Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

DOLAYISIYLA ZARAR, TTK 309, Şirketin Davaya Taraf Olmaması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-03-2009, 15:23   #1
vekaleten

 
Acil DOLAYISIYLA ZARAR, TTK 309, Şirketin Davaya Taraf Olmaması

TTK m340'ın yaptığı atıf dolayısıyla uygulanan TTK m309'a göre " ....... dolayısıyla zarar gören pay sahipleri ve şirket alacaklılarının dava hakları vardır. Ancak hükmolunacak tazminat şirkete verilir" hükmünde kavrayamadığım bir husus var, değerli yorumlarınızı bekliyorum.
Mahkeme dolayısıyla zarar olduğunu saptarsa tazminat şirkete verilir. Peki burda usul hukuku bakımından şirket davaya taraf olmak zorunda mıdır. Olayımızda Limited Şirket ortağı dolaylı ve doğrudan zarar talepli bir dava açıyor. Davacı tarafta şirket yok. TTK 309 uygulanabilmesi için yani dolayıyla zararın şirkete verilmesi için şirket taraf olmalı mı.. Şirket taraf değilse bu istem usulden reddedilir mi
Herkese teşekkür ederim, görüşleriniz bekliyorum
Old 11-03-2009, 15:53   #2
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Pay sahibi, dolaylı ve doğrudan zarar talepli bir davayı açamaz. Tercih yapmalı ve birini istemelidir. Bkz. Prof. Dr. Mehmet HELVACI, AŞ YK Üyesinin Hukuki Sorumluluğu, İstanbul 1995, s.95.
Old 11-03-2009, 16:31   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan vekaleten
TTK m340'ın yaptığı atıf dolayısıyla uygulanan TTK m309'a göre " ....... dolayısıyla zarar gören pay sahipleri ve şirket alacaklılarının dava hakları vardır. Ancak hükmolunacak tazminat şirkete verilir" hükmünde kavrayamadığım bir husus var, değerli yorumlarınızı bekliyorum.
Mahkeme dolayısıyla zarar olduğunu saptarsa tazminat şirkete verilir. Peki burda usul hukuku bakımından şirket davaya taraf olmak zorunda mıdır. Olayımızda Limited Şirket ortağı dolaylı ve doğrudan zarar talepli bir dava açıyor. Davacı tarafta şirket yok. TTK 309 uygulanabilmesi için yani dolayıyla zararın şirkete verilmesi için şirket taraf olmalı mı.. Şirket taraf değilse bu istem usulden reddedilir mi
Herkese teşekkür ederim, görüşleriniz bekliyorum

Şirketin davada taraf olması gerekmiyor. Pay sahibinin sorumlu Yönetim Kurulu üyelerine karşı açtığı dava haklı bulunduğu takdirde takdir edilen tazminat tutarı, şirkete ait olacaktır. İlamda, şirkete ödenmesine şeklinde ibare yer alıyor. Karar kesinleştiğinde, şirket, ilam borçlusuna karşı icra takibi yaparak ilamdaki tutarın kendisine ödenmesini isteyebilir.Muhakeme usulü ise TTK.1460 vd. da yazılıdır.

Aşağıdaki kararda da görüleceği üzere verilecek hükmün, "tazminatın şirkete ödnmesi" şeklinde kurulması belirtilmiştir.
Alıntı:
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/13387
K. 2004/7567
T. 6.7.2004
• ŞİRKETİ ZARARA UĞRATAN MÜDÜRDEN TAZMİNAT TALEBİ ( Ortaklar Tarafından Açılan Davada Belirlenen Tazminatın Şirket Lehine Hüküm Altına Alınması Gereği )
• MÜDÜRÜN ŞİRKETİ ZARARA UĞRATTIĞI GEREKÇESİYLE DİĞER ORTAKLARIN TAZMİNAT TALEBİ ( Tazminatın Şirket Lehine Hüküm Altına Alınması Gereği )
• TAZMİNAT TALEBİ ( Şirketi Zarara Uğratan Müdür Aleyhine Diğer Ortaklarca Açılan Davada Tazminatın Şirket Lehine Hüküm Altına Alınması Gereği )
6762/m.309/1,336,340,556
ÖZET : Davacılar, davalının müdürlüğünü yaptığı şirkette ortak olduklarını, şirketin zarara uğratıldığını iddia ederek alacak talebinde bulunup hisseleri oranında ödemeye karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalının eylemi nedeniyle şirket zarara uğradığından şirket ortaklarının açtığı davada tazminatın davacılara değil, şirkete verilmesine karar verilmelidir. Yerel mahkemece hisseler oranında ödemeye karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 1. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 03.07.2003 tarih ve 1999/904 - 2003/685 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi P.Ş. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalının T. İnş. San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti.'nin ortakları olup, davalının şirketin müdürlüğünü yürüttüğünü, 30.06.1999 günlü ortaklar kurulu toplantısına sunduğu bilanço, gelir-gider cetveli ile faaliyet raporunun açıklık, doğruluk ve gerçeklik ilkeleri çerçevesinde düzenlenmediği gerekçesiyle ortaklar kurulu tarafından tasdik ve ibra edilmediğini, şirketin zarara uğratıldığını ileri sürerek, ıslah sonucu artırılan toplam 42.767.160.000.-TL'nın faiziyle davalıdan tahsiliyle hisseleri oranında ortaklara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin görev ve sorumluluklarını yerine getirmede kusurunun bulunmadığını, zararın nasıl ve ne zaman oluştuğu hususunda dava dilekçesinde açıklama bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin yasal defterlerine intikal ettirilmemiş olan toplam 86.420.000.000.TL olarak saptanan zarardan davacı ortağın hissesine isabet eden kısmının taleple bağlı kalınarak kabulü gerektiği belirtilerek 42.345.800.000.- TL tazminat faiziyle birlikte davalıdan alınarak, hisseleri oranında davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava, davalı şirket ortağının şirketi yönetimi sırasında davacı ortaklara, dolayısı ile verdiği zararın tahsili istemine ilişkin olup, TTK'nun 556'ncı maddesinin yaptığı atıf gereği aynı yasanın 336, 340 ve 309/1'inci maddeleri uyarınca davalının eylemleri nedeniyle şirketin zarara uğratıldığı anlaşılmakla, pay sahiplerinin açtığı bu dava sonucu hükmolunan tazminatın davacılara değil, şirkete verilmesi yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davacılara ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nun 438'nci maddesi uyarınca kararın bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde geçen "hisseleri oranında davacılara ödenmesine" kısmının hükümden çıkarılarak yerine "dava dışı T. İnş. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.'ne ödenmesine" ifadesinin yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.07.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 11-03-2009, 18:44   #4
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Müdürün tasarrufu sebebiyle TK.m.309 uyarınca aleyhine açılacak sorumluluk davasında ortağın "doğrudan zararı" ile "dolaylı zararı" pek çakışmaz. Yani ya biri vardır ya diğeri. Sonra, dolaylı zarar sonucu elde edilecek tazminat şirkete verileceğine göre, doğrudan zarar varsa davanın buna dayalı açılması daha doğru olmaz mı?
Old 11-03-2009, 21:43   #5
vekaleten

 
Varsayılan

Aslında somut olayda müdürünün bir zararı söz konusu değil, şirket daha önce ki kötü yönetimden ve piyasadaki durgunluktan dolayı zarar etmekte. Ancak pay sahibi olan davacı bu zarardan müdürün sorumlu olduğunu iddia etmiş. Davacının talebi de şu; eğer mahkeme bu zararın doğrudan olduğunu tespit ederse davacı ortağa tazminat verilmesini, dolaylı zarar olduğu tespit edilirse şirkete tazminat ödenmesini istemektedir.
Old 11-03-2009, 21:45   #6
vekaleten

 
Varsayılan

bu arada saim ve hukuk doktoruna da cevaplarından değerli görüşlerini paylaştıklarından dolayı çoook teşekkür ederim
Old 13-03-2009, 03:04   #7
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Fakat açılan sorumluluk davasında zararın niteliğini (doğrudan veya dolaylı) belirleyerek ispat yükümlülüğü davacı tarafın üzerindedir.
Old 11-09-2015, 10:28   #8
Gamze39

 
Varsayılan

Doğrudan zarar ve dolaylı zararın birlikte talep edilemeyeceğine ilişkin yargıtay kararı var mı?
Old 13-02-2017, 07:26   #9
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Şirketin davada taraf olması gerekmiyor. Pay sahibinin sorumlu Yönetim Kurulu üyelerine karşı açtığı dava haklı bulunduğu takdirde takdir edilen tazminat tutarı, şirkete ait olacaktır. İlamda, şirkete ödenmesine şeklinde ibare yer alıyor. Karar kesinleştiğinde, şirket, ilam borçlusuna karşı icra takibi yaparak ilamdaki tutarın kendisine ödenmesini isteyebilir.Muhakeme usulü ise TTK.1460 vd. da yazılıdır.

Aşağıdaki kararda da görüleceği üzere verilecek hükmün, "tazminatın şirkete ödnmesi" şeklinde kurulması belirtilmiştir.

Karardan anladığım pay sahibi ortağın tazminatın kendisine ödenmesini istemesi halinde dahi davanın reddedilmeyip,talebe rağmen hükmün 'tazminatın lşirkete ödenmesine'şeklinde kurulması gerekeceğidir.Oysa aşağıda ki kararda ve son yıllarda ki kararlarda ise bu ihtimalde davanın reddinin gerekeceği belirtilmekte:
T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/10318

K. 2013/9813

T. 13.5.2013

• DOĞRUDAN DOĞRUYA ZARARA UĞRANILDIĞI İDDİASI İLE AÇILAN TAZMİNAT DAVASI ( Şirket Müdürünün Fiilleri Nedeniyle - Davacının İleri Sürdüğü İddialar Davacının Dolayısıyla Zararı Niteliğinde Bulunduğundan Davanın Tazminatın Şirkete Verilmesi Şeklinde Açılması Gerekirken Davacıya Ödenmesi Şeklinde Talepte Bulunmasının Doğru Bulunmadığı )

• ŞİRKET MÜDÜRÜNÜN FİİLLERİ NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI ( Doğrudan Doğruya Zarara Uğranıldığı İddiası İle - Davacının İleri Sürdüğü İddialar Davacının Dolayısıyla Zararı Niteliğinde Bulunduğundan Davanın Tazminatın Şirkete Verilmesi Şeklinde Açılması Gerektiği )

• TAZMİNAT DAVASI ( Şirket Müdürünün Fiilleri Nedeniyle Doğrudan Doğruya Zarara Uğranıldığı İddiası İle - Meydana Gelen Zararın Dolayısıyla Zarar Olduğu/Davanın Reddine İlişkin Olarak Verilen Kararın İsabetli Bulunduğu )

• DOLAYISI İLE ZARAR ( Şirket Müdürünün Fiilleri Nedeniyle Doğrudan Doğruya Zarara Uğranıldığı İddiası İle Açılan Tazminat Davası - Davalı Müdür Tarafından Şirkete Kullandırılan Kredi Şirket İşlerine Harcanmamış İse Bu Takdirde Zarar Şirketin Zararını Oluşturup Davacının Doğrudan Zararını Oluşturmayacağı )

6762/m.309,336

ÖZET : Dava, şirket müdürünün fiilleri nedeniyle doğrudan doğruya zarara uğranıldığı iddiası ile açılan tazminat davasıdır. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, meydana gelen zarar davacının doğrudan zararı olmayıp dolayısıyla zararıdır. Davacı dava dışı şirketin kredi borcunu ödemiş olup, bu alacağını şirketten talep edebilir. Davalı müdür tarafından şirkete kullandırılan kredi şirket işlerine harcanmamış ise bu takdirde zarar şirketin zararını oluşturup davacı dolayısıyla zarara uğramıştır. Davacının, şirket müdürünün otel, uçak parası gibi giderlerini karşılamış olması da bu meblağları şirketten talep etme hakkı verir. Davacının ileri sürdüğü iddialar davacının dolayısıyla zararı niteliğinde bulunduğundan bu durumda da davanın tazminatın şirkete verilmesi şeklinde açılması gerekirken davacıya ödenmesi şeklinde talepte bulunması doğru bulunmadığından ve davanın reddine ilişkin olarak verilen karar bu gerekçeyle sonucu itibariyle doğru bulunmuştur.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 14.02.2012 tarih ve 2011/413-2012/40 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, tarafların T... Ltd. Şti.'yi 23.12.1999 tarihinde %50-%50 ortak olarak kurdukları, işlerin hızlandırılmasının temini için davalının şirketin müdürü olarak atandığı ve tek imza ile yetkili kılındığı; şirket kuruluş masraflarının tamamının davacı tarafından karşılandığı; şirket merkezi olarak kullanılan G.'da bulunan taşınmazın kira gelirinin 1.000 USD olduğu ve davalının haksız ve hukuka aykırı davranışlarından dolayı bu gelirden de mahrum kalındığı; şirket kuruluşunu müteakip, şirket masraflarının karşılanması amacıyla davacının hesapları teminat gösterilmek suretiyle 30.000 USD karşılığı 15.000 TL tüketici kredisi kullanıldığı; davalının davacıya haber vermeksizin bu hesabı aynı banka şubesinin başka bir hesabına aktardığını, davalı tarafından 28.01.2000 tarihinde 1.000 USD, 04.02.2000 tarihinde 10.000 USD'ın anılan döviz hesabından çekildiği ve çekilen paraların şirkete aktarılmadığı;15.02.2000 tarihinde, şirket ana sözleşmesinde yapılan değişiklik ile, davalının şirketi tek başına temsil ve imza yetkisinin kaldırıldığı ve diğer şirket ortağının da imzasının olması şartı getirildiği; davalının tek imza yetkisinin kaldırılmasından sonra 22.02.2000 tarihinde 1.000 USD, 06.03.2000 tarihinde ise 3.000 USD olmak üzere toplam 4.000 USD yetkisiz olarak çektiği ve şirkete aktarmadığı, davalının toplamda 15.000 USD çektiği ve şirkete aktarmayıp zimmetine geçirdiği; Tay şirketi için kullandırılan döviz kredi faizinin daha fazla işlememesi için davacının şahsi hesabından aktarılan 28.689 USD ile davalının çektiği banka kredi borcunun 23.03.2000 tarihinde kapatıldığı davalının şirkete ait defter ve kayıtları iki ay süreyle uhdesinde tuttuğu ve aslı olmayan faturalarla, paranın çekildiği tarihlerden çok sonra alındığı anlaşılan bilgisayarların şirkete getirildiği ancak kullanılmadığı; bilgisayarların alındığı firma yetkililerinin gerçek bir satışın söz konusu olmadığını, davalının açığını kapatmak için faturaların düzenlendiğini beyan ettikleri, bu beyanlar doğrultusunda işlenen faturaların düzeltme beyannamelerinin, 31.10.2000 tarihinde, Kavaklıdere Vergi Dairesine verildiğini; 05.12.2000 tarihinde davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve hakkında ... 16. Ağır Ceza Mahkemesi 2001/ 272 E. sayılı dosyası kapsamında Emniyeti Suiistimal Fiilinden dolayı ceza davası açıldığını; davalının uçak bileti, otel masrafı gibi masrafların davacı kredi kartından ödendiğini, bunun toplamının 2.520 USD olduğu toplamda 31.239 USD davacının davalıdan alacaklı olduğunu; davalının davacıyı haksız fiil, ihmal ve terettüp hali ile hareket ederek zarara uğrattığı iddiası ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL zararın Ocak 2000 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafların şirket kurulumu amacıyla ön sözleşme imzaladıklarını, bu protokole bağlı olarak da T... Ltd. Şti.'nin 24.12.1999 tarihinde kurulduğunu davalının yetkili müdür olduğu ve davacının imza yetkisi olmayan destek yönetici olduğu; davacının davalıya ... Caddesi 77/4'deki büroyu tahsis ettiği ancak şirketin yasal adresinin birkaç bina ilerideki ... Caddesi 9/5 olarak gösterdiği, ancak hiçbir zaman şirkete tahsis edilmediği için kira kaybı olduğu yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğu; 2000 yılı Ocak ayında davalının da imzası alınarak kredi tahsis edildiği, ayrıca davalının istediği zaman bir telefonla dahi kredi kullanabilmesi için banka müdürüne miktarsız kredi tahsis belgesi imzalanarak verildiği; davalının, sözleşme hükümlerine göre kullanacağı Ocak ve Şubat bütçesine denk gelen 15.000 TL'yi ... Bankası ... Şubesinden çekerek, aynı bankanın şirket ofisine yakın olan ... Şubesinde şirket adına açtığı hesaba yatırdığı ve masraf yaptıkça bu hesaptan çekerek şirket için harcadığı; Amerikalı şirketle yapılacak anlaşma doğrultusunda, davacının da imzasının yetkili olarak gerektiği bu nedenle de 2000 yılı Mart ayında yeni imza sirküleri ile çift imzalı olarak sözleşmeleri imzaladıkları, davacının iddialarının aksine çift imza kararının alınmasının amacının bu olduğu; şirket için alınan mobilya masraflarının davalı tarafından karşılandığı; şirkete birbiri ile entegre çalışan 3 adet bilgisayar alındığı ve davacının da kendi evine istemesi üzerine ona da alındığı ve bunların paralarının bütçeden ödendiği, davalının bu bedeli davacıdan talep ettiği ancak tartışma yaşandığı; davalının 22.02.2000 tarihinde 1000 USD'ı masraflar için çektiği, bu tarihte temsil yetkisi kararının Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanıp şirkete gelmediği için şirketin işleyişini teminen bu paranın çekilerek masraflara kullanıldığı; daha sonra davacının talebi ile davalı tarafından 3000 USD bankadan çekildiği ve davacıya Amerikaya gidiş uçak bileti masrafı olarak verildiği; bu tarihe kadar yapılan tüm harcamaların evraklarının muhasebeye verildiği; imzalanan ön sözleşme uyarınca şirket kuruluşuna ilişkin tüm masrafların davacıya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia,savunma,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;davalının eylemleri ile davacıyı şirketin kuruluşundan önce zarara uğrattığına ilişkin somut sorumluluğunu gerektiren maddi vakıaların neler olduğunun davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği tarafların, şirket kuruluşu aşamasında gerçekleştirilen faaliyetlerin, bu kapsamda davacı tarafından karşılanan giderlerin, tarafların tasarladığı ticari ilişkinin istenilen boyutta ve kapsamda gerçekleşmemesi halinde başlangıçtaki hazırlık eylemlerinin ne şekilde davalı yönünden hukuki sorumluluğunu doğuran bir haksız eylem ve kusur oluşturduğunun açıkça ortaya konulamadığı davanın haksız fiile dayalı tazminat istemi olduğu dikkate alındığında; davacı tarafından davalı aleyhine açtığı işbu davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6762 sayılı TTK.nın 309. ve 336. maddeleri gereği şirket müdürünün fiilleri nedeniyle doğrudan doğruya zarara uğranıldığı iddiası ile açılan tazminat davasıdır. Davacı, dava dilekçesinde kendisinin zarara uğradığını bu nedenle tazminatın kendisine verilmesi gerektiğini iddia etmiş, dava konusu zararının dava dilekçesinde şirketin kullandığı kredinin faizinin artmaması için kendisi tarafından bankaya ödeme yapıldığı ve ayrıca şirket müdürünün bir takım giderlerinin kendisi tarafından karşılanmış olmasından kaynaklandığını ileri sürmüştür. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, meydana gelen zarar davacının doğrudan zararı olmayıp dolayısıyla zararıdır. Davacı dava dışı şirketin kredi borcunu ödemiş olup, bu alacağını şirketten talep edebilir.Davalı müdür tarafından şirkete kullandırılan kredi şirket işlerine harcanmamış ise bu takdirde zarar şirketin zararını oluşturup davacı dolayısıyla zarara uğramıştır. Davacının, şirket müdürünün otel, uçak parası gibi giderlerini karşılamış olması da bu meblağları şirketten talep etme hakkı verir. Davacının ileri sürdüğü iddialar davacının dolayısıyla zararı niteliğinde bulunduğundan bu durumda da davanın tazminatın şirkete verilmesi şeklinde açılması gerekirken davacıya ödenmesi şeklinde talepte bulunması doğru bulunmadığından ve davanın reddine ilişkin olarak verilen karar bu gerekçeyle sonucu itibariyle doğru bulunduğundan davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
çocuk olmaması tuba Meslektaşların Soruları 3 24-11-2008 11:18
Şirket Birleşmesi-İnfisah olan şirketin taraf olduğu sözleşmeler Av. Rahşan KÜPELİ Meslektaşların Soruları 1 23-01-2008 16:30
Davaya taraf eklenmesi turbo Meslektaşların Soruları 1 15-06-2007 11:29
kiracının iş yerine zarar vermesi halinde mala zarar verme suçu oluşur mu? avukat 77 Meslektaşların Soruları 2 23-05-2007 16:31
menfi zarar-müsbet zarar Av.Nazmiye Çimen Meslektaşların Soruları 4 19-04-2007 18:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05583000 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.