Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Ceza Hukukçuları mutlaka bu hikayeyi okumalı!

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-07-2013, 15:43   #1
young_lawyer

 
Varsayılan Ceza Hukukçuları mutlaka bu hikayeyi okumalı!

23.02.2005 tarihinde icra takibine koyduğum senette son hamilim. Benden önce 2' si ciro 1' ide asıl senet borçlusu olmak üzere 3 kişi var. Asıl borçlu senedi ilk ciroya 10.000.TL olarak verdiği iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Polis Kriminal Raporu ilk cironun senette oynama yaptığını tespit ederek 10.000.TL. nin 110.000,00.TL. yapıldığı yönünde... Dosyayı avukatım takip etmişti. Yargılama sonunda son hamil olan bana, benden önceki ciroya ve senette oynama yapan ilk ciroya aynı ceza verildi. Resmi Belgede Sahtecilik suçundan 3 yıl hapis cezası aldım. Avukatım "Bu dosya Yargıtay'dan döner" dedi. Yalan söylememiş. Nitekim döndü de ama ONANARAK

Asıl enteresanlıklar bundan sonra başlıyor...

Cezamın Yargıtay tarafından onandığını Mahkumlara yönelik Cezaevi'ne Davet Kağıdı'ndan öğreniyorum. Kesinleşme nedeniyle Karar Düzeltme hakkım bulunmuyor. Haliyle beni bir telaş alıyor. Sonuçta 3 yıl hapis cezası! Haketmediğim bir ceza olsa en kötü ihtimaller üzerine "Yatarı nedir" diye öğrenmek istiyorum. Diyorlar ki eğer suç tarihi 01.06.2005 tarihinden önce ise 2/5'ini sonra ise 2/3'ünü yatarsın.

Bir de bakıyorum suç tarihi 10.10.2005!

23.02.2005 tarihinde icra takibine koyduğum bir senetle ilgili suç tarihi nasıl olur da 10.10.2005 olur? Eğer öyleyse bu suçu icra müdürü ile birlikte işlemiş olmam lazım değil mi? "Valla ben bilmem gardaş, ne yazıyosa o!" cevabı karşısında üzerimdeki ölü toprağını serpip, mücadeleye girişiyorum. Bir kere ben suçsuzum ama bir an için suçlu olduğumu bile düşünsek benim suçum "Resmi Evrakta Sahtecilik" değil "Sahte Resmi Evrağı Kullanmak" olmalıydı. Ayrıca Yargıtay ONAMA kararı tek cümleden ibaret "Sanığın temyiz itirazlarının REDDİNE... Herhangi bir açıklama gerekçelendirme de yok!

İlk iş olarak ceza davası dosyasını ve özellikle de gerekçeli kararı inceliyorum.

Aman tanrım!

Meğer ceza davası dosyasına hiç bir şekilde icra dosyası istenmemiş. İddianamenin deliller kısmında da icra dosyası yok! Yani hem savcı hem de hakim hiç görmediği bir icra dosyası ile ilgili olarak dosyayı karara çıkarmış.

Şikayetçi vekilinin ilçede uzun yıllar avukatlık yapan bir kişi olması nedeniyle olmalı ki suç tarihi şikayetçi vekilinin şikayet dilekçesinde belirttiği tarih olarak alınmış, şikayetçi vekilinin şikayet dilekçesinde belirttiği tüm hususlar AYET olarak kabul edilmiş ve icra dosyasını inceleme gereği duymadan KES, KOPYALA, YAPIŞTIR yöntemiyle ŞİKAYET DİLEKÇESİ, İDDİANAME VE GEREKÇELİ KARAR şeytan üçgeninde beni karanlığa mahkum etmişler.

Hata keşke sadece suç tarihinde olsa...

Benden önceki cironun benimle olan alışverişini kabul etmesine rağmen gerekçeli kararda benim 110.000,00.TL. değerinde alışverişi yapma gücüm olmadığı belirtilmişse de gerek şikayet öncesi gerekse şikayet anında ve hala üzerime kayıtlı yaklaşık 6-7 taşınmazın bugünkü değeri 500,000.00.TL. dir.Tapuların birer örneği dosyaya sunulmuştur.

Hadi bunu da geçtim. Gerekçeli kararda asıl can alıcı nokta da şu: BENİM SADECE İLK BORÇLUYA İŞLEM YAPTIĞIM VE ARADAKİ İKİ CİROYA HİÇBİR İCRA İŞLEMİ YAPMADIĞIM İÇİN SENETTE OYNAMA YAPAN CİRO İLE FİKİR VE EYLEM BİRLİĞİNDE OLDUĞUM İDDİA EDİLMİŞ.

HOPPALAAAA!

Ben alacağımı istediğim kişiden tahsil etme hakkına sahibim kaldı ki aradaki iki ciro ve asıl senet borçlusu da dahil olmak üzere borçluların tümüne gerek tapu, gerek trafik gerekse tüm bankalara yönelik haciz yazıları yazıldığı icra dosyasında sabittir.

Gerekçeli kararda tek doğru şey ismim diyeceğim ama o da yanlış kimi yerde Hakan kimi yerde de Hasan olarak geçiyorum.

İlk iş olarak YARGILAMANIN YENİLENMESİ başvurusunda bulundum. Mahkeme suç tarihi yanlışlığını kabul etti.

(Bu başvuruyu yapmasaydım; 3 yıl hapis cezasının 2 yıl yatarı vardı. Bir yılı denetimli serbestlikle geçirip bir yıl içerde yatacaktım. Şimdi ise yatarım 14 ay ve 1 yılı denetimli serbestlikten düştüğümüzde 60-70 gün yatacağım.)

Suç tarihi düzeltildi ama mahkeme bu suç tarihi neden yanlış yazıldığı üzerinde durmadı. İcra dosyasının bir kez bile ceza davası dosyasına gelmediği afedersiniz KABBAK gibi belli. Bu yüzden yapılan tüm icra işlemlerini gösterir belgeleri dilekçeme ekledim. Dedim ki bakın gerekçeli kararda benim aradaki cirolara işlem yapmadığım ve bu yüzden oynamayı yapan kişiyle fikir ve eylem birliği içerisinde olduğum yazıyor. Alın size 9 ayrı bankadan haciz yazısı cevabı... Alın tapu, trafik yazıları hepsine işlem yapmışım. BUNLAR BAL GİBİ DE YENİ DELİL HÜKMÜNDE SAYILIR. YARGILAMANIN YENİLENMESİ ZARURİDİR.

CEVAP RED!

O belgelerin yeni delil sayılması için benim avukatımın yargılama sırasında o belgelerden bahsetmemiş olması lazımmış. Benim avukatım işlem yaptığımızı öne sürüp icra dosyasından bahsetmiş. Mahkeme hakimi dikkate almamış. Yani YENİ DELİL sayılmadı. Bir üst mahkemeye itiraz ettim. Yine sonuç değişmedi.

Netice olarak KANUN YARARINA BOZMA istedim. Oradanda RED geldi.

Yargılamanın Yenilenmesi ile ilgili maddeyi okuduğumda aslında bana göre de doğru bir karar. Yani ilk defa öne sürülmüş olmalı diyor. Fakat bunun başka bir yolu olmalıydı.

Yani ben gerek savcı gerekse hakimin adeta FALCILIĞI andıran bir yöntemle görmedikleri bir icra dosyası hakkında hüküm kurmaları karşısında İDDİALARINI çürütüyorum ama kararı değiştiremiyorum.

Anayasa Mahkemesi'ne başvur diyenleriniz olabilir.

Başvurduk!

11.02.2013 tarihinde kesinleşen karar (ki kesinleştiğini ben o tarihten çok sonra öğreniyorum) üzerine başvuru bir aylık süreyi kaçırdığım nedeniyle idari yönden reddedildi. Aslında enteresan bir gelişme daha var. Anayasa Mahkemesi'nin başvuru için idari red kararından belirttiği süre aralığında HARÇ tarafımdan yatırılmıştı. Yani aslına bakarsanız ben süresi içinde başvuru harcını yatırdım. Başvuru ellerine geç ulaştığı için red kararı veriyorlar. İtiraz ettim ama bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum. Anayasa Mahkemesi bireysel başvuruları almaya başladığı tarihten bu yana kendisine ulaşan 3500 başvuruyu o veya bu nedenlerle iptal etmiş! Şu ana kadar bir tek kabul edilen bireysel başvuru yok!

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdum. 150.000,00.TL maddi ve 250.000,00.TL manevi olmak üzere toplam 400.000,00.TL TAZMİNAT istedim. Bakalım sonuç ne olur?

Bu konuyu niye yazdım. Ben yaklaşık 5 aydır süren bu mücadelemde bu tarz forum sitelerinden çok yardım aldım. (Geçmiş soru cevapları okuyarak) Hayalimde bir başarı hikayesi yazmak vardı ama kısmet değilmiş. Şimdi canım kızımdan kısa bir süreliğine ayrılıp hapse gireceğim.

Kızım henüz 8 aylık!

Ona iyi bir hukukçu olması yönünde telkinde bulunacağım. İyi bir hukukçu olsun ki başka babalarda değil 70 gün, 7 gün hatta 7 saat bile kızından ayrı kalmak zorunda kalmasınlar diye...

Ben bana yanlış yapan kızımdan yarı kalmama sebep olan savcıyı da, hakimi de, yargıtay üyelerini de affettim. Umarım Allah da onları affeder.
Old 12-01-2015, 20:57   #3
Av.A.Aksoy

 
Varsayılan

Hikayenizin devamını merak ettim.. Geçmiş olsun umarım her şey yolundadır.Söylemesi dile kolay tabi, sizin içinse zor.. Üzüldüm olanlara ve gönülden bir şeyler düzelmiştir inşallah diye diliyorum. Fakat aklıma takılan bir şey var; Baro Disiplin Kurulu bu durumda ne yaptı ?



Alıntı:
Yazan young_lawyer
23.02.2005 tarihinde icra takibine koyduğum senette son hamilim. Benden önce 2' si ciro 1' ide asıl senet borçlusu olmak üzere 3 kişi var. Asıl borçlu senedi ilk ciroya 10.000.TL olarak verdiği iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Polis Kriminal Raporu ilk cironun senette oynama yaptığını tespit ederek 10.000.TL. nin 110.000,00.TL. yapıldığı yönünde... Dosyayı avukatım takip etmişti. Yargılama sonunda son hamil olan bana, benden önceki ciroya ve senette oynama yapan ilk ciroya aynı ceza verildi. Resmi Belgede Sahtecilik suçundan 3 yıl hapis cezası aldım. Avukatım "Bu dosya Yargıtay'dan döner" dedi. Yalan söylememiş. Nitekim döndü de ama ONANARAK

Asıl enteresanlıklar bundan sonra başlıyor...

Cezamın Yargıtay tarafından onandığını Mahkumlara yönelik Cezaevi'ne Davet Kağıdı'ndan öğreniyorum. Kesinleşme nedeniyle Karar Düzeltme hakkım bulunmuyor. Haliyle beni bir telaş alıyor. Sonuçta 3 yıl hapis cezası! Haketmediğim bir ceza olsa en kötü ihtimaller üzerine "Yatarı nedir" diye öğrenmek istiyorum. Diyorlar ki eğer suç tarihi 01.06.2005 tarihinden önce ise 2/5'ini sonra ise 2/3'ünü yatarsın.

Bir de bakıyorum suç tarihi 10.10.2005!

23.02.2005 tarihinde icra takibine koyduğum bir senetle ilgili suç tarihi nasıl olur da 10.10.2005 olur? Eğer öyleyse bu suçu icra müdürü ile birlikte işlemiş olmam lazım değil mi? "Valla ben bilmem gardaş, ne yazıyosa o!" cevabı karşısında üzerimdeki ölü toprağını serpip, mücadeleye girişiyorum. Bir kere ben suçsuzum ama bir an için suçlu olduğumu bile düşünsek benim suçum "Resmi Evrakta Sahtecilik" değil "Sahte Resmi Evrağı Kullanmak" olmalıydı. Ayrıca Yargıtay ONAMA kararı tek cümleden ibaret "Sanığın temyiz itirazlarının REDDİNE... Herhangi bir açıklama gerekçelendirme de yok!

İlk iş olarak ceza davası dosyasını ve özellikle de gerekçeli kararı inceliyorum.

Aman tanrım!

Meğer ceza davası dosyasına hiç bir şekilde icra dosyası istenmemiş. İddianamenin deliller kısmında da icra dosyası yok! Yani hem savcı hem de hakim hiç görmediği bir icra dosyası ile ilgili olarak dosyayı karara çıkarmış.

Şikayetçi vekilinin ilçede uzun yıllar avukatlık yapan bir kişi olması nedeniyle olmalı ki suç tarihi şikayetçi vekilinin şikayet dilekçesinde belirttiği tarih olarak alınmış, şikayetçi vekilinin şikayet dilekçesinde belirttiği tüm hususlar AYET olarak kabul edilmiş ve icra dosyasını inceleme gereği duymadan KES, KOPYALA, YAPIŞTIR yöntemiyle ŞİKAYET DİLEKÇESİ, İDDİANAME VE GEREKÇELİ KARAR şeytan üçgeninde beni karanlığa mahkum etmişler.

Hata keşke sadece suç tarihinde olsa...

Benden önceki cironun benimle olan alışverişini kabul etmesine rağmen gerekçeli kararda benim 110.000,00.TL. değerinde alışverişi yapma gücüm olmadığı belirtilmişse de gerek şikayet öncesi gerekse şikayet anında ve hala üzerime kayıtlı yaklaşık 6-7 taşınmazın bugünkü değeri 500,000.00.TL. dir.Tapuların birer örneği dosyaya sunulmuştur.

Hadi bunu da geçtim. Gerekçeli kararda asıl can alıcı nokta da şu: BENİM SADECE İLK BORÇLUYA İŞLEM YAPTIĞIM VE ARADAKİ İKİ CİROYA HİÇBİR İCRA İŞLEMİ YAPMADIĞIM İÇİN SENETTE OYNAMA YAPAN CİRO İLE FİKİR VE EYLEM BİRLİĞİNDE OLDUĞUM İDDİA EDİLMİŞ.

HOPPALAAAA!

Ben alacağımı istediğim kişiden tahsil etme hakkına sahibim kaldı ki aradaki iki ciro ve asıl senet borçlusu da dahil olmak üzere borçluların tümüne gerek tapu, gerek trafik gerekse tüm bankalara yönelik haciz yazıları yazıldığı icra dosyasında sabittir.

Gerekçeli kararda tek doğru şey ismim diyeceğim ama o da yanlış kimi yerde Hakan kimi yerde de Hasan olarak geçiyorum.

İlk iş olarak YARGILAMANIN YENİLENMESİ başvurusunda bulundum. Mahkeme suç tarihi yanlışlığını kabul etti.

(Bu başvuruyu yapmasaydım; 3 yıl hapis cezasının 2 yıl yatarı vardı. Bir yılı denetimli serbestlikle geçirip bir yıl içerde yatacaktım. Şimdi ise yatarım 14 ay ve 1 yılı denetimli serbestlikten düştüğümüzde 60-70 gün yatacağım.)

Suç tarihi düzeltildi ama mahkeme bu suç tarihi neden yanlış yazıldığı üzerinde durmadı. İcra dosyasının bir kez bile ceza davası dosyasına gelmediği afedersiniz KABBAK gibi belli. Bu yüzden yapılan tüm icra işlemlerini gösterir belgeleri dilekçeme ekledim. Dedim ki bakın gerekçeli kararda benim aradaki cirolara işlem yapmadığım ve bu yüzden oynamayı yapan kişiyle fikir ve eylem birliği içerisinde olduğum yazıyor. Alın size 9 ayrı bankadan haciz yazısı cevabı... Alın tapu, trafik yazıları hepsine işlem yapmışım. BUNLAR BAL GİBİ DE YENİ DELİL HÜKMÜNDE SAYILIR. YARGILAMANIN YENİLENMESİ ZARURİDİR.

CEVAP RED!

O belgelerin yeni delil sayılması için benim avukatımın yargılama sırasında o belgelerden bahsetmemiş olması lazımmış. Benim avukatım işlem yaptığımızı öne sürüp icra dosyasından bahsetmiş. Mahkeme hakimi dikkate almamış. Yani YENİ DELİL sayılmadı. Bir üst mahkemeye itiraz ettim. Yine sonuç değişmedi.

Netice olarak KANUN YARARINA BOZMA istedim. Oradanda RED geldi.

Yargılamanın Yenilenmesi ile ilgili maddeyi okuduğumda aslında bana göre de doğru bir karar. Yani ilk defa öne sürülmüş olmalı diyor. Fakat bunun başka bir yolu olmalıydı.

Yani ben gerek savcı gerekse hakimin adeta FALCILIĞI andıran bir yöntemle görmedikleri bir icra dosyası hakkında hüküm kurmaları karşısında İDDİALARINI çürütüyorum ama kararı değiştiremiyorum.

Anayasa Mahkemesi'ne başvur diyenleriniz olabilir.

Başvurduk!

11.02.2013 tarihinde kesinleşen karar (ki kesinleştiğini ben o tarihten çok sonra öğreniyorum) üzerine başvuru bir aylık süreyi kaçırdığım nedeniyle idari yönden reddedildi. Aslında enteresan bir gelişme daha var. Anayasa Mahkemesi'nin başvuru için idari red kararından belirttiği süre aralığında HARÇ tarafımdan yatırılmıştı. Yani aslına bakarsanız ben süresi içinde başvuru harcını yatırdım. Başvuru ellerine geç ulaştığı için red kararı veriyorlar. İtiraz ettim ama bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum. Anayasa Mahkemesi bireysel başvuruları almaya başladığı tarihten bu yana kendisine ulaşan 3500 başvuruyu o veya bu nedenlerle iptal etmiş! Şu ana kadar bir tek kabul edilen bireysel başvuru yok!

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdum. 150.000,00.TL maddi ve 250.000,00.TL manevi olmak üzere toplam 400.000,00.TL TAZMİNAT istedim. Bakalım sonuç ne olur?

Bu konuyu niye yazdım. Ben yaklaşık 5 aydır süren bu mücadelemde bu tarz forum sitelerinden çok yardım aldım. (Geçmiş soru cevapları okuyarak) Hayalimde bir başarı hikayesi yazmak vardı ama kısmet değilmiş. Şimdi canım kızımdan kısa bir süreliğine ayrılıp hapse gireceğim.

Kızım henüz 8 aylık!

Ona iyi bir hukukçu olması yönünde telkinde bulunacağım. İyi bir hukukçu olsun ki başka babalarda değil 70 gün, 7 gün hatta 7 saat bile kızından ayrı kalmak zorunda kalmasınlar diye...

Ben bana yanlış yapan kızımdan yarı kalmama sebep olan savcıyı da, hakimi de, yargıtay üyelerini de affettim. Umarım Allah da onları affeder.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Dünyanın Geçmişteki ve Günümüzdeki En Ünlü Hukukçuları Kimlerdir? kerbelatesi Konumuz : Hukukçular 12 07-11-2012 21:43
Adobe Tüm Hukukçuları Acrobat Çözümleri İle İlgili Etkinliğe Davet Ediyor ecesaka Adliye Duvarı 0 23-10-2009 13:42
Hukukta İngilizce Hazırlık okumalı mıyım sercan_482 Hukuk Lisans Eğitimi 3 20-08-2009 20:35
hukukçular ne okur ve ne okumalı? sedat albayrak Kitap 3 15-01-2009 22:19
AB hukukçuları: Sivil anayasa, futbol hakemi gibi olmalı olcar Hukuk Haberleri 2 22-09-2007 19:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03600097 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.