Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

Kendine Dışardan Bakmak

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-01-2008, 11:23   #1
Durdu GÜNEŞ

 
Varsayılan Kendine Dışardan Bakmak

KENDİNE DIŞARDAN BAKMAK

Durdu GÜNEŞ


Kişisel gelişim kitaplarında bize mutlu, başarılı olmanın yolları gösterilir. Basma kalıp cümlelerle sihirli formüller verilir. “Olayları değiştiremiyorsan bakış açını, bakış açını değiştiremiyorsan yerini değiştir.” “Olumlu düşün, olumlu sonuçlansın.” “Kendine iyi davran” gibi sözler.
Her genelleme içinde istisnaları barındırır. Hatta bu bile. Kişisel gelişim kitaplarındaki genellemeler olumlu hedeflere yöneltir bizi. Bize yaşama, başarma, mutlu olma şevki vermek için doğru da bir yaklaşımdır bu.
Bizi mutluluğa götürmeyi hedefleyen ışıklı levha gibi bu sözlerin yanıltıcı taraflarını dikkate almadan tamamen olumlu sonuçlara ulaşmamız mümkün değildir.
Kendine dışardan bakmak kavramı güzel, fantastik bir yaklaşım gibi görünmektedir. Ama günlük hayatımızda kendimize sık sık dışardan bakıyoruz. Yalnız bunu bilinçli bir seçim olarak değil, hayatın doğal akışı içinde yaşıyoruz.
Hayatımız geleceğe doğru akarken maziye dönen, günlere, anılara zaman zaman bir seyirci gibi bakarız. Bazen hüzünlenir bazen neşeleniriz. Geçmiş, sıkıntılardan arınmış seyirlik bir filme dönüştüğü için anıları “nerde o günler” diye arar hale geliyoruz. Eski bir dostumuzla görüşmenin en güzel yanı ortak geçmişi bir filmi izler gibi yeniden hatırlamaktır.
Eski fotoğraflara bakmak da kendimize, mazimize dışardan bakmaktır. İnsana keyf verir.
İnsanın kendine dışardan bakması, kendine çeki düzen vermek, ya da yaşadığı bir dramı komediye çevirmek için bir yöntem olarak kullanılabilir.
Zaman zaman aynaya bakma ihtiyacı da insanın kendine dışardan bakmasının somut bir sonucudur. Ayna bizim halimizi yansıtır. Kendimizde göremediğimiz bir ayrıntıyı gösterir.
Zor anlarımızda aynaya tatsız bir suratla bakıp sonrada dil çıkararak bir eğlenceye dönüştürdüğümüz olmuştur. Kötüye giden durumlarda ayna bir kendine gelme noktası olabilir. Aynaya bakmak mecazi anlamda insanın dışardan kendine bakması olarak da değerlendirilebilir. Bir Çin atasözü bu durumu güzel özetler. “Eğer işler kötüye gidiyorsa bir aynaya bakın.”
Benim bu yazıda üzerinde durmak istediğim, insanın bir olayı bizzat yaşarken aynı zamanda kendisine seyirci gibi dışardan bakabilmesinin mümkün olduğudur. Seyirci rolünü oynarken bazen bir bilge, bazen bir komedyen rolünde olması hayatı anlamlı ve eğlenceli yapacaktır.
İnsan hayatın doğal akışı içinde yaşarken başından geçen olayların aktörüdür. Sıkıntıyı, kaygıyı, korkuyu, sevinci bizzat yaşar. Yaşadığımız bir olay seyirci konumuna düştüğümüzde acılarından arınır hatta eğlenceye dönüşür. Bir atasözümüz vardır. “Seyirciye dövüş kolaydır.” diye.
İnsanın kendine dışardan bakması konusu bir çok düşünürün ilgi alanında olmuştur. Bu konuda Charlie Chaplin.“Hayat yakından bakıldığında trajedi, uzaktan bakıldığında komedidir.” demiş. George Campell’de “Mizahı anlayıp geliştirmek için bir adım geri atmalısınız. Olayla aranızda biraz mesafe oluşturduğunuzda gerçekte ne olup bittiğini anlarsınız” diyerek dışardan bakmanın mizah açısından önemini vurgulamıştır. Carol Burnett “Komedi, üzerinden zaman geçmiş bir trajedidir” der.
Diyelim ki bir bayan sokakta giderken köşe başında durmuş dilenciye para vermek istiyor elini çantasına attığında farkında olmadan küçük bir kapkaççının elini yakalıyor. Birden irkiliyor. Çocuk ise ani bir hareketle elini kurtarıp “ben bir şey yapmadım abla” diye bağırarak kaçıyor.
Bu kişi olayın sıcak anında korku, şaşkınlık, heyecan duyar. Sonra, diyelim arkadaşlarıyla buluştu. Artık olayı bir komedi filmi gibi anlatabilir. Çünkü Olayın aktörüyken daha sonra seyircisi olmuştur artık.
Yaşadığımız bir olayın önce aktörü sonra seyircisi olmak doğal ve kolaydır. Ama bir olayı yaşarken eş zamanlı olarak bir seyirci olmak kendine dışardan bakabilme yöntemini iyi bilmekle ilgilidir.
Komedyenler kendine dışardan bakma konusunda ehildir. Yaşadıkları olayları trajik bile olsa kendine dışardan bakarak komediye çevirebilmektedirler. Kişisel gelişimde sık kullanılan anahtar bir cümle vardır. Birileri yapıyorsa sen de yapabilirsin.
Örneğin bir komedyen gösteri yaparken fıkra anlattı ve anlattığı fıkraya kimseyi güldüremedi diyelim. Hemen kendisine dışardan bakar ve “Böyle bayat fıkra anlatırsan kimseyi güldüremezsin aptal adam ” diyerek zor durumu neşeli duruma dönüştürebilir.
İnsanın kendine dışardan bakması insanı çeşitli ruh hallerine ulaştırabilir, ama ben burada insanın kendine dışardan bakmasının neşeye yol açacağını vurgulamak istiyorum.
Bizler genellikle kendi halimize değil başkalarının hallerine güleriz. Kendimize dışardan baktığımızda da bir başkasına gülüyormuş gibi bir ruh hali doğar. Kendimizdeki duruşu ve yönü de görmüş oluruz.
Burada bir Nasrettin Hoca fıkrası anlatarak konuyu aydınlatmak istiyorum.
Nasrettin Hoca’nın eşeğinin semeri sökülmüş. Hoca eşeğin arka kısmına geçip semeri dikiyormuş. Zaman zaman eşek ileri gidiyor Hoca, semeri kendine çekiyormuş. Karşıdan bakan biri “Hocam yaptığın şeye bak, çok ayıp değil mi?” demiş. Hoca bir an düşünmüş sonra kendisine dışarıdan/karşıdan bakarak “Sende haklısın, aslında ne iş yaptığından ziyade nerde durduğun da önemli” demiş.
Diğer yandan, insanın farklı iki mesleğinin olması kendine dışardan rahat bakmasını sağlayan unsurlardan biridir. Eskiden padişahlara mutlaka bir sanat öğretirlermiş. Kişi bir mesleğin şapkasına takarak, öbür mesleğine dışardan bakabilir. Onun için yönetici konumunda olanların hobi olarak bile olsa bir sanatla, meslekle ilgilenmeleri kendine dışardan bakmalarını kolaylaştıracaktır. Bu durum yöneticinin yerini, yönünü ve hedefini belirlemesinde önemli rol oynayacaktır.
İnsanın kendine dışardan bakmasının nasıl mümkün olacağının kapılarını araladık sayılır. Bunun faydalarını da şöyle sıralayabiliriz.
Kendi komedimizi kendimiz üretmiş oluruz. Hayatı bir eğlenceye dönüştürmenin güzel bir yöntemi gibi düşünmeliyiz.
Çağımızda bireyin yalnızlığı derinleşmektedir. Bu yöntem, yalnızlık duygusunun bastırılmasında önemli bir rol oynar. Çünkü hem aktörüz artık hem seyirci. Bir çeşit insanın kendine karşı empatik ilişki kurması gibi.
Kaygılı, başarısız, korkulu anlarımızın daha rahat atlatılmasını sağlayacak bir terapi yöntemini keşfetmiş oluruz.
Mutluluk kendimizin ürettiği bir şeydir. Mademki kendimize dışardan bakarak acı veren şeyleri kahkahaya dönüştürmek mümkün. O halde kendimize iyi bakalım ama dışardan olsun.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Şirket Avukatı olarak çalışırken dışardan iş alabilir miyim? berrin leyla Meslektaşların Soruları 59 12-11-2015 18:12
Sözleşmeli Avukatlık sırasında dışardan dava almak turbo Meslektaşların Soruları 21 29-07-2013 15:10
Fal Bakmak Suç Mudur? Av.Selim Balku Meslektaşların Soruları 18 12-10-2010 10:24
çuvaldızı kendine Av.Kamil Mercan Site Hakkında Yazışmalar 21 23-03-2007 14:29
Hukuk Sektörüne potansiyel Kâr Amaçlı Bakmak aristo Hukuk Sohbetleri 0 05-05-2002 14:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03042603 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.