Kıdem tazminatı için doğrudan dava açmak mı?

Arkadaslar su anda 5-6 kisilik bir grup cıkarıldıgı iş yerinden kıdem tazminatlarını alamamıs

işverenin soyledigine gore kıdem tazminatlarınızı odeyecegim demis ama henuz bir odeme yok ayrıca is yeri kapandı denilmis fakat iflas da henuz verilmemis yani bir tasfiye vs gorunmuyor ayrıca kontrol ettim sirket hala ticaret tescilinde de gorunuyor

bu durumda iş mahkemesinde kıdem tazminatının tahsili icin dava acılabilir mi? yoksa once icra dairesinde takip baslatıp daha sonra takibe itiraz nedeni ile yada takibin kesinlesmesi ile mi dava acmak gerekir

Dogrudan dava acılması mümkün ise bu davada toplu açmak icin belli bir sayı var mıdır? yani 10 kisi gibi bir sınırdan söz ediliyor

Kısacası eğer 5-6 kişilik bir grup icin is mahkemesinde kıdem tazminatının tahsili icin dava acılabilir mi? bunun masrafı tahmini olarak ne tutar?

simdiden saygılar teşekkürler...

Sayın Av. Aykut TOKLU

Açacağınız dava, İş Mahkemesi'nde kıdem tazminatına ilişkin olacaktır. Aynı zamanda ihbar ve diğer işçi alacakları ödenmemiş ise onları da dava konusu yapabilirsiniz.

Dava masrafı olarak nispi harç uygulaması vardır. Dava bedelinin Binde 54/4 ü oranında harç ödersiniz. Ayrıca 14 YTL başvuru harcı 2.30 YTL vekalet harcı ve diğer dosya ve posta giderleri söz konusudur.

Dilerseniz fazlaya ilişkin haklarınızı saklı tutarak pilot dava açabilirsiniz. Bilirkişi raporu ile birlikte ıslah yapabilirsiniz.

Şahsi kanaatim toplu dosya açmak yerine her bir çalışan için ayrı bir dosya açmanız.

Peki toplu olarak açıldığında dava yani 6 kişi icin aynı dosya ile dava actıgım zaman bir dezavantaj mı olur?

Ya da tek tek acmanın ne gibi bir avantajı olur 6 dosya da ayrı davada ayrı ayrı gorulurse zor olmaz mı takip etmek?

1- İcra dairesinden takip yapıp itirazdan sonra itirazın iptali davası açmak yada doğrudan dava açmak sizin tercihinize kalmış her iki yolda mümkündür.

2- 10 kişilik sınırın ne olduğunu anlayamadım. Daha önce karşılaşmadım. Toplu işçi çıkarmada öyle bir sayı var ama onun da bu davalarla bir igisi yok.

3- Masrafının çok tutacağını düşünmüyorum. ( peşin harç, nisbi harç tebligat giderleri daha sonra bilirkişi ücreti ) Öncelikle pilot dava açarsınız bilirkişiden rapor gelince davanızı ıslah edersiniz. Saygılarımla ..
4- Aynı dosya ile toplu dava açmanız mümkün değil.

4 madde çok yavan kalmış biraz açayım yargıtay .... "Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Feshin geçersizliği ve işe iade istekli davalarda fesih nedenlerinin kıdemlerinin, ücretlerinin, görevlerinin her işçi açısından ayrı ayrı değerlendirilmesinde hukuki yarar vardır." demektedir. kıdem ihbar talepli başka karralarda da aynı duruma vurgu yapılmaktadır. Kısaca anlattığınız olay HUMK madde 43 de belirtilen durumlara girmemektedir.

peki bu binde54 harc isin icine girince dosya masrafı artıyor epey yani mesela 1800 lira maasla calısan biri 4 sene calısmıssa binde 54 harc ile dava masrafı 600-700 lirayı buluyor normal mi bu masraf? dogru mu hesapladım ben?

Alıntı: Yazan Av. Aykut Toklu peki bu binde54 harc isin icine girince dosya masrafı artıyor epey yani mesela 1800 lira maasla calısan biri 4 sene calısmıssa binde 54 harc ile dava masrafı 600-700 lirayı buluyor normal mi bu masraf? dogru mu hesapladım ben?

aşağı yukarı öyle fakat ilk başta bu binde 54'ün 4/1 ni vericeksiniz. şu düşünülebilir.
ilk başta az harç ödemek için Kıdem ve ihbar tazminatı için 50 ytl isteyin daha sonra dosya bilirkişiye gittiğinde davayı ıslah eder aradaki harç farkını yatırırsınız.

kıdem tazminatı alacağı için aktin feshi tarihinden itibaren bankalarca 1 yıllık mevduata uygulaanan en yüksek fazi oranı üzerinden faiz işletilir. Dolayısı ile kıdem tazminatı alacağınıza faiz işletebillmek için borçluyu (işvereni) temerrüde düşürmeniz gerekmez. Kıdem tazminatı talebinizi sınırlı tutun. (500 YTL gibi) bu miktar için dava açın. Masraf riskine girmek istemiyorsanız ilk davayı kazandığınız zaman da bakıye alacağınız için tekrar dava açabilir veya bilirkişi raporundan sonra kazanacağınız düşüncesindeyseniz ıslah yolu ile müddeabihi artırabilirsiniz. Ek dava da açsanız faiz hakkınız aktinfeshi tarihinden itibaren işleyeceği için hiç bir kaybınız olmaz.
Ancak diğer işçilik hakları açısından (ihbar, tazminatı, ücret vs.) dava tarihinden itibaren faiz hesaplanır. Bu nedenle bu alacak klaemlerini ilk davada talep etmeniz önerilir.
Toplu dava açma şartına ilişkin sorunuz oldukça garip.1 kişi için dahi kıdem tazminatı davası açabilirsiniz. Toplu olma şartı yok.

Evet soru garip cünkü ben de bir sınır olmadığını biliyorum fakat gidilen yani benden once danısılan iş mahkemesine yapılan şahsi basvuruda 3 kisi giden müvekkillere boyle olmaz bu is tek tek gidin bir 10 kisi toplanın avukata dilekce verin demis

boyle bir durum olunca ben de bilgilerimi güncelleyip tazeleyeyim dedim...

tek bir kişi icin bile kıdem tazminatı acılacagı konusunda bilgim var bunun bir alt veya üst sınırının da olmadıgı konusunda bilgim vardı ama is mahkemesindenki gorevlinin neden boyle soyledigini cozemedigim icin sordum

toplu dava ile ilgili soruda da sormak istedigim mevcut 6 kisi icin tek bir dava mı ayrı ayrı 6 dava mı acmak konusundaydı

bilgiler icin tesekkur ederim...

altı işçi için tek bir dava açamazsınız. ayrı ayrı dava açmanız gerekir. Zira işçiler aynı tazminatın paydaşı değiller. Her biri ayrı ayrı tazminat hakkına sahip. Ayrı ayrı dava açmanız gerekiyor. Ayrı ayrı davalarda her işçiye ilişkin fesih nedeni ayrı ayrı değerlendirilecek, her işçinin tazinat rakamıayrı ayrı hesaplanacaktır.

Tüm personelin fesih nedenleri ve isten cıkıs tarihleri zaten aynı bu nedenle yapılacak tek şey işe giris tarihlerine gore ihbar kıdem tazminatlarının hesaplanması

bu konuda da bilirkisi raporu istenilmesi bizim inisiyatifimize kalmaz sanırım degil mi? yani bizim dilekcede bilirkisi incelemesi istememizin gerekliliği nedir? karşı tarafın zaten aksini ispatlamak gibi bir lüksü yok tamamen kusurlu yani odeyecegim diyerek isten cıkardıgı personelin hala hic bir tazminatını odememekle birlikte 15 günlük de hak edişlerini de odememis tüm bunların tahmini hesabını yapıp mahkemeye sunduktan sonra elbet mahkeme bir de bilirkişi incelemesi isteyecektir degil mi?

Davacılar aynı tazminat hakkının paydaşı değiller o yüzden tek bir davada hepsinin hakkını talep edemezsiniz. Aksi halde MAhkemenin yapacağı şey açıkladığım gerekçe ile davaların tefrik edilmesine (ayrılmasına) karar vermek olacaktır. boşuna uğraşır ve masraf yaparsınz.
İş Mahkemelerinde hakimler tazminat miktarlarının tespiti için dosyaları bilirkişiye göndermek durumundadır. Şahsen hesap yapmazlar. Bu nedenle davanızı ispat için bilirkişi talep etmek zorundasınız.

davaların ayrı ayrı acılması gerektigi konusunu ben anladım ama sanırım siz benim anladıgımı henuz anlayamadınız bu konuda bir sorun yok demek istedigim tüm personelin ileri sürecegi sebepler hukuki dayanaklar vs belgeler aynı cünkü aynı isyerinde calısan 6 personelden bahsediyoruz bu yuzden farklı olarak yapılması gereken her personelin ise girisine gore kıdem ve ihbar tazminatlarının hesaplanması seklinde soyledim...

T.C. YARGITAY

22.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/13418
Karar: 2016/19007
Karar Tarihi: 23.06.2016


İŞÇİ ALACAĞI DAVASI - İŞ SÖZLEŞMESİNİN KİM TARAFINDAN FESHEDİLDİĞİ VE FESHİN HAKLI OLUP OLMADIĞI - İSTİFA DİLEKÇESİ YÖNÜNDEN İRADE FESADI HALLERİNDEN BİRİNİN İDDİA VE İSPAT OLUNMADIĞI - KIDEM TAZMİNATI TALEBİNİN REDDİ GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: İstifa dilekçesi yönünden irade fesadı hallerinden biri iddia ve ispat olunmadığı gibi, davacı iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini de ispatlayamamıştır. Asıl işveren işyerinde kadroya geçme, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili maddesinde sayılan haklı fesih sebeplerinden biri değildir. Bu durumda, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedildiği açık olup, kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, istifa dilekçesinin kadroya geçirilmek için alındığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davalı temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Davacının iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.

Somut olayda; davacı 17.08.2010 tarihinde hiçbir gerekçe gösterilmeden ve bildirimde bulunulmadan iş sözleşmesinin feshedildiğini, bu tarihten itibaren Elazığ Belediyesinde kadroya geçtiğini ancak kıdem tazminatının ödenmediğini ileri sürerken; davalı işveren, davacının belediyede kadroya geçmek için istifa ederek işten ayrıldığını savunmuştur. Mahkemece istifa dilekçesinin kadroya geçirilmek için alındığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki 17.08.2010 tarihli istifa dilekçesi aynen “Şirketiniz bünyesinde çalıştığım işimden özel sebeplerden dolayı istifa ediyorum. Şirketinizden çalıştığım süreler içerisinde bütün ücretlerimi, fazla mesai, bayram, hafta tatili ve izin alacaklarımı almış bulunmaktayım. Şirketinizden herhangi bir doğmuş ve doğacak hak ve alacağım kalmamıştır. İşvereni ibra ediyorum. İş bu istifa ve ibra dilekçemin işleme konulmasını arz ederim” şeklindedir. Davacı, 17.08.2010 tarihinde davalı şirketten ayrıldıktan sonra 19.08.2010 tarihinde dava dışı Elazığ Belediyesinde çalışmaya başlamıştır. İstifa dilekçesi yönünden irade fesadı hallerinden biri iddia ve ispat olunmadığı gibi, davacı iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini de ispatlayamamıştır. Asıl işveren işyerinde kadroya geçme, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesinde sayılan haklı fesih sebeplerinden biri değildir. Bu durumda, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedildiği açık olup, kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.