Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

Fıkra Severler İçin Kılavuz

Yanıt
Old 16-01-2008, 17:22   #1
Durdu GÜNEŞ

 
Varsayılan Fıkra Severler İçin Kılavuz

FIKRA SEVERLER
İÇİN KILAVUZ
Av.Durdu GÜNEŞ

FIKRA NASIL ANLATILIR?

Fıkra anlatmak bir sanattır. Bir kılavuz okumakla fıkra anlatma sanatını tam öğrenemezsiniz; ama fıkra anlatınca mahcup olmayacak bir başarı elde edebilirsiniz.
Sizler için fıkra anlatılırken dikkat edilecek birkaç hususu tespit ettim. Aşağıda belirtilen hususlar fıkra anlatımınızı güçlendirecektir.

1. Hiçbir zaman size bir fıkra anlatacağım diye söze başlamayın. Bu fıkranın etkisini yarı yarıya indirir.

2. Herkesçe bilinen fıkraların sadece özünü anlatacak şekilde bir cümleye indirgeyin; “Vermeye gönlü olmazsa ipe un serer.” gibi.

3. Fıkraları anlatırken mutlaka kendinizden bir şeyler katın. Anılarınızla, deneyimlerinizle bütünleştirebilirsiniz.

4. Bilinen fıkraları; ancak konuyu açıklarken renk katması amacıyla kısaltarak anlatın.




5. Bir fıkrayı aynı kişilere iki kez anlatmayın.

6. Yeri ve zamanı uygun düşmeyen yerde fıkra anlatmayın. Fıkraya değil, kendinize güldürürsünüz.

7. Hem fıkrayı anlatıp hem herkesten fazla gülmeyin.

8. Mahalli şiveler üzerine kurulmuş bir fıkrayı taklit yeteneğiniz yoksa anlatmayın.

9. Fıkra belli bir etnik grubu, mezhebi, dini, mesleği gülünç hale getiriyorsa kesinlikle bulunduğunuz meclisteki kişilerin bu özelliklerine dikkat edilmelidir.

10. Fıkranın bir hazırlık bölümü, bir de sonuç cümlesi vardır. Hazırlık bölümüyle zihin belli bir kıvama getirilir. Sonuç cümlesiyle zihin tuzağa düşürülür. Gülme sağlanır. Fıkrayı anlatırken sonuç cümlesini hatırlatmayın.

11. Fıkra, yemeğin içindeki tuz gibidir. Sohbet içinde dozunu artırdıkça tadı kaçar.

12. Fıkraya anlattıktan sonra kesinlikle onu açıklamaya kalkmayın.






FIKRA NASIL DİNLENİR?

Dinlemek ayrı bir sanattır ve insanı başarıya götüren güzel bir huydur. Dinlemek, belli bir kültürel seviye ister ve bir eğitim işidir.
Sokrat, kendisine konuşma dersleri verilmesini talep eden bir öğrenciden, o dönem için yüksek sayılacak bir meblâğ ister. Öğrenci; “Ben bu parayla iki tane hoca tutabilirim.” diye söylenir. Sokrat; “İyi ama ben bu parayla sana bir konuşmasını, bir de dinlemesini öğreteceğim.” der.
Fıkra dinlemek, mizah kültürümüzle yakından ilgilidir. Dinlemesini bilmeyen insanlara fıkra anlatmak da söz israfıdır.
Fıkra dinleme konusunda mini bir kılavuz hazırladım. İşte bu hususta birkaç tespit;


1) Mark Twain; “Kibar bir insan bir fıkrayı sürekli ilk defa dinleyendir.” diyor. Bu nezakete dikkat edilmelidir.

2) Konuyla ilişkili bir fıkra anlatıldığında; “Bir fıkra da ben anlatayım.” diye sohbeti fıkra anlatma seansına dönüştürmeyiniz.

3) Mizah, belli bir seviyeniz varsa zihninizde yankı uyandırır. Mizah kültürünü geliştirmek için o alandaki kitapları okumanızda fayda var. Mizah aynı zamanda matematiksel zekâ gerektirir ve matematiksel zekâyı geliştirir.

4) Fıkra bir hazırlık bir sonuç bölümünden oluşan bir bütündür. Biri bir fıkra anlatırken araya girmeniz fıkranın etkisini bozar.

5) Fıkrayı anlama zekâ işidir. Anlamadığınız halde anlama rolü yapamazsınız. Kendi jetonunuzu fıkracının düşürmesine çalışmayın.

6) Bazı fıkralar kıssadan hisse çıkarmak için anlatılır. Bazı fıkralar ise absürd olup sadece güldürmek amacıyla anlatılır. Absürd fıkralardan da kıssadan hisse çıkarmaya kalkarsanız yeni bir fıkraya konu olursunuz.

7) Daha önceden bildiğiniz ve hoşunuza giden fıkrayı; “Bir daha anlat.” diyerek arkadaşınızı zorlamayın. Mizaha yaklaşımınızla zekânız arasında bağ kurabilirler.

8) Her fıkrada gülme beklentisine girmeyin. Bazı fıkralar koltuk altı gıdıklaması değil, beyin gıdıklaması şeklinde etki yapar. İçin için gülebilirsiniz. Ya da doğrudan beyinsel zevk alırsınız.

9) Fıkra dinlemenin de uygun bir yeri ve zamanı vardır. Nejat Uygur, arabasıyla tatile giderken jandarma trafik çevirmiş. Jandarma, Nejat Uygur’u görünce; “Abi ben sizi tanıdım. Sen şu televizyondaki komik adamsın. Abi bize komik bir şeyler söyle de gülelim.” Nejat Uygur’da “Sen asker değil misin? O zaman sen de bir savaş yap ta ben seyredeyim.“ demiş.

10) Fıkra yoluyla havaya bir taş atılmışsa başınızı altına tutmayın. Varsa yeteneğiniz yeni bir fıkra ile tesirsiz hale getirebilirsiniz.






FIKRA NASIL YAZILIR?
Fıkranın birden çok anlamı var. Yazımız konusu fıkra, kısa ve özlü anlatımı olan nükteli, güldürücü öykülerdir. Hatta bu şekilde olaylar, ismi belli kişilerin hatıratı olduğunda anekdot diye adlandırılır.
Fıkra, sohbetlerin gülen yüzüdür. Anlatıma kolaylık ve neşe verir. Çoğu zaman kıssadan hisse şeklinde de anlatılır. Fıkraların insanlar üzerinde psikoterapik etkisi de vardır.
Fıkra anlatımı, insanları iletişime açık hale de getirir.
Sohbetlerin tadı tuzu olan fıkranın yazılması da incelik ve zekâ gerektirir. Günümüzde özgün fıkra pek yazılmamakta, genellikle eski fıkralar yeni olaylara uyarlanmaktadır. Oysa özgün fıkraların yazılmasına ciddî ihtiyaç vardır. Burada ben bazı ipuçları vererek bu konuda yeteneği olanlara bir pencere açmak istiyorum.
Fıkra yazmada iki yöntemi kullanmak mümkündür. Birincisi derleme fıkralar. İkincisi kurgusal fıkralar.
Derleme fıkralar yazmak isteyen kişinin çok iyi bir gözlemci olması gerek. Yanında not defterini her zaman taşıması ve not alması gerekir. Not alırken fıkra, hayatın içinden doğaçlama şeklinde mi ortaya çıkıyor, yoksa bir naklen mi anlatılıyor, buna dikkat etmek önemlidir.
Ayrıca fıkradaki vurucu final cümlenin kısa ve öz olması fıkranın etkisini artıracaktır.
Fıkra, mümkün olduğunca kısa olmalıdır. Uzattıkça tadı kaçar.

Fıkranın içinde anlatılmak istenen evrensel bir gerçek varsa bu özellik fıkraya ölümsüzlük kazandırır. Tıpkı Nasrettin Hoca fıkraları gibi.
Sadece gülme amaçlı, düşündürücülüğü olmayan ve bizi zihinsel tuzağa düşürerek gülmemizi sağlayan absürd fıkraların ise zamana karşı direnci yoktur. Saman alevi gibi parlar ve sönerler.
Derlemeci, zamana bir çivi çakmak istiyorsa mutlaka fıkranın içinde anlamlı bir felsefe olmasına dikkat etmelidir.
Kurgusal fıkra yazımına gelince, öncelikle dağarcıkta çok fıkra örnekleri bulunmalıdır. Bu durum yeni fıkra üretiminde yöntem kolaylığı sağlar.
Yazılacak fıkrada, öncelikle ele alınan olaydaki aksayan yönler, tezatlar, çelişkiler tespit edilmelidir. Fıkra bu olgular abartarak üretilir. Her şeyin normal olduğu bir konuda fıkra üretmek zordur. Üretilse bile insanlar üzerinde kalıcı etkide bırakmaz.
Bilindiği gibi fıkra iki bölümden oluşur. Hazırlık ve vuruş. İlk bölümde zihin bir istikamete yönlendirilir. İkinci bölümde zihnin tahmin edemediği bir nokta zihnin önüne konur. Zihin burada beklemediği bir boşluğa düşer. Bir sinir boşalmasıyla gülmeye başlarız.
Fıkra, hazırlık bölümünde zihni iyi yönlendirmesi ve final cümlesiyle de ters köşeye yatırmalıdır. Bu bağlamda fıkra yazarının psikoloji bilmesi yazdığı fıkrayı güçlendirir.
Fıkrada düşündürmek esastır. Onun için fıkra yazan kişinin iyi felsefe bilmesi, fıkralardaki kaliteyi artıracaktır. Feylesofların aynı zamanda nüktedan olması boşuna değildir.
Bol fıkralı ve tebessüm dolu bir dünya dileğiyle...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
briç severler... eses Site Lokali 36 13-08-2011 17:18
Fıkra:) buketoz Site Lokali 4 22-03-2004 00:13
Fıkra - Çok Güldüm Batu Han Site Lokali 0 28-02-2003 19:45
Bir De Fıkra Cest la vie Site Lokali 0 24-03-2002 23:26
ANAYASA m. 38/ 7 son fıkra Av. Hulusi METİN Hukuk Sohbetleri 0 10-02-2002 14:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06486297 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.