Alacağın temliki

Merhaba
Bir icra dosyasını temlik aldık, bu dosyaya ilişkin tasarrufu iptal davası açabilir miyiz

Merhaba,

TBK.m.183 vd. kapsamında….ve HAK DÜŞÜRÜCÜ süre (İİK.m.284) geçmemiş ise…. (İİK.m.282, 283)

Saygılar

TBK.madde 183 ve 189'a göre Temlik ile birlikte alacaklı taraf değişir ve alacak ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki bağlı haklar devralana geçer yani alacağı temlik eden artık borcun ifasını isteyemez, bu hak yeni alacaklıya geçer. Diğer yandan İİK. 277'ye göre "elinde geçici veya kati aciz vesikası bulunan her alacaklı tasarrufun iptali davası açabilir. Tasarrufun iptali davasının "evlenme ,boşanma,evliliğin iptali,kişilik haklarının korunması,vasiyetname düzenlenmesi " gibi kişiliğe sıkı sıkıya bağlı haklarla bir ilgisi bulunmamaktadır.

Dolayısı ile Hulusi Bey'in görüşüne katılıyorum. İİK m. 284'deki 5 yıllık hak düşürücü süreye uyularak temlik alanın tasarrufun iptali davasını açabileceğini düşünüyorum.

Alacağı temlik alarak alacaklının halefi oluyorsunuz.

T.C YARGITAY
17.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/ 21042
Karar: 2015 / 7303
Karar Tarihi: 12.05.2015

Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.

Diğer yandan, birleşen davanın davacısı ... eldeki davanın açılmasından bir gün sonra 20.4.2007 tarihinde dava konusu 2007/206 sayılı takip dosyasındaki alacağını ...'a temlik ettiğinden ve ... vekili davaya müdahil olarak katılmak istediği öncelikle ...'ın davaya temlik alan davacı olarak kabulü ile onun lehine veya aleyhine hüküm kurulması; ... yönünden temlik nedeniyle davacı sıfatı kalmadığından hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken birleşen dava yönünden Burhan lehine hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.


Yukarıdaki kararda temlik alan lehine hüküm kurulması öngörülmüş, yani husumet yönünden davacı olarak kabul edilmiştir.