Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Zina ve Af

Yanıt
Old 19-03-2018, 14:11   #1
avukatmüzisyen

 
Varsayılan Zina ve Af

Müvekkile karşı boşanma davası açılmıştır.Davacı eş, genel boşanma sebebine dayanmıştır. Müvekkil, davacı eşinin kendisini aldattığını öğrenmiştir. davacıya karşı dava açabileceğimizi söylememe rağmen boşanmak istememektedir.

Benden aldatmayı kanıtlayan facebook sayfasını, buradaki delilleri sunmamı istiyor. Fakat ben davacının müvekkili aldattığını ileri sürersem hakim doğrudan boşanmaya karar vermez mi.Bu durumda benim sorumluluğum doğar mı. Kendisinden delil sunma konusunda yazı alacağım.
Old 19-03-2018, 14:42   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Sayın avukatmüzisyen;

Müvekkilinizin kusuru yoksa davacı müvekkilinizi aldattığından tam kusurlu kabul edilerek boşanma davası reddedilir.Ancak müvekkilinizin az da olsa bir kusuru varsa hakim boşanma kararı verebilir. Aldatmaya dair delilleri dosyaya sunmanız faydalı olur. Boşanma kararı verilirse davacı ağır kusurlu kabul edilerek davalı lehine maddi manevi tazminata hükmedilir. Davalının hiç kusuru yoksa dava reddedilir. Aldatmayı kanıtlayan delilleri dosyaya sunmanızın size bir zararı olmaz...
Old 20-03-2018, 14:49   #3
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Bence sadakatsizlik ispat edilebilirse, TMK 166/2 uyarınca evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmadığı için boşanmaya hükmedilmelidir. Diğer eşi sadakatsizlikle itham eden, durumu ispatlayan ancak buna rağmen boşanmak istemeyen eş, hakkını kötüye kullanmaya çalışıyordur.

Yine bence, davacının davası reddolunabilecek nitelikteyse, kesin deliller yoksa, davacıyı kusurlu göstermeye çalışmak doğru değildir. Eğer davacının delilleri ispata elverişli ise, o zaman elde ne varsa ortaya koyulmalıdır.

Avukatın sorumluluğu doğmaz. Zira avukat hukuki yorumunu ortaya koyandır. Vekaletname ile müvekkil avukata, "sence doğrusu neyse, öyle yap", demiştir. Ancak görüşme tutanağı hazırlayıp müvekkile imzalatmak, her dava için söz konusu olsa da boşanma davaları için ayrıca önemlidir. Avukatın hukuki sorumluluğu doğmasa da, avukat-müvekkil ilişkisinde yazılı belgeye sahip olmak iyidir.
Old 20-03-2018, 16:28   #4
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Davacının davasını kanıtlayabileceği delillerinin bulunup bulunmadığı yargılama sonucunda ortaya çıkabilir. Ama davalının,kusursuz olduğunu ve dava açan kocasının kendisini aldattığını ileri sürerek kanıtlarını dosyaya sunması faydalıdır.
Ayrıca belirtmek gerekir ki facebook paylaşımları tek başına aldatmayı kanıtlamaya yeter deliller değildir. Diğer delillerle (tanık vs) desteklenmesi halinde kanıt olma özelliği taşırlar.

“Elektronik ortamdaki fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcılar, diğer delillerle desteklendikleri takdirde “delil” olarak hükme esas alınabilir. Bu veriler tek başına vakıaların ispatına yeterli değildir.” (YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2013/19577 K. 2014/1926 T. 5.2.2014)
Old 21-03-2018, 12:24   #5
avukatmüzisyen

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hatun Olguner
Sayın avukatmüzisyen;

Müvekkilinizin kusuru yoksa davacı müvekkilinizi aldattığından tam kusurlu kabul edilerek boşanma davası reddedilir.Ancak müvekkilinizin az da olsa bir kusuru varsa hakim boşanma kararı verebilir. Aldatmaya dair delilleri rosyaya sunmanız faydalı olur. Boşanma kararı verilirse davacı ağır kusurlu kabul edilerek davalı lehine maddi manevi tazminata hükmedilir. Davalının hiç kusuru yoksa dava reddedilir. Aldatmayı kanıtlayan delilleri dosyaya sunmanızın size bir zararı olmaz...

Teşekkür ederim fikrinizi belirterek yardımcı olduğunuz için. Ancak ben müvekkil boşanmak istemediği için , boşanmak istemeyen tarafın tazminat isteyemeyeceği düşüncesiyle , cevap dilekçesinde maddi yada manevi tazminat isteminde bulunmadım. Müvekkile zinaya dayalı boşanma davası açmamız halinde tazminat isteminin olduğunu, boşanmak istemediği takdirde , tazminat isteyemeyeceğini anlatarak, görüşme tutanağını bu yönde yaptım. Boşanmak istemeyen tarafın, tazminat isteminin yerinde olmadığını düşünmüştüm.
Old 21-03-2018, 12:35   #6
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Sayın avukatmüzisyen ;

müvekkilinizin az da olsa bir kusuru varsa boşanma kararı verilebilir. Siz boşanma davasının reddini,boşanma kararı verilmesi halinde ise nafaka,maddi ve manevi tazminat isteyebilirdiniz. Ancak cevap dilekçenizde istememiş olsanız bile cevap dilekçenizi ıslah ederek maddi manevi tazminat isteyebilirsiniz. Ayrıca sadakatsizlik nedeniyle siz de dava açıp tazminat isteyebilirsiniz.
Old 21-03-2018, 13:21   #7
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Islahla nafaka (ve tazminat) istenebileceğine dair :
Özet:
Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ii diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK.md.141/1). Davalı-karşı davacının ilk defa ön inceleme duruşmasında ileri sürdüğü yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. açıkça muvafakat ve ıslah da söz konusu olmadığına göre, davalı-karşı davacının yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez.


T.C.
Yargıtay
2. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/24972
Karar No:2015/10869
K. Tarihi: 27.5.2015



Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, diğer tarafın kabul edilen boşanma davası, fer'ileri, kusur belirlemesi ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise, davacı-karşı davalının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacının tüm, davacı-karşı davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Karşılıklı açılan boşanma davaları Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra ikame edilmiştir. Davalı-karşı davacı, cevap ve karşı dava dilekçesinde yoksulluk nafakası isteğinde bulunmamış, 26.03.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında yoksulluk nafakası talep etmiş ve aynı oturumda hazır bulunan davacı-karşı davalı bu isteğe muvafakati olmadığını beyan etmiştir. Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun onayı aranmaksızın iddia ve savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ii değer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK.md.141/1). Davalı-karşı davacının ilk defa ön inceleme duruşmasında ileri sürdüğü yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. açıkça muvafakat ve ıslah da söz konusu olmadığına göre, davalı-karşı davacının yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez. Bu husus nazara alınmadan, yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, bu isteğin esasına ilişkin hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Sunduz'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Mehmet'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere yoksulluk nafakasıyla ilgili bozmada oyçokluğuyla, diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi.27.05.2015 (Çrş.)

KARŞI OY YAZISI
Boşanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat (TMK. m. 174) ve yoksulluk nafakası (TMK.. m. 175), boşanmanın fer'idir. Boşanma olmaksızın tek başlarına bir davanın konusunu oluşturmazlar. Başka bir ifade ile, maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakası boşanma kararının varlığını gerektirir. Dolayısıyla, asıl talebin kabulüne bağlı, fer’i niteliğindeki bu taleplerin, dava dilekçesinde, cevaba cevap dilekçesinde ve davalı bakımından da cevap dilekçesi ile ikinci cevap dilekçesinde yer alması zorunlu değildir. Boşanma davası içinde “iddia ve savunmanın değiştirilmesi veya genişletilmesi” yasağına tabi ve diğer tarafın muvafakatine bağlı olmaksızın, davanın yerel mahkemedeki tahkikatı sona erinceye kadar istenmesi mümkündür. Bu bakımdan sayın çoğunluğun davalının yoksulluk nafakası talebini “savunmanın genişletilmesi” kapsamında gören ve buna ilişkin yasak başladıktan (HMK.md.141) sonra ileri sürüldüğü için dikkate alınamayacağını kabul eden görüşüne iştirak etmiyorum. Yoksulluk nafakasının esası incelenmelidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Zina da velayet Aysen Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 14-03-2016 18:14
zina ve mal davası Av. Filiz Sözen Meslektaşların Soruları 1 13-02-2015 10:08
boşanma-zina avukat48 Meslektaşların Soruları 1 08-03-2014 16:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03505802 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.