Evlilik kurumuna bagli olarak baslayan kefalet ve bosanmayla hala devam eden sozlesme

Sayin Meslekdaslarim,
Evlilik birligi icerisinde Hanimefendi ve Beyefendi, Beyefendinin zoruyla bankadan kredi tamin ederek bir gayri menkul satin almislardir. Kredi sozlesmesinin suresi 36 yilliktir ve evin maliki Beyefendi ve Kefilide Hanimefendi olarak resmi kayitlarda gecmektedir. Daha sonra esler bosanmislar ve Aile Mahkemesinde hanimefeni kendisini savuncak son celsede nasil ve hangi nedenlere dayali tehdit edildigini ileri surmek istemis ancak ikinci bir telefon ile oldurulmekle tehdit edilmis ve bu nedenle delilleri ileri surmeden bu hususu aciklamaktan vazgectigini mahkemeye belirtmistir. Mahkeme esleri bosamistir. Banka parasini almakta israrli, Beyefendi Iflas ettim odeyemem demekte ve Hanimefendi ogrenci oldugu icin parasi yoktur. Hanimefendi tekrar bir onceki davaya geri donerek delillerini sunmak ister . Kefil konumunda olan hanimefendinin borca karsi sormlulugu aciktir nitekim bu borcun evlilik ici bir kurumdan baslamasiyla evliligin bittigi anda hangi sonuclarin dogabilecegi hakkinda esya hukuku dalinda uzman olan degerli meslekdaslarimin engin bilgilerini sunmalarini dilerim. Saygilarimla

Alıntı: Mahkeme esleri bosamistir

Alıntı: Hanimefendi tekrar bir onceki davaya geri donerek delillerini sunmak ister .

Sayın Umutlaw,

Sorunuz, daha doğrusu ifade şekliniz çok karışık.

-Boşanma davası sonuçlandı mı, devam mı ediyor?

-Mal rejimi tasfiyesiyle ilgili bir talepte bulunulmamış mı,ya da bununla ilgili varılan bir netice,bir karar var mı mahkeme nezdinde tarafların talebine göre?

-Taşınmaz vs. ile ilgili ayrı bir dava açıldı mı, açılmadı mı?

-Banka kredi borcunun kalan kısmı ne kadardır? Ev üzerinde zaten bankanın ipoteği vardır, sorun sadece bu ise kadının endişelenmesine gerek yok, öğrenciden tahsilat yapmakta zorlanacak olan banka zaten taşınmaza yönelecektir, aksi sözkonusu olup kadın ödemek zorunda kalsa bile "malik koca taşınmazı ipotekle birlikte 3.bir kişiye satmadığı sürece-, kefil sıfatıyla ödeme yaptığı için eski eşine rücu ederek, taşınmaza haciz koydurarak yine ödemek zorunda kaldığını geri alabilecektir. (Bu arada iflas ettim,ödeyemem vs beyanında bulunan kocanın başka borçlularından önce davranmasında da fayda var elbette)

Yanıtlar bu haliyle sorununuzu çözmez. Meseleyi daha ayrıntılı ve aşamaları daha açık yazarsanız, daha kolay sonuca ulaşabiliriz.

Saygılarımla

Merhaba,

Anladığım kadarıyla hanımefendi diyor ki,

-- kocamla beraber bir ev aldık,ev kocamın üstüne

--daha sonra boşanma davası açıldı,ancak dava sırasında korkudan herhangi bir maddi talepde bulunamadım.

-- dava sonuçlandı ve biz boşandık,

-- ev kocamda kaldı ben ise borçlu kaldım

-- şimdi ben ne yapabilirim?


İlk önce şu tespiti yapmamız lazım, evin maliki kocadır.Tapu iptali için açılacak davadan sonuç alınması çok zor.
Yapılacak şey, katkı payı davası açmak.

Sayin SEHPER,

Efendim ozen ve incelikle konuya dikkat ettiginizden oturu size minettarim.

Evlilik birligi icerisindeyken 2003 yilinda bir gayrimenkulun alimi icin esler basvuruda bulunmus banka evliyseniz bu kredi size verilir demistir daha sonra hanimefendi ben bu isi yapmam diyerek bu isten vazgecmek istesede tehdit altnda kalarak zorla bu sozlesmeyi imzalamayi kabul etmistir. ( tabi bu tehditler evlilik catisi altindaki evde gerceklesmistir kimse bunlari gormemis nitekim doktor raporlari kadinin bu hale dusmesinin asil sebebinin es oldugunu soylemisler ve heyet raporuda bunu onaylamistir).

Eslerin bosanma davalari 2004 yilinda karara baglanmistir ve dava suresince birlikte alinan ev ve kefalet konusunda bu kararda hic bir sekilde bahis gecmemistir. Hanimefendinin avukati bosanma davasinin hemen akebinde bir dava ikame ederek iki kisinin beraber yapmis olduklari kredi ev alim sozlesmesinin iptal edilmesi gerektigini ve en azindan malik konumundaki olan eski esin baska bir kefil bulmasi gerektigini ileri surmustur beyefendinin de avukati muvekkilinin resmi evraklari hanimefendinin yaninda onlari versin biz geregini yapariz ama nafakayida odemeyiz diye karsi tarafin avukatina bir faks gondermistir hanimefendide bir telefon tartismasinda eski esine ben mahkemede senin devleti dolandirdigini elimdeki belgelerle ispat edecegim deyince beyefendi durusma gunu kayin validesinin evine giderek eski esini mahkemeydeyken cep telefonundan arayarak olum ile tehdit etmis ve eger durusmada konusursan vay seninde annenin haline diye beyanda bulunmus bu nedenle davaci olan eski es hanimefendi vekillerine davadan feragat etmelerini istemis.

Konu bankaya aktarildiginda, Banka hanimefendinin noterden resmi olarak taahhut ederek bir kredi sozlesmesi yaptigini malik konumunda olan eski esin parayi odeyemedigi zaman kefil konumundaki bayandan tahsil edilecegini soylemektedir bayanda ben bu isi tehdit ve zor altinda gerceklestirdim demekte ve nitekim psikolojik raporlar ve polis tutanaklari bunu acikca gostermektedir.

Burada cikan problem su eski es ve malik konusundaki beyefendi devletten mal kacirsin diye tum her seyini baskalarinin uzerine yapmis sonrada iflas ettigini beyan etmistir. Kendisine rucu eden tum alacaklilara da benim durumum bu param yok demistir. Nafaka icin basvuruda bulunan hanimefendiyede param yok iflas ettim demistir. Bu durumda bankanin paralarinida 3 ay da bir gecikmeli olarak odeme yaparak evin taksit odemelerini gerceklestiriyor ama banka her seferinde hanimefendiye protesto yazisi gondererek parayi odeyin demektedir hanimefendi de ben ogrenciyim nerden odeyecegim deyince banka hemen noterden onayli taahhutleri ve kredi solezmesini ileri suruyor.

Bankanin kalan kredisi yaklasik 200.000 YTL ve bunu takside baglayan sure 36 yillik bir zaman dilimidir.

Seviyeli ve gercek bir hukukcuyla bir hususu mantiki ve bilgili olarak tartismanin kivanci icerisindeyim sizden istirhamim anlasilmayan veya noksan olarak arz ettigim bir husus var ise bildirerek beni aydinlatin.

Saygilarimla

Sayın Umutlaw

Nezaketiniz için teşekkür ederim.

Konunuz pek kolay değil. Anlaşılan boşanma davasında mal rejimi tasfiyesi yapılmamış. (Ev ve kredi borcundan hiç bahsedilmedi diyorsunuz ama bu ikisinden bahsedilmemiş olması, tek başına bu konuda bir karar verilmediği sonucunu düşündürmüyor bana). Boşanma davası sırasında mal paylaşımı konularında talep ve karşı talepler sözkonusu olmuş olabilir, değil mi? Kararın hüküm fıkrası kısmında ne yazıyor? Bunu bilmeden bir yanıt yazamıyorum...

(Feragatın, kadının annesinin evinde aynı anda gerçekleşen tehdit iddiası dolayısıyla gerçekleştiğini ileri sürmek ve sonuç almak bana pek olası gelmiyor. Netice itibariyle kadın, o esnada mahkemedeydi, gelen telefonu mahkeme yargıcına aktarıp , dahası savcılığa ihbarda bulunabilirdi)

Saygılarımla...

Sayin SEHPER hanimefendi,

Efendim dikkatiniz icin tesekkurler.

Dogrudur, bosanma davasinda verilen nihai kararda soyle bir cumle var ... bu bosanma islemi .... sebeplerden dolayi kabul edilmis ve tarafalrin bosanmalarina karar verilmistir ... Gayrimenkul ile ilgili olay bir kredi islem oldugundan bu davada gorulmesine yer olmadigina....

Kararda yukarida belirttigim cumleler gecmistir.

Bilgilerinize saygiyla arz eder engin bilgilerinizden faydalanmayi dilerim.

Sayın Umutlaw,

Anladığım kadarıyla, taşınmazla ilgili olarak dava dilekçesinde, yalnızca taşınmazın kredi borcu ile ilgili olarak bir istekte bulunulmuş, başkaca bir talep sözkonusu olmamış (?).

Eğer böyleyse, harca tabi olmak kaydıyla, gayrimenkulle ilgili olarak, 2003 te alındığı gözetilerek ,edinilmiş mallara katılma rejimine dayalı olarak, edinilmiş mal kapsamındaki taşınmazın eski eş adına kayıtlı olan tapusunun, 1/2 oranında iptali ile davacı kadın adına tapuya tescili dava edilebilir. (Dava terditli de açılabilir, hatta daha iyi olur, olmadığı takdirde katkı payı talep edilebilir) (Tabi bu noktada, boşanma davası sırasında sizi bağlayacak, açacağınız bu davayı zora sokacak anlatımlar olup olmadığını yine ancak siz bilebilirsiniz.)

Davalı eski eş, adına kayıtlı taşınmazın edinilmiş mal olmadığını, kişisel mallardan olduğunu, veya önceki kişisel mallarının satışı suretiyle edinilmiş bir mal olduğunu, yahut karşılıksız kazandırmalarla aldığını kanıtlayamadığı takdirde, 1/2 oranında iptal davasını kazanmanız mümkün.

Tabi bu arada taşınmazın, edinilmiş mal olduğunun kabulü halinde, kredi borcundan da (tabii kendi aralarında, 3. kişilere -somut olayda 3.kişi konumundaki bankaya- karşı değil.) aynı şekilde sorumlulukları sözkonusu olacak. Böylelikle davacı kadın, nispeten muhtemel zararını aza indirgeyebilir diye düşünüyorum.

Saygılarımla...

Sayın Av. Sehper,

Merak ettim, açılacak tapu iptal davasınının(hem de 1/2 oranında) kanuni dayanağını ne?
acaba kaçırdığım bir şey mi var?yeni mal rejimi ile ilgili olarak...

Sn. Korayad,

Edinilmiş mallara katılma rejimi ile ilgili hükümleri okudum. Benim vardığım sonuç bu yönde. Yanılıyor olabilirim. (Mal rejimleri konusu kimin kafasını karıştırmıyor ki)

Mesajınızdan anladığım kadarıyla, yeni mal rejimleri ile ilgili sizin "kaçırdığınız bir şey yok".

Buradan anladığım, bu konuda yetkinsiniz. Öyleyse lütfen , edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi ile ilgili usule siz kendi yanıtınızı ekleyin ki, birlikte tartışıp öğrenebilelim.

Saygılarımla...

Merhaba,

neden böyle bir tepki gösterdiniz anlamadım.Ben gerçekten yanlış biliyor olduğumu düşünerek ve güvensizlikle ve öğrenmek amaçlı sormuştum.
Acaba cümle kurarken hata mı yapıyorum,özeleşrtri yapayım,cümle kurarken biraz dikkatli olmalıyım

ama internete yeni alıştğım içim kusura bakmayın,30 yaşında internetle haşır neşir olursan böyle olur...

Herşeyden önce kapanmış ve kesinleşmiş bir dava hakkında yeni delil ileri sürebilmeniz için yargılamanın yenilenmesini sağlamalısınız. Bu husus HUMK madde 445 te düzenlenmiştir. (Olayınızla ilgili kısım)

İKİNCİ FASIL: İADEİ MUHAKEME

Madde 445 - Katiyen verilen veya katiyet iktisap etmiş olan kararlar hakkında aşağıdaki sebeplere binaen iadei muhakeme talep olunabilir:

1 - Muhakeme esnasında esbabı mücbireye veya lehine hükmolunan tarafın fiiline binaen elde edilemiyen bir senet veya vesikanın hükmün itasından sonra ele geçirilmiş olması,
7 - Mahkümunleh tarafından hükme müessir diğer bir hile ve hud 'an ın kullanılmış olması,

Burada asıl kanıtmanız gereken husus, müvekkilinizin annesi vasıtasıyla eski eşi trafından tehdit edildiği ve feragatın bu şartlar altında gerçekleştiğidir. Sayın Sehper'in de belirttiği gibi bu durumu mahkeme hakimine aksettirmeniz ya da savcıya ihbarda bulunmanız gerekirdi. Bunlar yapılmadığı için sözkonusu tehdidin ispatı kanımca zor.

Tapu iptali ve tescil ve mal rejimleri ile ilgili hukuki yaklaşım, benim de katıldığım bir şekilde zaten sayın Sehper tarafından açıklanmış.. Bu hususta ekleyecek fazla bir şey yok...

Diğer yandan daha kestirme bir yol olarak şunu önerebilirim..
Müvekkiliniz kefil sıfatıyla ödediği kredi taksitleri ile ilgili olarak asıl malik eşe karşı alacaklı sıfatıyla haleftir. Bu halefiyetten yola çıkarak ödediği kısım üzerinden bir takip başlatarak ipoteğe konu taşınmazın cebri icra yolu ile satılmasını sağlayabilir. Bu durumda dosyaya yatan para ile ipotek bedeli ödenir. Müvekkiliniz borçtan kurtulur.


Saygılarımla...

Sayin Sehper, Sayin Judas, Degerli meslekdaslarim engin bilgilerinizi benimle paylastiginiz icin size minettarim.

Sayin Sehper, efendim vermis oldugunuz bilgiler cok yararli nitekim konuyu tartismaya actigimda muvekkilimiz kesinlikle eski esiyle sulh yoluyla islem yapmaktan veya hatta eski esiyle ortak bir mallari olmasindan kesinlikle mutluluk duymamaktadir ancak sizin onerinizi elimizdeki bu konuyla ilgili ikinci dosyamizda kullanacgiz zira diger muvekkil bu hususu kabul etti. Diger engin bilgilerinizi benimle paylasirsaniz size minettar olacagim.

Sayin Judas, efendim ilginize cok tesekkur ederim. Muvekkilemiz hanimefendi evin borclarini oderken beyefendiyle birlikte degilmis. Yani bu imza islemi gerceklestkiten sonra yaklasik bir hafta sonrasi evden kacmistir. Gayri menkulun degeri yaklasik 200.000 YTL dir ve bunun 20.000 YTL si odenmistir. acaba suzun buyurdugunuzdan yola cikarak esin odemis oldugu 20.000 YTL uzerinde bir haciz uygulanabilirmi ? Yapilabiliyorsa ne sekilde?

Sayin Sehper, Sayin Judas, efendim, Gayrimenkul uzerinde kayitli olunan ve borclari odeyen es iflas etti tabi biz bu iflasin hileli oldugunu biliyoruz ama evin taksitlerini ben iflas ettim sozunu ispatlamak icin 3 aylik gecikmelerle odemektedir tabi bankada bunun farkinda banka sadece ihtar gonderiyor ve parasi odendiginde yine sessiz kaliyor. Burada degerli meslekdaslarim ve benim uc konu uzerinde durmus durumdayiz ki sizinle paylasmak istiyorum: 1. Muvekkilemiz hanimefendi bu kredi islemi yapilirken Ogrenci sifatini tasimaktaydi ve halende ogrencidir yani hic bir geliri yoktu.-2. Gayri menkul sahibi olan es soyadi harflerinde degisiklik yapmis ve yeni bir kimlik cikartmistir ( bu degisiklik sadece harflerle oynayarak gerceklesmistir ve her hangi yasal bir mahkeme karari yoktur).-3. Eger iflas etmis es odeme yapmaz ise ve tamamen bu odemelerden vazgecerse malumunuz kredi sozlesmesi iptal edilir ve mueccel borc hakkinda takip baslatilir tabi hanimefendinin odeyecegi parasi veya esyasi yoktur burda sadece ev degerli olacaktir bizim suanda diger iki hakkimizdan ziyade uzerinde durdugumuz konu bu cunk bakna son odeme olarak 18.09.2006 tarihine kadar zaman vermistir. Diyelimki borc odenmedi ev borca mukabil satiliga cakartildi ve satildi banka faizlerini ve alamadigi 4 taksit borcu icin odeme yapilmadigi iptal olunan bir sozlesmeye dayanarak rucu hakkini kullanip benimde o paralarimi vermeniz gerekir diyebilirmi ?

Degerli zamaninizi bahs edip yazilarimi okudugnuz icin tesekkur ederim.

Saygilarimla

Sayın Umutlaw,

Yegane istek ve endişeniz, kredi sözleşmesindeki kefilliğinizden dolayı zarar görmemek.

Öyleyse endişe etmenize gerek olduğunu sanmıyorum. Yani öyle umuyorum. Çünkü banka kredi verirken taşınmazı ipotek altına alarak alacağını garantilemiş durumda. İpoteğin paraya çevrilmesi yöntemi dururken, iflas etmiş (en azından ettiğini söyleyen) bir borçlu ve öğrenci bir kefille zaman kaybetmek istemeyecektir. Burada önemli olan, umarım kredi sözleşmesi yapılırken ev için takdir edilen değer, yerinde olsun. Bir diğer ifade ile , 180.000 YTL nin çok üzerinde bir değeri olsun. Zira ihale ile satılması aşamasına gelindiğinde, ikinci satışta düşük bir bedele satıldığı takdirde , kefaletten dolayı sorumlu olunan bir bakiye kalacaktır.

Sizin yerinizde olsam, taşınmazın yarı payının tapuda iptalini ve adıma tescilini dava ederdim. (Önceki mesajımda belirttiğim detaylarla birlikte ve terditli olarak) Bunu hiç olmazsa, yarın öbür gün asıl borçlunun -anlatımınıza göre yüksek olan - ortadan kaybolma ihtimali ve bankayla kefil olarak başbaşa kalma olasılığı nedeniyle yapardım. Bu durumda bankayla karşı karşıya kaldığınızda, taşınmaz üzerinde hisseli de olsa mülkiyet hakkı sahibi olarak durmanız, borcun ödenmesi konusunda anlaşma yapmanızı kolaylaştırır düşüncesiyle yapardım.

Saygılarımla...