Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

Rol Yapmanin GÜcÜ

Yanıt
Old 11-01-2008, 17:20   #1
Durdu GÜNEŞ

 
Varsayılan Rol Yapmanin GÜcÜ



ROL YAPMANIN GÜCÜ
Durdu GÜNEŞ
Rol yapmayı gündelik hayatımızda olumsuz anlamıyla kullanırız. Rol yapmayı İçtenlik taşımayan bir davranış olarak görür, rol yapanları “Rol yapma” “artistlik yapma” gibi sözlerle doğruluğa, dürüstlüğe davet ederiz.
Birine rol yapma derken hem rol yapanı hem de rol yapma fiilini aşağılama düşüncesi vardır.
Yazımız konusu rol yapma önemli bir sanat olan tiyatrodaki rolle ilgili değil günlük hayatta yaptığımız rollere ilişkindir
“Başkası olma kendin ol” gibi şarkı sözlerinde, “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” gibi bilgece sözlerde özle sözün uyumlu olması ve içtenliğin davranışımıza egemen olması gerekliliği vurgulanır.
Kavramlar, deyimler halk arasında belli bir biçimde kullanılarak ağırlıklı bir anlam taşımaya başlarlar. Durum böyle olmakla birlikte bir kavramı veya deyimi olumsuz düşüncelerde kullanacağımız gibi, olumlu düşüncelerde de kullanılabiliriz. Alçak kelimesinin kafamızdaki çağrışımı hoş değildir. Ancak alçak kelimesini gönül kelimesinin önüne koyarsak anlamı olumlu hale gelir. İnsan kelimesinin önüne koyarsak olumsuz hale gelir. Başka bir örnek “Polis görevini soğukkanlılıkla yaptı.” Cümlesinde soğukkanlılık kelimesi bizde takdir hissi uyandırır. “Katil cinayeti soğukkanlılıkla işledi.” Cümlesinde soğukkanlılık bizde nefret duygusu uyandırır. Katilin acımasızlığını ortaya koyar.
Bir başka örnek verecek olursak yalan söylemeyi kötü bir davranış olarak biliriz. Ama bu detaylandırılmamış toptan ifadedir. İki insanın arasını düzeltmek için söylenen yalan kötü müdür? Bir hayat kurtaran yalan yanlış mıdır?
Rol yapmanın günlük hayatta kullanımında içiyle dışın bir olmadığı riyakâr bir davranışı ifade eder. Oysa rol yapmak eğitimde, tiyatroda olumlu olarak kullanılmaktadır. Gündelik hayatımızda da olumlu olarak kullandığımızda oldukça önemli ve iyi sonuçlara ulaşmak mümkündür.
İnsanın içi dışını, dışı da içini etkiler. “Dışının görünüşü içinin aynasıdır.” sözüyle “Küpün içinde ne varsa dışına o sızar.” Atasözü, için dışa etkisini anlatır.
Biz genellikle içimizdeki duyguların, düşüncelerin davranışlarımızı etkilediğini düşünürüz ve biliriz. İçimizde gam, keder varsa bunun gölgesi yüzümüze düşer. İçimizdeki neşenin ışığı gözlerimizde yansır.
Asıl üzerinde durulması gereken dışımızın içimizi nasıl etkilediğidir. Günlük hayatımızda buna farkında olmadan yer veririz. Hanımlar moralleri bozuk olduğunda kuaföre giderler. Kendilerini rahat ettiren bu davranış, dış güzelliğin iç dünyaya yansımasıyla ilgilidir.
Neşeli göründüğümüz için neşeli olduğumuzu, mutlu olduğumuz için gülmeyip, güldüğümüz için mutlu olduğumuzu söyleyen düşünürler çıkmış. Bunlar bir gerçeğin abartılı ifadeleridir.
Bir takım iç sıkıntılar yaşarken sevdiğimiz bir dostumuzla karşılaştığımızı düşünelim. Ne yaparız. Hemen yedekteki tebessümleri çıkarıp, hoş görünmeyi deneriz. Başlangıçta zorlandığımız neşeli olma rolünün bir süre sonra içimize yansıdığını hissederiz. Bir iki güzel hatırayı yâd ettikten sonra içimizdeki keder bulutlarının dağıldığını fark ederiz. Rol yapmak terapik bir etki yapmış, içimizi neşeli olma rolünün ışıkları aydınlatmıştır.
Bilinen bir Çin hikâyesi vardır.
Kaynanasıyla geçinemeyen bir gelin onu öldürmeye karar verir. Otlardan ilaç yapan bir baharatçıya giderek, niyetini bildirir. “Bana öyle bir zehir yap ki, kayınvalidemi bu zehirle öldüreyim ama suçlu olduğum ortaya çıkmasın.” der.
Baharatçı bir karışım hazırlar. Sonra geline verir. “Bundan her gün bir çay kaşığı kayınvalidenin yemeğine katacaksın. Üç ay boyunca devam edeceksin. Sonunda maksadına erişeceksin. Fakat ona o kadar iyi davranacaksın ki ve güzel sözler söyleyeceksin ki senden asla şüphelenmemeli.” der. Gelin denilenleri yapar. O kayınvalidesine kadar iyi davranır, o kadar güzel söz söyler ki, bir ay içinde anne kız gibi yakınlaşırlar.
Gelin yaptıklarından pişmanlık duyarak hemen baharatçıya gider “Aslında kayın validesini çok sevdiğini, anne kız gibi iyi ilişkiler içinde olduğunu bu nedenle onu öldürmekten vazgeçtiğini” bildirir. Baharatçıdan kayın validesi için verilen zehirlerin etkisini kaldırmak için panzehir yapmasını ister. Baharatçı güler sonra “Sen rahat ol kızım. Sana verdiğim şey zehir değil vitamindi. Asıl zehir senin beyninde idi sürekli iyi davranarak ve güzel sözler söyleyerek sen beynindeki zehri ortadan kaldırdın.” der.
İnsan rol yaparak bir müddet sonra rolünün insanı olur. Korkak biri kahraman gibi davranarak cesaretli hale gelebilir.
İç dünyamızdaki olumsuzlukları tamir ederken neden rol yapmanın gücünden, terapisinden yararlanmayalım.
Birileri çıkıp bana palyaçonun gözyaşları hikâyesini anlatabilir. Burada anlatmak istediğimiz şey dış yapının, rol yapmanın, iç yapıyı etkilediği gerçeğinin iyiye kullanılmasını sağlamakla ilgilidir.
Büyük insanların hayatına baktığımızda anneleri, babaları, yakınları, öğretmenleri tarafından teşvik edilmiş önemli rol yakıştırmaları yapılmıştır. Bu insanlar o rolü oynayarak zirveye çıkmayı başarmışlardır.
Edison okula devam etmemiş. Dikkat eksikliği nedeniyle sorun yaşamış. Öğretmeni onun “beyinsiz” olduğunu söylemiş. Annesi onu okuldan alıp evde yetiştirmiş. Ona önemli sıfatlar ve roller yükleyerek içindeki dehanın uyanmasına yardım etmiştir.
Başkalarının hakkımızda söylediği bir söz bize yeni bir rol yükler. Biz o rolü oynayarak yeni başarılara imza atarız.
Benim yazı yazmamda ortaokulda Türkçe öğretmenim Rahmetli Hüsamettin Yinanç’ın “Kompozisyondan kimseye on vermedim. Sana veriyorum. İyi yazıyorsun.” demesinin önemli bir payı var. Bende hocamın bana yakıştırdığı iyi yazma rolünü oynadığım için kendimi geliştirdim.
Eğitimde rol yapma tekniğinden yararlanılmaktadır. Avukatlık stajı yaparken mizansen oyunlarda yapılan roller başarılı bir avukat olmanın yollarını açmaktadır.
Aslında dünya bir tiyatro sahnesidir. Kendimize nasıl bir rol biçiyorsak iç dünyamızda da onları yaşarız. Kendimize biçtiğimiz rolün altını doldurmak için beynimiz o yönde çalışır. Rolümüzün iç dünyamızda meydana getirdiği değişim ve dönüşümlerle kendimizi geliştiririz.
Eğer iyileri oynuyorsak ve rolümüzü iyi oynuyorsak hayatı yaşamaya değer haline getiriyoruz demektir.

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Delil Tespitinde, Hakimin Zorlama Gücü Var Mıdır? Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 26 12-09-2017 14:40
ev hanımının iş gücü kaybı-tazminat bayhan Meslektaşların Soruları 13 23-07-2010 12:30
Polisin gücü köre mi yetti Seyda Hukuk Haberleri 11 29-10-2007 00:32
ayırt etme gücü iurista Hukuk Soruları Arşivi 7 25-09-2006 00:23
İbranamenin gücü ? amd_athlon Meslektaşların Soruları 2 28-03-2006 19:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03245592 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.