İhtiyati haciz kararı uygulanmadan icrai takibe geçilmesi

Malumunuz ihtiyati haciz kararını müteakip 10 gün içinde ihtiyati haczin icrasi, ihtiyati haczin icrasını müteakip 7 gün içinde de kesin takibe geçilmesi gerekmektedir. Borçlu vekili olduğum bir dosyada, müvekkile 31 Aralık aksam 19:30 da ihtiyati haciz uygunlanmıştır. Alacaklı vekiline esas takibe geçip geçmediğini sorduğumda ise ihtiyati haczin tatbik edildiği gün esas takibe geçtiklerini belirtmiştir. İcra dairelerinin 17:00-18:00 dan sonra kapandığnı düşünürsek, esas takibe geçildiği saat, ihtiyati haczin icrasından öncedir. Bu şekilde elimize ulaşan bir ödeme emri karşısında, ihtiyati haczin kalkması gerektiğini ( yasal süreden önce esas takibe geçildiğinden) esas takibe ihtiyati haczin uygulanmasından önce girişildiğini belirterek talepte bulunsak başarı şansımız sizce nedir?
Öte yandan her ne kadar saat hususunu ispat etmekte zorlansak ta; ihtiyati haczin yapıldığı saat tutanakta yazılı, bu haliyle 7 günlük süre ertesi günden başlamalı ki ihtiyati haciz hüküm ifade etsin. Dolayısıyla, belirlenen süreden önce girişilen esas takip yine aynı taleple ihtiyati haczi kaldırma başvurumuza ne kadar dayanak olur?

Çok'un içinde az; sonra'nın içinde önce de vardır.

Ama icra hukuku da diğer hukuk dallarına kıyasla teknik düzenlemeleri nispeten daha çok gerektiren, barındıran ve tatbik eden hukuk dallarındandır.

Sayın ad-hoc

İcra hukukunun kurallarını ''borçluyu koruyucu kurallar'' olarak yorumlamak gerekir. Borçlunun zararına değilse her işlem icra hukukuna uygun demektir.

Takibin ihtiyati hacizden önce açılmasında borçlunun zararı bulunmamaktadır. Takibin ihtiyati hacizden sonra en geç 7 gün içinde açılması kuralı takibin daha önce açılmasına engel olmaz kanısındayım.

Benden önce yazan Sayın Av.Cengiz Aladağ'ın soyut ifadesi ile ''sonranın içinde önce de vardır.''

Saygılarımla

İhtiyati haciz, takip kesinleşmeden uygulanabilen hacizdir. Arkadaşlara katılıyorum. Olayınızda, hem icra dosyası açılıyor, hem ihtiyati haciz kararı alınıyor. Ters bir durum yok bence.

Yanıt veren katılımcılara şunu sormak istiyorum. Henüz icrai hacze geçilmeden, ihtiyati haciz uygulaması esnasında borçlu borcunu öderse alacak aslı; iht.haciz mahkeme masrafı ve vekalet ücreti ile birlikte haciz masrafını ödeyerek borçtan kurtulabilmektedir.

Sorudaki gibi bir uygulamada,borçlu icrai haciz harç ve vekalet ücretinden sorumlu olacak mıdır?

Saygılarımla

Sayın ad hoc
İİK 264.maddesi İhtiyati haczi tamamlıyan merasim : başlığı altında birinci fıkrasında "Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel İHTİYATİ HACİZ yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur." hükmünü getirmiştir.
Kanunun lafzından icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz kararı alınabileceği gibi (ki genelde uygulamada bu şekilde yapılmaktadır) icra takibine başlandıktan sonra da ihtiyati haciz kararı alınabileceği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle yapılan işlem kanaatimce yasaya uygundur. İhtiyati haciz kararının esas takibe geçilmeden veya geçildikten sonra infaz edilmesinde kanaatimce hiçbir fark yoktur.

Sayın Suat Ergin
Sorudaki olayda borçlu harç ve vekalet ücretlerinden sorumludur. Nihayetinde esas takibe geçilmiştir. Uygulamada bu şekildedir.

ihtiyati hacze icra takibinden önce veya sonra başvurulabilir. olayda yanlış veya sizin itirazınızın kabul olunabileceği bir durum yok. belki haciz saati açısından mahkeme şikayetinizi kabul edebilir. hava karardıktan sonra gerekçesiyle.

icra takibinden önce başvurulmuş ve esas takibe geçilmeden önce ihtiyati haciz uygulanmışsa, esas takipteki vekalet ücreti ve masraflara katlanırsınız.

fakat icra takibine başlanılmadan ihtiyati haciz uygulanır ve haciz anında ihtiyati haciz kararında yazılı olan miktar ödenirse vekalet ücretine hak kazanılıp kazanılamayacağı konusunda bir bilgim yok. ama mantıken vekalet ücreti alınamaması gerekir. bilgisi olan meslektaşlar aydınlatırlarsa sevinirim.

bence bu savunma yapılamaz ihtiyati haczim maksadı mal kaçırmayı önlemektir burada borçlunun zararına olan nedir ki...Aynı gün esas takibe engel bir yasa maddesi olmadığına göre yukarda bahsettiğim maksada göre yorum yapmalıyız gibi geliyor bana..

İİK m 261 in açık hükmüne göre ihtiyati haciz kararının alındığı tarihten 10 gün içinde haciz tatbiki belirtilmiştir. Ancak olayımızda iht. haciz kararı 3.1.08'de alınır ve aynı gün esas takibe geçilir. ertesi gün ise ihtiyati haciz kararını tatbik etmek üzere hacze gelinir.
Bu durumda İİKm.264 hükümleri ihlal edildiğinden nasıl bir çözüm yolu izlemeliyiz
Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.

Sn İmge_nil;

Burada 264 kurallarının ihlali sözkonusu değildir.

İhtiyati haciz bir önlemdir. Usul hukukundaki ihtiyati tedbirleri düşünün. Aynı niteliklere sahiptir. Sadece konusunun para olması bu tedbiri diğerlerinden farklı kılmaktadır. Zaten ihtiyati haciz de önce HUMK da düzenlenmişti. Daha sonra oradan alınarak İİK ya konuldu.

Takipten önce veya sonra alınabilir. Her iki halde de uygulanabilir. Alınmış ihtiyati haciz kararını uygulamadan önce takibe geçilmesini engelleyen herhangi bir kural yoktur.

Aralarındaki tek fark tamamlayıcı merasimdir. Takipten önce aldı iseniz 10 gün içinde uygulayıp bu tarihten sonraki 7 gün içinde de takibe geçmeniz gerekiyor. Bu hükümlerin amacı alınan bir ihtiyati haciz kararına dayanarak borçlunun sürekli olarak rahatsız edilmesini engellemektir. Yani bunlar borçluyu koruyucu hükümlerdir.

Öte yandan ihtiyati hacize dayanak olan borç istenebilir hale gelmiştir. Alacaklı bunu derhal (ihtiyati haciz kararı almadan) icraya koyabileceği gibi İ.H. kararı alarak da koyabilir. İH kararına başvuruldu diye borçlunun takip yapma hakkını elinden alamazsınız.

Uygulamada da böyle yapılmaktadır.İH kararı alındıktan sonra uygulanması için daireye verilirken esas takibe de geçilmektedir. Böylece uygulamadan sonraki 7 gün içinde takibe geçme zorunluğu yerine getirilmiş olmaktadır. Takipten sonra alınmış bir kararda ise sadece 10 gün içinde uygulanma zorunluğu söz konusudur.

Yani 264. maddedeki düzenlemeyi İH kararı alırsan uygulamadan esas takibe geçemezsin şeklinde anlamamak gerekir. Bu durumda sürmekte olan takibe dayanılarak ihtiyati haciz kararı alınmasının hukuki dayanağını açıklayamayız.


Sayın Ergin;
Burada istenebilir hale gelmiş, ödenmesinde gecikilmiş bir alacak sözkonusudur. Bu nedenle borçlunun giderlere katlanması gerektiği genellikle kabul edilmektedir. Ancak olaya temerrüt ve temerrüt nedeni ile borçlunun katlanması gereken giderler açısından bakarsak karşımıza sizin de dikkatinizi çeken sorun çıkabilir.

Olaydaki gibi ihtiyati haciz alındı, aynı gün esas takibe geçilerek haciz uygulandı. İhtiyati haciz esnasında borçlu ihtiyati haciz giderleri ile birlikte alacağı ödedi. Bu durumda mahkeme kararını aşacağı için esas takibe ilişkin giderlere katlanılmasına borçlu zorlanamayacaktır. İhtiyati haciz aşamasında tüm ferileri ile beraber borç da ödenmiş olduğuna göre (daha borçluya tebligat yapılmamıştır) esas takibe ilişkin olarak yapılmış olan giderler "alacağın tahsili için yapılması gerekli" gider olmaktan çıkacaktır.

Ben çok eskilerde ödeme emrinin tebliğinden önce borcu ödeyen borçlunun giderlerden sorumlu tutulamayacağına ilişkin bir karar okuduğumu anımsıyorum. Bu açıdan tartışma genişletilebilir.

Saygılar.

ihtiyati haciz kararı almakla birlikte esas takibe geçilmemesi durumunda, ihtiyati haciz sırasında borcu ödeyen borçlu yalnızca ihtiyati haciz kararına ilişkin vekalet ücretini ödeyeceği gibi kendisine henüz ödeme emri gönderilmediğinden tahsil harcı ödemez. Bununla birlikte esas takibe geçilmiş olunması durumunda vekalet ücreti avukatlık ücret tarifesi üzerinden ödenir. Tahsil harcı ise yine harçlar kanununa tabi yüzdelere göre ödenecektir.
Saygılarımla

Merhaba,

Benzer bir konu olması sebebiyle yeni bir başlık açmak istemedim.

Olayımızda; almış olduğumuz ihtiyati haciz kararını aynı gün icraya koyduk, esas numarasını aldık ve devamında yine aynı gün esas takibe geçtik. Ancak karar tarihinden itibaren geçen 10 günlük sürede haciz vs. talebinde bulunmadık.
İcra Müdürlüğü ise şu an, '10 günlük süre içerisinde ihtiyati haciz kararını takibe koymuş olabilirsin, 7 günlük süre içerisinde de esas takibe geçmiş olabilirsin ancak 10 günlük süre içerisinde haciz talep etmediğinden ihtiyati haciz kararın kalkmış olduğundan şu an ne talep edersen reddedeceğim' demektedir.

Buna göre;
1- İhtiyati haciz kararını 10 günlük süre zarfında takibe koymuş olmam sebebiyle ihtiyati haciz işlemlerini yapabilir miyim ?
2- İhtiyati haciz işlemlerini yapamayacak isem, esas takibe geçmiş olmam sebebiyle normal kambiyo takip sürecine (Takibin kesinleşmesini bekleyip sonrasında haciz vs..) devam edebilir miyim ?

İlgi ve alakanız için teşekkür ederim.
Saygılarımla.

Sayın Av. Ömer;

1- İhtiyati haciz kararını süresi içinde takibe koymuş olmanız yeterli değildir. 10 günlük süre içerisinde ihtiyati haciz kararının infazını ( haczini ) de talep etmek zorundasınız. Aksi takdirde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. Sizin durumda da ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkmıştır.

2- Normal prosedüre devam edip takibi kesinleştirebilirsiniz. Takibi kesinleştirdikten sonra haciz işlemlerine geçebilirsiniz.

İhtiyati haciz kararını süresi içinde takibe koymuş olmanız yeterli değildir. 10 günlük süre içerisinde ihtiyati haciz kararının infazını talep etmek zorundasınız. Aksi takdirde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. İhtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkmıştır.

Normal prosedüre devam edip takibi kesinleştirebilirsiniz. Kesinleştirdikten sonra haciz işlemlerine geçebilirsiniz.