|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
08-02-2017, 23:41 | #1 |
|
Ad ve Soyad Değiştirme
Merhabalar;
Adını ve soyadını sahne adı (piyasada tanınmış olduğu ad) ile değiştirmek isteyen bir müvekkilim var. Çevresinde de bu ad ve soyad ile tanınmakta. Mevcut adı ve soyadı küçük düşürücü vb. bir nitelikte değil. Buna rağmen adının değişebileceğini tahmin ediyorum. Ancak müvekikilimin sektörel tanınmışlığı (sahne adı) ad ve soyad şeklinde.Soyadının da bu sebeple değişmesini istiyor. Soyadının değiştirilmesi konusunda buna benzer bir vaka ile karşılaşan var mıdır? Nasıl bir yol izlemeli? Konu ile ilgili yargıtay kararı var mıdır? Teşekkürler. |
10-02-2017, 09:49 | #2 |
|
Hakim isim değiştirilmesi için de soyadı değiştirilmesi için de haklı sebeplerin varlığını arıyor. Haklı sebeplerin neler olduğu konusunda da elbette tahdidi bir sınırlamanın mümkün olmadığı bir durum söz konusu ve hakimin takdir hakkına göre belirlenecektir.
isim değiştirme davalarında süreç biraz daha kolay işliyor ancak soyadında belli başlı kıstaslara dikkat edecektir hakim.Örneğin mevcut soyadıyla dalga geçilmesi,yazım hatası olması,aileden birinin yüz kızartıcı bir suç işlemesi gibi. Fakat sizin durumunuzda isim ve soyadının değiştirilmesi sadece sahne adının bu olmasına dayanarak açılabilir mi bu haklı sebep sayılabilir mi hakim sizin göstereceğiniz delillere göre takdir edecektir.Kişinin sosyal statüsü,iş çevresi vs.bunlar etkili olacaktır. Yargıtay kararlarında da genelde yukarıda bahsettiğim sebeplerle ilgili kararlar var genelde yine de aşağıya bir karar ekliyorum.Burda isim gibi soyadının da değiştirilmesinde kişinin bilinip tanındığı ve kullandığı isim ve soyadını değiştirmek istemesinin haklı sebep olduğu belirtiliyor. T.C. YARGITAY 18.Hukuk Dairesi Esas: 2011/3049 Karar: 2011/5810 Karar Tarihi: 28.04.2011 İSMİN DEĞİŞTİRİLMESİ TALEBİ - DAVACININ ÇEVRESİNDE BAŞKA BİR İSİMLE BİLİNDİĞİ - DAVACININ TANIKLARININ DİNLENDİKTEN SONRA KARAR VERİLMESİ GEREĞİ - KİŞİNİN DİLEDİĞİ İSMİ KULLANMASININ ANAYASAL BİR HAK OLDUĞUNDAN KARAR VERİLMESİNİN İSABETSİZ OLUŞU ÖZET: Somut olayda davacı çevresinde A…. adı ile bilinip tanındığını ileri sürüp, bu sebeple kayıtlarda M….. yazılı adının M…. A…. olarak düzeltilmesini istediğine göre, mahkemece tüm kanıtlar toplanıp, bu bağlamda davacının göstereceği tanıklar da dinlendikten sonra oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, hiç bir araştırma yapılmadan davacının göstereceği tanığın davacının talebine aykırı beyanda bulunmasının hayatın olağan akışına ters olup tanık dinlenmesinin davayı uzatmaktan başka bir yarar sağlamayacağı belirtilerek tanık dinlenmeden kişinin dilediği ismi kullanmasının Anayasal bir hak olup kayden engeli de bulunmadığı gerekçesiyle davacının adının değiştirilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. (4721 S. K. m. 27) Dava: Davacı dava dilekçesinde, <M.> olan adının <M. A.> olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Karar: Davacı dava dilekçesinde, <M.> olan adının çevresinde A. olarak bilindiğini bu sebeple isminin <M. A.> olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesi hükmüne göre kişi, haklı nedenlere dayanarak adının değiştirilmesini hakimden isteyebilir. Yargıtay uygulamalarında kişinin bilinip tanındığı ve kullandığı ad ve soyadını değiştirmesi haklı sebep sayılmaktadır. Somut olayda davacı çevresinde A. adı ile bilinip tanındığını ileri sürüp, bu sebeple kayıtlarda M. yazılı adının M. A. olarak düzeltilmesini istediğine göre, mahkemece tüm kanıtlar toplanıp, bu bağlamda davacının göstereceği tanıklar da dinlendikten sonra oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, hiç bir araştırma yapılmadan davacının göstereceği tanığın davacının talebine aykırı beyanda bulunmasının hayatın olağan akışına ters olup tanık dinlenmesinin davayı uzatmaktan başka bir yarar sağlamayacağı belirtilerek tanık dinlenmeden kişinin dilediği ismi kullanmasının Anayasal bir hak olup kayden engeli de bulunmadığı gerekçesiyle davacının adının değiştirilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Sonuç: Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 28.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
soyad | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 04-08-2014 11:28 |
ad soyad değişikliği | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 3 | 22-02-2012 16:42 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |