Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Cevap süresi içinde davayı kabul halinde henüz ıslah edilmemiştir. Kabulden sonra sırf vekalet ücretinin nispi olması için dava devam eder mi?

Yanıt
Old 23-01-2018, 18:41   #1
MuratCANLI

 
Varsayılan Cevap süresi içinde davayı kabul halinde henüz ıslah edilmemiştir. Kabulden sonra sırf vekalet ücretinin nispi olması için dava devam eder mi?

Tapu iptal ve tescil (hisse) davasını henüz cevap süresi içerisinde kabul ettik. Kabul esnasında davaya esas değer 2000 tl olarak belirtilmiştir. Davayı kabul ederek davacı ve davalı arasında bir husumet kalmamıştır. Ancak davacı vekili nispi vekalet ücretini tam alabilmek için şu anda yazılı olarak bilirkişi talep etti. Daha henüz duruşmalar başlamadı.

Sizce mahkeme sırf avukatın daha fazla nispi vekalet ücretini daha fazla alsın diye davayı kabul etmemize rağmen uzatır mı? Saygılar
Old 23-01-2018, 22:21   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Kabule yönelik hükümler HMK.nun "Davaya Son Veren Taraf İşlemleri" isimli 3.bölümünde yer almıştır. Davalının davayı kabul etmesi ile dava sona erer. 311.maddeye göre " kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur."

Dolayısı ile kamu düzeni ile ilgili olmayan tarafların dava üzerinde tasarruf haklarının bulunduğu davalarda;kabul beyanı ile dava sona ereceğinden bu aşamada davacının delil toplanmasını bu arada bilirkişi incelemesi yaptırmasını talep etmesi mümkün değildir. Hakimin bir an evvel davanın kabulü hakkındaki kararını vermesi gerekir.
Old 24-01-2018, 08:39   #3
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Öncelikle bu davada, kabul beyanınız ile birlikte artık Mahkemenin kabule göre hüküm kurması gerekir. Davacının bilirkişi incelemesi yapılması yönündeki talebi usul ve yasaya aykırı olmuştur, Mahkemece de kabul edilmemelidir.

Burada anladığım kadarı ile tartışma konusu yaratacak konu davacı vekilinin, ilam vekalet ücretidir.

HMK m.312 , Avukatlık Kanununun ücrete ilişkin hükümleri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi, konu ile ilişkilendirilebilecek düzenlemeleri içerir. Ancak benim düşünceme göre, hiçbirisinde bu tartışmayı giderecek net bir düzenleme yoktur.

Aslında ortalığı karıştıran da HMK m.312'deki "davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerine hükmolunur.." kısmıdır. Çünkü aleyhe hüküm verilse idi keşifler yapılmış, değer yükselmiş, davacı tarafından harç tamamlanmış ve ona göre vekalet ücretine hükmolunmuş olacaktı.

Bir yandan da Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesindeki "ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin" ibaresi kıstas alınarak yorum yoluna gidilebilir ve bu durumda kabul beyanının sunulduğu tarihteki dava değeri hesaplamaya esas alınabilir.

Netice olarak;

* Kabulünüz, karşı yanın kabulüne bağlı olmadığına göre,
* Dava değeri 2.000-TL gösterildiğine göre,
* Ön inceleme öncesi dava tarafınızca kabul edildiğine göre,

Mahkemece başkaca bir araştırma yapılmaksızın, dava değerinin yarısı kadar ve maktu vekalet ücretinin altına düşmeyecek + dava değerinin de üzerinde olmayacak şekilde vekalet ücretine hükmolunması gerekir düşüncesindeyim.

Ayrıca aşağıdaki Yargıtay kararları işinize yarayabilir.

T.C. YARGITAY 16. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/11201 K. 2015/1541
T. 2.3.2015

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

KARAR : Kadastro sonucu ..... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 157 ada 1, 158 ada 23, 159 ada 1, 160 ada 6, 11 ve 161 ada 16 parsel sayılı 756.70, 445.81, 452.43, 424.40, 3.692.77 ve 70.49 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle eşit olarak davalılar ... ve ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar, çekişmeli taşınmazların ortak muris ....'den intikal ettiği ve taksim edilmediğini ileri sürerek dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında ....... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin (kapatılan) 2010/88 Esas, 2010/80 Karar sayılı veraset ilamında gösterilen .... mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile yargılama giderleri yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

SONUÇ : Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; keşifte belirlenen değer üzerinden eksik harç tamamlatılmadığına göre davacılar lehine dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden harç ve vekalet ücreti belirlenmesi gerekirken, keşifte belirlenen değer üzerinden davalı aleyhine harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olduğu gibi, davaya cevap süresi içerisinde davalı ..... tarafından dava kabul edilmiş olup, adı geçen davalı davanın açılmasına da sebebiyet vermediğinden 6100 Sayılı HMK'nın 312/2. maddesindeki “davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez” şeklindeki yasal düzenleme karşısında davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek hükümde adı geçen davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması da isabetsiz olup, davalıların temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 02.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



T.C.YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/12596 K. 2013/15497
T. 8.11.2013


...

Ancak, somut olayda, davacı çekişme konusu taşınmazı davalılara bedelsiz devrettiğini iddia etmiş, davalı ... davacı iddialarının doğru olduğunu belirterek davayı kabul etmiş, diğer davalılar da başka bir mahkemede görülmekte olan davada, yukarda açıklandığı şeklide eldeki davaya konu taşınmazın kendi miras bırakanları ...'ye devredilmesinin diğer mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu beyan etmişlerdir. Anılan bu beyanın maddi vakayı kabul anlamına geldiğinde kuşku yoktur.

Öyleyse, davacının çekişme konusu taşınmazı davalıların murisi kızı ...'ye temlikinin de muvazaalı olduğunun kabulü gerekir.

Hal böyle olunca; davalılar ... aleyhine açılan davanın da kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere anılan davalılar bakımından davanın reddi doğru değildir.

Kabulü göre de, dava dilekçesinde belirtilen dava değeri üzerinden davaya konu taşınmazın ½ payının davalı ...'e temlik edildiği ve davalı ...'in delillerin toplanmasına dair mahkeme ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce davayı kabul ettiği gözetilerek harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerekirken anılan husus dikkate alınmadan davalı ...'in fazla harç ve avukatlık parasından sorumlu tutulması da isabetsizdir.

SONUÇ : Davacının ve davalı ...'in bu yönlere dair temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 Sayılı Kanun'un geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 Sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davacı vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının diğer temyiz edenden alınmasına, 08.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-01-2018, 09:49   #4
ekinheval

 
Dikkat

Muvazaa nedenine dayalı tapu iptali tescil talepli davamızda, rapor alınıp taşınmazların değerleri belirlenmiş hakim tarafımıza harcı yatırmak için süre vermeden davamızı kabul etmişti. Gerekçeli kararı yazarken de; dava dilekçemizde gösterdiğimiz düşük değer üzerinden vekalet ücreti, ancak bilirkişi raporunda belirlenen o yüksek değer üzerinden ilam harcının tamamlanmasına hükmetmişti.

Şimdi ; karşı taraf raporu beklemeden ve mahkeme karar vermeden kendi belirleyeceği tahmini değeri üzerinden harcı tamamlarsa hüküm aşamasında mahkeme vekalet ücreti için hangi değeri esas alacaktır?
Old 25-01-2018, 10:35   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ekinheval
Muvazaa nedenine dayalı tapu iptali tescil talepli davamızda, rapor alınıp taşınmazların değerleri belirlenmiş hakim tarafımıza harcı yatırmak için süre vermeden davamızı kabul etmişti. Gerekçeli kararı yazarken de; dava dilekçemizde gösterdiğimiz düşük değer üzerinden vekalet ücreti, ancak bilirkişi raporunda belirlenen o yüksek değer üzerinden ilam harcının tamamlanmasına hükmetmişti.
Şimdi ; karşı taraf raporu beklemeden ve mahkeme karar vermeden kendi belirleyeceği tahmini değeri üzerinden harcı tamamlarsa hüküm aşamasında mahkeme vekalet ücreti için hangi değeri esas alacaktır?

İlk cevabıma şu eklemeyi yapabilirim;
Harç ikmali hakimin resen yapacağı işlemler arasındadır. (Tarafların harcın miktarını belirleme yetkileri yoktur. Belirleme görev ve yetkisi hakime aittir.) Bu bağlamda, hakim davacının çoğalttığı bedeli harç yönünden dikkate alabilir veya gerçek değerin tespiti için keşif de yapabilir.Ancak verilen örnekte olduğu gibi bu işlemler somut olayda davacı lehine tayin edilecek vekalet ücretini etkilemez.Vekalet ücreti dava dilekçesindeki değere göre HMK 312/1'deki esaslar dahilinde hesaplanır hatta 312/2'deki şartlar oluşmuş ise davalı aleyhine yargılama giderlerine ve bu arada vekalet ücretine hükmedilmeyebilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
henüz ıslah edilmemiş davada asilin sulh ve feragati halinde vekalet ücreti hangi miktar üzerinden hesaplanır diyari1965 Meslektaşların Soruları 7 03-04-2017 11:40
Boşandıktan sonra aynı evimde yaşamaya devam etmek için ne yapmalıyım.. Ev evlilik içinde alınmıştı... Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 08-04-2016 14:01
duruşma sırasında davayı ıslah etmeyeceğini beyan etmesine rağmen daha sonra ıslah etmediği kısım hakkında yeni dava açılması hukukçu306 Meslektaşların Soruları 3 16-02-2014 13:14
Kısmen ıslah edilen dava dilekçesine cevap süresi nilgün t. Meslektaşların Soruları 1 07-12-2012 12:10
Karşı vekalet ücretinin ödenmesinden sonra kararın bozulması halinde ücretin iadesi üye21665 Meslektaşların Soruları 4 29-02-2008 13:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04086494 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.