Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

değer kaybı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-06-2015, 09:09   #1
egokcehukuk

 
Varsayılan değer kaybı

selamlar,
Belirli yaşın üzerindeki ( 10 yaş gibi ) araç hasarlarında değer kaybı oluşmayacağı yönünde bilirkişi raporları hazırlanmakta ancak buna mesnet oluşturulmamaktadır. Açıklamalarında genellikle Yargıtay görüşü olduğu ifade edilmekteyse de Yargıtay karar numarası yer aldığını görmedim. Bu konuyu açabilirseniz sevinirim.
İyi çalışmalar
Old 17-06-2015, 09:41   #2
olgu

 
Varsayılan

15 yaşında bir araç da kaza anında değer kaybı yaşabilir, aracın marka modeli, hasarın büyüklüğü, değişen veya boyanan parça sayısı, daha önceden kazasının olup olmadığı, önceki kaza ile dava konusu kazanın aynı noktanda olup olmadığı gibi hususlar önemlidir.
Old 17-06-2015, 10:23   #3
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan egokcehukuk
selamlar,
Belirli yaşın üzerindeki ( 10 yaş gibi ) araç hasarlarında değer kaybı oluşmayacağı yönünde bilirkişi raporları hazırlanmakta ancak buna mesnet oluşturulmamaktadır. Açıklamalarında genellikle Yargıtay görüşü olduğu ifade edilmekteyse de Yargıtay karar numarası yer aldığını görmedim. Bu konuyu açabilirseniz sevinirim.
İyi çalışmalar
Bahsettiğiniz Yargıtay kararını bilmiyorum ama belirli bir yaş üzerindeki aracın onarılmış 2.el piyasa rayicinin (araca orijinal parçalar takılmış olması, yenilenmesi v.b. sebeplerle), kaza tarihindeki (hasarsız-2.el) piyasa rayicinden daha yüksek olacağı düşünülüyor ise değer kaybından bahsedilemeyeceği değerlendiriliyor olabilir.

Bu konuda Yargıtay 4 HD'nin eski bir kararındaki açıklama dikkat çekicidir:
Alıntı:
Yazan Yargıtay 4 HD, 18.3.2002 T., E: 2001/12342, K: 2002/3124
"...Dava trafik kazasından doğma tazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ait araçta değer kaybı olmayacağı benimsenmiştir. Oysa davacının olaydan sonraki mal varlığının değeri, zarar verici olayın meydana gelmemesi halinde değerinden daha az ise, zarar var demektir. Gerçekten bir şeyin tahrip edilmesi veya zarar görmesi halinde nesnel zararı tayin etmek için kural olarak objektif değeri esas almak gerekir. Bu ise mübadele ( rayiç ) değeridir. Davaya konu olan olayda davacıya ait araç 1.350.000.000 lira harcanmasını gerektirecek derecede hasara uğramıştır. Bu durumda sözü edilen aracın onarıldıktan sonra mübadele ( rayiç ) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir. Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Bu ilke, zarar, ister haksız eylemden doğsun, isterse sözleşmeye aykırı hareketten meydana gelsin, aynen uygulanır..."
Old 17-06-2015, 10:35   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 2001 / 12342
Karar: 2002 / 3124
Karar Tarihi: 18.03.2002

TAZMİNAT DAVASI - TRAFİK KAZASI SONUCU OLUŞAN ZARAR - ZARARIN BELİRLENMESİ - MÜBADELE DEĞERİ

ÖZET: Dava trafik kazasından doğma tazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ait araçta değer kaybı olmayacağı benimsenmiştir. Oysa davacının olaydan sonraki mal varlığının değeri, zarar verici olayın meydana gelmemesi halinde değerinden daha az ise, zarar var demektir. Gerçekten bir şeyin tahrip edilmesi veya zarar görmesi halinde nesnel zararı tayin etmek için kural olarak objektif değeri esas almak gerekir. Bu ise mübadele ( rayiç ) değeridir.

(818 S. K. m. 41, 42)

Dava: Davacı Sağlık Bakanlığı temsilcisi A. R. Karamahmutoğlu tarafından, davalılar Hamit K., Hasan F. ve Mehmet C. aleyhine 25.7.2000 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu zarar gören araç nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın Hamit K. yönünden kısmen kabulüne ve diğer davalılar yönünden reddine dair verilen 20.2.2001 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı Hamit K. taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;

Dava trafik kazasından doğma tazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ait araçta değer kaybı olmayacağı benimsenmiştir. Oysa davacının olaydan sonraki mal varlığının değeri, zarar verici olayın meydana gelmemesi halinde değerinden daha az ise, zarar var demektir. Gerçekten bir şeyin tahrip edilmesi veya zarar görmesi halinde nesnel zararı tayin etmek için kural olarak objektif değeri esas almak gerekir. Bu ise mübadele (rayiç) değeridir. Davaya konu olan olayda davacıya ait araç 1.350.000.000 lira harcanmasını gerektirecek derecede hasara uğramıştır. Bu durumda sözü edilen aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir. Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Bu ilke, zarar, ister haksız eylemden doğsun, isterse sözleşmeye aykırı hareketten meydana gelsin, aynen uygulanır.

O halde mahkemece sadece aracın resmi oluşu nedeniyle piyasada alım satımı yapılmayacağı ve ekonomik ömrünün sonuna kadar kullanılacağı gerekçeleriyle değer kaybı olmayacağını belirten bilirkişi raporuna dayanılıp bu kaleme ilişkin isteğin reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine 18.3.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
araçtaki değer kaybı Av.Elif ULU Meslektaşların Soruları 38 14-02-2019 19:48
araç değer kaybı lawyer beyaz Meslektaşların Soruları 7 24-03-2017 09:19
ÖTV - Değer Kaybı avfatih Meslektaşların Soruları 0 01-05-2009 20:44
Araç değer ve kazanç kaybı av.remzieroglu Meslektaşların Soruları 1 25-03-2008 23:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03998399 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.