Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

İşçinin Bildirimli İş Akdi Feshi ve İhbar Tazminatı

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 3,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-11-2009, 22:27   #1
Adli Tip

 
Varsayılan İşçinin Bildirimli İş Akdi Feshi ve İhbar Tazminatı

Değerli Meslektaşlarım;

Bilindiği üzere, bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek, iş akdini 17. maddeye göre feshetme yetkisi yalnızca işverene tanınmıştır.

Pekiyi; istifa eden ve bildirim süresine ait ücreti de, "ihbar tazmınatıdır" diyerek işvrenin hesabına yatıran işçiye uygulanabilecek bir müeyyide olabilir mi?

Bir başka ifadeyle, işçinin bu hakkı kullanmasının önündeki engel nedir?

Saygılar,


Alıntı:
Yazan 4857 SK
Süreli fesih
MADDE 17. - Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.
İş sözleşmeleri;
a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,
Feshedilmiş sayılır.
Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.
Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.
İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir.
Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında 32 nci maddenin birinci fıkrasında yazılan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve Kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.
Old 13-11-2009, 11:44   #2
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Değerli Meslektaşlarım;

Bilindiği üzere, bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek, iş akdini 17. maddeye göre feshetme yetkisi yalnızca işverene tanınmıştır.

Pekiyi; istifa eden ve bildirim süresine ait ücreti de, "ihbar tazmınatıdır" diyerek işvrenin hesabına yatıran işçiye uygulanabilecek bir müeyyide olabilir mi?

Bir başka ifadeyle, işçinin bu hakkı kullanmasının önündeki engel nedir?

Saygılar,

Kişisel düşüncem; "Bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek iş akdini fesih yetkisinin sadece işverene tanındığı" düşüncesine katılmıyorum. Şöyle ki;
4857/17 maddenin giriş bölümünde ifade edildiği gibi, " Belirli süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir" ifadesi gayet açıktır. Bence yasada geçen bu ifade, bu hakkın her iki tarafca kullanılabileceği şeklindedir.


Ayrıca madde metninin devamında geçen " Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır" ifadesi bu düşüncemi doğrular nitelikte diye düşünüyorum.
Old 13-11-2009, 11:59   #3
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Atahun
Kişisel düşüncem; "Bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek iş akdini fesih yetkisinin sadece işverene tanındığı" düşüncesine katılmıyorum. Şöyle ki;
4857/17 maddenin giriş bölümünde ifade edildiği gibi, " Belirli süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir" ifadesi gayet açıktır. Bence yasada geçen bu ifade, bu hakkın her iki tarafca kullanılabileceği şeklindedir.


Ayrıca madde metninin devamında geçen " Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır" ifadesi bu düşüncemi doğrular nitelikte diye düşünüyorum.
Peki benim altını çizdiğim kısım?
Old 13-11-2009, 12:19   #4
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

İşçinin İş Kanunu'nun 17. maddesindeki ihbar önellerine uymadan iş akdini feshetmesi halinde ancak işverenin bu maddedeki ihbar tazminatını talep edebileceği dikkate alındığında, ihbar tazminatını peşin veren işçi hakkında (iş akdinde ayrı bir şart yoksa) herhangi bir yaptırım uygulanamaz.
Old 13-11-2009, 12:29   #5
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
İşçinin İş Kanunu'nun 17. maddesindeki ihbar önellerine uymadan iş akdini feshetmesi halinde ancak işverenin bu maddedeki ihbar tazminatını talep edebileceği dikkate alındığında, ihbar tazminatını peşin veren işçi hakkında (iş akdinde ayrı bir şart yoksa) herhangi bir yaptırım uygulanamaz.

Alıntı:
İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.


Kanunun yukarıda aılntılanan hükmünde, yalnızca işverenden bahsedilmiş olmasının, aslında bir anlamı olmadığını mı düşünüyorsunuz siz de?

Ben öyle düşünüyorum. Ancak, bir anlam yükleyebilecek olan meslektaşlarımız varsa, düşüncelerini öğrenmek istedim.

Saygılar,
Old 13-11-2009, 12:30   #6
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Peki benim altını çizdiğim kısım?

17 nci madde kendi içinde çelişkili gibi görülebilir ancak; Bu konudaki yine şahsi düşüncem; Yasama adına yorum yapmak haddim değil ama; ödeme gücü dikkate alındığında, ihbar öneline ait ücreti peşin ödeyerek iş akdini fesih etmek, bir işçi için görünen ve düşünülen bir şey olmadığı gibi, içtihat diliyle hayatın olağan akışına aykırı diye düşünüyorum. Ayrıca, 25 nci madde (örneğin devamsızlık) duruken bir işçi, neden işverene ihbar tazminatı ödesin ki.
Old 18-11-2009, 20:26   #7
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayın Tip,

Ücret, işçiye ödenir... İşverene ücret ödenmez. Bu yüzden işçiye yönelik yaptırımın adı "tazminat"tır. Tazminatın tutarı da bildirim süresine ait ücret kadardır.

Burada "teknik kavram"larla ilgili bir fark yaratıldığı görüşündeyim.

Farkın bir sonucu ve anlamı şu:

İşveren "bildirim süresine ilişkin ücreti" peşin öderse ücretten sigorta primlerini de kesecek ve SGK'ya bildirecektir. Eğer sözleşmeyi feshederse ödeyeceği şey "tazminat"tır. Bundan da sigorta primleri kesilmez.
Old 19-11-2009, 10:14   #8
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Engin Özoğul
Sayın Tip,

Ücret, işçiye ödenir... İşverene ücret ödenmez. Bu yüzden işçiye yönelik yaptırımın adı "tazminat"tır. Tazminatın tutarı da bildirim süresine ait ücret kadardır.

Burada "teknik kavram"larla ilgili bir fark yaratıldığı görüşündeyim.

Farkın bir sonucu ve anlamı şu:

İşveren "bildirim süresine ilişkin ücreti" peşin öderse ücretten sigorta primlerini de kesecek ve SGK'ya bildirecektir. Eğer sözleşmeyi feshederse ödeyeceği şey "tazminat"tır. Bundan da sigorta primleri kesilmez.

Sayın Oğul,

Öncelikle olaya farklı bir perspektif kazandırdığınız için teşekkür ederim.

Soruyu şu şekilde sorarsam, sanırım yanıt almam daha kolay olacak;

Bir... Yasa'nın "İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir." ifadesi; işçinin de, 17. maddeye göre ve fakat derhal iş sözleşmesini feshedebilmesine bir engel midir?

İki... "İşveren "bildirim süresine ilişkin ücreti" peşin öderse ücretten sigorta primlerini de kesecek ve SGK'ya bildirecektir. Eğer sözleşmeyi feshederse ödeyeceği şey "tazminat"tır. Bundan da sigorta primleri kesilmez." ifadenizi biraz daha açabilir misiniz?

Hangi hallerde, bildirim süresine ait ücretin peşin ödenmesinin adı ihbar tazminatı olmuyor ve bundan SGK primi kesiliyor tam olarak anlayamadım. Ve yine, "...eğer sözleşmeyi feshederese..." ifadesinden, fesih olmadan da bildirim sürelerine ait ücretlerin ödenebileceğini mi kastediyorsunuz? Hangi durumlarda?

Üç... Bildirim sürelerine uymayan işçiden talep edilebilecek ücret/tazminat ile bildirim sürelerine uymayan işverenden talep edilebilecek ücret/tazminat arasında RAKAMSAL olarak neden, nasıl fark vardır?

Ama… Fakat… Lakin… Filhakika…

Aynı madde içerisindeki, peş peşe ifadelerin birinde tazminat, diğerinde ücret ibarelerinin kullanılması gerçekten ilginç.

Dört… Ben bunun bilinçli bir kullanım olmadığını düşünmekteyim. Bahse konu ödeme teknik anlamda bir ücret değildir. Sadece hesaplanmasında ücret baz alınıyor. Zira bu ödemeden SGK primi her iki halde de kesilmiyor.(diye biliyorum)(5510 md. 80) Yine Yargıtay’ın yerleşik görüşüne göre de, peşin ödeme durumunda, bu süre çalışılmış sayılmıyor ve fesih tarihi bildirim süresi kadar ötelenmiyor.

Engin ve özlü düşünceleriniz için, şimdiden teşekkürler.

Saygılar,
Old 19-11-2009, 11:14   #9
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Engin Özoğul
Sayın Tip,

Ücret, işçiye ödenir... İşverene ücret ödenmez. Bu yüzden işçiye yönelik yaptırımın adı "tazminat"tır. Tazminatın tutarı da bildirim süresine ait ücret kadardır.

Burada "teknik kavram"larla ilgili bir fark yaratıldığı görüşündeyim.

Farkın bir sonucu ve anlamı şu:

İşveren "bildirim süresine ilişkin ücreti" peşin öderse ücretten sigorta primlerini de kesecek ve SGK'ya bildirecektir. Eğer sözleşmeyi feshederse ödeyeceği şey "tazminat"tır. Bundan da sigorta primleri kesilmez.

Altını çizdiğim ifade doğrudur. Ancak koyu renkli ifadeye katılmıyorum. Çünkü ihbar öneline ait ücret, bordro (hesap pusulası) ile ödenmez.Ayrıca, tazminatlardan (Kıdem ve ihbar) sigorta primi kesilmesi sözkonusu değildir.
Kıdem tazminatında sadece %06 Damga vergisi, İhbar tazminatında %15 Gelir vergisi ve %06 Damga vergisi kesilir.

Saygılarımla.
Old 19-11-2009, 12:16   #10
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Atahun Abi koyulastirdigin kisim da esasen dogrudur. Ancak uygulamada kimse bu teknik hukuki ayrima dikkat etmediginden odemeler "tazminat" olarak yapilmaktadir. Yani fesih sonrasi bir odeme gibi islem gormektedir. Oysa yasadaki yer alan "bildirim suresine ait ucret" fesih oncesi odemedir. Bu ad altinda odeme yapilirsa bordroyo da yansitilmasi mumkun olur ve sigorta primleri kesilir.
Old 19-11-2009, 12:20   #11
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayin Tip

Cepten yazdigim icin detayli yazamiyorum. Ama sordugunuz sorularin cogunun cevabi mesajimda yazili zaten. Yasadaki arka arkaya iki ifadenin bir anlami var. Uygulamada bu farkin ortadan kalkmis olmasi ve tum odemelerin "ihbar tazminati" adi altina girmesi hukuki farki ortadan kaldirmaz.
Old 19-11-2009, 12:39   #12
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Engin Özoğul
Sayin Tip

Cepten yazdigim icin detayli yazamiyorum. Ama sordugunuz sorularin cogunun cevabi mesajimda yazili zaten. Yasadaki arka arkaya iki ifadenin bir anlami var. Uygulamada bu farkin ortadan kalkmis olmasi ve tum odemelerin "ihbar tazminati" adi altina girmesi hukuki farki ortadan kaldirmaz.
Ben de cepten okuyorum, yazıyorum.

neden öbür ücretler gunünde odenmeyince en yüksek mevduat faizi odeniyor da, bunun sadece adı değişiyor?
Old 19-11-2009, 13:40   #13
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Engin Özoğul
Atahun Abi koyulastirdigin kisim da esasen dogrudur. Ancak uygulamada kimse bu teknik hukuki ayrima dikkat etmediginden odemeler "tazminat" olarak yapilmaktadir. Yani fesih sonrasi bir odeme gibi islem gormektedir. Oysa yasadaki yer alan "bildirim suresine ait ucret" fesih oncesi odemedir. Bu ad altinda odeme yapilirsa bordroyo da yansitilmasi mumkun olur ve sigorta primleri kesilir.

Sevgili Engin abi; Bordroya da yansıtsan, ibra ile de ödeme yapsan, ihbar tazminatı ödemelerinde sigorta primi kesilmez. İhbar tazminatında ne tür vergilerin kesilmesi gerektiği gayet açık. Sigorta primi bir çalışma veya çalışılmış gibi kabul edilen günler karşılığında ödenir. Bunu benden daha iyi biliyorsunuz. Sigorta primi ödeyebilmeniz için işçiyi çalışıyor göstermeniz lazım. Fesih' den sonra bir çalışma söz konusu olamayacağına göre, bu mümkün mü? Bordroyla ödersen sigorta primi ödeyeceksin, ama ibrayla ödersen sigorta primi ödemeyeceksin. Sizce böyle bir şey olabilir mi?

Yasa maddesinde geçen, "Bildirim süresine ait ücret" ibaresinde, "günxgünlük ücret" vurgusunun yapıldığını düşünüyorum. Bunun da karşılığı ihbar tazminatıdır.
Old 19-11-2009, 14:30   #14
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Atahun Abi bunun ihbar tazminatindan farkli oldugunu soyluyorum zaten. Ihbardan sigorta primleri kesilmeyecegini ilk mesajimda da yazdim.

Calistigi gun sayisinda degisiklik yapmadan prime esas kazanc miktarinda dikkate aliniyor.
Old 19-11-2009, 14:48   #15
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Engin Özoğul
Atahun Abi bunun ihbar tazminatindan farkli oldugunu soyluyorum zaten. Ihbardan sigorta primleri kesilmeyecegini ilk mesajimda da yazdim.

Calistigi gun sayisinda degisiklik yapmadan prime esas kazanc miktarinda dikkate aliniyor.

İhbar süresine ait ücretin peşin ödenip, maaş bordrosuna yansıtılması halinde, çalışılan gün sayısının değişmemesi gerekir. Doğrusu da budur. Ben de diyorum ki, maaş bordrosunda "ihbar" hanesine ne yazarsanız yazın, yazdığınız rakam sigorta matrahını (prime esas kazanç) değiştirmez. Dolayısıyla sigorta primini de...
Old 19-11-2009, 16:26   #16
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

4857 S.K. m.17/son: "Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında ..."

*Yasa zaten "peşin ödenecek ücret" diyerek bu kalemi tazminattan ayırmamış mı?
*Tazminat "bildirim şartına uymamanın" yaptırımı adı değil mi? İşveren peşin ücret ödemesi yaparsa tazmin edeceği bir zarar mı var ki; adı tazminat olsun?
şçi tarafından işverene bildirim süresine ait ücret(vermesi gereken emek-yeni iş arama izni saatleri) peşin olarak ödenmesine rağmen,eğer, işveren işçiye ihbar tazminatı davası açarsa (veya neye mesnetle dava açacak???) neyi isteyecek? İşçi, ihbar öneline ait vermesi gereken emeğin karşılığını işverene peşin olarak verip, yeni iş arama izni saatlerinden dahi vazgeçmemiş mi? İşveren nasıl bir zararı olduğunu öne sürüp tazminat talep edebilecek?
(diye düşündüm )

Ve "müeyyide" den kastı "sanırım" anlayamadım...

Saygılarımla...
Old 19-11-2009, 16:54   #17
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Atahun Abi isciye fesihten once odenen sey "tazminat" degil "ucret"tir. O yuzden bunu ihbar tazminatindan farkli dusunmek gerekir. Odenen sey ucret olunca da prime esas kazanca dahil edilir, ediliyor, edenler var.
Old 19-11-2009, 17:15   #18
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan İş Kanunu
Madde 32: Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.

İşçinin çalışmadığı halde, çalışmış kabul edildiği, dolayısıyla ücrete hak kazandığı haller belirtilmiştir.

İhbar süresine ait "ücretin peşin ödenmesi" işçiyi o dönem için çalışmış saymaya yetmemektedir. (Baskın görüş, uygulama ve yeleşik içtihat bu yönde. Aksi savunulabilir.)

Alıntı:
Yazan 5510
b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.
Old 19-11-2009, 17:21   #19
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Engin Özoğul
Atahun Abi isciye fesihten once odenen sey "tazminat" degil "ucret"tir. O yuzden bunu ihbar tazminatindan farkli dusunmek gerekir. Odenen sey ucret olunca da prime esas kazanca dahil edilir, ediliyor, edenler var.

Engin abi beni niye üzüyorsun?

Fesihten önce de ödense, sonra da ödense ödenen ücret tutarında tazminattır. Madde devamında;

" Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır." diyor. Daha ne desin?
Old 19-11-2009, 17:30   #20
Adli Tip

 
Varsayılan

Engin,

Hem gurbettesin, hem de cepten giriyorsun diye, sana bir destek.

Alıntı:
Yazan İstanbulSMMO
Soru : IHBAR TAZMINATINDAN SSK PRIMI KESILIR MI?

Cevap : İhbar tazminatının vergilendirilmesi konusunun açıklığa kavuşturulabilmesi için öncelikle, ihbar tazmınatının niteliğinin ortaya konulması gerekir. Şöyleki ihbar tazminatının niteliği konusunda uygulamada iki görüş ileri sürülmüştür. Bu görüşlerin birincisine göre ihbar tazminatı bir işsizlik tazminatı niteliğinde olup Gelir Vergisi Kanunun 25.madde 1. fıkrasına göre vergiden müstesnadır. İkinci görüşe göre ise, ihbar tazminatı ücret niteliğinde olup Gelir Vergisi Kanunun 61. maddesinin 1. ve 2. fıkraları gereğince vergiye tabi tutulması gerekmektedir. Danıştay son zamanlarda istikrar kazanmış kararlarında ihbar tazminatını ücret olarak nitelendirmekte ve vergiye tabi tutulması gerektiğini belirtmektedir. Hem Danıştay 4. Dairesinin görüşüne hem de Maliye Bakanlığından 6.7.1993 tarih ve 42485 sayılı alınan müktezaya göre; İhbar şartlarına uygun olarak adı geçenlere İş Kanununun 13. maddesine göre çalışmadıkları günlerin ücreti olarak ödenen ihbar tazminatlarının iş sağlık tazminatı sayılmayacağından ücret olarak vergilendirilmesi gerekir. İhbar tazminatı adı altında yapılan ödemeler ücret niteliğinde olduğundan bu ödemelr üzerinden prim kesintisi yapılır. İSMMMO DANIŞMA BİRİMİ


http://www.istanbulsmmmodasi.org.tr/...asp?cevap=1232
Old 19-11-2009, 19:36   #21
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Atahun
Engin abi beni niye üzüyorsun?

Fesihten önce de ödense, sonra da ödense ödenen ücret tutarında tazminattır. Madde devamında;

" Bildirim şartına uymayan taraf(1), bildirim süresine ilişkin ücret tutarında(2) tazminat(3) ödemek zorundadır.(A)" diyor. Daha ne desin?

(1) Sebep =bildirim şartına uymamak
(2) miktarı = bildirim süresine ilişkin ücret kadar
(3) niteliği = tazminat

m.17: "...işveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir(B hali)
İşverenin bildirim şartına uymaması (A hali) veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi (B hali)...
....Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar (A hali) ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin (B hali...)"

(A hali)=Tazminat
(B hali)= bildirim süresinin ücreti
(diye düşünüyorum )

Şöyle düşünelim: İşveren A, 1 yıl süreyle çalışmış olan işçisi B ye 4 haftalık ihbar önelini kullandırtıyor. Bu 4 haftalık sürede iş arama izni hakkını da kullandırtıyor ve bu sürenin ücretini de ödeyerek iş sözleşmesini feshediyor. Bu durumda işçiye ödenen=ücret. Anılan örnek sonunda işçi B, A dan ihbar tazminatı talep edemez (mutabık olduğumuzu düşünüyorum ). Kanun da diyor ki; A, B ye bu 4 haftalık sürenin ücretini peşin öder, işçi B nin 4 haftalık emeğinden vazgeçerek sözleşmesini feshedebilir. Bu iki durum aynı, sadece A, B nin emeğini almaktan vazgeçiyor ve ücretini ödemiş oluyor, ödenen şey tazminat değil (diye düşünüyorum )

Saygılarımla...

P.S: Olaya, "uzmanları"nın izni olmadan girişim hasebiyle uzmanların kusuruma bakmayacağını (umuyorum )
Old 19-11-2009, 20:20   #22
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Engin,

Hem gurbettesin, hem de cepten giriyorsun diyes, sana bir destek.

http://www.istanbulsmmmodasi.org.tr/...asp?cevap=1232

Sayın Adli Tip

Hatırlarsanız ilk mesajımda şunu söylemiştim:

Alıntı:
İşveren "bildirim süresine ilişkin ücreti" peşin öderse ücretten sigorta primlerini de kesecek ve SGK'ya bildirecektir. Eğer sözleşmeyi feshederse ödeyeceği şey "tazminat"tır. Bundan da sigorta primleri kesilmez.

Verdiğin linkte yer alan görüşü kim yazmış bilmiyorum. Çok da ilgili değilim açıkçası. Kafalarını karıştıran şey yukarıda tartıştığımız duruml ilgili olabilir. 5510 düzenlemesi gayet açık. Muhasebeci ya da mali müşavir olma olasılığı yüksek. Referans olarak kabul etmen hele de bana destek olacağını düşünmen tuhaf...

Atahun Abi

Yasada bildirim süresine ait ücret ile ihbar tazminatının farklı şekilde zikredilmesinin bir anlamı var ve bunu anlatmaya çalıştım. Uygulamayı bahsettiğiniz şekilde yapmanız bu ayrımdaki nüansı ortadan kaldırmıyor. İş sözleşmesini feshederken ödemeyi "bildirim süresine ait ücret" şeklinde bordroya yansıtan ve bundan sigorta primi kesen müvekkillerimiz de oldu. Pratik birçok sonucu var bu uygulamanın.

----

Yasanın anlamsız bir ayrıma gitmiş olduğunu kabul etmek yerine bu kavramlara özel anlam yükleyerek tartışmaya devam edersek yararlı görüşler ortaya koyabiliriz.

Alıntı:
Yazan Adli Tip
İhbar süresine ait "ücretin peşin ödenmesi" işçiyi o dönem için çalışmış saymaya yetmemektedir.

Mesela tartışmaya buradan devam edebiliriz. Bunu tartışırsak çok farklı ihtimaller ve pratik fikirler ortaya çıkar. Bizim görüşümü nedir, baskın görüş ne taraftadır, içtihat ne der, uygulama nasıldır bunların da cevabını buluruz.

Ama önce yasadaki ayrımın kavramsal ve teknik bir ayrım olduğunun kabulü şart.

Yok eğer "yasada manasız bir şekilde bildirim süresine ait ücret" denmiştir. Bundan kastedilen ihbar tazminatının ta kendisidir; başka da bir şey değildir deniyorsa yazmaya devam etmeyeceğim. Çünkü söylediğim şeyleri tekrardan başka bir işe yaramayacak yazılarım.

Not: Sn Hades'in iki mesajının da tekrar okunmasını rica ediyorum. Konuyu net bir şekilde ortaya koymuş kendisi.
Old 19-11-2009, 23:55   #23
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
4857 S.K. m.17/son: "Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında ..."

*Yasa zaten "peşin ödenecek ücret" diyerek bu kalemi tazminattan ayırmamış mı?
*Tazminat "bildirim şartına uymamanın" yaptırımı adı değil mi? İşveren peşin ücret ödemesi yaparsa tazmin edeceği bir zarar mı var ki; adı tazminat olsun?
şçi tarafından işverene bildirim süresine ait ücret(vermesi gereken emek-yeni iş arama izni saatleri) peşin olarak ödenmesine rağmen,eğer, işveren işçiye ihbar taminatı davası açarsa (veya neye mesnetle dava açacak???) neyi isteyecek? İşçi, ihbar öneline ait vermesi gereken emeğin karşılığını işverene peşin olarak verip, yeni iş arama izni saatlerinden dahi vazgeçmemiş mi? İşveren nasıl bir zararı olduğunu öne sürüp tazminat talep edebilecek?
(diye düşündüm )

Ve "müeyyide" den kastı "sanırım" anlayamadım...

Saygılarımla...

Sayın Hades;

"Tazminat "bildirim şartına uymamanın" yaptırımı(nın) adı ise, işveren parayı peşin verince, bildirim şartına uymuş mu oluyor?

"İşveren peşin ücret ödemesi yaparsa tazmin edeceği" başka bir zarar kalmaz.
Old 20-11-2009, 14:30   #24
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yrd. Doç. Dr. M. Onat ÖZTÜRK
İş sözleşmesinin bildirim süresi verilerek sona erdirilmesinin gerektiği hallerde Kanun’daki kurguya göre (İK. Md. 17) sözleşmeyi işçi feshederken iki olasılık, işveren feshederken üç olasılık söz konusudur. İşçi, ya bildirim süresi verir ve bu süre boyunca iş yerinde çalışır, süre sonunda sözleşme sona erer, ya da süre vermez, işyerini derhal terk eder ve işverenin talebi halinde İhbar Tazminatı ödemek zorunda kalır. İşveren ise ya işçiye bildirim süresi verir, ya bu süreyi tanımaz ve işçi talep ederse İhbar Tazminatı ödemek sorunda kalır, ya da bildirim süresine ait ücreti işçiye “peşin vermek” suretiyle sözleşmeyi derhal sona erdirir. Peşin ödeme, ihbar tazminatı değildir. Burada ödenen tazminat değil ücrettir. Bu olanak işçiye tanınmamıştır. Bu sebeple işveren, bildirim süresi boyunca işçiye ihtiyacı varsa, sözleşmeyi fesheden işçiden gelen peşin ödeme yapma teklifini kabul etmeyebilir. Buna rağmen işçi çalışmayıp işi bırakırsa, ihbar tazminatı yanında işveren tarafından ispat edilmesi halinde, işi erken terk etmesi nedeniyle oluşacak zarardan işverene karşı sorumlu olacaktır.

Yrd. Doç. Dr. M. Onat ÖZTÜRK,
Karar* İncelemesi,
Çalışma ve Toplum Dergisi 2009/4 syf 155 vd.


*İnceleme konusu karar: 9 HD 2007/41150 E. 2009/6661 K.




Alıntı:
Yazan Kılıçoğlu&Şenocak
Bu bağlamda belirmek gerekirse, peşin ödeme, sözleşmenin usulsüz feshinde ödenen ihbar tazminatı değildir. Çalışma olmadan hak kazanılan ücret olduğundan, tazminat niteliği yoktur. Dolayısıyla ücrete ilişkin 5 yıllık zaman aşımı, temlik, haciz ve takas yasağı gibi ücrete ilişkin kurallara tabidir.

Dr. Mustafa Kılıçoğlu, Doç Dr. Kemal Şenocak
İş Kanunu Şerhi, Ankara, 2008 Cilt 1.sh,311

Prof. Dr. Sarper Süzek de aynı görüşte.

Old 20-11-2009, 16:16   #25
Engin Özoğul

 
Varsayılan

@Adli Abi:Biz soyleyince sarakaya; baskalari soyleyince ciddiye al...

Hani THS ekip ruhu? Is Hukuku HCG gorusu olusturabiliriz bu konuyu detayiyla ve sonuclari bakimindan incelmeye devam edersek.
Old 20-11-2009, 17:02   #26
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Engin Özoğul
@Adli Abi:Biz soyleyince sarakaya; baskalari soyleyince ciddiye al...

Hani THS ekip ruhu? Is Hukuku HCG gorusu olusturabiliriz bu konuyu detayiyla ve sonuclari bakimindan incelmeye devam edersek.

Küsmeyeceksen devam edelim.
10 kitaba baktım, 3'ünde senin dediğine benzer şeyler var.

Şaka bir yana;

Ben de bu vesileyle öğrendim bu kadar tartışma oluğunu.
Gerçekten tartışmalı bir konu. Birçok karar ve görüşte, "belki de nüans farkedilmediğinden- ayırıma hiç değinilmeden geçiştirilmiş.

İhbar süresinin çalışımlış sayılıp sayılmaması konusunda, öğreti ve içtihat net bir şekilde birbirinden ayrılmış.

Ama peşin ödenen bildirim ücretinin vasıflandırılmasıyla ilgili karara hiç rastlamadım, görüşler de çok sınırlı.

Sayın Atahun'un da belirttiği gibi, benim gördüğüm ve duyduğum uygulamalarda, peşin ödenen bildirim ücretinden de, ihbar tazminatından da SGK primi kesilmiyor. Kıdem tazminatı gibi üst sınırın da olmadığı bu ödemeyle ilgili bir uyuşmazlığın çıkmayışı ilginç.

Ben, ihbar süresini çalışılmış süre olarak kabul etmezsek, yapılan ödemenin ücret olarak kabul edilişine halen ikna olmuş değilim.

Devam edelim...
Old 20-11-2009, 17:16   #27
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Tartismanin on kosulu: odemenin ucret olduguna ikna olman. Aksi halde tartisma yine cikmaza girer. Tartisacek ortak nokta bile bulunamayabilir.

Saygilar Baskan
Old 20-11-2009, 17:23   #28
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Engin Özoğul
Tartismanin on kosulu: odemenin ucret olduguna ikna olman. Aksi halde tartisma yine cikmaza girer. Tartisacek ortak nokta bile bulunamayabilir.

Saygilar Baskan

Ödemenin ücret olduğuna ikna oldum diyelim, o zaman neyi tartışacağız ki?

Benim, senin beni bu konuda ikna edebileceğinden şüphem yok da, sen herşeyi bana bırakıyorsun. Senin düşünceni destekleyenleri de ben arayıp bulursam ne anlamı var?

Bu arada gözden kaçan bu konuyu tartışmaya açtığım için kendimi; (nasıl oluyorsa!) senin gözünden kaçmamış olduğu için seni kutlarım.
Old 21-11-2009, 13:24   #29
Atahun

 
Varsayılan

Açıkçası ikna olmuş değilim. Bu yüzden birkaç sorum olacak.

İş sözleşmesi derhal fesih edilip, ihbar tazminatı işçiye peşin ödendiğinde, o da peşin ücret sayılıp ücret gibi mi işlem görecek? Bu ayrımı nasıl yapacaz? Veya işçinin iş akdini derhal fesih edip, bildirim süresine ait ücreti 10 gün sonra ilgilinin hesabına aktardığımızda bunun adına "ihbar tazminatı ödemesi" mi, yoksa "bildirim süresine ait peşin ücret" mi diyecez? Nasıl olsa her iki durumda da fesih tarihi ve bildirim süresi değişmiyor.

Bir de, "tazminat" adı altında ödenecek tutar ile, "bildirim süresine ait ücret" arasındaki fark dikkate alındığında; [ki, birinde sadece gelir ve damga vergisi kesilecek, diğerinde sigorta primi (işçi ve işveren payı), gelir vergisi, damga vergisi, işsizlik sigorta fonuna aktarılacak kısım ve sair diğer vergiler (ki, işverene maliyeti yaklaşık %50 daha fazla)] uygulanabilirliğini sormak istiyorum. Neden uygulanabilirlik üzerinde duruyorum; Çünkü, yukarıda da bahsettiğim gibi, tazminat ödemelerindeki vergi kesintileri işçiden kesiliyor. Ancak ücret öyle değil. Çalışma hayatında genelde ücret net olarak konuşulduğundan (tüm vergiler işverence karşılanıyor) dolayısıyla ortaya farkılı bir durum çıkıyor.

Saygılarımla.
Old 23-11-2009, 11:51   #30
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Atahun Abi,

Fesihten önce yapılan ödeme: "bildirim süresine ait ücret"

Fesih sonrasında yapılan ödeme: "ihbar tazminatı"
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İşverenin Yazılı Olarak Verdiği İhbar Önelinden Vazgeçmesi/ İhbar Tazminatı madvocate Meslektaşların Soruları 2 17-06-2011 07:23
İş akdi feshi... İdefixe Meslektaşların Soruları 1 23-10-2009 10:44
Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı, Yıllık Ücretli İzin Alacakları, Genel Tatil.... Yönetmen Meslektaşların Soruları 6 12-09-2008 19:50
İş Akdi Feshinde İhbar Devamsız Hukuk Soruları Arşivi 1 21-02-2002 22:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11118388 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.