Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mal Beyanında Bulunmayan borçluyu Şikayet bir Süreye tabi midir?

Yanıt
Old 17-01-2007, 13:38   #1
Burak Demirci

 
Varsayılan Mal Beyanında Bulunmayan borçluyu Şikayet bir Süreye tabi midir?

Mal beyanında bulunmayan borçluyu şikayet, bir süreye tabi midir? Saygılar
Old 17-01-2007, 14:15   #2
av.m.a.g

 
Varsayılan

evet şikayet belli bir süreye tabidir. şikayet süresi 7 gün.
suç İİK 337 de düzenlenmiş olup, maddede yazılı cezanın yukkarı sınırına göre suç 6 aylık asli zamanaşımı süresine tabidir.dava zamanaşımı 3 ay (mal beyanında bulunmama suçunun işlenmiş olduğunun ögrenilme tarihinden itibaren) ceza zaman aşımı ise 18 aydır.
Old 18-01-2007, 09:35   #3
Cengiz Taner Doğan

 
Varsayılan Mal Beyanında Bulunmamak

Av.burak12]Mal beyanında bulunmayan borçluyu şikayet, bir süreye tabi midir? Saygılar

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum.Sorunuza cevap veren diğer meslektaşımıza 7 gündür yanıtına katılmıyorum.
Şimdi sorunuza cevaplıyorum.İcra İflas Kanunu 347. maddeye baktığımızda görüleceği üzere, BORÇLUYUI ŞİKAYET SÜRESİ, FİİLİN ÖĞRENİLDİĞİ TARİHTEN İTİBAREN
3 (ÜÇ) AYDIR.
Eğer isterseniz yargıtay kararı da gönderebilirim.İcra dosyasında bir işlem yapmadıysanız sorun yok.İşlemden kastım talep açmak vs. eğer işlem yapıldıysa 3 ay süre
işlem tarihinden itibaren başlar.
Saygılarımla
Av.Cengiz Taner DOĞAN
Old 18-01-2007, 09:59   #4
av.m.a.g

 
Varsayılan

sayın cengiz,
soruyu sizinde cevap olarak veridiğiniz içerikte cevaplamışım, ancak nasıl olmuşssa 7 gün de yazmışım. ilk cümlemi unutun görmeyin, gerisi dogru.
saygılar
Old 24-01-2007, 20:25   #5
kurt

 
Varsayılan

Bu suçtan dolayı borçlu-sanığa ceza verilebilmesi için;
a-) Borçlu hakkında yapılan ve kesinleşen bir icra takibi bulunmalıdır.
b-)Yapılan icra takibinin ve borçluya gönderilen ödeme/icra emrinin hukuken muteber olması gerekir.
c-)Ödeme/İcra emri borçluya tebliğ edilmiş olmalıdır. Tebliğ usulsüzse(uygulamada genellikle olduğu gibi tebligat muhtara yapılmışsa vs. hallerde) suç oluşmayacaktır.
d-)Ödeme/İcra emrinde mal beyanında bulunulmaması halinde bu hususun suç sayılacağı hususu açıkça belirtilmiş olmalı.
e-)Borçlu kendisine tebliğ edilen ödeme/icra emrine karşın özürsüz olarak İ.İ.K. 74 maddesine uygun olarak, süresi içinde mal beyanında bulunmamış olmalıdır.
f-)Borçlunun borç ve imza inkarında bulunmaması gerekmektedir.
g-)Alacaklı tarafından süresi içinde şikayette bulunulmalıdır.
Mal beyanında, borçlunun gerek kendisinde ve gerekse üçüncü şahısların elinde bulunan mal, alacak ve haklardan borcuna yetecek miktarını, nev’i ve mahiyetlerini, vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini, yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını ve buna nazaran borcunu ne şekilde ödeyebileceği hususları açıkça belirtilmiş olmalıdır.
Mal beyanında bulunmama suçunun oluşması için, kararın kesinleşip kesinleşmemesi tartışmalı bir konudur. Ancak uygulamada, genel olarak kararın kesinleşmesi beklenilmektedir(Özellikle itirazın kaldırılması kararlarında görüldüğü gibi).
Uygulamada yer alan başka bir hususta, Yargıtay kararlarına dayalı olarak, net asgari ücretin altında kalan miktardaki borçlara ilişkin olarak yapılan icra takibinde de bu fiile ilişkin ceza verilmemektedir.
Ödeme/icra emrinin tebliği üzerine borçlu adına vekili de mal beyanında bulunabilir.
9
Süresi içinde usulüne uygun mal beyanında bulunulmaması sebebi ile suç oluştuktan sonra, alacaklının borçlunun mallarını haczettirmesi meydana gelen suçu ortadan kaldırmaz.
Şikayet hakkı şahsa bağlı bir hak olmayıp alacağın temliki halinde yeni alacaklıya geçer.
İcra Mahkemesi sanığın;
- mahkumiyetine,
- beraatine,
- davanın düşmesine karar verebilir.
Verilen disiplin hapsi kararına karşı tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde yargı çevresi içinde bulunan Ağır Ceza Mahkemesinde itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.
Yetkili mahkeme icra takibinin yapıldığı yer mahkemesidir.
Şikayet hakkı İ.İ.K. 347 maddesi gereğince, suça ıttıladan itibaren üç ay, her halde fiilin işlenmesinden itibaren bir yıl geçmekle düşer.
Old 01-02-2007, 15:12   #6
av.emre

 
Varsayılan

Tebliğ usulsüzse(uygulamada genellikle olduğu gibi tebligat muhtara yapılmışsa vs. hallerde) suç oluşmayacaktır.
Ben de bu hususu anlamadım.Tebligat muhtara yapılıp daha doğrusu verilip komşuya haber verildiğinde nasıl oluyorda dosya kesinleşiyor ama tebliğ size göre usulsüz oluyor ve mal beyanı cezası oluşmuyor???
Old 01-02-2007, 16:08   #7
Avukat Neslihan

 
Varsayılan tebligat usulsüz ise

Özellikle Teb Kanunu 35inci maddeye göre yapılan tebliğlerin usulsüzlüğü sık sık mal beyanında bulunmama suçunda davanın beraatle sonuçlanmasına neden olmaktadır. Takip kesinleşmiştir çünkü ; ancak tebligatın usulsüzlüğü İcra Hukuk Mahkemesi'nde şikayete konu olursa tebligat iptal edilerek yeniden yapılacaktır.
Old 01-02-2007, 16:29   #8
altiokebru

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,"Süresi içinde usulüne uygun mal beyanında bulunulmaması sebebi ile suç oluştuktan sonra, alacaklının borçlunun mallarını haczettirmesi meydana gelen suçu ortadan kaldırmaz." şeklindeki tesbitinize katılmıyorum. İİK'da yakın zamanda yapılan değişiklik ile şikayetten ceza infaz edilinceye kadar geçen süreçte borcun ödenmesi ya da yeteri kadar haciz yapılması halinde cezanın tüm neticeleri ile birlikte düşeceğine dair hüküm var. Bu nedenle bence şikayetten sonra haciz yapılacaksa da borcun tamamını karşılayacak miktarda olmamasına dikkat edilmelidir. Saygılar
Old 02-02-2007, 20:01   #9
av.emre

 
Varsayılan

neslihan hanım benim sormak istediğim tebligat 21.madde ye göre komşuya haber verilerek ve ismi tebligat parçasına yazıldıktan sonra muhtarda gerekli araştırma yapılıp muhtara yapılıyorsa bunda naıl bir usulsüzlük var. bİr önceki başka bir üyenin cevabında muhtara yapılan tebligatların usulsüz olduğu yazılmış.

Benim 10 tebligatımdan en az 3 ü muhtara tebliğ olarak geri dönüyor.
Ben şimdiye kadar hiç böyle bir sorunla karşılaşmadım.(Ne haciz nede mal beyanında bulunmama neticesinde açtığım ceza davasında)
Old 03-02-2007, 12:15   #10
AV. YUSUF DEVECİ

 
Varsayılan

icra iflas manunu 331-354 mad. şuçlar yani 16. babta yeralan suçlan mal beyanı dahil suç öğrenme tarihi itibaren üç ay dava açma, herhalukarda dava açma süresi 1 yıllık dava zaman aşımı. süresinde açılan dava yeteri kadar mal haczi ve borcun ödenmesi ceza ortadan kalkar acılan ceza davası ödeme ve mal haczi yeteri kadar değilse zamanaşımı yok hiçbirşekilde dosya kapanmadığı müddetçe veya yeteri kadar mal haciz edilmediği müddetçe dosya düşmez yasanın ilgili 331-354 kadar alan maddeler incelendiğinde gayet açık bir şyekilde düzenlenmiştir 18 ay uygulama eski yasa dönende var olan bir uygulamaydı yasa değişikliğyle bu husus ortadan kaldırıldı
ON ALTINCI BAP : CEZAİ HÜKÜMLER

ALACAKLISINI ZARARA SOKMAK KASDİYLE MEVCUDUNU EKSİLTEN BORÇLULARIN CEZASI:

Madde 331 - (Değişik madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./89. md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./1.mad)

Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

İflas takibinden veya doğrudan doğruya iflas hallerinde iflas talebinden önce birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu fiiller başka bir suç oluştursa dahi bu hükümler uygulanır.

Konkordato mühleti veya iflasın ertelenmesi talebinden önceki iki yıl içinde ya da konkordato mühleti talebi veya iflasın ertelenmesi süresinden sonra birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.

Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması halinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Bu suçlar alacaklının şikâyeti üzerine takip olunur.

ACZİNE KENDİ FİİLİYLE SEBEBİYET VEREN VEYA VAZİYETİNİN FENALIĞINI BİLEREK AĞIRLAŞTIRAN BORÇLUNUN CEZASI:

Madde 332 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/131 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./2.mad)

Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu, adet üzere tecviz edilemiyecek bir hiffetle hareket ederek veya haddinden ziyade masraflar yaparak yahut cüretli talih oyunlarına veya basiretsizce spekülasyonlara girişerek yahut işlerinde ağır ihmallerde bulunarak aczine kendi fiili ile sebebiyet verir yahut vaziyetinin fenalığını bildiği halde o gibi hareketlerle bu fenalığı ağırlaştırırsa, aleyhine aciz belgesi istihsal edildiği veya alacaklı alacağını istifa edemediğini ispat ettiği takdirde, onbeş günden altı aya kadar hapis cezasiyle cezalandırılır.

Konkordato mühleti talebinden önceki iki yıl içinde birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.

Bu suç alacaklının şikâyeti üzerine takip olunur. Borçluyu fazla borç altına girmeye veya talih oyunu ile spekülasyonlarda bulunmaya sevk etmiş yahut ağır faiz almak suretiyle zaafından istifade etmiş olan alacaklıların şikâyet hakkı yoktur.

İFLAS VE KONKORDATO İŞLERİNDE HUSUSİ MENFAAT TEMİN EDENLERİN CEZASI:

Madde 333 - (Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./3.mad)

Her kim iflas bürosu veya idaresinin yahut bir alacaklının veya alacaklılar toplanmasındaki mümessilinin reyini yahut konkordatoya muvafakatini kazanmak için ona hususi bir menfaat temin veya vaat ederse altı aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Menfaat temin eden alacaklı yahut mümessili de aynı ceza ile cezalandırılır.

Suçun iflas bürosu veya idaresi üyesi tarafından işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır.

TİCARİ İŞLETMEDE YÖNETİCİNİN SORUMLULUĞU:

Madde 333/a - (Ek madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./90. md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./4.mad)

Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması hâlinde, alacaklının şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Birinci fıkradaki suç taksirle işlendiği takdirde, alacaklının şikâyeti üzerine, fail hakkında zararın ağırlığına göre ikibin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

KONKORDATODA VEYA SERMAYE ŞİRKETLERİ İLE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRILMASINDA YETKİLİ KİMSELERİ HATAYA DÜŞÜREN YA DA KONKORDATO VEYA UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRMA KOŞULLARINA UYMAYAN BORÇLUNUN CEZASI:

Madde 334 - (Değişik madde:12/02/2004-5092 S.K./9.mad;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./5.mad)

Konkordato mühleti elde etmek veya konkordato veya sermaye şirketleri ile kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesini tasdik ettirmek için hileli tutum ve davranışlarıyla malî durumu hakkında alacaklıları, komiseri, ara dönem denetçisini veya yetkili memuru hataya düşürmek veya konkordato projesine ya da sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması projesine uymamak yoluyla kasten zarara sebebiyet veren borçlu, ilgilinin şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

KONKORDATO KOMİSERİNİN SORUMLULUĞU:

Madde 334/a - (Ek madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./92. md.;Mülga madde: 31/05/2005-5358 S.K./23.mad)

KİRACININ CEZALANDIRILACAĞI HALLER:

Madde 335 - Üzerlerinde kiralayanın hapis hakkı tanınmış ve 270 inci madde mucibince defteri yapılmış eşyayı kaçıran veya gizleyen borçlu ile tahliyesi emrolunan yeri kiralayana zarar vermek maksadiyle işgal ettiren şahıs Türk Ceza Kanununun (276) ncı maddesine göre cezalandırılır.

MÜFLİSİN MALLARINI VERMEYENLER HAKKINDAKİ CEZALAR:

Madde 336 - (Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./6.mad)

Müflisin mallarını ellerinde bulunduran veya müflise borçlu olan üçüncü şahıslar, iflasın açıldığına dair ilana muttali oldukları tarihten itibaren bir ay içinde makbul bir mazeret

olmaksızın o malları iflas idaresi emrine vermezler veya borçlarını bildirmezlerse, doksan güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

KENDİSİNE TESLİM EDİLEN MALLARI VERMEYENLER HAKKINDAKİ CEZALAR:

Madde 336/a - (Ek madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./93. md.;Mülga madde: 31/05/2005-5358 S.K./23.mad)

YÜKÜMLÜLÜKLERİN YERİNE GETİRİLMEMESİ:

Madde 337 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/132 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./7.mad)

Müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı beyanda bulunmayan borçlu, alacaklının şikâyeti üzerine, on gün disiplin hapsi ile cezalandırılır. Alacaklının alacağını karşılayacak miktarda malın haczedilmesi veya borcun ödenmesi hâlinde, bu ceza düşer.

162, 209 ve 216 ncı maddeler hükümlerine muhalefet edenler hakkında da iflas idaresinin vereceği müzekkere üzerine, aynı ceza verilir. Bu maddelerde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi hâlinde, verilen ceza düşer.

TİCARETİ TERK EDENLERİN CEZASI:

Madde 337/a - (Ek madde: 18/02/1965 - 538/133 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./8.mad)

44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmayan veya beyanında mevcudunu eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında göstermeyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde tasarruf eden borçlu, bundan zarar gören alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Birinci fıkradaki fiillerin işlenmesinden alacaklının zarar görmediğini ispat eden borçluya ceza verilmez.

Borçlunun iflası halinde, birinci fıkradaki durum ayrıca taksiratlı iflas hali sayılır.

HAKİKATA MUHALİF BEYANDA BULUNANLARIN CEZASI:

Madde 338 - (Değişik madde: 06/06/1985 - 3222/40 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./9.mad)

Bu Kanuna göre istenen beyanı, hakikate aykırı surette yapan kimse, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Hakkında aciz vesikası alınmış borçlu, asgari ücretin üstünde bir geçim sürdürdüğü, aciz vesikası hamili alacaklının alacağının aciz vesikasına bağlanmasından en geç beş sene içinde müracaatı üzerine sabit olursa, asgari ücretin üstünde kalan gelirlerinden icra tetkik merciinin dörtte birden az olmamak üzere tespit edeceği kısmını merci kararının kesinleşmesinden itibaren en geç bir ay içinde ve aciz vesikasındaki borcun ödenmesine kadar her ay icra dairesine yatırmaya mecburdur. Bu mükellefiyeti yerine getirmeyen borçlu hakkında bir yıla kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi bir yılı geçemez.

Borçlunun nafaka borçluları dahil üçüncü şahıstan yardım görmesi, asgari ücretin üstünde eline geçen para ve menfaatlerin icra mahkemesi kararı ile belirlenecek kısmını, icra veznesine yatırmak mükellefiyetini ortadan kaldırmaz.

İkinci fıkradaki hükmün tatbikini birden fazla aciz vesikası hamili alacaklı talep etmiş ise, bunlar talep tarihi sırasıyla öncelik hakkını haizdir.

BEYANDAN SONRA MAL VE KAZANÇTA OLAN TEZAYÜDÜ BİLDİRMEYEN BORÇLUNUN CEZASI:

Madde 339 - (Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./10.mad)

Sonradan kazandığı malları veya kazancında ve gelirinde vaki tezayütleri bu Kanun mucibince bildirmeye mecbur olan borçlu makbul bir mazereti olmaksızın yedi gün içinde icra dairesine taahhütlü mektupla veya şifahi surette bildirmezse ve bu mal veya kazancı asıl veya bedel itibariyle mevcut olduğu takdirde, on gün; mal veya kazancını asıl veya bedel itibariyle makbul bir sebep olmaksızın elden çıkarmışsa, bir aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır.

Bu cezalara alacaklının şikâyeti üzerine karar verilir. Kişi, icra takibine konu olan borcu tamamen ödediği takdirde, bu ceza düşer.

BORÇLUNUN ÖDEME ŞARTINI İHLALİ HALİNDE CEZA:

Madde 340 - (Değişik madde: 06/06/1985 - 3222/41 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./11.mad)

111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.

ÇOCUK TESLİMİ EMRİNE MUHALEFETİN CEZASI:

Madde 341 - (Değişik madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./96. md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./12.mad)

Çocuk teslimi hakkındaki ilâmın veya ara kararının gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirilmesini engelleyen kişinin, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikâyeti üzerine, altı aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra ilâmın veya ara kararının gereği yerine getirilirse, kişi tahliye edilir.

İCRA DAİRESİNCE TESLİM EDİLEN TAŞINMAZ VEYA GEMİYE TEKRAR GİRENLERİN CEZASI:

Madde 342 - (Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./13.mad)

İcra dairesi marifetiyle alacaklıya veya alıcıya teslim edilen bir taşınmaza veya gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 290 ıncı maddesi mucibince umumi hükümler dairesinde cezalandırılır.

30 VE 31 İNCİ MADDELER HÜKMÜNE MUHALEFET EDENLERİN CEZASI:

Madde 343 - (Değişik madde: 06/06/1985 - 3222/43 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./14.mad)

Yalnız kendisi tarafından yapılacak olan bir işin yapılması veya bir işin yapılmaması yahut bir irtifak hakkının tesisi veya kaldırılması hakkındaki ilâm hükümlerine makbul mazerete müstenit olmayarak muhalefet eden borçluların, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra ilâmın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.

NAFAKAYA İLİŞKİN KARARLARA UYMAYANLARIN CEZASI:

Madde 344 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/136 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./15.mad)

Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.

Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir.

HÜKMİ ŞAHISLARIN MUAMELELERİNDE KİMLERİN CEZA GÖRECEĞİ :

Madde 345 - Bu kanunda yazılı suçlar, hükmi bir şahsın idare veya muamelelerini ifa sırasında işlenmiş ise ceza o hükmi şahsın müdürlerinden, mümessil ve vekillerinden, tasfiye memurlarından, idare meclisi reis ve azasından veya murakıp ve müfettişlerinden fiili yapmış olan hakkında hükmolunur.

(İkinci fıkra mülga: 29/06/1956 - 6763/42 md.)

SERMAYE ŞİRKETLERİNİN İFLASINI İSTEMEK MECBURİYETİNDE OLANLARIN CEZASI :

Madde 345/a - (Ek madde: 18/02/1965 - 538/137 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./16.mad)

İdare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler veya tasfiye memurları, 179 uncu maddeye göre şirketin mevcudunun borçlarını karşılamadığını bildirerek şirketin iflasını istemezlerse, alacaklılardan birinin şikâyeti üzerine, on günden üç aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

ARTIRMADAN ÇEKİLME :

Madde 345/b - (Ek madde: 09/11/1988 - 3494/59 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./17.mad)

Bu Kanuna göre yapılan ihalelerde kendisine veya başkasına vaat olunan veya sağlanan yarar karşılığında artırmadan çekilen veya artırmaya katılmayan kimseye bir yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.

Aracılara da aynı ceza verilir.

GÖREV VE BİRLEŞTİRİLME YASAĞI:

Madde 346 - (Değişik madde: 03/07/1940 - 3890/1 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./18.mad)

Bu Kanun hükümlerine göre disiplin veya tazyik hapsine icra mahkemesi karar verir.

İcra mahkemesinin görevine giren bu işler, diğer mahkemelerde görülen ceza davaları ile birleştirilemez.

Bu Bapta yer alan suçlarla ilgili davalara, icra mahkemesinde bakılır.

ŞİKAYET SÜRESİ :

Madde 347 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/138 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./19.mad)

Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.

YETKİ :

Madde 348 - (Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./20.mad)

Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı yetkili icra mahkemesi, icra takibinin yapıldığı yerdeki mahkemedir.

MUHAKEME USULÜ :

Madde 349 - Şikayet dilekçe ile veya şifahi beyanla yapılır. Dilekçeyi veya dava beyanını alan icra mahkemesi *1* duruşma için hemen bir gün tayin edip şikayetçinin imzasını alır ve maznuna celpname gönderir. Şahit gösterilmişse o da celbolunur.

İki taraf tayin olunan gün ve saatte icra mahkemesinin *1* huzuruna gelmeğe veya vekil göndermeğe mecburdurlar.

İcabında merci, tarafların bizzat hazır bulunmasını emredebilir.

Maznun başka yerde ikamet ediyorsa istinabe yoliyle sorguya çekilir.

Maznun, şikayeti alan veya istinabe edilen icra mahkemesinin *1* huzuruna gelmez veya müdafi göndermezse yahut bizzat bulunmasına lüzum görülürse zabıta marifetiyle getirilir. Bu suretle de bulundurulamazsa muhakeme gıyabında görülür.

Şikayetçi muayyen zamanda gelmez ve vekil de göndermezse şikayet hakkı düşer.

Gelmeyen şahitlere yapılacak muamele ile borçlunun gıyabında verilen karara karşı eski hale getirme talebi hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı hükümler tatbik olunur.

DURUŞMA :

Madde 350 - İcra mahkemesi *1* iki tarafı ve delillerini dinler ve gerek tarafların gerek şahitlerin ifadelerini duruşma tutanağına geçirir.

Cumhuriyet Savcısı hazır bulundurulmaz.

TAHKİKAT:

Madde 351 - Şikayetçi dilekçe veya beyanında gösterilmiş olduğu delillerle bağlıdır.

Maznun müdafası için tahkikatın tevsiini ancak bir kere istiyebilir.

KARAR:

Madde 352 - İcra mahkemesi *1* iki tarafın ifadelerini ve bütün delillerini ve iddia ve müdafaalarını dinledikten sonra nihayet beş gün içinde kararını verir ve hulasasını Cumhuriyet Savcısına bildirir.

(Ek fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./99. md.) Takibi şikayete bağlı suçlarda dava ve cezanın 354 üncü maddede yazılı sebeplerle düşeceği kararda belirtilir.

CEZA KARARNAMESİ:

Madde 352/a - (Ek madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./100. md.;Mülga madde: 31/05/2005-5358 S.K./23.mad)

Madde 352/b - (Ek madde: 06/06/1985 - 3222/44 md.;Mülga madde: 31/05/2005-5358 S.K./23.mad)

İTİRAZ:

Madde 353 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/139 md.;Değişik madde: 02/03/2005-5311 S.K./23.mad;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./21.mad)

İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.

İcra mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır.

DAVANIN VE CEZANIN DÜŞMESİ :

Madde 354 - Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikayete bağlı olanların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticeleriyle beraber ceza düşer.

(Mülga ikinci fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./103. md.)

(Ek fıkra: 31/05/2005-5358 S.K./22.mad) İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik veya disiplin hapsine ilişkin karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilmez.

ONYEDİNCİ BAP: HUSUSİ HÜKÜMLER
Old 04-02-2007, 15:33   #11
cagrik

 
Varsayılan

maaş haczi işlemi tatbik ettiğiniz taktirde talep tarihinden itibaren mi yoksa maaş haczi müzekkeresinin dönüş tarihinden itibaren mi 3 ay içinde mal beyanı açabiliriz?ayrıca borcun tamamını sonuçta teminat altına aldığımız için mal beyanında bulunmamadan dolayı sanık hakkında beraat kararı verilebilir mi?
Old 05-02-2007, 17:04   #12
kurt

 
Varsayılan

sevgili meslektaşım, mal beyanında bulunmamadan dolayı şikayet süresi dosyada borçlunun mal beyanında bulunmadığını öğrendiğiniz tarihte-ki bu da ancak dosyaya ilk işlem-talep yaptığınız tarihte belli olur- başlar. ayrıca maaşın 1/4' ü borcu karşılamaya yeterli olmadığı için beraat değil mahkumiyet kararı çıkacaktır.
saygılar.
Old 18-11-2007, 22:08   #13
SUCCEED

 
Varsayılan

Takip açtım,tebligat zarfı borçlunun 4 ay önce eline geçti.Ancak işlem yaptığım icra dairesi uzak bir şehirde olduğu için bu durumdan yeni hebrdar oldum. Takibi başlattıtan sonra,dosyada herhangi bir talepte bulunmadım bu durumda dava açmak için 3 aylık zamanaşımı süresi dolmuş mudur?Yoksa zamanaşımı takip açıldıktan sonra yapılan ilk talep tarihinden itibaren mi başlar?
Old 19-11-2007, 03:22   #14
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sn. DEVİN,
Suçu öğrenmenizden itibaren üç aylık süre işlemeye başlamıştır.


T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/291
Karar: 2007/462
Karar Tarihi: 01.03.2007
ÖZET: Dosya kapsamına göre ödeme emri 31.5.2005 tarihinde tebliğ edilip 8.6.2005 gününde suçun oluştuğu, alacaklı vekilinin 31 Ağustos 2005 tarihinde haciz talebinde bulunmak suretiyle suçu öğrenmesine rağmen 27.2.2006 tarihinde şikayette bulunduğu anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 5358 sayılı kanunla değişik 347. maddesinde şikayet hakkının fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşeceğinin öngörülmüş olması karşısında, müşteki tarafın suçu öğrendiği tarih ile şikayet tarihi arasında üç aylık sürenin geçmiş olduğu gözetilmeden İİK. nun 347.maddesi uyarınca şikayet hakkının düşürülmesi yerine sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 347) (5271 S. K. m. 309)
Mal beyanında bulunmamak suçundan sanık N.... 'nin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 5358 sayılı Kanun'la değişik 337. maddesi gereğince 10 gün disiplin hapsi ile cezalandırılmasına dair Tekirdağ İcra Mahkemesinin 17.8.2006 tarihli ve 2006/1563-3237 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, ödeme emrinin sanığın imzasına 31.5.2005 tarihinde tebliğ edilip suçun 8.6.2005 tarihinde oluştuğu, alacaklı vekilinin suçun oluşumundan sonra 31.8.2005 tarihinde haciz talebinde bulunduğu ve bu tarihte suçu öğrendiği, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 5358 sayılı Kanun'la değişik 347.maddesinde, atılı suç nedeni ile şikayet hakkının, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren 1 yıl geçmekle düşeceğinin öngörüldüğü cihetle, suçun öğrenildiği tarih ile şikayet dilekçesinin verildiği 27.2.2006 tarihi arasında 3 aydan fazla süre geçtiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet görülmemekle, kararın 5271 sayılı CMK. nun 309.maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 28.11.2006 gün ve 55990 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 05.01.2007 gün ve K.Y.B.2006/307174 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla, Gereği Düşünüldü:
Dosya kapsamına göre ödeme emri 31.5.2005 tarihinde tebliğ edilip 8.6.2005 gününde suçun oluştuğu, alacaklı vekilinin 31 Ağustos 2005 tarihinde haciz talebinde bulunmak suretiyle suçu öğrenmesine rağmen 27.2.2006 tarihinde şikayette bulunduğu anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 5358 sayılı kanunla değişik 347. maddesinde şikayet hakkının fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşeceğinin öngörülmüş olması karşısında, müşteki tarafın suçu öğrendiği tarih ile şikayet tarihi arasında üç aylık sürenin geçmiş olduğu gözetilmeden İİK. nun 347.maddesi uyarınca şikayet hakkının düşürülmesi yerine sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi isabetsizdir.
Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle Tekirdağ İcra Mahkemesinin 17.08.2006 gün ve 2006/1563 esas, 2006/3237 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nun 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Bozma üzerine 5271 sayılı CMK'nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden; Sanık N…. C…. hakkındaki şikayet hakkının 5358 sayılı Kanun'la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, hükümlü hakkındaki cezanın çektirilmemesine 01.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 19-11-2007, 18:35   #15
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan simali2
evet şikayet belli bir süreye tabidir. şikayet süresi 7 gün.
Alıntı:
Yazan simali2
suç İİK 337 de düzenlenmiş olup, maddede yazılı cezanın yukkarı sınırına göre suç 6 aylık asli zamanaşımı süresine tabidir.dava zamanaşımı 3 ay (mal beyanında bulunmama suçunun işlenmiş olduğunun ögrenilme tarihinden itibaren) ceza zaman aşımı ise 18 aydır.


Alıntı:
Yazan simali2
sayın cengiz,
soruyu sizinde cevap olarak veridiğiniz içerikte cevaplamışım, ancak nasıl olmuşssa 7 gün de yazmışım. ilk cümlemi unutun görmeyin, gerisi dogru.
saygılar

Sayın simali2,

Maalesef, ilk cümlenizden sonraki üç cümlenizin de ikisi yanlış.

6 aylık asli zamanaşımı bilgisi doğru değil, ceza zamanaşımı ise İİK'nun açık hükmüne göre 18 ay değil 2 yıldır.

Lütfen bilgilerinizi gözden geçirin... Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
mal beyanında bulunmama avslh Meslektaşların Soruları 12 13-03-2008 16:25
Haciz yapılırsa Mal Beyanında Bulunmamaktan şikayet yoluna gidilemez mi? HEATHER Meslektaşların Soruları 16 24-01-2007 20:15
Mal Beyanında Bulunmama burak Hukuk Soruları Arşivi 22 16-09-2006 17:01
Mal Beyanında Bulunmama glossator Meslektaşların Soruları 5 17-04-2002 21:36
Mal Beyanında Bulunmama İlgili Hukuk Soruları Arşivi 1 12-02-2002 01:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06756401 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.