Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

gaspa teşebbüs -hırsızlık

Yanıt
Old 11-09-2007, 11:27   #1
denipre

 
Varsayılan gaspa teşebbüs -hırsızlık

Sevgili meslektaşlar
765 sayılı ceza kanunu zamanında m.495 ikinci fıkrada,yargıtayın dolaylı yağma olarak adlandırdığı : malın yağması esnasında veya akabinde fiili icra veya itham etmek veya malı kaçırmak yada kendisini ve şerikini cezadan kurtarmak için mal sahibine veya cürum yerin egelen başkasına cebie şiddet veya tehdit icra edenin..yağma suçu cezasıyla cezalandırılacağına dair hüküm vardı.Ve yargıtay uygulaması bu durumu gaspa teşebbüs şeklinde nitelendiriyordu.
Yeni Ceza Kanunu madde 148 'benzer bir hükme rastlayamıyoruz.Benzer bir olayda hırsızlık amacıyla girilen evde hırsızın evde yakalanması esnasında ,kaçmak veya linçten kurtulmak maksadıyla,girdiği evden aldığı bıçağı sallaması akabinde mağduru yaralaması ne şekilde hukuki tasnif edilmelidir? olayın durumuna göre tamamlanmış hırsızlık ,kon.dok.ihlal ,adam yaralama mı ? Yoksa son iki suç dahil gaspa teşebbüs mü ? Yeni kanun dönemi yargıtay kararı eklenirse yardımcı olacaktır..Saygılar
Old 11-09-2007, 14:16   #2
cesur_yürek

 
Varsayılan

Öncelikle konut dokunulmazlığının ihlali suçu oluşmaz zira somut olaydan anladığım kadarıyla konut dokunulmazlığının ihlali hırsızlık yapmak için gerçekleştirilmiştir.Yani ortada ağırlaştırılmış hırsızlık suçu vardır.Tabii teşebbüs aşamasında kaldığı görülmektedir çünkü isteyerek hırsızlıktan vazgeçmemiştir.Elinde olmayan nedenlerden dolayı hırsızlık yapamamıştır.AYrıca malı çalmak amacıyla adam
yaralamamışsa yağmadan da söz edilemez.Sonuç olarak kasten yaralama ve hırsızlığa teşebbüs suçlarının olayda gerçekleştiği görülmektedir. İyi çalışmalar ..
Old 11-09-2007, 18:16   #3
üye14540

 
Varsayılan

765 Sayılı yasanın 495/2 maddesinin tam karşılığı 5237 sayılı yasada bulunmamaktadır. Ancak Yargıtay, malın alınmasından sonra ara vermeksizin yapılan takip sonucunda sanığın malı kurtarmak için tehdit, cebir ve şiddet uygulaması durumunda yağma suçun kabul etmektedir, ancak yukarıda anlattığınız olayda sanık malı kurtarmak için değil de kendini kurtarmak için şiddet uygulamıştır, bu nedenle yağma suçunun unsurları oluşmaz, ancak 5237 sayılı yasaya göre hırsızlığa teşebbüs, konut dokunulmazlığını ihlal ve yaralamanın neticesi itibariyle ağırlaşmış durumu varsa kasten yaralamadaan sorumlu olur. Saygılarımla
Old 12-09-2007, 00:19   #4
cesur_yürek

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dr. Fuat ŞENOĞLU
5237 sayılı yasaya göre hırsızlığa teşebbüs, konut dokunulmazlığını ihlal ve yaralamanın neticesi itibariyle ağırlaşmış durumu varsa kasten yaralamadaan sorumlu olur. Saygılarımla

Merhaba ... Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluştuğu sonucuna nasıl vardınız acaba ? Tamam , ortada dosya yok .Arkadaşımızın olayı aktardığı şekliyle anlamaya ve yorumlamaya çalışıyoruz ama ; Anlatıldığı kadarıyla anlaşılan kesin nokta şudur ki : Konut dokunulmazlığının ihlal suçu oluşmamıştır.İyi çalışmalar ...
Old 12-09-2007, 01:46   #5
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

@denipre,
Bahsettiğiniz 765 sayılı TCK'nun 495/2. fıkrasındaki hüküm doktrinde Dolaylı Yağma olarak adlandırılmaktaydı. Ancak diğer katılımcıların da belirttiği gibi Dolaylı Yağma olarak tanımlanan bu suç tipi yeni TCK'da yer almamaktadır. Hatta bu konuda yakın zamanda Ağır Ceza Mahkemesinde görülen bir davada aksine mütalaaya rağmen aşağıdaki karar vb. benzeri kararlar sunarak, hırsızlığa teşebbüs, Konut Dokunulmazlığını İhlal (Uzlaşma) ve Basit Yaralama'dan (Düşme) karar aldım.

@cesur yürek:
Bileşik suç
MADDE 42 - (1) Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir. Bu tür suçlarda içtima hükümleri uygulanmaz.

Görüşünüzün TCK'nun yukarıdaki maddesine dayandığını sanıyorum. Ancak bu maddenin uygulanabilmesi için Nitelikli haller arasında "Bir Konuta Girilmek Suretiyle" gibi bir ibare bulunması gerekmektedir. Ancak 142. maddeyi incelerseniz böyle bir ağırlaştırıcı nedenin bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenle ayrıca Konut Dokunulmazlığını İhlalden ceza verilmekte olup Yargıtay'da bu görüştedir.



T.C. YARGITAY
6.Ceza Dairesi
Esas: 2006/4647
Karar: 2006/9392
Karar Tarihi: 05.10.2006
ÖZET: Sanığın olay tarihinde 19.00 sıralarında otobüs durağında bekleyen mağdurun pantolon cebindeki cep telefonunu çekip alarak kaçmaya başladığı, mağdurun ısrarlı takibi üzerine sanığın takipten kurtulmak amacıyla telefonu rasgele atıp, kaçmaya devam ettiği, mağdurun sanığın peşini bırakmayıp yakalaması üzerine bu kez sanığın ise; kurtulmak amacıyla yanındaki bıçağı çıkartıp, mağduru tehdit edip kovaladığı, ancak çevreden yetişen yurttaşların yardımıyla yakalanıp, görevlilere teslim edildiğinin anlaşılması karşısında; 5237 Sayılı Yasa'nın 765 Sayılı TCK'nın, 495-2. maddesinde tanımlamasını bulan dolaylı yağma suçuna yer vermemiş olması da gözetilerek, hırsızlık suçuna kalkışma eyleminin kesintiye uğraması sonrasında gelişen olayın silahlı tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden eylemin bir bütün halinde yağma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yazılı şekilde uygulama yapılması doğru değildir.
(765 S. K. m. 95, 495) (5237 S. K. m. 51)
Yağma suçundan sanık ve tutuklu C.Y. hakkında bozma üzerine yapılan duruşma sonunda mahkumiyetine ilişkin İzmir 4. Ağır Caza Mahkemesi'nden verilen 13.10.2005 tarihli hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık savunmanın tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet başsavcılığında onama isteyen 10.03.2006 tarihli tebliğname ile 24.03.2006 tarihinde daireye gönderilmekle tayin edilen günde sanık ile savunmanın duruşma gününden usulen haberdar edildikleri halde duruşmaya gelmedikleri ve bir mazeret te bildirmedikleri anlaşılmakla duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimler kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğine kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
1- Sanığın olay tarihinde 19.00 sıralarında otobüs durağında bekleyen mağdurun pantolon cebindeki cep telefonunu çekip alarak kaçmaya başladığı, mağdurun ısrarlı takibi üzerine sanığın takipten kurtulmak amacıyla telefonu rasgele atıp, kaçmaya devam ettiği, mağdurun sanığın peşini bırakmayıp yakalaması üzerine bu kez sanığın ise; kurtulmak amacıyla yanındaki bıçağı çıkartıp, mağduru tehdit edip kovaladığı, ancak çevreden yetişen yurttaşların yardımıyla yakalanıp, görevlilere teslim edildiğinin anlaşılması karşısında; 5237 Sayılı Yasa'nın 765 Sayılı TCK'nın, 495-2. maddesinde tanımlamasını bulan dolaylı yağma suçuna yer vermemiş olması da gözetilerek, hırsızlık suçuna kalkışma eyleminin kesintiye uğraması sonrasında gelişen olayın silahlı tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden eylemin bir bütün halinde yağma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yazılı şekilde uygulama yapılması
2- Kabule göre de;
5237 Sayılı TCY'nin erteli para cezalarının çektirilmesine ilişkin bir düzenleme içermediği gözetildiğinden aynı Yasa'nın 51/7 ve 765 Sayılı TCY'nin 95/2. maddeleri uyarınca sanığı erteli para cezası hükümlülüğünün aynen çektirilmesine karar verilmesi,
Sonuç: Bozmayı gerektirmiş, sanık C.Y. savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA 05.10.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 12-09-2007, 12:28   #6
üye14540

 
Varsayılan

Olay anlatıldığı kadarıyla sanık eve girmiştir, eski yasaya göre eylem gasp niteliğindedir,yeni yasa bu durumda lehe olduğundan yeni yasanın sistemine göre her eylem ayrı ayrı cezalandırılmaktadır, sanık hırsızlık suçunu evde işlediğinden ve ev sahiplerinin rızası dışında eve girdiğinden konut dokunulmazlığı suçu da oluşur; bu konuda çok yargıtay kararları bulunmaktadır. Saygılarımla
Old 12-09-2007, 16:25   #7
cesur_yürek

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
@denipre,

@cesur yürek:
Bileşik suç
MADDE 42 - (1) Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir. Bu tür suçlarda içtima hükümleri uygulanmaz.

Görüşünüzün TCK'nun yukarıdaki maddesine dayandığını sanıyorum. Ancak bu maddenin uygulanabilmesi için Nitelikli haller arasında "Bir Konuta Girilmek Suretiyle" gibi bir ibare bulunması gerekmektedir. Ancak 142. maddeyi incelerseniz böyle bir ağırlaştırıcı nedenin bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenle ayrıca Konut Dokunulmazlığını İhlalden ceza verilmekte olup Yargıtay'da bu görüştedir.



Evet araştırdım yargıtay bu gibi durumlarda konut dokunulmazlığının ihlalilden dolayı da ceza verilmesi görüşünde.Ben katılmıyorum.


Madde 0142: Nitelikli hırsızlık ( 1 ) Hırsızlık suçunun;

b Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,

MEsela ;bu gibi durumlarda bileşik suç kabul edilir ve konut dokunulmazlığından ayrıca ceza verilmez.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yaralamaya Teşebbüs Hak Hukuk Meslektaşların Soruları 3 11-05-2007 23:54
Nitelikli Dolandiriciliğa Teşebbüs advokat34 Meslektaşların Soruları 5 07-03-2007 21:35
İşlenemez suça teşebbüs!... Kemal Yıldırım Hukuk Soruları Arşivi 10 27-11-2006 22:46
İntihara teşebbüs nc_atli Hukuk Soruları Arşivi 3 13-10-2006 10:31
yaralamaya teşebbüs mü? balancee Hukuk Soruları Arşivi 8 17-08-2006 01:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05095100 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.