Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

Kamuya bedelsiz terk

Yanıt
Old 27-06-2010, 23:25   #1
adsl11

 
Varsayılan Kamuya bedelsiz terk

3194/11 e göre kamuya bedelsiz terk edilen hazine arazisinin amacı dışında kullanılması halinde geri alınmasına ilişkin örnek mahkeme kararı var mı?
Old 23-07-2010, 14:58   #2
Lider Uğraş

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/14131
Karar No : 1996/441
Tarih : 29.5.1996


TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Meralar )
MERALAR ( Tapu iptali ve tescil )
KAMUYA AİT TAŞINMAZLAR ( İmar planı değisikliği )
İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ ( Kamuya ait taşınmazlar )




DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pendik I.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 7.4.1994 gün ve 1990/1615 E. 1994/161 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 30.6.1995 gün ve 1995/4036 E.1995/5427 K. sayılı ilamı:

( ... Nizalı taşınmazın öncesi mer'a iken 3194 sayılı Yasanın 11/son maddesi uyarınca Belediye tarafından imar planı uygulananak meralıktan çıkarılıp özel mülk haline getirildiği, daha sonra da Ahmet Orhan Sar isimli kişiye satıldığı, bu kişinin , taşınmazın Kartal Belediyesi sınırlarından çıkarılarak Pendik Belediyesi sınırlarına alınması üzerine her iki Belediye ve Hazineyi hasım göstererek satın almaya dayalı olarak taşınmazın adına tescili için bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Davalı Hazine'nin ise daha önce Pendik Belediyesine karşı Hakemde açtığı davada taşınmazın mer'a olduğunun tesbiti ile Hazine adına tescilini talep etmiş, bu dava reddedilmiş ve yine Hakem'de itirazda reddedilerek karar kesinleşmiştir. Bunun üzerine Ahmet Orhan Sar'ın davası kabul edilmiş, taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, Hazine'nin temyize getirdiği kararın onanması üzerine bu kez Hazine karar düzciime isteminde bulunduğundan dosya incelemeye alınmıştır.

264 sayılı parselin öncesinin mer'a olduğu çekişmesizdir. Taşınmazın ifraz edilmiş; müfrez parçalardan birisi de 6 parsel sayılı taşınmazı oluşturmuştur. Dava konusu olan bu parsel büyük mer'a parçasının bir kesimidir. Her ne kadar Hazinenin açmış bulunduğu tesbit davası hakemde red edilmiş ise de bu red kararı davacı Ahmet Orhan Sar'a bir hak bahşetmez. Zira 6 parsel sayılı taşınmaz özde çıplak mülkiyeti Hazine'ye yararlanma hakkı mer'a olarak Belediye'ye ait bir taşınmaz iken meralık vasfı değiştirilince, çıplak mülkıyeti Hazine'den Belediye'ye geçmez.

Eğer bir taşınmaz mer'a ise meralık vasfı kaldırılınca o taşınmaz, rekabenin ( çıplak mülkiyetin ) sahibi bulunan Hazine'ye döner. Bu meraların meralık vasfı kalkınca otomatik olarak Belediye'ye geçeceğine dair 775 sayılı Yasanın S.maddesinde bir hüküm yoktur. Ayrıca, İmar Yasası 11/son maddesi hazırlanan imar planı sınırları içindeki kadastrol yollar, meydanlar ile meralar imar planının onaylanması üzerine bu niteliklerini kendıliklerinden kaybederek onaylanmış imar planı kararı ile getirilen kullanrna amacına konu ve tabi olurlar hükmünü isede, bu kuralın Yüksek Danıştay 1.dairesinin 10.2.1989 tarih, 1989/326 E. 1989/19 K. sayılı mütalaasında da açıklandığı üzere, İmar planı sınırları içinde meraların planının onayı ile birlikte hukuki bakımdan meralık niteliğini yitireceği, bu yerlerden yerel hizmetlere ayrılanların Belediye veya Özel İdareye bedelsiz terkinin gerekeceği genet hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek bir amaca ayrılan yerlerin onaylanmış imar planı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabi olacakları, ancak bu durumun meralardan elde edilen yerlerin Belediyeler adına tescilini gerektirmiyecteği, mütalaa kılındığından bu durum da meraların onaylanmış imar planında genel hizmetler dışında bir amaca ayrılmasında, Belediyelere terk edilmesi sözkonusu olamaz. Ayrıca Belediye Yasası'nın 159. maddesı ile Belediye sınırlan içindeki meraların yalnız tasarruf ve idare nezareti Belediyelere verilrniş olup, çıplak mülkiyet Hazine üzerinde bırakılmıştır. Aynı Yasanın 70/II. maddesine göre Belediye Meclısleri tasarruf, idare ve nezaret hakkı kendilerine devredilmiş bulunan meraların sadece kullanma ve yararlanma şekillerini değiştirebilirler. Ancak, hiçbir şekilde mer'ayı özel rnülkiyete dönüştürüp satamazlar. Hal böyle olunca; davacının davasının kabulüne dair verilen karar dairemizce zuhulen onandığından, onama kararı kaldırılarak, Hazine ve Belediye arasında geçen tesbit davasının Hazine aleyhine Hakem'ce karara bağlanması gerçi kararın temyize tabi olmayıp itirazı mümkün kararlardan bulunması halinde de tespitle ilgili hükmün özde hukuka aykırı ise, şahsın açmış olduğu davada, bu davada Belediye'den yer aldığını iddia eden kişi Belediye ye halef olarak o karara dayanamayacağından bu sebeplerle, düzeltme ısteğinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel kurulu'nca incelenerek direnmekararını süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktanve direnme kararının verildiği tarih itibariyleHUMK.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik438/11.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğininreddine karar verilip dosyadaki kağıtlarokunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına,dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararındaaçıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk GenelKurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararınauyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesiusul ve yasaya aykındır. Bu nedenle direnme karanbozulmalıdır.


SONUÇ : Davalı Hazine vekilinı temyizitirazlarının kabulü ile, direnme kararının ÖzelDaire bozma kararında gösterilen nedenlerdendolayı ( BOZULMASINA ), oyçokluğu ile kararverildi.


KARŞI OY YAZISI


Belediye sınırları içinde kalan hazineye aittaşınmazlarla llgili olarak Belediye Kanunu 775sayılı Gecekondu Kanunu ve 3194 sayılı İmarKanununda hükümler bulunmaktadır. BelediyeKanununun 159. maddesi hükmü ile Belediyesınırları içinde kalan hazineye ait taşınmazlannidare ve nezaret hakkı sınırları içinde bulunduğubelediyeye aittir. 775 sayılı Gecekondu Kanununun3.maddesi hükmü ile de belediye sınırları içindekalan ve kamu hizmetine tahsisi edilmeyentaşınmazların maliki belediyedir. 3194 sayılıİmar Kanununun H.maddesi hükmü ile belediyesınırlan içinde kalan meraların imar planı içinealınması ve imar planının belediye meclisinceonaylanması ile taşınmazın mer'a niteliğikendiliğinden ortadan kalkar, onaylanmış imarplanı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabiolur.

İncelenen ve taraflar arasında görülen davada öncesi mera olan taşınmaz belediyece imar planı içine alınmış, imar planı onaylanmakla mer'a niteliği ortadan kalkmış, plandaki konumuna göre özel mülkiyete konu arsa niteliğini kazanmıştır. Taşınmazın niteliği imar planı gereğince özel mülkiyete çevrildiğine ve belediye sınırları ile imar planı içinde kaldığına göre yukarıda açıklanan yasaların amacı gereğince mülkiyeti belediyeye geçer, Aksi halde belediyelere arsa üretmek imkanı veren imar kanununun 11.maddesi hükmünün anlamı kalmaz. Danıştayın yasayı yorumlaması adli yargıyı bağlamaz. Hukuk hakimi kanunun hükümlerini genel hukuk kurallarına göre yorumlamakla yükümlüdür. Bu itibarla hakimin olayımızda belediyenin satışına değer vermesi doğrudur. Diğer taraftan kişi belediyeden imar kanununa göre dava konusu taşınmazı iktisap etmiştir. Taşınmazı satın alan kişinin öncesinin mer'a olduğunu bilmesi de mümkün değildir. Belediyenin satışına güvenerek iktisabında da kötü niyetli olduğu kabul edilemez. Kaldı ki, Belediye ile Hazine arasında hakeme gidilmiş; hakem karan ile de taşınmazın belediyeye ait olduğu belirlenmiştir. Mahkemece bu yönler dikkate alınarak taşınmazın davacı adına tesciline karar verilı'nesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle hükmün onanması düşüncesinde olduğumdan çoğunluk görüşüne katılamıyorum.

Hüseyin Örmeci
7.Hukuk Dairesi Başkanı
Old 25-07-2010, 14:05   #3
adalet istiyorum

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi

Esas: 1994/9923
Karar: 1995/673
Karar Tarihi: 27.01.1995

TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI - KROKİ DÜZENLENMESİ GEREĞİ - MERA NİTELİĞİ - BELEDİYE GEÇEN TAŞINMAZ OLUP OLMADIĞININ ARAŞTIRILMASI GEREĞİ

ÖZET: Mahkemece öncelikle yapılacak iş; 1335 sayılı mera parseliyle, tevhid ve ifraz gördüğü parselleri önceki durumlarıyla birlikte gösteren kayıtlar ile paftadan yararlanmak suretiyle uzman bilirkişi aracılığıyla, çekişmeli yerin, tevhid ve ifraz öncesinden hangi parselde kaldığını tesbit etmek ve denetime elverişli bir kroki düzenletmek olmalıdır. Çekişmeli yerin mera parseli içersinde kalmadığının saptanması halinde ise; taşınmazın Hazine adına tapulu bulunduğu gözönüne alınarak, bu Hazine arazisinin 775 sayılı Yasanın 3. maddesi hükmü uyarınca doğrudan belediyelere geçen taşınmazlardan olup, olmadığı üzerinde durulmalı ve belediyelere geçen yerlerden bulunduğunun anlaşılması halinde de, belediye meclisinin kararı üzerine encümence açık arttırma yoluyla bu yerin satışa çıkartılması, en fazla fiyat verene ihale edilmesi, ondan sonra da, ihale üzerinde kalan kişi ile belediye başkanının noterden sözleşme yapması gerektiği değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulmalıdır.


(775 S. K. m. 3) (3194 S. K. m. 11/son)

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.9.1992 gününde verilen dilekçe ile satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda, davanın kabulüne dair verilen 9.3.1994 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:

1335 sayılı parsel başlangıçta mera olarak sınırlandırılmışken bilahare üçe ifraz edilerek 5017, 5018 ve 5384 parsel numaralarını almıştır. Bunlardan 5384 numaralı olanı, dosyadan anlaşıldığına göre özel mülke konu diğer parsellerle önce tevhid, sonra ifraz yapılmak suretiyle tekrar parsellere ayrılmış, 122 ada 1 parsel sayısı ile ve arsa olarak Hazine adına 15077 m2 yüzölçümüyle yazılmıştır.

Bu parselin içinden nizalı kesimi belediye meclisi Osman’a satması için encümene yetki vermiş, encümen de 122 ada 1 parselin 10 dönümünü bu kez Osman ile belediye meclis üyesi Sami’ye satmayı kararlaştırmıştır. İşte davacı Osman, 122 ada 1 parsel sayılı taşınmazın satın aldığı 10 dönümlük kesiminin Hazine adına olan tapusunun iptali ile ifrazen adına tescilini istemiştir.

Yerel mahkeme davayı kabul etmiş; hükmü, Hazine temyize getirmiştir.

Dosya kapsamıyla 1335 parsel sayılı taşınmazın aslının mera olduğu sabittir. Bu taşınmazın örneği, dosya içerisinde bulunmamakla birlikte bir belediye meclis ve encümen kararı ile ve akar haline getirilmek amacıyla belediyenin özel mülküne dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır. Bunu takiben de belde ihtiyacını karşılamak için benzin istasyonu yapılmak üzere, meclis ve encümence karar alınmak suretiyle davacıya satılmıştır. Bu işlemlerin tekemmülünde de taşınmazın imar içerisine alınıp, 3194 sayılı İmar Yasasının 11. maddesinin son fıkrası uyarınca bu yerin meralıktan çıkartılması yönteminden yararlanıldığı sezilmiştir.

Her ne kadar 3194 sayılı Kanunun 11/son maddesi <hazırlanan imar planı sınırları içindeki... meralar, imar planının onayı ile bu vasıflarını kendiliklerinden kaybederek onaylanmış imar planı kararı ile getirilen kullanım amacına konu ve tabi olurlar> hükmünü amir ise de; bu kuralın Danıştay Birinci Dairesi’nin 10.2.1989/326-19 sayılı mütalaalarında da vurgulandığı üzere, <İmar planı sınırları içinde meraların, planın onayı ile birlikte hukuki bakımdan meralık niteliğini yitireceği, bu yerlerden genel hizmetlere ayrılanların belediye veya özel idareye bedelsiz terkinin gerekeceği, genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek bir amaca ayrılan yerlerin onaylanmış imar planı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabi olacakları, ancak bu durumun meralardan elde edilen yerlerin belediyeler adına tescili gerektirmeyeceği> biçiminde anlaşılması gerekir. Başka bir anlatımla meralar, onaylanmış imar planında genel hizmetler dışında bir amaca ayrılmışsa, belediyelere terkini söz konusu olamaz. Bu nedenlerledir ki, çıplak mülkiyeti Hazineye ait olan meraların özel mülk olarak belediyelere geçmesi mümkün değildir. O halde böyle bir yerin belediyece satışı da düşünülemez.

Bu durumda mahkemece öncelikle yapılacak iş; 1335 sayılı mera parseliyle, tevhid ve ifraz gördüğü parselleri önceki durumlarıyla birlikte gösteren kayıtlar ile paftadan yararlanmak suretiyle uzman bilirkişi aracılığıyla, çekişmeli yerin, tevhid ve ifraz öncesinden hangi parselde kaldığını tesbit etmek ve denetime elverişli bir kroki düzenletmek olmalıdır.

Bu inceleme sonunda, çekişmeli kesimin mera olarak sınırlandırılan ve daha sonra 5017, 5018 ve 5384 numaralı ifraz gören 1335 sayılı parsel içersinde kaldığı belirlenirse, yukarda açıklanan sebeplerle, aslı mera olan bu yerin belediyenin özel mülkü haline getirilmesi mümkün olamayacağından davanın reddine karar verilmelidir.

Çekişmeli yerin mera parseli içersinde kalmadığının saptanması halinde ise; taşınmazın Hazine adına tapulu bulunduğu gözönüne alınarak, bu Hazine arazisinin 775 sayılı Yasanın 3. maddesi hükmü uyarınca doğrudan belediyelere geçen taşınmazlardan olup, olmadığı üzerinde durulmalı ve belediyelere geçen yerlerden bulunduğunun anlaşılması halinde de, belediye meclisinin kararı üzerine encümence açık arttırma yoluyla bu yerin satışa çıkartılması, en fazla fiyat verene ihale edilmesi, ondan sonra da, ihale üzerinde kalan kişi ile belediye başkanının noterden sözleşme yapması gerektiği değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulmalıdır.

Bunlar yapılmadan eksik inceleme, araştırma ve uygulamayla karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 27.01.1995 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kamuya terk edilen yeşil alanda kiracı Av.İdil Meslektaşların Soruları 8 25-12-2010 15:20
ACİL Kat karşılığı İnşaat Sözlşemesi Bedelsiz Terk hüsnü gökulu Meslektaşların Soruları 1 28-08-2009 22:36
bedelsiz terk themis16 Meslektaşların Soruları 2 02-11-2007 11:06
Kamuya yapılan iş bedeli ve kamuya satılan mal bedeli hangi aşamada doğmuş olur? Av.Nuran Ural Meslektaşların Soruları 0 26-10-2007 12:11
Terk nedeni ile boşanma davasında terk ihtarının kötüniyetli olduğunun ispatı hırs Meslektaşların Soruları 3 27-04-2007 21:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04225206 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.