Kadından Mal Kaçırma

65 yaşında bir bayanım.İki kız ve üç erkek kardeşiz.Babamız 25 sene önce öldü.Annemizin ise kendi üzerine kayıtlı pek çok arsaları var.Annem 3 ay önce vefat etti.Yaptığımız araştırmalarda annemin sağken değerli olan arsalarını erkek çocuklarına sattığını tespit ettik.Arsalardan bazılarını önce iki oğluna satmış onlarda 4yıl sonra aldıklarının yarısını diğer erkek kardeşlerine satmışlar. Bir kısmını ise önce gelinine satmış oda kocasına satmış. Özetle söz konusu arsalar şu anda 3 erkek kardeş arasında parsellenerek paylaşılmış durumda.Annemizin erkek çocuklara satmadığı arsalarda var fakat sattıkları arsalar yüzmilyarlarca lira değerinde.Ben diğer kız kardeşimle biraraya geldim ve bizden kaçırılan mallar hakkında dava açmaya karar verdik.Bu davayı kazanabilirmiyiz(bu bir muvazaalı işlemmidir);Ayrıca annemin babamın ölümünden sonra psikolojik sorunları vardı. Anneme ait olan ve malkaçırma işlemlerinden bu tarafa alınmış olan pek çok ruh hastalıklarına yönelik raporlarda tarafımda bulunmaktadır.Anneme ait olan bu ruhsal bozukluğuna ait raporlarda işimize yarayabilirmi. Teşekkürler...

19-08-2000 08:51:19

Sorununuzu iki açıdan incelemekte faydavar:Bunlardan birincisi annenizin akıl hastalığı, diğeri ise akıl hastası olmadığını varsayarsak yapmış olduğu devir , satış ve benzeri işlemlerin Türk Miras Hukuku bakımından doğurduğu sonuçlar.
Akıl hastalığı kişinin hukuki işlem ehliyetini tamamen ortadan kaldıran bir nedendir. Dolayısıyla akıl hastası kişilerin yapmış olduğu işlemler iptal edilebilirlik (butlan) yaptırımıyla karşı karşıyadır.Akıl hastaları ile işleme giren kişiler iyiniyetli olduklarını, durumu bilmediklerini de ileri süremezler.Yine ehliyetsizlik genel bir geçersizlik nedeni olup kamu düzenine ilişkin olduğundan üçüncü şahısların tapudaki kayda güvenerek daha sonradan mal edinmeleri de iptal edilmeden kurtulamaz.Bu durumda sizin yapmanız gereken butlanın(ehliyetsizliğin) tespiti ve tapu kayıtlarının düzeltilmesi davası açmaktır.Ancak burada şu duruma dikkat edilmelidir: Kişinin ehliyetli yani sağlıklı düşünme yeteneği işlem anında aranır. Anenizin yirmi sene önce , akıl sağlığı yerindeyken yaptığı işlemler sonradan, yani anneniz akıl hastalığına tutulduktan sonra iptal edilemez.Elinizde, sözkonusu devir dönemlerini de içeren ve akıl hastalığını kanıtlayan raporlar bulunması sizin lehinize.Sakın bunları güvenmediğiniz kişilere teslim etmeyin, çünkü mahkemeler bu konuda tanık beyanlarına itibar etmemektedirler.
İkinci açıklamam ise annenizin akıl hastası olduğu yönündeki iddialarınızı ispat edememenize yönelik.Bu durumda da her şeyi kaybetmiş sayılmazsınız. Çünkü Türk Miras Hukuku bir grup mirasçının mirastan her şekilde pay almasını sağlamaktadır.Buna mirasta "mahfuz hisse" denilir.Çok teknik ayrıntılara girmek istemiyorum; anlayabileceğiniz tarzda ifade edersem, anneniz sağlığında hiçbir devir işlemi yapmasaydı
size düşecek olan hissenin 3/4'ü sizin mahfuz hissenizdir.Bunu kanunda belirtilen ıskat ve mahrumiyet sebepleri yoksa her halukarda alırsınız. Ancak bunun için diğer miraşçılar aleyhine tenkis davası açmanız gerekmektedir.
Size sunduğum bilgiler ışık tutmak bakımından verilmiştir. Tüm bu saydıklarımı tek başınıza gerçekleştirmeniz, işin çok derin ve teknik bir hukuk bilgisi gerektirmesi sebebiyle imkansız.Ltfen bir avukatla yola çıkınız.

21-08-2000 10:39:53