Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kefaletten Cayma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-04-2009, 13:57   #1
mapixx

 
Varsayılan Kefaletten Cayma

Herkese Merhaba,
Bir bankaya olan kredi kartı borcu için Kefil oldum.
Kredi Kartı sahibinin borcunu ödeyemediğini öğrendim.
Ancak bunu durumdan resmi olarak haberim yok; zira tarafıma yapılan herhangi bir tebligat yok.
Bu durumda noterden bankaya çekeceğim ihtarname ile kefaletten caymam söz konusu olabilir mi?
Konuyla ilgili bilgisi ve tecrübesi olan meslektaşlar benimle paylaşırsa sevinirim.
Çok teşekkür ederim.
Old 21-04-2009, 17:00   #2
lawyer_hilal

 
Varsayılan

Kefalet sözleşmesinde kefil, alacaklı ile asıl borçlu arasındaki hukuki ilişki sonucunda asıl borçlunun borcunu yerine getirmemesi sonucu alacaklının uğradığı zararı şahsen haczi kabil bütün malvarlığı ile karşılamayı taahhüt eder.
Kefiilik sözleşmesinin sona ermesi için aşağıdaki yazılı sebeplerden birinin varlığı şarttır.
KEFALET SÖZLEŞMESİNİN SONA ERME SEBEPLERİ
  1. Asıl borç ilişkisinin sona ermiş olması (BK md. 492)
  2. Asıl borçlunun değişmesi (Borcun nakli halinde) kefilin buna açıkca rıza göstermemesi (BK md. 176)
  3. Belirli süreli kefalette, kefalet süresinin sona ermesinden itibaren bir ay içinde alacaklı alacağını takibe girişmez ya da başladığı takibe uzun süre ara verirse kefil, bu bir ayın sonunda otomatik olarak kefalet borcundan kurtulur. Şunu önemle vurgulamak gerekir ki, asıl borç ilişkisinin süreli olması, bu sürenin kefalet sözleşmesi için de geçerli olacağı hususunda açık bir anlaşma yoksa, kefalet sözleşmesinin otomatik olarak belirli süreli kurulduğu anlamına gelmez.
  4. Belirsiz süreli kurulmuş kefalet sözleşmesinde, alacaklı asıl borç muaccel olduktan sonra bir ay içinde alacağını takip etmez ya da başlamış olduğu takibine uzun süre ara verecek olursa kefil kefalet borcundan kurtulur.
  5. Alacaklı ile kefil aralarında anlaşarak her zaman kefalet sözleşmesini ortadan kaldırabilirler
  6. BK md. 501 gereği alacaklı, kefilin kefalet borcunu ödemek istemesine rağmen bu ödemeyi hakli bir sebep olmaksızın kabul etmez ise, kefil, borcunu tediyede bulunmasına gerek olmadan kefalet borcundan kurtulur.
  7. BK md. 502 asıl borçlu iflas ettiğinde alacaklı bu durumu kefile bildirmez ise, kefil asıl borçluya karşı olan müstakbel rücu hakkını iflas masasına bildirmemesinden dolayı uğradığı zarar oranında kefalet borcundan kurtulacaktır.
  8. Alacaklıya ödemede bulunacak kefile alacaklı elinde tuttuğu asıl borçluyu takip için gerekli olan belgeleri ve asıl borç için verilmiş diğer teminatları vermeye mecburdur. Bu külfeti (ödevi) yerine getirmez ise kefilin kefalet borcundan kurtulacaktır, BK md. 501/c.2.
Bu sebeplerden birinin varlığı mevcut ise kefillik sözleşmesinden cayabilirsiniz. Aksi halde sorumluluğunuz devam edecektir.

Saygılar...
Old 21-04-2009, 17:51   #3
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

Esas Yılı : 2004
Esas No : 12253
Karar Yılı : 2004
Karar No : 14567
Karar Tarihi : 15.10.2004
Daire No : 13
Daire : HD

ÖZET:SOMUT OLAYDA DAVACI, BANKA İLE DAVA DIŞI N. B. ARASINDA İMZALANAN 13.3.1997 TARİHLİ KREDİ KARTI SÖZLEŞMESİNDE DAVALI M. G. IN MÜTESELSİL KEFİL OLDUĞU ANLAŞILMAKTADIR. BU HUSUS TARAFLARIN VE MAHKEMENİN DE KABULÜNDEDİR. SÖZLEŞMEDE BORÇLUNUN KULLANACAĞI KREDİ LİMİTİ GÖSTERİLMEDİĞİ GİBİ KEFİLİN SORUMLU TUTULACAĞI BİR MİKTARDA GÖSTERİLMEMİŞTİR. BU DURUMDA YUKARIDA AÇIKLANAN YASA HÜKÜM GEREĞİNCE DAVALI KEFİLDEN TALEPTE BULUNULMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR.
(818 s. BK/484) (4077 s. Tüketici K/23)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü.
Davacı, N. B. İle yapılan 13.3.1997 tarihli kredi kartı sözleşmesine davalının müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilip, borçlu ve kefillerin temerrüde düşürüldüğünü yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile %40 inkar tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalı, sözleşme de kefil olduğunu, kefalet limitinin bildirilmediğini sözleşmenin diğer kefilinin 650.000.000 TL. ödeme yaptığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının borcunun 183.967.000 TL. olup, 4822 sayılı yasa gereğince 15.330.583 TL. lik 12 eşit takside ödenmesi kararı verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1- B.K.484. maddesi gereğince kefaletin geçerli olabilmesi için sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı muayyen miktarın (limitin) gösterilmesi zorunludur. Aksi halde sözleşme geçersizdir. Alacaklının kefalet limiti gösterilmeyen sözleşmeye dayanarak kefilden talepte bulunması mümkün değildir.
Somut olayda davacı, Banka ile dava dışı N. B. arasında imzalanan 13.3.1997 tarihli kredi kartı sözleşmesinde davalı M. G. ın müteselsil kefil olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Sözleşmede borçlunun kullanacağı kredi limiti gösterilmediği gibi kefilin sorumlu tutulacağı bir miktarda gösterilmemiştir. Bu durumda yukarıda açıklanan yasa hüküm gereğince davalı kefilden talepte bulunulması mümkün değildir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2- Kabule göre de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 23/2 maddesi gereğince Tüketici Mahkemeleri nezdinde tüketiciler tarafından açılacak davalar her türlü resim ve harçta muaf olmasına karşı davalı tüketiciden harç alınmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3- Yukarıda açıklanan bozma nedenine göre bu aşamada davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Davalı tarafta temyiz olunan hükmün (1 ve 2) no.lu bentte gösterilen nedenle davalı lehine BOZULMASINA, , (3) no.lu bentte gösterilen nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
cayma hakkı gürsel atkıcı Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 4 13-09-2012 14:59
Senetten Cayma seesaw Meslektaşların Soruları 2 01-12-2008 09:40
kefaletten vazgeçme HakiMavi Meslektaşların Soruları 7 30-10-2008 08:58
Cayma Hakki damista Meslektaşların Soruları 2 09-04-2008 08:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04200912 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.