Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

TaŞeron İŞlerde Kidem Tazmİnati Problemİ

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-07-2012, 14:15   #1
polat&son

 
Varsayılan TaŞeron İŞlerde Kidem Tazmİnati Problemİ

Öncelikle tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar diler soruma cevap verecek olanlara ise şimdiden teşekkür ederim. Günümüzde bir çok resmi kurumda temizlik,yemek,taşımacılık gibi işler taşeron firmalar aracılığı ile görülmektedir.

1)-Üst işveren alt işverene Kıdem tazminatı ve İhbar tazminatı yönünden bir ödeme yapmadığı gibi alt işveren ile üst işveren arasında bu tazminatlardan kimin sorumlu olacağını düzenleyen bir sözleşmede bulunmamaktadır. Bu durumda Kıdem tazminatı,İhbar tazminatı ve İzin ücretlerinden asıl sorumlu alt işveren mi üst işvrenmidir?
2-) Aynı sözleşmede mesai ücretlerinin aylık sabir ücret üzerinden ödeneceği düzenlenmiş fakat işçi mesai ücretlerini yasal miktar üzerinden almak üzere alt işvrene dava açmıştır. alt işveren ile üst işverenin arasındaki bu sözleşme işçiyi bağlar mı ?
Old 04-07-2012, 16:15   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan polat&son
Öncelikle tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar diler soruma cevap verecek olanlara ise şimdiden teşekkür ederim. Günümüzde bir çok resmi kurumda temizlik,yemek,taşımacılık gibi işler taşeron firmalar aracılığı ile görülmektedir.

1)-Üst işveren alt işverene Kıdem tazminatı ve İhbar tazminatı yönünden bir ödeme yapmadığı gibi alt işveren ile üst işveren arasında bu tazminatlardan kimin sorumlu olacağını düzenleyen bir sözleşmede bulunmamaktadır. Bu durumda Kıdem tazminatı,İhbar tazminatı ve İzin ücretlerinden asıl sorumlu alt işveren mi üst işvrenmidir?
2-) Aynı sözleşmede mesai ücretlerinin aylık sabir ücret üzerinden ödeneceği düzenlenmiş fakat işçi mesai ücretlerini yasal miktar üzerinden almak üzere alt işvrene dava açmıştır. alt işveren ile üst işverenin arasındaki bu sözleşme işçiyi bağlar mı ?

1-Sorumluluk taraflar arasındaki sözleşmeden değil, yasadan kaynaklanmaktadır (İş Yasası 2/6) Bu nedenle her ikisi birlikte müştereken ve müteselsilen alt işveren işçisinin ücret ve tazminat haklarından sorumludur. Hatta asıl işveren bu sorumluluğunu alt işverene ödese dahi işçiye karşı hüküm ifade etmez ve işçiye olan bu borcundan kurtulamaz.

2-Asıl ve alt işveren arasındaki bu sözleşme hükmü, işçi lehine yorum ve sözleşme hükmünün şahsi hak doğurucu olması özellikleri (herkese karşı ileri sürülemeyen/sadece tarafların birbirlerine karşı ileri sürebilecekleri) gereği alt işveren işçisine karşı hüküm ifade etmez.
Old 05-07-2012, 07:58   #3
polat&son

 
Varsayılan

Üstadım teşekkür ederim. fakat ben sorumu açık olarak soramadım benim merak ettiğim asıl sorumlu kim yani tamam işçiye karşı ikisi de sorumlu fakat kendi içlerinde kim sorumlu arada sözleşme yok bildiğim kadarı ile de yasal düzenleme de yok. yani diyelim asıl işveren ödedi alt işverene rücu edebilecek mi ?
Old 05-07-2012, 08:52   #4
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın polat&son;

Sayın YİĞİT, asıl işveren-alt işveren ilişkisini net bir şekilde özetlemiş. Sizin sormuş olduğunuz sorunun yanıtını içeren bir Yargıtay kararının paylaşıldığı (ilk karar) bağlantı sunuyorum, inceleyiniz:http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=6556

Mezkur karar göre asıl işveren, alt işveren bünyesindeki işçilere ödemiş olduğu ihbar ve kıdem tazminatlarının rücuan tahsilini alt işverenden talep edebiliyor. Yargıtay, sözleşme var ise bu sözleşmeye, sizin örneğinizde olduğu gibi sorumluluğun sınırlarının çizildiği sözleşme yok ise 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/VI hükmüne göre asıl işverenin hangi, alt işverenin hangi miktardan sorumlu olacağının mevcut çalışma koşulları çerçevesinde araştırılarak karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirmiştir.

Saygılarımla..
Old 05-07-2012, 08:53   #5
JACELYN

 
Varsayılan

Sanırım siz işçi açısından sormamışsınız soruyu
Av. İbrahim Bey de doğal ve haklı olarak soruyu işçi açısından sorduğunuz düşüncesiyle cevap vermiş. Üst işveren alt işverenden genel hükümler gereği ödediği parayı alabilir bunun için sözleşmede hüküm olmasına gerek yok bence
Old 05-07-2012, 09:41   #6
polat&son

 
Varsayılan

Sayın JACELYN ; doğrudur ben işverenler açısından soruyorum. Engin beyin sunmuş olduğu karar işverenler arasında sözleşme olduğu durumlar için doğru fakat benim asıl açmak istediğim konu arada sözleşme olmayan durumlar için. örnek vererek yola çıkarsak; işçi A 6 yıldır bir kurumda çalışıyor her yıl ihaleyi farklı bir kurum alıyor en son ihaleyi B firması alıyor. B firması işçi A yı işten çıkarıyor ve işçi A geriye gönük olarak Kıdem tazminatı vs. tüm hak ve alacaklarını sadece B firmasından istiyor. B firması son işveren olduğu için geriye dönük olan bu hak ve alacakları ödedi diyelim. şimdi geriye doğru rücu etmeye başlayacak bir bakıyorki kendisinden önce ihaleyi alan firmalar iflas etmiş! Asıl işveren ihaleyi alan hiçbir firmaya Kıdem taznminatı, ihbar tazminatı ve tatil ücretleri gibi feshe bağlı olan haklarla ilgili ödeme yapmamış. B firması kendisinden haksız şekilde ödemiş olduğu paraları kimden ve nasıl tahsil edecek ?
Old 05-07-2012, 14:26   #7
JACELYN

 
Varsayılan

sizin ilk sorunuz üst işveren alt işverene rücu edebilir mi edemez mi sorusuydu. oysa şu an alt işverenler açısından soruyorsunuz.
1- B sadece kendi dönemimden sorumludur zaten, geriye dönük diğer alt işverenlerin kıdem, ihbarın, fazla mesai v.s den sorumlu değildir
2- Dolayısıyla kimseden tahsil etmesi, gereken bir para yok ortdada
Old 05-07-2012, 15:09   #8
polat&son

 
Varsayılan

Bu tür taşeron işlerde her yeni ihale işçi açısından iş yerinin devri olarak nitelendirildiğinden son işveren, geriye dönük olarak tüm feshe bağlı haklardan sorumludur.
Old 05-07-2012, 15:45   #9
JACELYN

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/6408
K. 2004/22998
T. 12.10.2004
• ALT İŞVEREN SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ ( İşçinin İş Akdine Son Veren Alt İşverenin İhbar ve Kıdem Tazminatı Ödeme Yükümlülüğü - İşçinin Aynı İşyerindeki Yeni İhaleyi alan Başka Alt İşveren Nezdinde Çalışmaya Başlamasının İşyeri Devri Olarak Kabul Edilemeyeceği )
• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI TALEBİ ( İşçinin Çalıştığı İşyerindeki İhaleyi Alan Alt İşverenin İhale Süresinin Sonunda İşyerinden Ayrılması ve İşçinin İş Akdinin Sona Ermesi - İşçinin Aynı İşyerinde Yeni İhaleyi Alan Başka İşveren Nezdinde Çalışmaya Başlamasının İşyeri Devri Olarak Kabul Edilemeyeceği )
• KIDEM TAZMİNATI TALEBİ ( İşçinin Çalıştığı İşyerindeki İhaleyi Alan Alt İşverenin İhale Süresinin Sonunda İşyerinden Ayrılması ve İşçinin İş Akdinin Sona Ermesi - İşçinin Aynı İşyerinde Yeni İhaleyi Alan Başka İşveren Nezdinde Çalışmaya Başlamasının İşyeri Devri Olarak Kabul Edilemeyeceği )
• İŞYERİ DEVRİ NİTELİĞİNİN BULUNMAMASI ( İhale Süresi Sonunda Yeni İhaleyi Alamayan Alt İşverenin İş Akdine Son Verdiği Davacı İşçinin Yeni İhaleyi Alan Başka İşveren Nezdinde Aynı İşyerinde Çalışmaya Başlaması - İhbar ve Kıdem Tazminatı Talebinin Kabulü Gereği )
1475/m.13,14,35,54
ÖZET : Davacının çalıştığı Bozyaka Hastanesinin asıl işvereni Sosyal Sigortalar Kurumudur. Davacıyı çalıştıran davalı şirket asıl işverenden ihaleyle temizlik işlerini alan alt işveren konumundadır. Davalı alt işveren ihale süresi sonunda yeniden ihaleye alamamış ye asıl işverenin işyerini terk etmiştir. İhaleyle işi dava dışı O. Ltd. Şti. almıştır. İki taşeron arasında işyeri devri yapıldığı hususunda bir delil mevcut değildir. Hizmet akdinin devri hususunda da bir iddia bulunmamaktadır. Davalı işveren davacıyı başka işyerlerinde işe davet ettiği ve iş verdiği konusunda da iddiada bulunmamıştır. Bu durumda ihale sözleşmesinin bittiği tarihte hizmet akdinin davalı tarafından sona erdirildiğinin ve davacının ihbar, kıdem tazminatı ile izin ücreti talep etmekte haklı bulunduğunun kabulü gerekir. Davacının ihaleyi yeni alan dava dışı alt işverenin yanında bilahare işe başlaması yeni bir hizmet akdi niteliğinde olup sonuca etkili görülmemiştir.

DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı davalı şirketin dava dışı SSK.ya ait Bozyaka Hastanesi temizlik işlerini ihale ile alan işyerinde çalışmaya başladığını alt işveren olan davalının asıl işverenle yaptığı taşeronluk sözleşmesinin sona ermesi üzerine hizmet akdinin sona erdiğini iddia ederek ihbar, kıdem tazminatı ve işin ücreti talebinde bulunmuştur. Davalı ise, davacının ihaleyi alan dava dışı O. Ltd. Şti.yanında çalışmasını sürdürdüğünü, hizmet akdinin sona ermediğini bu sebeple davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece işyeri devrinin sözkonusu olduğunu, davacının çalışmasını sürdürdüğünü kabul ederek isteklerin reddine karar vermiştir.

Davacının çalıştığı Bozyaka Hastanesinin asıl işvereni Sosyal Sigortalar Kurumudur. Davacıyı çalıştıran davalı şirket asıl işverenden ihaleyle temizlik işlerini alan alt işveren konumundadır. Davalı alt işveren ihale süresi sonunda yeniden ihaleye alamamış ye asıl işverenin işyerini terk etmiştir. İhaleyle işi dava dışı O. Ltd. Şti. almıştır. İki taşeron arasında işyeri devri yapıldığı hususunda bir delil mevcut değildir. Hizmet akdinin devri hususunda da bir iddia bulunmamaktadır. Davalı işveren davacıyı başka işyerlerinde işe davet ettiği ve iş verdiği konusunda da iddiada bulunmamıştır. Bu durumda ihale sözleşmesinin bittiği tarihte hizmet akdinin davalı tarafından sona erdirildiğinin ve davacının ihbar, kıdem tazminatı ile izin ücreti talep etmekte haklı bulunduğunun kabulü gerekir. Davacının ihaleyi yeni alan dava dışı alt işverenin yanında bilahare işe başlaması yeni bir hizmet akdi niteliğinde olup sonuca etkili görülmemiştir.

Mahkemece bilirkişi hesap raporu bir değerlendirmeye tabi tutularak ihbar, kıdem tazminatı ve izin ücreti alacağı istekleri hüküm altına alınmalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 08-02-2017, 13:21   #10
Avukat İlkay Uyar Kaba

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

9.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/2687
Karar: 2016/11758
Karar Tarihi: 11.05.2016


İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI - ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN BULUNUP BULUNMADIĞI VE BUNUN İŞÇİLİK HAKLARINA ETKİLERİ - DAVACININ TÜM MESAİSİNİ ÜNİVERSİTEYE HASREDİP HASRETMEDİĞİ - EKSİK İNCELEME - HÜKMÜN BOZULMASI GEREĞİ

ÖZET: Davalı asıl işverenle davacıların işvereni dava dışı ... AŞ arasında çamaşır yıkama, kurutma ve dağıtım hizmet sözleşmesi imzalanmıştır. Çamaşır yıkama ve kurutma işinin davalı işverene ait işyerinde yapılmadığı, alt işverenin bağımsız işyerinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak davacıların kirli çamaşırların toplanması ve yıkanan çamaşırların dağıtılması işinde çalıştıkları tespit edilmiştir. Davacı açıkça çamaşır toplama ve dağıtım işinde ve asıl işverene ait işyerinde çalıştığını ve sadece asıl işverene hizmet ettiğini iddia etmiş, tanıklarda çamaşır dağıtım işinde dört işçinin Üniversitede görev aldığını belirtmişlerdir. Gerekirse işyerinde keşif yapılarak; asıl işverenin yardımcı işi niteliğindeki çamaşır yıkama-kurutma ve dağıtım işinin toplama ve dağıtım kısmında çalışan davacının münhasıran asıl işverene hizmet verip vermediği, tüm mesaisini Üniversiteye hasredip hasretmediği, tüm hizmet süresinin Üniversitede geçip geçmediği araştırılarak sonuca göre davacının münhasıran Üniversiteye iş görme edimini yerine getirdiği anlaşıldığı taktirde asıl-alt işveren ilişkisinin varlığı kabul edilerek, aksi halde şimdiki gibi karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.

(1475 S. K. m. 14) (4857 S. K. m. 2, 5, 32, 41, 57) (Alt İşverenlik Yönetmeliği m. 11) (9. HD. 24.10.2008 T. 2008/33977 E. 2008/28424 K.)

Dava: Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak işveren tarafından feshedildiği ve alacaklarının ödenmediği iddiasıyla ihbar tazminatı, fazla çalışma, asgari geçim indirimi ile ücret alacaklarının ödetilmesini istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, davacı ile aralarında iş akdinin bulunmadığını, ihale makamı olduklarını, tüm sorumluluğun ihale ile iş alan firmaya ait olduğunu savunarak husumet yokluğundan ve esastan davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı üniversite ile ihbar olunan ... A.Ş. arasında akdedilmiş 18.06.2010 tarihli, 01.07.2010-30.06.2011 yürürlük süreli “2010 yılı malzeme dâhil çamaşır yıkama, kurutma ve dağıtım hizmeti alımına ilişkin tip sözleşmeler, idari ve teknik şartname içeriğinden; yüklenici ...nin Üniversitesine bağlı... Fakültesinin 12 aylık malzeme dahil çamaşır yıkama, kurutma ve dağıtım hizmeti işini üstlendiği, üstlendiği bu hizmeti kendisine ait tesislerde, kendisine ait makine, teçhizat, ekipman ve personelle yerine getirdiği, kirli çamaşırların teslim alınması ve temiz çamaşırların teslim edilmesi koşullarının ve yıkanması şartlarının teknik şartnamede ayrıntılı olarak düzenlendiği ve yüklenici ... A.Ş.’nin üstlendiği bu işi .....’te bulunan işyerinde yerine getirdiği ve bir kısım işçilerini de kirli çamaşırların toplanması, taşınması ve yıkanan ve temiz çamaşırların dağıtımı işlerinde istihdam ettiği ve davacının da bu kapsamda ... A.Ş. nezdinde çalıştığı, tanık beyanlarından ... A.Ş.nin üstlendiği çamaşır yıkama, kurutma ve dağıtım işini asıl işverene ait işyerinde yerine getirmediği, istihdam ettiği davacı ve diğer personelin asıl işverene ait hastane işyerlerindeki kirli çamaşırları toplayarak yüklenicinin .....’teki fabrikasına götürülmesini ve burada yıkanıp temizlenen çamaşırların da dağıtım işini yaptıkları, davacı avukatı tarafından yüklenici ... AŞ'nin çamaşır yıkama işini ..... 'teki iş yerinde yerine getirmekte ise de, davacı dahil bir grup işçinin...'te hiç çalışmayıp kirli çamaşırların toplanıp temiz çamaşırların dağıtım işini görevlendirildikleri ... Tıp Fakültesi Hastanesinde gerçekleştirdikleri, bu itibarla davalı üniversite ile ... firması arasında alt-üst işveren ilişkisinin kurulduğu ve asıl işveren üniversitenin sorumlu tutulması gerektiği savunulmuş ise de; teknik şartname hükümleri nazara alındığında, yüklenici ... AŞ’nin üstlendiği kirli çamaşırları yıkama işini kendi tesislerinde kendi ekipman ve teçhizatları ile yerine getirdiği ve bu şekilde temizlenen çamaşırları teslim ettiği, bu ilişkide yüklenici ... A.Ş.nin çamaşır yıkama işini kendi araç ve gereçleri ile kendisine ait .....’teki işyerinde yerine getirdiği ve üstlenilen iş, asıl işverenin işyeri dışında ifa edildiğinden bu ilişkide alt işveren-asıl işveren ilişkisinden söz edilemeyeceği, eser sözleşmesine dayanan bir müşteri-müteahhit ilişkisi olduğu ve davalı üniversitenin talep konusu alacaklarından sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davacı avukatı temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı ve bunun işçilik haklarına etkileri noktasında toplanmaktadır.

Alt işveren; bir iş yerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren alanlarda iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlamalara göre asıl işveren - alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekmektedir.

Alt işverene yardımcı işin verilmesinde bir sınırlama olmasa da, asıl işin bir bölümünün teknolojik uzmanlık gerektirmesi zorunludur. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, asıl işveren alt işveren ilişkisinin sınırlandırılması yönünde yasa koyucunun amacından da yola çıkılarak, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde “işletmenin ve işin gereği” ile “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” ölçütünün bir arada bulunması şarttır. Yasanın 2 nci maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarında “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” sözcüklerine yer verilmiş olması bu gerekliliği ortaya koymaktadır. Alt İşverenlik Yönetmeliğinin 11 inci maddesinde de yukarıdaki anlatımlara paralel biçimde, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilebilmesi için “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirmesi” şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir.

İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek amacıyla İş Kanununun 2 nci maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir. Muvazaa Borçlar Kanununda düzenlenmiş olup, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, kendi gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini arzu etmedikleri, görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Muvazaada, taraflar arasında üçüncü kişileri aldatma kastı bulunmakta ve sözleşmedeki gerçek amaç gizlenmektedir. Muvazaa genel ispat kuralları ile ispat edilebilir. Bundan başka İş Kanununun 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında sözü edilen hususların, aksi kanıtlanabilen adi kanunî karineler olduğu kabul edilmelidir.

5538 sayılı Yasa ile İş Kanununun 2 nci maddesine bazı fıkralar eklenmiş ve kamu kurum ve kuruluşlarıyla sermayesinin yarısından fazlasının kamuya ait olan ortaklıklara dair ayrık durumlar düzenlenmiştir. Ancak, maddenin diğer hükümleri değişikliğe tabi tutulmadığından, asıl işveren alt işveren ilişkisinin unsurları ve muvazaa öğeleri değişmemiştir. Yasal olarak verilmesi mümkün olmayan bir işin alt işverene bırakılması veya muvazaalı bir ilişki içine girilmesi halinde, işçilerin baştan itibaren asıl işverenin işçileri olarak işlem görecekleri 4857 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında açık biçimde ifade edilmiştir. Kamu işverenleri bakımından farklı bir uygulamaya gidilmesi hukuken korunamaz. Muvazaaya dayanan bir ilişkide işçi, gerçek işverenin işçisi olmakla kıdem ve unvanının dışında bir kadro karşılığı çalışması ve diğer işçilerle aynı ücreti talep edememesi, İş Kanununun 5 inci maddesinde öngörülen eşitlik ilkesine aykırılık oluşturur. Yine koşulların oluşmasına rağmen işçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanamaması, Anayasal temeli olan sendikal hakları engelleyen bir durumdur. Dairemizin kararları da bu doğrultudadır (Yargıtay 9.HD. 24.10.2008 gün 2008/33977 E, 2008/28424 K.).

Davalı asıl işverenle davacıların işvereni dava dışı ... AŞ arasında çamaşır yıkama, kurutma ve dağıtım hizmet sözleşmesi imzalanmıştır. Çamaşır yıkama ve kurutma işinin davalı işverene ait işyerinde yapılmadığı, alt işverenin bağımsız işyerinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak davacıların kirli çamaşırların toplanması ve yıkanan çamaşırların dağıtılması işinde çalıştıkları tespit edilmiştir. Davacı açıkça çamaşır toplama ve dağıtım işinde ve asıl işverene ait işyerinde çalıştığını ve sadece asıl işverene hizmet ettiğini iddia etmiş, tanıklarda çamaşır dağıtım işinde 4 işçinin Üniversitede görev aldığını belirtmişlerdir. Gerekirse işyerinde keşif yapılarak; asıl işverenin yardımcı işi niteliğindeki çamaşır yıkama-kurutma ve dağıtım işinin toplama ve dağıtım kısmında çalışan davacının münhasıran asıl işverene hizmet verip vermediği, tüm mesaisini Üniversiteye hasredip hasretmediği, tüm hizmet süresinin Üniversitede geçip geçmediği araştırılarak sonuca göre davacının münhasıran Üniversiteye iş görme edimini yerine getirdiği anlaşıldığı taktirde asıl-alt işveren ilişkisinin varlığı kabul edilerek, aksi halde şimdiki gibi karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kidem Tazmİnati av_ayşe Meslektaşların Soruları 5 23-05-2011 17:04
Kidem Tazmİnati Mefkure Meslektaşların Soruları 1 19-02-2011 15:36
Kidem Tazmİnati Faİzİnİn Hesaplanmasi ATARAS Meslektaşların Soruları 8 12-02-2010 17:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05926490 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.