Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kamulaştırma - kamulaştırmasız el atma ve 6745 sayılı Kanun

Yanıt
Old 07-09-2016, 16:14   #1
Armağan Konyalı

 
Varsayılan kamulaştırma - kamulaştırmasız el atma ve 6745 sayılı Kanun


Bugün Resmi Gazete'de yayınlanan 6745 sayılı Kanun'un değişiklikler getiren hükümleri nedeniyle kamulaştırma ve kamulaştırmasız el atma konusu yeniden konuşulmalı.

Konuyla ilgili üstatların yorumlarına muhtacız.

Saygılarımla
Old 08-09-2016, 10:31   #2
Av. Oktay

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;
Benim de dikkatimi çeken şu ibare oldu;
"İdarece, anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırk beş gün içinde, tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek, idarenin anlaşma tutanağı ve kamulaştırma öncesi taşınmaz üzerindeki tüm takyidat ve haklardan arındırıldığını bildiren yazıya istinaden idare adına tapuya resen tescil veya terkin edilir. Tapuya resen tescil veya terkinden sonra kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir."

Bilİndiği üzere değişiklikten önce, idare ile malik arasında satın almak tutanağı imzalandıktan sonra, idare malikten tapuda ferağ vermesini isteyerek, tapu dairesinde karşılıklı akit yapılarak devir işlemi yapılıyordu. Ki bazen vatandaş satın alma tutanağı imzalasa bile kimi zaman tapuda idare lehine ferağ vermeden önce anlaşmadan vazgeçip kendisine Bedel Tespiti davası açılmasını isteyebiliyordu. Sanıyorsam idare artık maliklerin tapuya gelerek lehine ferağ vermesini beklemeksizin doğrudan satın alma tutanağı ile Tapu Müdürlüğüne başvurup re'Sen adına tescil veya terkinini isteyebilecektir. Bu sebeple de bir defa satın alma tutanağını imzalayan vatandaş bu anlaşmasından dönemeyecektir diye düşünüyorum.
Old 08-09-2016, 10:44   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Oktay
anlaşma tutanağını imzalayan vatandaş bu anlaşmasından dönemeyecektir diye düşünüyorum.
1- Düşüncenize katılıyorum: Kanun okunduğunda böyle anlaşılıyor.

Bir önceki fıkrada bulunan "Bu tutanak malikin ferağ beyanı ve tapuda idare adına yapılacak tescilin hukuki sebebi sayılır." ifadesi de düşüncenizi doğruluyor.

KAMULAŞTIRMA KANUNU

Madde 8.-
(BEŞİNCİ FIKRA)
Malik veya yetkili temsilcisi tarafından, bu yazının tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malı pazarlıkla ve anlaşarak satmak veya trampa isteği ile birlikte idareye başvurulması halinde; komisyonca tayin edilen tarihte pazarlık görüşmeleri yapılır, tespit edilen tahmini değeri geçmemek üzere bedelde veya trampada anlaşmaya varılması halinde, yapılan bu anlaşmaya ilişkin bir tutanak düzenlenir ve anlaşma konusu taşınmaz malın tüm hukuki ve fiili vasıfları ile kamulaştırma bedelini, malikin kimlik bilgilerini ve taşınmazların tapuda tesciline veya terkinine dair kabul beyanlarını da ihtiva eden tutanak, malik veya yetkili temsilcisi ve komisyon üyeleri tarafından imzalanır. Bu tutanak malikin ferağ beyanı ve tapuda idare adına yapılacak tescilin hukuki sebebi sayılır.

(ALTINCI FIKRA)
İdarece, anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırk beş gün içinde, tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek, idarenin anlaşma tutanağı ve kamulaştırma öncesi taşınmaz üzerindeki tüm takyidat ve haklardan arındırıldığını bildiren yazıya istinaden idare adına tapuya resen tescil veya terkin edilir. Tapuya resen tescil veya terkinden sonra kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir."

2- Burada bir başka sorun çıkıyor: Kanun yürürlüğe girmeden önce anlaşmayı imzalamış olan malikler Kanun yürürlüğe girdikten sonra anlaşmadan dönebilecekler mi?
Old 19-09-2016, 14:06   #4
antipersonel

 
Varsayılan Kamulaştırma Kanunu

07/09/2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6745 Sayılı Kanunla Kamulaştırma Kanununa eklenen ''Ek 1. Madde''
de belirtilen uygulama imar planlarında ibaresi 1/1000 ölçekli planları kapsamaktadır. Zira nazım imar planı olan 1/5000 ölçekli planlarda hukuki el atma durumu söz konusu ise bu durumda ne yapılacak, bu da ayrı bir muamma. Bir diğer husus ise taşınmazın değer tespiti ile alakalıdır. Çıkarılan 6745 Sayılı Kanunda değer tespitini taşınmazın hukuken tasarrufunun kısıtlandığı veya fiilen el konulduğu tarihteki nitelikleri esas alınmak suretiyle tespit edilmesi halidir. Anayasa Mahkemesinin 26/05/2016 tarih ve 2015/55 Esas 2016/45 Kararı ile
Kamulaştırma Kanunun;
Madde 11 –
(Değişik: 24/4/2001 - 4650/6 md.)
f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini ''kamulaştırma tarihindeki'' ibaresi iptal edilmiştir.

Bu kapsamda Kamulaştırma Kanununda yapılan bu revizyonla Kamulaştırma davaları 5 yıl süre ile askıya alınmış, AİHM tarafından hukuki ve fiili el atma davaları yüzünden tazminata hükmedilen Türkiye açısından uluslararası camiada olumsuz bir örnek olacaktır. İdarelere süre kazandırmaktan başka bir amaç güdülmediği kanaatini taşımaktayım.

Ayrıca bu kanunla Hukuki el atmalar idari yargının tapu iptali ve tescil kararı verememesinden ötürü artık Adli Yargıda görülecek.

25/01/2016 tarihinde Resmi Gazete Yayınlanarak yürürlüğe giren 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun Gereğince Kurulan Komisyonun Yetkisinin Genişletilmesine İlişkin Kararda,taşınmazın imar planında kamu hizmetine tahsis edilmesi üzerine mülkiyet hakkı ihlal edildiği iddiası ile ilgili yapılan başvuruların AİHM'e götürülmeden Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Komisyonu tarafından çözüme kavuşturulması konusundaki bu tutumunun yanı sıra yasada yapılan revizyon birbiri ile çelişmektedir.
Old 21-09-2016, 15:09   #5
antipersonel

 
Varsayılan

Arkadaşlar;

6745 Sayılı Yasanın 33 maddesiyle 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Ek madde 1, ''Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında'' şeklindede düzenlenmiş. Uygulama imar planları 1/1000 ölçekli planları kapsıyor, peki 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında yaşanan hukuki el atma sorunları ile ilgili dava açma hakkı halen eskisi gibi devam etmezmi ?


Değerli görüşlerinizi bekliyorum.
Old 03-11-2016, 15:58   #6
Wanderer

 
Varsayılan

Arkadaşlar herkese merhaba,

Anılan yasa değişikliğinde EK madde 1, 1. fıkrada yargı yolunu idari yargı olarak göstermekteyken gerekçenin 8. paragrafında asliye hukuk mahkemesinde dava açılacaktır demektedir. Gözümden kaçan bir husus mu var acaba?
Old 03-11-2016, 16:13   #7
antipersonel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Wanderer
Arkadaşlar herkese merhaba,

Anılan yasa değişikliğinde EK madde 1, 1. fıkrada yargı yolunu idari yargı olarak göstermekteyken gerekçenin 8. paragrafında asliye hukuk mahkemesinde dava açılacaktır demektedir. Gözümden kaçan bir husus mu var acaba?


“EK MADDE 1- Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.
Birinci fıkra uyarınca dava açılması hâlinde taşınmazın ya da üzerinde tesis edilen irtifak hakkının dava tarihindeki değeri, mahkemece; bu Kanunun 15 inci maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılarak, taşınmazın hukuken tasarrufunun kısıtlandığı veya fiilen el konulduğu tarihteki nitelikleri esas alınmak suretiyle tespit edilir ve taşınmazın veya hakkın idare adına tesciline veya terkinine hükmedilir.
Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılacak dava ve takiplerde, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara bu madde hükümleri, kesinleşen ancak henüz ödemesi yapılmayan kararlar hakkında ise geçici 6 ncı maddenin üçüncü, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca ayrılması gereken yüzde iki oranındaki ödenekler, yüzde dört olarak ayrılır. İlave olarak ayrılan yüzde iki oranındaki ödenekler, münhasıran bu ek madde ile geçici 11 inci ve geçici 12 nci maddeler kapsamında yapılacak ödemelerde kullanılır. Yapılacak ödemelerin toplam tutarının ilave olarak ayrılan ödeneğin toplamını aşması hâlinde, ödemeler, en fazla on yılda ve geçici 6 ncı maddenin sekizinci fıkrası hükmüne göre yapılır.”
Old 30-11-2016, 09:46   #8
av.hasaneser

 
Varsayılan İptal başvurusu

Arkadaşlar;
6745 sayılı yasa ile Kamulaştırmasız El Atma davaları 5 yıl süre ile ertelendi.
2942 sayılı yasanın geçici 1.maddesinde "...Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış davalarda bu Kanun hükümleri uygulanır. Ancak bu Kanunla getirilen değişik hükümlerin uygulanması nedeniyle haksız çıkan tarafa harç, yargılama gideri ve avukatlık ücreti yükletilemez" denilmektedir.

6745 sayılı yasanın iptali için dava açıldı mı? bilgisi olan var mıdır?
Biz kanunun Anayasa ve diğer üst normlara aykırı olduğu gerekçesi ile 6745 sayılı yasanın iptali için Anayasa Mahkemesine müracaat edilmesini talep edeceğiz. Ancak iptal için başvuracağına inanmıyorum.
Şayet iptal davası açılmamışsa ve bizim talebimiz de reddolur ise bu zamana kadar yapılan (Bilirkişi masrafı, ıslah harcı vs) yargılama masraflarının, müvekkile iadesine karar verilebilir mi?
İyi çalışmalar.
Old 02-12-2016, 12:54   #10
Mare Nostrum

 
Varsayılan

25 yıldır süregelen kamulaştırmasız el atma olayı için belediyeye Ağustos ayı içinde başvuru yapmıştım. Ekim ayında İmar Kanunu 18. ve 23. maddeleri gerekçe gösterilerek yapılacak bir işlem olmadığı yazılı cevabı verildi.

Ben açıkçası neden 5 yıl dava açamayacağımızı anlayamadım. (gözümden kaçmış , geçici 11. madde nedeniyle bu 5 yıllık süre engeli görünüyor)Hem Ek madde nedeniyle bunu sormak istiyorum, hem de ek maddenin yürürlüğü sonrasında belediye cevabı da dikkate alınınca açılacak davayla ilgili görüşlerinizi merak ediyorum...
Old 02-12-2016, 14:06   #11
antipersonel

 
Varsayılan

Kısacası belediyelere 5 yıllık bir güzellik yapıldı.
Old 07-12-2016, 20:08   #12
antipersonel

 
Varsayılan

Anayasa Mahkemesi'nin 14 Aralik 2016 günkü gündeminde yerel mahkemelerin 6745 sayılı yasanin 34-35. Maddelerindeki geçici maddelerinin iptali başvuruları görüşülecek.

http://anayasa.gov.tr/icsayfalar/gun...lkurul/746.pdf
Old 13-12-2016, 13:28   #13
antipersonel

 
Varsayılan

23 Kasım 2016 Çarşamba Günü Saat 09.30’da;

6745 Sayılı Kanunun Kamulaştırma Kanunu ile ilgili aşağıdaki maddeleri üzerinde esasa geçilmesine karar verilmiş, yürütmeyi durdurma talebininde esas incelemesinde karara bağlanmasına karar verilmiştir.

32. maddesiyle 4.11.1983 tarihli ve 2942
sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 30.
maddesine eklenen fıkranın,
33. maddesiyle 2942 sayılı Kanun’a
eklenen ek 1. maddenin,
34. maddesiyle;
1- 2942 sayılı Kanun’un geçici 6.
maddesinin onuncu fıkrasının üçüncü
cümlesinin yürürlükten kaldırılmasının,
2- 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici
11. maddenin,


İPTALİ İSTENEN MADDELER;


MADDE 32- 2942 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“İçişleri Bakanlığının güvenlik gerekçesiyle ihtiyaç duyduğu, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve il özel idareleri dâhil mahalli idareler ve diğer kamu tüzel kişilerine ait taşınmazlar, kaynak veya irtifak hakları, Bakanlar Kurulu kararıyla resen Hazine adına tescil ve İçişleri Bakanlığına tahsis edilir. Taşınmazın bedeli, tescil işleminden itibaren altmış gün içinde bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen kriterler de dikkate alınmak suretiyle valiliklerce resen tespit edilir. Bedele ilişkin itirazlar Danıştaya yapılır. İtirazlar tescil işlemini durdurmaz. Mahkemelerce ihtiyati tedbir ve yürütmenin durdurulması kararları verilemez, 3533 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu taşınmazlara ilişkin olarak ihtiyaç duyulan imar planı değişiklikleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca resen yapılır veya yaptırılır.”

MADDE 33- 2942 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 1- Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.
Birinci fıkra uyarınca dava açılması hâlinde taşınmazın ya da üzerinde tesis edilen irtifak hakkının dava tarihindeki değeri, mahkemece; bu Kanunun 15 inci maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılarak, taşınmazın hukuken tasarrufunun kısıtlandığı veya fiilen el konulduğu tarihteki nitelikleri esas alınmak suretiyle tespit edilir ve taşınmazın veya hakkın idare adına tesciline veya terkinine hükmedilir.
Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılacak dava ve takiplerde, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara bu madde hükümleri, kesinleşen ancak henüz ödemesi yapılmayan kararlar hakkında ise geçici 6 ncı maddenin üçüncü, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca ayrılması gereken yüzde iki oranındaki ödenekler, yüzde dört olarak ayrılır. İlave olarak ayrılan yüzde iki oranındaki ödenekler, münhasıran bu ek madde ile geçici 11 inci ve geçici 12 nci maddeler kapsamında yapılacak ödemelerde kullanılır. Yapılacak ödemelerin toplam tutarının ilave olarak ayrılan ödeneğin toplamını aşması hâlinde, ödemeler, en fazla on yılda ve geçici 6 ncı maddenin sekizinci fıkrası hükmüne göre yapılır.”

MADDE 34- 2942 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesinin onuncu fıkrasının üçüncü cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 11- Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kalan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında aynı fıkrada belirtilen süre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar.
Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, bu madde kapsamında kalan taşınmazlara ilişkin dava ve takipler hakkında da uygulanır.”

Old 23-12-2016, 20:20   #14
antipersonel

 
Varsayılan

T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE
Esas No: 2015/6995 Karar No : 2016/4782
Temyiz Edenler : 1- (Davacılar) Vekili : 2- (Davalı) : Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vekili :

Karşı Taraf : 1- (Davacılar) 2- (Davalı) : Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı

İstemin Özeti: Kayseri 2. İdare Mahkemesince verilen 01/04/2015 tarihli, E:2014/491, K:2015/382 sayılı kararın, usulve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek karşılıklı olarak bozulması istenilmektedir.

Savunmaların Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Düşüncesi : Dava, Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Tanpınar Mahallesi (Argıncık Köyü Kulakçayır Mevkii) 6927 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın uzun yıllardır kamulaştırılmayarak, mülkiyet hakkının kısıtlanması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 07.09.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33. maddesi ile eklenen Ek Madde 1'de; "Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir. Birinci fıkra uyarınca dava açılması hâlinde taşınmazın ya da üzerinde tesis edilen irtifak hakkının dava tarihindeki değeri, mahkemece; bu Kanunun 15 inci maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılarak, taşınmazın hukuken tasarrufunun kısıtlandığı veya fiilen el konulduğu tarihteki nitelikleri esas alınmak suretiyle tespit edilir ve taşınmazın veya hakkın idare adına tesciline veya terkinine hükmedilir. Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılacak dava ve takiplerde, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara bu madde hükümleri, kesinleşen ancak henüz ödemesi yapılmayan kararlar hakkında ise geçici 6 ncı maddenin üçüncü, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri uygulanır. Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca ayrılması gereken yüzde iki oranındaki ödenekler, yüzde dört olarak ayrılır. İlave olarak ayrılan yüzde iki oranındaki ödenekler, münhasıran bu ek madde ile geçici 11 inci ve geçici 12 nci maddeler kapsamında yapılacak
T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE Esas No: 2015/6995 Karar No : 2016/4782
2

ödemelerde kullanılır. Yapılacak ödemelerin toplam tutarının ilave olarak ayrılan ödeneğin toplamını aşması hâlinde, ödemeler, en fazla on yılda ve geçici 6 ncı maddenin sekizinci fıkrası hükmüne göre yapılır." hükmüne yer verilmiştir. 2942 sayılı Kanuna 6745 sayılı Kanunun 34. maddesi ile eklenen Geçici Madde 11'de ise; "Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kalan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında aynı fıkrada belirtilen süre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar. Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, bu madde kapsamında kalan taşınmazlara ilişkin dava ve takipler hakkında da uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir. Anılan mevzuat hükümleri açısından bakıldığında, özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir. Bu açıdan, kamu gücü kullanılarak özel mülkiyetteki taşınmazların kullanımına engel olunması anlamında hukuki el atmanın yargısal incelemesinde, mülkiyet hakkına söz konusu müdahalede yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde kamu yararının varlığının, kanuni düzenleme gereğinin ve orantılılık noktasında adil dengenin sağlanıp sağlanmadığınındeğerlendirilmesi gerekmektedir. Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. “Hukuk güvenliği ilkesi”, hukuk devletinde uyulması zorunlu temel ilkelerden birini oluşturmaktadır. Anayasada öngörülen temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının ve insan haklarının yaşama egemen kılınmasının önkoşulu olan hukuk güvenliği ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Daha önce tesis edilmiş bulunan işlemlerin doğurduğu hukuki sonuçları ortadan kaldıracak şekilde yasama tasarrufunda bulunulması, hukuk güvenliği ilkesine aykırılık oluşturur. Hukuk devletinin gereği olan hukuk güvenliğini sağlama yükümlülüğü, kural olarak yasaların geriye yürütülmemesini gerekli kılar. “Yasaların geriye yürümezliği ilkesi” uyarınca yasalar, kamu yararı ve kamu düzeninin gerektirdiği, kazanılmış hakların korunması, mali haklarda iyileştirme gibi kimi ayrıksı durumlar dışında ilke olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay, işlem ve eylemlere
T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE Esas No: 2015/6995 Karar No : 2016/4782
3

uygulanmak üzere çıkarılırlar. Yürürlüğe giren yasaların geçmişe ve kesin nitelik kazanmış hukuksal durumlara etkili olmaması hukukun genel ilkelerindendir. Geçici 11. madde ile 6745 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkındaki kesin hükme bağlanmamış bütün ihtilaflarda da uygulanacağı öngörülmek suretiyle, yürürlüğe girdiği tarihten önce ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde de esas alınması kabul edilmiştir. Bu çerçevede, yeni yasal düzenlemenin tasarı gerekçesi de incelendiğinde; vatandaşların karşılaştığı mağduriyetlerin önlenmesi amaçlandığı belirtilmiş ise de, söz konusu düzenleme ile yıllardır mülkiyet hakkını gereği gibi kullanamayan vatandaşların Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlayan beş yıllık bir süreyle daha da mağdur edildiği, anayasal haklarını kullanmalarının önüne geçildiği düşünüldüğünden, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 11. maddesinin Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırılığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu anlamda, 2942 sayılı Kanunun Geçici 11. maddesinin iptali için 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 40. maddesi gereğince, itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına, uyuşmazlığın esasının Anayasa Mahkemesince bu konuda verilecek karardan sonra incelenmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Anılan hükmün Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar verilmemesi halinde uyuşmazlığın esasına gelince; Yeni yasal düzenleme uyarınca bu aşamada hukuken uyuşmazlığın esası hakkında karar verme olanağı bulunmadığından, İdare Mahkemesince bu hususlar göz önünde bulundurularak yeniden bir karar verilmesi için temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Duruşma yapılmasına gerek görülmedi. Dava, Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Tanpınar Mahallesi (Argıncık Köyü Kulakçayır Mevkii) 6927 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın uzun yıllardır kamulaştırılmayarak, mülkiyet hakkının kısıtlanması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dava dosyasının ve Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporun birlikte değerlendirilmesinden; taşınmazdaki mülkiyet hakkı kısıtlandıktan sonraki beş yıllık süre içinde kamulaştırılmamak suretiyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir zaman diliminde kısıtlanması durumunun davacı açısından gerçekleştiği, taşınmaz malın değerinin hesaplanarak ilgilisine ödenmesi dışında başka bir yolun kalmadığı gerekçesiyle tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş, bu karar davacılar vekili tarafından vekalet ücreti yönünden, davalı idare tarafından işin esası bakımından temyiz edilmiştir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 07.09.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33. maddesi ile eklenen Ek Madde 1'de; "Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda
T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE Esas No: 2015/6995 Karar No : 2016/4782
4

öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir. Birinci fıkra uyarınca dava açılması hâlinde taşınmazın ya da üzerinde tesis edilen irtifak hakkının dava tarihindeki değeri, mahkemece; bu Kanunun 15 inci maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılarak, taşınmazın hukuken tasarrufunun kısıtlandığı veya fiilen el konulduğu tarihteki nitelikleri esas alınmak suretiyle tespit edilir ve taşınmazın veya hakkın idare adına tesciline veya terkinine hükmedilir. Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılacak dava ve takiplerde, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara bu madde hükümleri, kesinleşen ancak henüz ödemesi yapılmayan kararlar hakkında ise geçici 6 ncı maddenin üçüncü, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri uygulanır. Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca ayrılması gereken yüzde iki oranındaki ödenekler, yüzde dört olarak ayrılır. İlave olarak ayrılan yüzde iki oranındaki ödenekler, münhasıran bu ek madde ile geçici 11 inci ve geçici 12 nci maddeler kapsamında yapılacak ödemelerde kullanılır. Yapılacak ödemelerin toplam tutarının ilave olarak ayrılan ödeneğin toplamını aşması hâlinde, ödemeler, en fazla on yılda ve geçici 6 ncı maddenin sekizinci fıkrası hükmüne göre yapılır." hükmüne yer verilmiştir. 2942 sayılı Kanuna 6745 sayılı Kanunun 34. maddesi ile eklenen Geçici Madde 11'de ise; "Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kalan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında aynı fıkrada belirtilen süre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar. Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, bu madde kapsamında kalan taşınmazlara ilişkin dava ve takipler hakkında da uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda yer verilen düzenlemeye göre; uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılması ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazların ilgili idarelerce kamulaştırılması veya imar planı değişikliği yapılması/yaptırılması zorunluluğu getirilerek bu konuda vatandaşların karşılaştıkları mağduriyetlerin giderilmesi, bu kapsamda kalan taşınmazların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç beş yıllık süre içerisinde bütçe imkanları dahilinde ilgili idarelerce kamulaştırılması veya taşınmazların mevcut imar planı bulunup bulunmadığı veya imar planı yapılabilecek yerlerden olup olmadığı durumununa göre imar planı/imar uygulaması/toplulaşma yapılmak/yaptırılmak suretiyle başka yerden mümkün ise müstakil, değilse hisseli parsel verilmesi veyahut taşınmazların tahliye edilerek kullanıma imkan verecek biçimde malikine iade edilmesi amaçlanmıştır. Kanunda düzenlenen 5 yıllık sürenin ek 1. madde kapsamında kalan ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasarruf hakkı kısıtlanan taşınmazlar hakkında da bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacağı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara da bu madde hükümlerinin uygulanacağı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda, yeni yasal düzenleme uyarınca bu aşamada hukuken uyuşmazlığın esası hakkında karar verme olanağı bulunmadığından, İdare Mahkemesince bu hususlar göz önünde bulundurularak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, sonradan yürürlüğe giren yasa maddeleri nedeniyle uyuşmazlıkta tarafların haklılık oranı belirlenemediğinden, bozma kararı üzerine verilecek kararda maktu olan vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılamayacağı açıktır.
T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE Esas No: 2015/6995 Karar No : 2016/4782
5

Açıklanan nedenlerle, Kayseri 2. İdare Mahkemesince verilen 01/04/2015 tarihli, E:2014/491, K:2015/382 sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 20/09/2016 tarihinde esasta oybirliğiyle, gerekçede ise oyçokluğuyla karar verildi.


KARŞI OY (X): 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 07.09.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33. maddesi ile eklenen Ek Madde 1'de; "Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir. Birinci fıkra uyarınca dava açılması hâlinde taşınmazın ya da üzerinde tesis edilen irtifak hakkının dava tarihindeki değeri, mahkemece; bu Kanunun 15 inci maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılarak, taşınmazın hukuken tasarrufunun kısıtlandığı veya fiilen el konulduğu tarihteki nitelikleri esas alınmak suretiyle tespit edilir ve taşınmazın veya hakkın idare adına tesciline veya terkinine hükmedilir. Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılacak dava ve takiplerde, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara bu madde hükümleri, kesinleşen ancak henüz ödemesi yapılmayan kararlar hakkında ise geçici 6 ncı maddenin üçüncü, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri uygulanır. Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca ayrılması gereken yüzde iki oranındaki ödenekler, yüzde dört olarak ayrılır. İlave olarak ayrılan yüzde iki oranındaki ödenekler, münhasıran bu ek madde ile geçici 11 inci ve geçici 12 nci maddeler kapsamında yapılacak ödemelerde kullanılır. Yapılacak ödemelerin toplam tutarının ilave olarak ayrılan ödeneğin toplamını aşması hâlinde, ödemeler, en fazla on yılda ve geçici 6 ncı maddenin sekizinci fıkrası hükmüne göre yapılır." hükmüne yer verilmiştir. 2942 sayılı Kanuna 6745 sayılı Kanunun 34. maddesi ile eklenen Geçici Madde 11'de ise; "Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kalan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında aynı fıkrada belirtilen süre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar. Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, bu madde kapsamında kalan taşınmazlara ilişkin dava ve takipler hakkında da uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda yer verilen düzenlemeye göre; uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılması ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazların ilgili idarelerce kamulaştırılması veya imar planı değişikliği yapılması/yaptırılması zorunluluğu getirilerek bu konuda maliklerin karşılaştıkları mağduriyetlerin giderilmesi, bu kapsamda kalan taşınmazların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç beş yıllık süre içerisinde bütçe imkanları dahilinde ilgili idarelerce kamulaştırılması veya
T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE Esas No: 2015/6995 Karar No : 2016/4782
6

taşınmazların mevcut imar planı bulunup bulunmadığı veya imar planı yapılabilecek yerlerden olup olmadığı durumununa göre imar planı/imar uygulaması/kamulaştırma yapılmak/yaptırılmak suretiyle başka yerden mümkün ise müstakil, değilse hisseli parsel verilmesi veyahut taşınmazların kısıtlılığı kaldırılarak kullanıma imkan verecek biçimde malikine iade edilmesi amaçlanmıştır. Kanunda düzenlenen 5 yıllık sürenin ek 1. madde kapsamında kalan ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasarruf hakkı kısıtlanan taşınmazlar hakkında da bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacağı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara da bu madde hükümlerinin uygulanacağı sonucuna ulaşılmaktadır. Görülmekte olan davanın tam yargı davası olduğuna ve davacı açısından davanın açıldığı sıradaki koşulları değişmediğine göre davanın sonucunun tazminat istemi kabul, ret veya kısmen kabul kısmen ret ile sonuçlandırılması gerekir. Davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren 6745 sayılı Kanun hükümlerinin olaya uygulandığında hukuki el atma koşullarının 07.09.2016 tarihinden 5 (beş) yıl sonra oluşacağı açıktır. Dolayısıyla tazminat koşulları bugün itibariyle oluşmamıştır. Bu durumda, yeni yasal düzenleme uyarınca, beş yıllık sürenin Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacağı düzenlenmiş olup, bu aşamada hukuki el atma şartları oluşmadığından, İdare Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekmekte iken davanın kabulüne ilişkin kararda isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, tazminat isteminin reddi gerektiği görüşüyle mahkeme kararını bozan Dairemiz kararına gerekçe yönünden karşıyım.
Old 19-01-2017, 22:40   #16
antipersonel

 
Varsayılan

Henüz sonuçlanmadı. Yakın zamanda sonuçlanması bekleniyor. Türkiye de kamulaştırma davaları suanda durmuş durumda. Danıştay ve yargıtay son duzenlemeden sonrs yeniden bir karar verilmesi için dosyaları bozup yerel mahkemeye gönderiyor. Umarım Anayasa Mahkemesi Anayasamıza uygun bir karar verir ve tüm maddeleri iptal eder.
Old 03-02-2017, 16:45   #17
d012uk

 
Varsayılan

Meslektaşlar merhaba,
Anayasa Mahkemesi,9 Şubat'ta yapacağı toplantı gündemine 6745 sayılı Kanun’un 35. maddesiyle eklenen geçici 12. maddenin iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesine ilişkin başvuruyu almış. Pek umutlu değilim ama bekleyip görmekten başka çaremiz de yok.
Old 06-02-2017, 08:31   #18
antipersonel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan d012uk
Meslektaşlar merhaba,
Anayasa Mahkemesi,9 Şubat'ta yapacağı toplantı gündemine 6745 sayılı Kanun’un 35. maddesiyle eklenen geçici 12. maddenin iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesine ilişkin başvuruyu almış. Pek umutlu değilim ama bekleyip görmekten başka çaremiz de yok.

Sayın d012uk,

9 Şubat 2017 tarihinde yapılacak olan görüşmede Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin iptal başvurusu görüşülecek. Kabul edilebilirlik incelmesi sonrası esasa geçilecek. Bu yeni bir başvuru. Öncesinde muhalefet partisi ve diğer yerel mahkemelerin başvuruları var ve şuanda esas incelemesi sürecinde. Genellikle yerel mahkemelerin başvuruları ''6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından'' reddediliyor. Ben Muhalefet partisinin yapmış olduğu başvuru ve diğer başvuran yerel mahkemelerin başvurularının birleştirme kararı verilerek tek elden karar verileceği kanaatindeyim.

Verilecek karar konusunda şunu söyleyebilirim. Geçici 12. madde çok büyük olasılıkla iptal edilecek. Şuanda kamulaştırma davaları Türkiye'de çıkmaza girmiş durumda. Anayasaya aykırı olan bu maddenin kaldırılacağını düşünüyorum.
Old 08-02-2017, 16:00   #19
Av.N.Artagan

 
Varsayılan

Yorumlar ve bilgiler için şimdiden teşekkürler.Gelişmeleri takip etmekteyim.
Old 14-02-2017, 12:17   #20
d012uk

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım merhaba, bugün hem hukuki hem fiili atmanin bir arada olduğu dosyamın duruşmasında ne mahkeme ne de davalı idare 6745 sayılı kanun ile ilgili bir itiraz/değerlendirme yapmadi. Dosyada 6745 yürürlüğe girmeden once alınmış kök rapor mevcut. Mahkeme yalnızca el atma tarihinin tespiti bakımından dosyayı ek rapora gönderdi. Gelişmeleri paylaşacağım
Old 14-02-2017, 12:38   #21
lawyer0202

 
Varsayılan

Arkadaşlar Anayasa Mahkemesi'nden yeni bir gelişme var mı?
Old 14-02-2017, 12:44   #22
antipersonel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyer0202
Arkadaşlar Anayasa Mahkemesi'nden yeni bir gelişme var mı?


Sayın lawyer0202;

Henüz muhalefet partisinin ve beraberindeki yerel mahkemelerin iptal başvuruları konusunda karar yayınlanmadı. Takip ediyorum. Dün itibariyle İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2 başvurusu ''6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından, esas incelemeye geçilmeksizin reddedildi.''
Old 18-04-2017, 15:06   #23
zanetti

 
Varsayılan

bu konuda benim yaptığım araştırma sonuçlarından anladığım şu . baştan kısaca belirteyim. 6745 sayılı yasada 1983 sonrası kamulaştırmasız el atmalar için bir düzenleme ve değişiklik yok. 6745 sayılı yasada uygulama imar planları ile ve 1983 öncesi yapılan kamulaştırmasız el atmalar düzenlenmiş . çünkü 2942 sayılı yasanın geçici 6. maddesi 1983 öncesini düzenler. yanlış anlamış ta olabilirim. karşı cevap ve düzeltmeleri bekliyorum . neyse fazla uzatmayalım ve sadede geçelim.
1- 2942 SAYILI YASANIN GEÇİCİ 6. MADDESİ 1956 İLE 1983 ARASI KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMALARI KAPSAR.
2- HUKUKİ EL ATMALARLA , FİİLİ EL ATMALAR FARKLIDIR . HUKUKİ EL ATMALAR …. KANUNUNUN 18. MADDESİNE DAYANIRKEN FİİLİ EL ATMALARIN KANUNİ BİR DAYANAĞI YOKTUR . BU BİR NEVİ HAKSIZ FİİLDİR. FAKAT 2942 SAYILI KAMULAŞTIRMA YASASINDA DÜZENLEMELER YAPILMIŞTIR. BİZİM DAVALARIMIZDA DA BİR KAMU KURUMUNA TAHSİS OLAYI YOKTUR . KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA VARDIR.
3- 6745 SAYILI KANUNUN 31. MADDES İLE 2942 SAYILI KANUNUN 8. MADDESİNİN 5 VE 6. FIKRALARI DEĞİŞTİRİLMİŞTİR. 31. MADDEDE KAMULAŞTIRMA KONUSU OLAN TAŞINMAZIN UZLAŞTIRMA USULÜ VE TAŞINMAZIN NASIL SATIN ALINACAĞI , DEVİR YAPILACAĞI DÜZENLENMEKTEDİR. KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMADAN BAHSETMEZ. İDARENİN AÇACAĞI KAMULAŞTIRMA DAVASINDAKİ UZLAŞMA VE SATIN ALMA PROSEDÜRÜNÜ DÜZENLER . BUNUN İÇİN 2942 SAYILI YASANIN 8. MADDESİNİN NEYİ DÜZENLEDİĞİNE BAKMAK GEREKİR. NİTEKİM 8. MADDE KAMULAŞTIRMA ÖNCESİ UZLAŞMA VE SATIN ALMA PROSEDÜRÜNÜ DÜZENLER.
4- 6745 SAYILI YASANIN 32. MADDESİ İLE KAMU GÜVENLİĞİ VE YARARI NEDENİYLE MAHALLİ İDARELERE , BELEDİYELERE AİT OLUP İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ İHTİYACI OLAN TAŞINMAZLARA BAKANLAR KURULU KARARI İLE EL KONULABİLECEĞİ VE BUNUN DEĞER TESPİTİNİN VALİLİKÇE YAPILABİLECEĞİ DÜZENLENMİŞTİR. DOLAYISIYLA 1983 SONRASI KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMAYLA İLGİLİ BİR DÜZENLEME YOKTUR.
5- 6745 SAYILI KANUNUN 33. MADESİ İLE EK 1. MADDE DÜZENLENMİŞTİR. VE BURADA SADECE HUKUKİ EL ATMALAR DÜZENLENMİŞTİR. ÇÜNKÜ EK 1. MADDE UYGULAMA İMAR PLANLARINDAN BAHSEDEREK BAŞLAR. FİİLİ EL ATMAYA VE 1983 SONRASINA İLİŞKİN BİR DÜZENLEME YOKTUR.
6- 6745 SAYILI YASANIN 34. MADDESİNDE DE EK 1. MADDENİN UYGULAMASININ NE ZAMAN BAŞLAYACAĞI DÜZENLENİR . YANİ UYGULAMA İMAR PLANLARI İLE İLGİLİ DAVALARDA DAVA AÇMA SÜRESİ YENİLENİYOR VE UZATILIYOR.
7- 6745 SAYILI YASANIN 35. MADDESİ 2942 SAYILI YASAYA GEÇİCİ 12. MADDEYİ EKLEMİŞ VE BUNU DÜZENLEMİŞTİR. BU İSE İMAR KANUNUNU VE İMAR UYGULAMALARI SONUCU GECEKONDULARLA İLGİLİ TAZMİNAT DAVALARINI DÜZENLİYOR. DOLAYISIYLA BU MADDEDE 1983 SONRASI KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA İLE İLGİLİ DEĞİLDİR
Old 18-04-2017, 15:14   #24
zanetti

 
Varsayılan

benim merak ettiğim kısaca şu . 6745 sayılı yasa, 1983 sonrası kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar için uzlaşma, bedel tespiti ve dava açma şartı ile ilgili bir değişiklik getiriyor mu getirmiyor mu . yukarda yaptığım açıklamalardan çıkan sonuca göre getirmiyor.
Old 18-04-2017, 15:27   #25
antipersonel

 
Varsayılan

Değerlendirmeye yapılacak olan cevapları bende çok merak ediyorum. 6745 Sayılı Yasanın ilgili maddeleri Kamulaştırma Kanunun Geçici 6. maddesi ile bir nevi çelişiyor.
Old 20-04-2017, 16:28   #26
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Getirmiyor. Fiili el atmalarda durum aynı. Dediğiniz gibi 6745 sayılı yasa ile getirilen Ek-1. madde yalnızca "hukuki el atma" olgusunu düzenlemektedir. Bu da özel mülkiyetteki parselin imar planında BHA, Yeşil alan, yol, sağlık tesisi, okul vb. lejantlarda gösterilmesinden ibaret bir durumdur.

1983 sonrası taşınmazlara ilişkin fiili el atmalarda 2942 sayılı yasanın değer tespiti vs. hükümleri "kıyas" yoluyla uygulanır. Aksi halde 1983 sonrası fiili el atmalar yönünden müdahalenin meni ve kal dışında dava açılamazdı.
Old 24-04-2017, 11:51   #27
Av.EAA

 
Varsayılan 5 yıl askıya almanın, görevli mahkemeye göndermeye etkisi nedir?

Merhaba meslektaşlarım,

2012 yılında adli yargıda açtığım Kamulaştırmasız El Atma davamda İdari Yargıda bakılması gerektiğinden görevsizlik kararı verildi. Kesinleşmeden itibaren 1 ay içinde İdari yargıda dava açmam gerekiyor. 5 yıllık askıya alma süresi de var. Sizce ne yapmalıyım? Ben 1 aylık süreyi kaçırmamak adına dava açayım diyorum ama beni ne bekliyor açtıktan sonra onu bilmiyorum
Old 24-04-2017, 11:55   #28
antipersonel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.EAA
Merhaba meslektaşlarım,

2012 yılında adli yargıda açtığım Kamulaştırmasız El Atma davamda İdari Yargıda bakılması gerektiğinden görevsizlik kararı verildi. Kesinleşmeden itibaren 1 ay içinde İdari yargıda dava açmam gerekiyor. 5 yıllık askıya alma süresi de var. Sizce ne yapmalıyım? Ben 1 aylık süreyi kaçırmamak adına dava açayım diyorum ama beni ne bekliyor açtıktan sonra onu bilmiyorum

Davanız ile ilgili detaylı bilgileri burda paylaşırsanız size yardımcı olabiliriz.

Görevsizlik kararı verilmesine sebep olan durum sadece taşınmazınızda hukuki el atma durumundan mı kaynaklı ?
Old 24-04-2017, 12:25   #29
Pablo

 
Varsayılan

Bahsettiğiniz 5 yıllık süre sadece hukuki el atmalarda önünüze çıkabilecek bir engel. Sizin davanız anladığım kadarıyla fiili el atmanın söz konusu olduğu bir dava. Bu nedenle sizin idari yargıda dava açmakta tereddüte düşmenize gerek yok.
Old 24-04-2017, 12:28   #30
antipersonel

 
Varsayılan

Sayın Pablo,

Tam tersi hukuki el atmaların görüldüğü yer idari yargı olduğu için görevsizlik verilmiş, fiili el atma durumu olsaydı adli yargı görevliydi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
6111 sayılı kanun kamulaştırmasız el atma Bilge Kağan Meslektaşların Soruları 481 30-04-2015 17:57
2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'da kamulaştırma bedeline ilişkin uzlaşma tutanağına itiraz ve iptali REX Meslektaşların Soruları 1 06-02-2013 08:29
Kamulaştırmasız el atma davası ve Kamulaştırma Kanunu 12. md Mesut AVCI Meslektaşların Soruları 1 31-10-2012 22:20
Kamulaştırmasız El Atma Davası Sırasında Kamulaştırma kamu Meslektaşların Soruları 12 24-04-2012 22:17
Kamulaştırma ve Kamulaştırmasız El Atma Çalışma Sunumları Ahmet Turan Eşya Hukuku Çalışma Grubu 6 27-08-2009 23:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07540703 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.