Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İdareye Başvuru Koşulu Yerine Getirilmeden Açılan T. Yargı Davasının Z.aşımına Etkisi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-04-2007, 15:11   #1
Av.E.Fırat Kuyurtar

 
Varsayılan İdareye Başvuru Koşulu Yerine Getirilmeden Açılan T. Yargı Davasının Z.aşımına Etkisi

Sayın meslektaşlarım,

İlgili idareye başvuru koşulu yerine getirilmeden açılmış olan bir tam yargı davası:

2577 sayılı Yasanın 13. maddesi gereğince idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerekmektedir.

Diğer yandan Yargı yolu açısından görevsiz olan mahkemeye doğrudan dava açılır ve bu dava bu nedenle reddedilirse, herhangi bir başvuru koşulu yerine getirilmeden doğrudan dava açabiliriz. Gerekçesi yapılan tebligatlarla idarenin talepten/taleplerden haberdar olmasıdır.

Sorum ve tartışmak istediğim konu şu:

1)İdareye başvuru koşulunu yerine getirmeden doğrudan idare mahkemesine bir dava açarsak ve bu davaya 2 yıl sonra idareye başvurma koşulu yerine gelmemiştir diye red kararı verilirse bu durumda öğrenme tarihinden itibaren 1 yıl içersinde idareye başvurma hakkı, İYUK' ta ki bu "hak düşürücü" sürenin gazabına uğrar mı?

2)Benim görüşüm bu durumda zamanaşımının durması gerektiği yönündedir.

Yorumlarınız için şimdiden teşekkürler

Saygılarımla
Old 05-04-2007, 15:22   #2
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

İYUK 15/2 var.Buna göre mahkemeye başvuru tarihin merciye başvurma tarihi olarak kabul ediliyor.
Old 06-04-2007, 20:57   #3
Av.K.P

 
Varsayılan

Sn. Euphrates, tam yargı davasını açan kişi(davacı) olarak, idareye başvuru yapılmadığını kendi açtığınız dava ile öğrendiğinizi mi söylemek istiyorsunuz?
Aşağıda sunduğum karar Danıştay Kanunu ile ilgili olmasına rağmen belki işinize yarayabilir. Buradaki karşı oy gerekçesinde idareye başvurmanın kamu düzeninden olmadığı ve idareye başvurmanın pratik bir yararı bulunmadığı için maddenin esnek yorumlanması gerektiği belirtilmiş.
DANIŞTAY
İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU
E. 1971/9
K. 1979/5
T. 15.3.1979
“Danıştay Kanununun 72 nci maddesine göre, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve herhalde beş yıl içinde, ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeden doğrudan doğruya Danıştay`da dava açmaları halinde, bu hususun idari merci tecavüzü sayılarak, Danıştay Kanununun 74 üncü ve 75 nci maddeleri gereğince davanın her safhasında dava dilekçesinin ilgili idari mercie tevdiine karar verilmesi gerekeceği…”
Bu karardaki karşı oy gerekçesi: "…..Yasa koyucunun 72 nci maddeyi sevkederken gözettiği amaç, idari eylemler üzerine dava açma süresini saptamaktır. Gerçekten 521 sayılı Danıştay Kanununun 67 nci maddesinden 74 üncü maddesine kadar dava açma süresine ilişkin hükümler yer almıştır. Maddeyi amaç yönünde yorumlayınca, önemli olanın bu süreler zarfında davanın açılıp açılmadığının araştırılması olduğu kendiliğinden ortaya çıkar. Nitekim 72 nci maddenin müeyyidesi 75 inci maddede gösterilmiş ve süresi içinde açılmadığı anlaşılan davanın reddedileceği belirtilmiştir. Aynı maddede, davanın ilgili idareye başvurulmadan açılması halinde müeyyidenin ne olacağı gösterilmemiştir. Bu da "önkarar" almanın Yasakoyucu tarafından kamu düzeninden sayılmadığının bir kanıtı olmak lazım gelir. İlgili idareye önceden başvurulmasının ve tazminat isteminde bulunmanın mevzuatımız karşısında pratik bir yararı da yoktur. Böyle olunca, yani ilam bağlanmadan, bir zararın istek üzerine idarelerce karşılanmasının mümkün olmadığı gözönünde tutulunca, maddeyi daha esnek bir yoruma tabi tutmanın, pratikte yararı olmayan bir başvurmaya ilgiliyi kesinlikle zorlamanın daha uygun olduğu tezahür eder.
Öte yandan ön karar almadan Danıştayda tam yargı davası açan davacının dava dilekçesinin davalı idareye Danıştayca tebliğini, bu konuda maruz kalındığı iddia edilen zararın tazmini isteminin tebliği olarak kabul etmek de mümkündür. Bu halde davacı, Danıştayın görevli dairesi aracılığı ile tazminat istemini ilgili idareye ulaştırmış olmaktadır. ...hasım mevkiindeki idare, esas yönünden isteği reddetmekle uyuşmazlığı ortaya koymuş ve davacının zararını ödemeyeceğini kesinlikle belli etmiştir. Artık davacıyı adı geçen idareye yeniden başvurmaya zorlamak anlamsız olacaktır.

Türk İdare Hukuku müellifleri de, müessesenin gerçek bir ihtiyaca cevap vermediğini, dava açma süresini uzatmaktan, idarenin önceden belli alan durumunu öğrenmeden öteye bir yarar sağlamayacağını, idarelerin ilama bağlanmamış olan tazminatı ödemelerinin mümkün olmadığını belirtmişlerdir. ( Prof. Lütfi Duran - İdari işlemlerde sorumluluk, iptal davası, Tam yargı davası - İ.H.F. Mecmuası C. XXXIII, 3-4; Prof. A. Şeref Gözübüyük, İdari Yargı - 1970 Ankara, sh. 200 )
Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tüketici hakem heyeti başvuru sınırının altındaki uyuşmazlıklarda açılan icra takipl mslmklvz Meslektaşların Soruları 9 25-02-2012 00:32
Boşanma davasının reddinden sonra üç yıl geçmeden açılan yeni dava(ACİL) altiokebru Meslektaşların Soruları 9 12-07-2011 18:02
SEZER: Yargı görevini çağdaş anlayışla yerine getirmektedir. ahmetsacit Hukuk Haberleri 0 06-09-2006 19:13
İdari tam yargı davasının konusuz kalması medenikal Meslektaşların Soruları 5 09-08-2006 23:13
Hukukta Beklenmeyen Hal Koşulu Ve Uyarlama İstemleri Admin Hukuk Haberleri 0 28-01-2002 20:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03440309 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.