"Derin Baro" Kuruldu

33-"DERİN BARO" KURULDU

“Derin Baro “kuruldu!.Duyanlar duymayanlara haber versin

Her şeyin derinİ var.”Derin Devlet “ var “derin kuyu”var,”derin uçurum”var.Neden “Derin Baro” olmasın?

Bu “Derin Baro” öyle mahrem işlerle filan uğraşmıyor.Her bir şeyleri açık ve şeffaf Yani aleni..Zaten bu “Derin Baro”yu kuranlar da biraz sıra dışı insanlar.Açıkcası kaşınan tipler.Suya sabuna dokunan avukatlar.

DERİN BAROYA NASIL ÜYE OLUNUR?

Derin Baro’nun iki tip üyesi vardır.

a)Asıl üyeler:Asıl üye olmak için avukat olmak lazım ve sanık olmak lazım.İki şart birlikte olursa Derin Baro asıl üyesi olunur.Derin Baro’da öyle Yönetim filan yok.Başka karar kurulları da yok.
b)Fahri üyeler.Sadece avukat olmak yeterli.

DERİN BAROYA ÜYE OLMAK ,DERİN BARO ÜYESİNE NE GİBİ, AVANTAJLAR SAĞLAR?

Deriin Baro Üyesi avukat kendisi de sanık sıfatına sahip olduğu için,gider kendisi gibi Derin Baro üyesi ve sanık sıfatına sahip olan avukata der ki”Ey benim gibi sanık sıfatına sahip olan avukat yoldaşım!Benim hakkımda şu ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.Beni savun!.Ancak benim sana verecek vekalet ücretim yok.Karşılığında da ben de senin sanık sıfatıyla yargılandığın Ağır Ceza Mahkemesinde seni savunayım.Ben asgari ücretten sanki senden para almış gibi makbuz keseyim.Kdv ve yıllık gelir vergisini devlete vereyim.Sen de benim adıma asgari ücretten makbuz kes.Benden para almış gibi kdv’sini ver ve gelir vergisini öde”Böylece iki “Derin Baro” üyesi damdan düşen ve meslek riski hastalığına yakalanan avukat anlaşırlar.Ve sanık sandalyesinde de birbirlerini savunurlar.Nasıl buldunuz?

KARŞIDAKİ AVUKAT ; DERİN BARO ÜYESİ FAKAT ŞİMDİ ALEYHİNE AÇILAN DAVA YOKSA;

O zaman karşıdaki avukata denilecektir ki”Ey Eski sanık ve Derin Baro Üyesi ve geçmişte benim gibi meslek riski hastalığına kapılmış,damdan düşen avukat yoldaşım!Kapına geldim !Beni savun! Ancak sana verecek param yok.Sen benden para almışsın gibi makbuz kes.Ancak kdv ve yıllık gelir vergisini ben ödeyeyim.Sen de fiilen benden beş kuruş almadan bu davamı yürüt.Beni savun”

Karşıdaki eski sanık ve Derin Baro üyesi avukat hemen avukatlık piri aşkına ve eskiden damdan düştüğü ve damdan düşenin de halini bildiği için hemen “Olur meslekdaşım”der ve davaya KDV artı gelir vergisi kadar ücretle girer.Bu mükellefiyet altındadır.

FAHRİ ÜYE OLAN FAKAT MESLEK RİSKİ HASTALIĞI KAPMAMIŞ SANIK OLMAYAN AVUKATIN AVANTAJLAR NELERDİR?

Bu avukatlar da aynı asıl üyenin sahip olduğu haklara sahiptir.Ancak aynı zamanda meslek riski hastalığı kapmış ve sanık olan avukatının kendisine başvurması halinde de yukarda açıklandığı gibi meslekdaşının davasına kdv artı gelir vergisi ücreti ile girme mükellefiyeti altındadır.Neden?Çünkü bu avukatlarda sıra dışı da ondan.

NEDEN DERİN BAR0?

Çünkü avukat her zaman a)Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmak b)Hukuk Mahkemelerinde yargılanmak ve c)Mensubu olduğu Baro tarafından disiplin soruşturmasına yani neticede yargılamaya uğramak ,sonucunda da ceza yada meslekten atılma riski ile karşı karşıyadır. Yani Avukatın ayağı kaydığında Baro da onun karşısında ve onu yargılayan makamdır.

Bu nedenle avukatın savunulmasına ihtiyaç vardır.Bu konuda avukatlık yaşamında boşluk vardır.Bu boşluk “Derin Baro”tarafından doldurulmalıdır.

Ben şahsen bu yazıyı yazmakla Derin Baro üyesi oldum.Yerimi yurdumu biliyorsunuz.Damdan düşen sanık avukatları beklerim.

Sanık-Avukat
Duyurucu1

tuhafsınız hakkaten
umarım hiç bir avukat arkadaşımız damdan düşmez.
ancak emin olun ki damdan düşene yardım etmek için bunlara ihtiyaç duyacak kadar duyarsızlaşmadık henüz.
en azından ben böyle düşünüyorum.

damdan düşen olursa sadece meslektaşı olmam nedeniyle elimden geleni yaparım anlayacağınız
başka oluşumlara gerek yok...

an itibariyle "derin baro"ya asli üye olarak katılmış bulunmaktayım. şeref duydum efendim.

Bu sıcaklarda Baro dediğin "serin" olmalı.

Evet itiraf ediyorum ben de derinim hem de çoook derin.Savcıların ve hakimlerin avukata peşin suçlu gözüyle baktığı bu sistemde esasen derin olmak o kadar da zor değil.
Derindir Yaramız

Küfür alev alev olmuş yakıyor
Sular söndürmüyor, sadece serin
Herkes kendi dertlerine bakıyor
Tabip gerekiyor yaramız derin.
Bulanık fikirler kirletmiş bizi
İnsanlık fakiri aldatmış bizi
İnsanlığın hali kalplerde sızı
Istırabı çoktur Türk milletinin
Tabip gerekiyor, yaramız derin...MEHMET CEBE

Şu an sadece fahri üye olabilecek isem de,meslek bir nevi ateşten gömlek olduğu için,asli üyeliğe geçmek hiç de zor olmayacaktır...

Alıntı: Yazan elvann tuhafsınız hakkaten ...

Bende meslektaşımla aynı kanaatteyim tuhafsınız...Bu yazının amacını tam olarak algılayabilmiş değilim aslında yorumlarında ne manaya geldiğini anlayamadım.Ya ben çok safım ya da yazı ve yorumlar çok DERİN...
Avukatlık mesleğini icra edenlerinde birer insan olduğunu ve kanunlarca tanımı yapılan suçun unsurlarından olan fail sıfatına sahip olabileceklerini ve bu sebeple savunulmaya muhtaç olduklarını hukukçu olan ya da olmayan herkes kabul eder.Bazen bir meslek hatasından kaynaklanabilir bazen de insan olmanın cilvesi olabilir.Ama birbirlerini savunan iki meslektaşa hatta sanık sıfatına da sahip olan iki meslektaşa neden hemen böyle bir örgütsel sıfat yapıştırdığınızı anlayamıyorum.
Nereye kadar bu örgütsellik , nereye kadar bu guruplaşma ve nereye kadar bu bölünme ...
Devlet Derin
Millet Derin
Adalet Derin
Adaletin temsilcisi Derin

Ben derine inemem korkarım size yukardan bir ip salayım buyrun siz yüzeye gelin

sevgili duyurucu;
sizin ciddi anlamda hayranınızım.kananatimce kendinizi bu meslekte boşuna harcıyorsunuz.Bir an önce ve de ivedilikle avukatlık mesleğinden elinizi eteğinizi çekerek rahmetli aziz nesin ya da rıfat ılgazın makamlarına talip olmanızı cidden ve de hararetle öneriyorum.Espiri yeteneğiniz ve yazı tekniğiniz gerçekten olğanüstü.lütfen bu önerimi dikkate alın.
Gelelim derin meselesine .Demokratik toplumların en önemli özelliği örgütlü oluşlarıdır.örgüt denilince anlaşılanda ya da örgütlü olmak yasa dışı örgütlere üye olmak ve bunların kendilerine özgü mücadelelerinede olmak değildir.Tabi bu da bir tercihtir.
Örgütlü olmanın gruplaşma ve bölünme ile de ilgisi yoktur.
Örgütlü olmak yasal anlamda oluşan ya da oluşturulan ve zorunlu üyeliğin sözkonusu olduğu yapılanmaların parçası olmak ta değilidr.
Özellikle avukatlar son derce örgütsüz ve bireysel tavırlar içerisindedirler.Bu nedenle de kişisel ya da mesleki olarak bir çok sorunla karşılaşmakta bu sorunların karşısında bireyusel mücadele etmek zorunda kaldığından mesleğe ,meslektaşlarına ve meslek örgütüne güvensizlik ve yabancılaşma ortaya çıkmaktadır.
işin acı tarafı sıradışı tavırlar göstererek kendisnce tepkisel tavırlar gösteren meslektaşlarımızın sayısı olmadığından bu arkadaşlarımızda bir süre sonra bireyselliğin getirdiği yılgınlık ve örgütsüzlük bu yabancılaşma olgusundan etkilenmektedirler.
Bu itibarla birbirimizle ciddi anlamda bir dayanışma ve yardımlaşma son derece önemlidir.
Biz bu yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak yolunda önemli bir adım olarak gördüğümüz baro dışı örgütlenmeyi gerçekleştirerek kendi çapımızda bir şeyler yapma gayreti ile harekete geçtik.
Kurduğumuz savunma avukatları derneği ile istanbulda mesleki nedenlerle yargılanan avukatlara yardımcı ve destek olmaya çalışıyoruz.
barolardan bu anlamda ciddi fiili ve hukuki destek olmadığı için bu örgütlenmeyi son derece önemsiyoruz.
saygılatımla

cezalar affa uğramış olsa bile üyeliğe kabulde yardımcı olabiliyor mu yoksa affa uğrayanlar sadece fahri mi olabiliyor?

Öte yandan

Böyle bir çalışmada ciddi iseniz baroya haber vererek ücretsiz girme kararınızı bildirebilirsiniz. Böylece KDV ve stopajdan kurtulursunuz.

Saygılar

Alıntı: Yazan Av. Muzaffer ERDOĞAN cezalar affa uğramış olsa bile üyeliğe kabulde yardımcı olabiliyor mu yoksa affa uğrayanlar sadece fahri mi olabiliyor? Sevgili Avukat Muzaffer Erdoğan, Cezaları affa uğramış yada ceza almış olsa bile avukatlıktan atılmamış avukatlar "Derin Baro"nun kıdemli ve asli üyeleridir.Kurmaylarıdır.Kendilerinden tavsiye alınabilecek üstadlardır.Meslek hayatında nerde hata yaptılar?Akıl danışılacak insanlardır. Öte yandan Böyle bir çalışmada ciddi iseniz baroya haber vererek ücretsiz girme kararınızı bildirebilirsiniz. Böylece KDV ve stopajdan kurtulursunuz. Saygılar

Ben böyle bir çalışmada çok ciddiyim.Şu anda müvekkilim olan bir avukat arkadaşımın da davasını sürdürüyorum.Avukat arkadaşım da benim davamı sürdürüyor.

Benim davam olmasa idi dahi yada başı derde girmiş her avukata savunma hizmeti vermeğe hazırım.Yerimi yurdumu biliyorsunuz.

Diğer traftan mensubu olduğum Baro'ya bu konuda müracaat etmedim.Mensubu olduğum baro da sonuçta başı derde giren avukatın karşı tarafında olduğu için doğrusu bu konuları açmaya çekiniyorum.

Selam ve sevgiyle kal

Bolu'da bir hamşire öldü.

Bu gün sabah haberleri izlerken , vatandaşın birini ısıran keneyi çıkaran hemşirenin öldüğü haberlere düştü.

Bu bir meslek riskidir.

Buna benzer olaylar ve hastalık yada ölüm olayları doktorların da başına gelebilir.

Doktor yada hemşireler ne yapmalı?

a)Risk oluşmadan önleyici tedbirleri almalı.Ortamlarını steril yapmalı.Hasta olan insanları kendilerinden veya diğer insanlardan tecrit etmeli vs.Bu konuda uzmanlarıönlemlerin neler olduğunu benden çok daha iyi bilir.

b)Hastalık yada risk oluşunca ne yapmalı?İlaç alınmalı.Gerekirse cerrahi müdahale yapılmalı vs.

c)Bunlara rağmen risk oluşursa ne olur?Hemşire yada doktor ölür.

GELELİM AVUKATLARA

Avukatlarda başkasını ısıran keneyi çıkarırken meslek riskine muhatap olurlar mı?Olurlar.
Avukatlar de etraflarını steril yapmalı mıdırlar?Evet.Buna rağmen hastalık bulaşabilir mi?Evet

Hastalık bulaşan avukata ne yapılrır?Doktorlardaki gibi,ilaç mı verilir?İyileşsin diye mensubu olduğu baro destek mi yapar?Hayır!

Meslek riski bulaşan avukat sokak ortasına atılır.Dilenciler gibi,sürünenler gibi,köprüaltında kalanlar gibi her türlü korumadan yoksun sokak ortasına atılır.

İşte bu aşamada devreye "Derin Baro"girer.

Korumasız avukata savunma koruması sağlar.

Şu ana altın kural bütün avukatlar tarafından yazılsın ve görebilecekleri bir yere asılsın:TERZİ KENDİ SÖKÜĞÜNÜ DİKEMEZ!

Avukat Muzaffer Erdoğan’nın uyarısı üzerine bu gün hemen baromun başkanı ile konuştum.Dedim ki”Sayın başkanım,avukatlardan suç isnadı altında olanlar var.Onların savunulması gerek.Ben eğer görev verilirse ,bu işi ücretsiz yapmak istiyorum.Sizin bu konuda düşünceleriniz nedir?”

Bana verilen cevap”Sevgili duyurucu1.Bu durumda olan arkadaşlara CMK’dan yardım yapamayız.”Adli “Yardım”dan da yardım yapamayız.Kendileri mahkemelerde yada soruşturma evresinde avukat istesinler.Biz de avukat verelim.”

Ben tekrar;Hayır sayın Başkanım mesele adli yardım CMK meselesi değil.Baro olarak bu durumda olan avukatlara savunma yardımı yapıyor musunuz?Yapmak ister misiniz?Ben onu soruyorum”

“Şimdiye kadar bana böyle bir talep olmadı.Bu durumda olan avukat varsa .Gelsin.Ona ehil avukat tavsiye edebiliriz”

“Gene anlatamadım sayın başkanım.Ben savunma diyorum.Neticede siz tavsiye etseniz dahi o avukatın ücretini de savunma yardımı alan arkadaşımız ödemeyecek mi?”

“Ödeyecek tabi”
“Ben savunma yardımı diyorum.Baro olarak ücretsiz savunma yardımı yapabilir miyim?Size dilekçe ile başvursam.Beni görevlendirir misiniz?KDV ve Gelir Vergisi ödememek koşulu ile meslekdaşlarıma sizin bünyeniz dahilinde savunma yardımı yapabilir miyim?Beni görevlendirir misiniz?”

“Ha o mu?Yok öyle olmaz.Avukat kendisi mahkemeden normal vatandaş gibi avukat isteyebilir.Mahkeme de bizden talepte bulunursa ona avukat verebiliriz.Bunun dışında özel olarak avukata savunma avukatı veremeyiz.Hele KDV ve gelir vergisinden muafiyet hiç olmaz..Hem canım bu durumdaki avukatın kendisini savunacak hiç mi tanıdığı bir kaç arkadaşı avukat yok?”

“Var olmaya var da sayın başkanım mesele avukata verilecek ücrette düğümleniyor.”

“Bir avukatın kendine bir avukat tutacak kadar parası yoksa artık ben ne yapayım duyurucu1?”

Konuşma bu minval üzerine devam etti sayın seyirciler.

Şimdi bir kere anladım ki ben çok akıllı bir adamım.Bu “Derin Baro”yu kurmakla ve de üye olmakla çok büyük sevap işledim.Çünkü yok yok bu baroların avukata savunma yardımı yapacakları falan yok.En iyisi kendi göbeğimizi kendimiz kesmek.Başımıza bir iş mi geldi?Çat! Çat! Derin Baronun kapısını çalarız. “Arkadaş sen bize demedin mi Derin Baro savunma yardımı yapıyor diye.Al işte KDV al işte gelir vergisi.Gir bakalım benim davama.

Savunma avukatı da gider maliyenin kapısını çlar.Çat!Çat!”Al arkadaş KDV’ni!Al gelir vergisini!Var mı benden başka istediğin?

Böylece bir avukat diğerinin davasına savunma katkısı verir.

Yok yok tevazu göstermemeliyim.Ben çok böyyük adamım.Acaba yakında adaylığımı Türkiye Derin Barolar Birliği’ne mi koysam?Hani bana yakışır da.

Bak fazla ısrar etmeyin.Belki de Dünya Derin Barolar Birliğine de aday olabilirim.

Md. 164

Ücretsiz dava alınması halinde durum baro yönetim kuruluna bilkdirilir

Burada onay veya icazete ihtiyaç yok.

Baro size bu davayı neden ücresiz aldınız diye sorbilir. Asgari ücretin altında dava alınması kuralının ihlali nedeni ile) Ben eşimin davasına girdiğimde ücret almak zorunda mıyım? Siz de bir meslektaşınızın davasında ücret almak zorunda değilsiniz. Sorun bu hükmün kötüye kullanılmasını engellemek, haklı gerekçelerle ücretsiz dava almaktadır.

vergi ve muhasebe hukuku açısından daha fazla inceleme gerekebilir.

Bence bazı arkadaşlar duyurucu1 meslektaşın anlatmak istediğini tam olarak anlayamamış.
Bir avukat hakkında herhangi bir suç isnadında bulunulduğunda ivedilikle bir soruşturma izni gelir ve soruşturmaya başlanır. İsnat edilen bu suç meslek içinde ve günlük hayatta çok olağan olabilir yada isnat edilen suçla avukat arasında hiç bir fiili bağlantı bulunmayabilir. Güvendiğiniz bir meslektaşınızı bulursunuz, sizi trilyonlar vermişsiniz gibi savunacak ama içinizde bir şüphe vardır hep nolacak benim sonum diye. Siz eminsinizdir kendinizden ama karşıdakilere nasıl anlatacaksınız. Olur ya bu davadan ceza alırım meslekten de atarlar beni şu dava bitene kadar bi ev alabilsem bari diye düşünürsünüz vs. vs. aklıma geldikçe yazarım ben böyle, kimse anlamıyor içimi dökmüş oldum ...

Sevgili meslektaşlarım bu güzel ve bir o kadar ehemiyetli konun derin mi derin kısmından ziyade (tabi buda kurumsallaşma anlamında önemlidir) benim için önemli olan doktor arkadaşlarımın etik sınır içindeki dayanışmasıdır (gıpta ile bakıyorum).

Ben, biz meslektaşlarımızın bu şekil dayanışma içerisinde olmaları temenilerimi daima kendime telkinde bulunacam..

Darısı başımıza diyeyim.

Sn. Duyurucu1;

Sizin anlatımınızdan başkanla konuşurken hep baronun dahil/müdahil olması gerektiği gibi bir ifade çıkıyor. Yeniden baktım.

Yasa'da böyle bir şey yok. Bu tamammen sizin inisiyatifinizde. Ben bu davayı ücretsiz alıyorum diyeceksiniz. Baro evet veya hayır diyemez. Eğer bunu alışkanlık haline getirdi iseniz baro "asgarei ücret tarifesi altında iş almak" nedeni ile hakkınızda soruşturma açabilir. Siz de gerekçelerinizi açıklarsınız.

Burada stopaj konusunda sorun çıkacağını sanmıyorum. Stopaj ödenen ücretten kesilir. Ödenen bir ücret olmadığına göre sorun yok.

KDV açısından durum biraz daha farklı.

Danıştay yasa nedeni ile kdv'yi ücretten ayırarak hizmetin verilmesine bağladı. Bu çerçevede avukatlık hizmetini kabul ettiğinizde/başladığınızda KDV borcunuz ücrettten bağımsız olarak doğacaktır. Karar yasaya utgun. Ben eleştirecek bir yanını bulamadım. Benim eksikliğimden de kaynaklanıyor olabilir.

Ama bir çelişki var ki;

Eşimin veya kardeşimin davasına girdiğimde ücret almayacağım ama almadığım ücretin KDV'sini ödeyeceğim. Burada bir aksaklık var:

Gelir beyan etmiyorsam o KDV yi beyannamede nasıl göstereceğim?
Beyanname düzenlerken hangi mahsup kalemine gireceğim?

Bence başkanla bunları da konuşun.

Ben sizin ifadelerinizden daha çok barodan yardım ister konumda konuştuğunuzu çıkardım. Bu çıkarım yanlış olabilir. Bu çok önemli değil.

Önemli olan eşimizin, kardeşimizin vb. davasından ücret almadığımız halde bu almadığımız ücretin KDV sini ödemek zorunda kalmamız olacaktır. Bence baronuz bu konuyu incelesin.

Yoksa ücretsiz dava almak tamamen sizin kişisel hakkınız.

Saygılar.

Sevgili Avukat Muzaffer Erdoğan,

Anlattıklarınız ne derece işler onu bilemiyorum.

Ancak bir avukat ,savunma ihtiyacı içerisinde olan meslektaşına savunma hizmeti verecekse ve bunu gönüllü yapacaksa baro bünyesi içerisinde bir komisyon kurulması gerek.Bu komisyon gelen talepleri incelemeli ve anında avukata savunma desteği sunmalı.Anında .Daha iş avukata saldırı safhasında komisyon olaya el koymalı.Ne olursa olsun avukata savunma desteği sağlamalı.

Avukata fiili saldırı mı oldu?Komisyon hemen görevlendirdiği avukatları savunma ihtiyacı içerisindeki avukata yönlendirmeli.Hatta gerekirse resmen görevlendirmeli.Avukat şikayet mi edildi? Komisyon hemen savunma ihtiyacı içerisindeki avukata meslektaşlarından bazılarını yönlendirmeli.Ve görevlendirdiği avukattan da sürekli raporlar istemeli.Tıpkı adli yardımda olduğu gibi."Ne oldu soruşturmanın yada işin gidişatı?" diye sormalı.Avukat hastanade mi? Başında görevli avukat nöbet tutmalı.Belki kan lazım olur.Belki yeniden saldırıya maruz kalabilir diye önlem alınmalı.Bu önlemler doğal olarak güvenlik güçlerince sağlanacaktır.Ama avukata en azından manevi destek olunmalı.Onun, varsa çocukları ve eşine manevi destek olunmalı.Evine ziyaret yapılmalı .İhtiyaçlrı sorulmadan giderilmelidir.Eşine ve çocuklarına "Siz korkmayın!Biz baro olarak meslektaşımızın yanındayız!" mesajı verilmeli.

(Bu işi polisler yapıyor.Hatta hastaneye düşen ve yoğun bakımda yatan bir polise dahi kurumu nöbetçi polis görevlendiriyor.Bu polis sabaha kadar yoğun bakımdaki polisin başı ucunda bekliyor.Onu tuvalete dahi götürüyor.Ağzına yemek dahi veriyor.)

Avukatın kendisi suç isnadı altına olabilir.Komisyon anında olaya el koymalı ve avukata hukuksal yardım yapmalıdır.Bu isnattan nasıl kurtulacak?Neler yapılmalı? gibi.Çünkü suç isnadı altındaki her insan gibi avukat da ne yapacağını bilemiyor.Savcıların hakimlerin karşısında ezim ezim eziliyor.

Avukata savunma yapan komisyon daha işin başından avukatın yanında olduğunu hissettirmeli.Hemde avukatı yargılamadan.Hakkında hüküm vermeden.Sadece savunma görevi olduğunu bilerek.Avukatın haklı mı haksız mı oldğuna hakim karar verecektir.O zamana kadar avukat da sade vatandaşın sahip olduğu "masumluk karinesi"nden meslaktaşları nezdinde yararlanmalıdır.Yoksa "Canım bu avukat yapmıştır bu işi"dedikodusunun baro içerisinde yayılması önlenmelidir.

Hatta yapılan savunma yardımı baronun disiplin yargılamasına karşı dahi etkin olaraka görev yapmalıdır.

Komisyon tarafından görevlendirilen gönüllü avukatların ücreti ise nereden karşılanır bilemiyorum

Bu söylediklerim olmazsa-ki şu anda olmuyor. 0 zaman neler olur?

a)Avukatlar perişan ve zelil durumda olur(olan budur)

b)Bu boşluk "Derin Baro" tarafından doldurulur.Hem derin hem de şeffaf baro tarafından.Baroya kızdığı için "derin" kimseden korkmadığı için "şeffaf".

Selam ve sevgiyle kalın

sanık-avukat
duyurucu1

ALO AVUKAT!

Bu duyurucu1 az değil çokça sıra dışı biri.Tesadüfen Avukat Hakları Komisyonuna sadece üye olarak girdi ya,kendini Birleşmiş Milletlerde üye sanıyor.Afrasından tafrasından geçilmiyor.

Komisyon başkanı ve komisyon divanı “Sevgili Duyurucu1 abimiz sen çok tecrübeli bir avukatsın,üstelik ikna kabiliyetinde çok.İnsanlar senin sözünü dinler biz genç olduğumuz için dinlemiyorlar.Al sana 58 kişilik üye listesi.Al sana Baronun bir telefonu.Bunlara tek tek telefon et.Toplantının bu Cuma saat 17.00 de olduğunu duyur.Ayrıca hazırlıklı gelmelerini de iste.

Duyurucu1 işsiz güçsüz bir avukat.Hani bazı esir kamplarında esirler boş kalıp akıllarında kötü ve muzır düşünceler gelmesin diye önce bir çukur kazdırırlarmış.Çukur kazılma işi bittikten sonrada kamp komutanı gelir ,denetler ve sonra çukurun tekrar doldurulmasını emredermiş.Amaç çukur kazmak değil.Esiri boş atıl bırakmamak.Boş insan muzır işlerle uğraşır.Kökü dışarıda düşüncelerin esiri olur.Bu nedenle insanları boş ve işsiz bırakmak gerek.İş yoksa refah düzeyi yüksekse insanlara çukur kazdırıp yeniden doldurtmak gerek.İşte komisyon divanı da Duyurucu1’e iyilik olsun diye işsiz olduğundan acımış olmalılar ki biraz da gaz vererek “Abi sen bu işleri iyi yaparsın “diyerek komisyona duyuru yapma görevini verdi.

Duyurucu1 her işte yaptığı gibi işi ciddiyetle sarıldı.Hemen listeleri aldı günde iki saat komisyon üyeleri ile telefonla görüştü.Hızını alamadı görmüş geçirmiş ve hatta eski dönemlerde Baro başkanlığı,yönetim kurulu üyeliği yapmış saygın avukatlarla görüştü.Onların görüşlerini aldı.Disiplin Kurulu Başkanı ile görüştü.Önerilerini aldı.Kendisinden yaşça büyük ve kıdemli olanlarla görüştü.Genç avukatlarla görüştü.Önerilerini toparlamaya çalıştı.

Hızını alamadı komisyon görüşmelerini ve Baro haberlerini avukatlara duyurmak için internet ortamında iletişim grubu oluşturdu ve Tek Kişilik Gazete çıkarmaya karar verdi.Amacı gazete patronu olmak, komleksini tatmin etmek.Hani dışardan baktıklarında diyorlar ya” Şu medya grubu bu medya grubu”patraonu “diye.İşte onun gibi bir şey Duyurucu1 de kendisine “Vay be Tek Kişilik Gazete sahibi!”diye parmakla gösterilsin diye kalktı Avukatlar için Tek Kişilik Gazete çıkarmaya karar verdi.Ve ilk sayısını yayımladı da.

Duyurucu1 bunları yaptıktan sonra Avukat Hakları Komisyonuna geldi.İstiyor ki cümle alem Duyurucu1 gelince ayağa kalksın alkışlasın “Bravo!Brovo!”diye bağırsın.Yer yerinden oynasın.

Ne gezer?Komisyon başkanının ve birkaç üyenin kuru teşekkürü ile iş geçiştirildi.

Sonra Komisyon resmen görüşmelere başladı.Meğer Komisyon üyeleri Duyurucu1’e oyun hazırlıyorlarmış.Ne bilsin.?Duyurucu1 biraz küskün biraz da ağlamaklı olarak söz istedi ve yazılı önerilerini teker teker sıraladı.

“Avukatkar meslek riski altındalar.Bu risk nedeniyle zaman zaman müşteki-mağdur veya sanık olarak ağır ceza mahkemesinin karşısına çıkabilmekteler.Avukatın avukatlık mesleği nedeniyle ve avukatlık görevinden dolayı başı derde girdiğinde hemen ve acilen kendisine savunma hizmeti verilmelidir. Bu konuda avukatlık kanunu madde :95/4 hak ihlallerine karşı meslektaşlarını savunmak görevini yönetim kuruluna vermiştir.Yönetim Kurulu bu görevini gerek duyması halinde başka avukatlara devredebilir.Bu yasal düzenleme karşısında acilen “Alo Avukat!” hattı kurulmalı.Başı dara düşen avukatlar hemen bu “Alo Avukat!”hattını aramalıdırlar.Savunma hizmeti organize edilip kurumsallaşmalıdır.Avukat zor durumda iken en azından yanında üç meslektaşını bulmalıdır.”diye döktürürken ve birazda son zamanlarda günün modası nutuk atmaya heveslendiği için sesi biraz yüksek çıkınca olanlar oldu.

Komisyon üyesi Genç Avukatlardan iri kıyım iki tanesi heyecanlanmış arkadan Duyurucu1’ın bacak arasına girmesi ile birlikte Duyurucu1, kendini omuzlarda buldu.Komisyonda bir alkış bir alkış deme gitsin.Her yer yıkılıyor.”Bravo! En büyük Başkan! Bizim Başkan!Vatan sana minnettardır!”nidaları ile komisyon toplantı salonu yıkılıyor.Bu şekilde salonda kaç tur atıldı bilmiyorum.

Uzatmayalım .Neticede Derin Baro adını değiştirdiler.”Abi bu Derin Baro adından millet tırsar.Kendini, Silivri yolcusu falan zanneder.Bu Derin Baro adı insana Silivriyi çağrıştırıyor.Biliyorsun Silivri denilen yer de Türkiyeden silindi.Silivri fiilen var ama adını kimse ağzına almaya korkuyor.Hatta alfebeden S ve E harflerini kaldıranlar bile var.O nedenle bu Derin Baro adı iyi bir ad değil.Sonra insanlar alfabelerinden Derin Barodan ürkerek D ve B harflerini de kaldırırlarsa bu işin sonu nereye varır. Alfabede hiç harf kalmaz.Bu nedenle Derin Baro adını değiştirelim gel daha sempatik bir ad koyalım”dediler.Sonunda “Alo Avukat!”adında karar kılındı.

Bu daha sevimli bir cümle oldu.Hani “Alo Tüpçü!Alo kapıcı!”gibi sempatik bir isim.Duyurucu1’ide bu “Alo Avukat!”savunma servisinin başına başkan yaptılar.

Hadi bakalım uğraş Duyurucu1.Millet paraları tomar tomar götürsün.Evler arabalar bağ bahçe alsın sen de Yok Derin baro ,yok Alo Avukat! Diye gereksiz işlerle uğraş dur bakalım.

Bir gün seni adliyenin koridorlarında evire çevire döverlerse kırılmadık yerini bırakmazlarsa gör.Üstelik o zaman kimse sana şahitlik de yapmaz.”Biz görmedik” der geçerler.Savcı dersen “takipsizlik1 verir.Hakim dersen “Merdivenden düşmüş” der.”Zaten tansiyon ve şekeri de vardı.Düşmesi hayatın olağan akışına uygundur”der.

Sen” Alo Avukat!” Başkanı oldum diye böbürlen bakalım.Bu işin sonu nereye varacak?

Beraat eden avukat
Duyurucu1

Alıntı: Yazan duyurucu1 Sen” Alo Avukat!” Başkanı oldum diye böbürlen bakalım.Bu işin sonu nereye varacak?

Bence siz yaş tahtaya basmazsınız.Bildiğiniz bir şey vardır muhakkak o yüzden bu işe girişmişsinizdir...

SAYGILAR...