
ilamın icrasında başka avukata vekalet verilmesi Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 10 28-08-2009 23:46
Avukatın avukata verdiği sözlü yetki Avukat Canip Kazan Meslektaşların Soruları 2 19-06-2007 16:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08598208 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.