Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Arşivi THS Hukuk Soruları alanına 2000-2007 yılları arasında gönderilmiş eski soruların arşivlendiği forum alanımız. Bu alan yeni mesajlara ve yanıtlara kapalıdır ve sadece arşiv amaçlı olarak yayında tutulmaktadır.

(acil)iş Hukukuyla Ilgili Bir Konuda Bilgiye Ihtiyacım Var

 
Old 06-10-2006, 20:39   #1
ahmetsacit

 
Önemli (acil)iş Hukukuyla Ilgili Bir Konuda Bilgiye Ihtiyacım Var

Bu konu hakkında bilgilerinize başvurmak istiyorum,

Bir işçi 2 senedir bir firmada çalışıyor ama bazı konularda artık yasal mercilere başvurma zorunluluğunu hissediyor, çünkü işveren aşağıda belirtilen konularda işçinin hakkını yiyiyor, benim sizden öğrenmek istediğim, aşağıdaki konularda nasıl bir yol izlenmeli, maddi taz. davası açabilir mi, çalışan bu iddialarını ispat için hangi delillere başvurmalıdır.

* İşe girişteki 9 aylık sigortanın yapılmaması.
* Sigortanın alınan maaş üzerinden yapılmaması.
* 1,5 sene gece 12 saat çalıştırılmak ( normalde 7,5 saat olması gerek )
* 1,5 sene gece 12 saat çalıştırılmasına rağmen mesai ücreti verilmemesi

* Bir çok kez çalışanın rızası dışında günde 24 saat çalıştırılmak
* Bir çok kez gerekçesiz izin verilmemesi

* Bir çok kez çalışana ibraz edilmeden ve kabul çalışanın imzası alınmadan parasal cezaya çarptırılması
* Çalışanın senelik iznini kullanmasına mani olunması,.
* Aynı işe diğer çalışanlarla aynı değerde maaş verilmemesi, eşit işe eşit ücret verilmemesi

Yanıtlarınız için şimdiden teşekkür ederim..
Old 07-10-2006, 12:30   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ahmetsacit
Bukonu hakkında bilgilerinize başvurmak istiyorum,

Bir işçi 2 senedir bir firmada çalışıyor ama bazı konularda artık yasal mercilere başvurma zorunluluğunu hissediyor, çünkü işveren aşağıda belirtilen konularda işçinin hakkını yiyiyor, benim sizden öğrenmek istediğim, aşağıdaki konularda nasıl bir yol izlenmeli, maddi taz. davası açabilir mi, çalışan bu iddialarını ispat için hangi delillere başvurmalıdır.

* İşe girişteki 9 aylık sigortanın yapılmaması.
* Sigortanın alınan maaş üzerinden yapılmaması.
* 1,5 sene gece 12 saat çalıştırılmak ( normalde 7,5 saat olması gerek )
* 1,5 sene gece 12 saat çalıştırılmasına rağmen mesai ücreti verilmemesi

* Bir çok kez çalışanın rızası dışında günde 24 saat çalıştırılmak
* Bir çok kez gerekçesiz izin verilmemesi

* Bir çok kez çalışana ibraz edilmeden ve kabul çalışanın imzası alınmadan parasal cezaya çarptırılması
* Çalışanın senelik iznini kullanmasına mani olunması,.
* Aynı işe diğer çalışanlarla aynı değerde maaş verilmemesi, eşit işe eşit ücret verilmemesi

Yanıtlarınız için şimdiden teşekkür derim..

Sayın ahmetsacit,

Saydığınız 9 maddeden en az 7 maddesi haklı fesih için yeterlidir.Akti feshettiğinizi (Yukarıdaki gerekçelerle) bildiren bir ihtarname keşide edin.(Temerrüdün başlangıcı için önemli)Sonra da işçilik alacakları için dava açın...

Ayrıca sigortalılığın tespiti için de bir dava açın...Her iki davada da, işyerinden tanık dinletirseniz, çalışılan ama sigorta ettirilmeyen süre; fazla mesai gibi konuları tanıkla kanıtlayabilirsiniz.

İşçinin aldığı maaşa ilişkin ve çalıştığı sürelere ilişkin elinde belge var mı? Yaptığı işe göre böyle bir şansı olabilir. Örneğin irsaliye fişinde imzası olabilir. Kargo şirketindeyse, teslim tesellüm makbuzunda imzası olabilir. Maaş için ise, işverenler bordro düzenledikten sonra,(Özellikle büyük şiketlerde) kendi iç hesaplaşmalarında kullanılmak üzere Pusula adı altında belge düzenleyip, gerçek maaşı yazmaktadırlar.(Şu anda derdest olan benim bir davamda aynısı oldu.)

Saygılarımla
Old 09-10-2006, 19:03   #3
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.ahmetsacit,

1. İşe girişteki 9 aylık sigortanın yapılmaması nedeniyle tespit davası açmanızı
2. Sigortanın alınan ücret üzerinden yatırılmaması nedeniyle tespit davası açmanızı( primde baz ücrete fazla mesai de dahildir)
3. Bu hususta da çalışma bakanlığına başvurmanızı öneririm, idari para cezası var.
4. Fazla çalışmalar için alacak davası açılmalı( burada ispat yükü işçiye aittir, tanıkla fazla çalışma iddiası ispat edilebilir, ancak Yargıtay günde 12 saat çalışmayı hayatın olağan akışına aykırı bulduğu için indirim yapıyor)
5. Rıza dışı 24 saat çalıştırılmak nasıl oluyor, tam anlayamadım, açıklar mısınız?
6. Gerekçesiz izin verilmemesinden muradınız da anlayamadım, ne tür izin istenmiş?
7. Çalışanlara parasal ceza vermek iş kanunu madde 38'de düzenlenmiş ve sebebinin işçiye derhal bildirilmesi ve kesilen para cezasının çalışma bakanlığına ait banka hesabına yatırılması gerekiyor. Bu durum da yasaya aykırı. Eksiködenen ücretlerin ödenmesini talepetmek gerekir, diyedüşünüyorum.
8. Çalışanın yıllık iznini kullanmasına da mani olunamaz. Birikmiş yıllık izin ücreti için de alacak davası açılmalı ve bakanlığa şikayette bulunulmalı.
9. Eşit işe eşit ücret verilmemesi de yasaya aykırı. Ücretin tespiti için işçinin yaptığı iş gereği bir odayla ilişkisi varsa bu odadan asgari ücretler de istenebilir.

Burada maddi tazminattan ziyade iş yasasının olanakları kullanılmalı.
Hizmet tespiti davasında işveren ve SSK mecburi dava arkadaşıdır. Diğer davaları işverene yöneltebilirsiniz.

Tüm davalarda tanık delil olarak kullanılabilir. Ayrıca, işçinin mesai saatinden sonra yaptığı işi belgeyebilirseniz iyi olur ( saati gösteren fiş kesmiş olabilir, mail atmış olabilir vs.vs.)

Saygılar.
Old 09-10-2006, 20:36   #4
cagrik

 
Varsayılan

Yeni İş Kanununun yürülüğe girmesinden sonra işçiler lehine akdin feshi için birçok haklı neden teşkil edecek durum ortaya çıkmıştır.Saymış olduğunuz nedenlerle çok rahat bir şekilde kıdem tazminatı,fazla çalışma ücreti,yıllık ücretli izin hakkı alacağı için alacak davası açabilirsiniz.Ayrıca sigortalı olarak sayılmayan çalışmalar için sigortalılığın tespiti hususunda dava açabilirsiniz.Bunları ispat hususunda mutlaka elinde imzalamış olduğu bir belge mevcut oalcağınıd üşünüyorum.Ayrıca,tanıkla ispat yolunada gidilebilir.Fafat,maalesef aynı işyerinde çalışan arkadaşlarının tanıklıktan kaçınacağı düşüncesindeyim.Genelde işçilerimiz kendilerinin başına bir şey geleceğini düşünerek tanıklıktan uzak durmaktadırlar.Böyle bir durumun oluşması durumunda,çalışmış olduğu işyerine yakın işyerlerinde çalışan işçilerin tanıklığına başvurmasının daha kolay ve zahmetsiz bir yol oalcağı düşüncesindeyim.
Old 11-10-2006, 10:05   #5
betulyalim

 
Varsayılan

verilen cevaplardan anladığı kadarıyla birden fazla dava açılması gerektiğini söylüyorsunuz.Sadece haklı nedenle sözleşmeyi feshedip tüm bunları tek bir davada talep edemez mi?Sonuçta benim karşılaştığım dava doyaları bu şekilde oluyor.Aynı davada hihbar,kıdem,fazla çalışma ücreti,SSK primleri,yıllık izin alacağı,fazla mesai ücreti vs.
Old 11-10-2006, 21:33   #6
cagrik

 
Varsayılan

Sigortalılığın tespitine yönelik açılacak davanın ayrı bir dava şeklinde açılması gerektiği düşüncesindeyim.Diğer saydıklarınız işçi alacağı niteliğinde olduğundan tek bir davayla talep edilebilir.
Old 12-10-2006, 19:13   #7
av. aslı uçaravcı

 
Varsayılan

sigortalılığın tespiti davasının ayrı açılması gerekiyor.
alacak,izin,kıdem gibi konuları kapsayan alacak davası açılmış olan sigortalılığın tespiti davasını beklemek zorundadır.
uygulamada sigortalılığın tespiti ve alacak davsı aynı anda yapılmakta,alacak davasında sigprtalılığın tespiti davası bekletici mesele yapılmaktadır
Old 13-10-2006, 01:43   #8
Nusret

 
Varsayılan Cevaplarım...

Sigorta kaydının yapılmaması, geç yapılması ve gerçek ücretin altında bir ücretten prim ödenmesi sosyal güvenlik hukukuyla ilgilidir. Bu durumda hizmet tespiti ve ücret tespitine dair bir dava açılarak talepte bulunulabilir. Bu dava, kamu düzeniyle ilgili olduğu için dava bir kere açıldıktan sonra, hakimin re'sen tanık ve belge araştırması yapması gerekir. Şahitlerin aynı işyerinde veya komşu işyerinde sigortalı çalışanlardan ya da çevredeki kayıtlı esnaftan olması gerekir.

İşçilik haklarının ödenmemesi ise iş hukukuyla ilgilidir. Sigorta kaydının yapılmaması, düşük gösterilmesi, ücretin ödenmemesi, yıllık izinlerin kullandırılmaması vb. gibi sebepler işçiye 4857/24'e göre haklı ve bildirimsiz fesih hakkını verir. Bu durumda ihbar tazminatı talep edilemez.

Kullandırılmayan izinlerin ücreti, işçi halen o işyerinde çalışıyorken istenemez; sadece izne çıkarılma talep edilebilir. İzin ücreti, ancak sözleşme taraflardan biri tarafından feshedildikten sonra istenebilir.

Kıdem tazminatı, normal ücret, fazla çalışma ücreti, izin ücreti vb. gibi işçilik alacakları tek bir davada talep edilebilir. İlgili belgelerin yanısıra şahit beyanı deliline de başvurulabilir. Şahitlerin davacıyla birlikte çalıştıkları döneme ilişkin şahitlik yapabileceklerini dikkate almak gerekir. Örneğin 2003'ten itibaren ödenmesi kararlaştırılmış ikramiye alacağına davacıyla birlikte 1998-2002 arasında çalışmış bir işçinin şahitlik yapması yerine ilgili dönemde birlikte çalışan birinin şahitliği tercih edilmelidir.

Kıdem tazminatı için işverenin temerrüde düşürülmesine gerek yoktur. Faizinin başlangıç tarihi fesih tarihidir. Diğerleri için ise maalesef yargı temerrüt aramaktadır. Kıdem tazminatı ve ücretlere en yüksek banka mevduat faizi, ihbar tazminatı ve diğerlerine de yasal faiz uygulanır.

Hizmet tespiti davalarında hak düşürücü süre uygulanır ve bu süre 5 yıldır. Sürenin başlangıcı, işyeriyle ilişkinin kesildiği tarihi izleyen yılbaşıdır. Yani fesih 1 Ocak 2006'da da olsa, 31 Aralık 2006'da da olsa, 5 yıllık hak düşürücü süre 1 Ocak 2007'de başlar. Ücret ve fazla çalışma ücretinde zamanaşımı süresi 5 yıl, kıdem ve ihbar tazminatı ile iş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında 10 yıldır.

İşverenin veya işyerindeki disiplin kurulunun verdiği para cezalarına karşı da İş Mahkemelerinde iptal davası açılabilir.

Günlük çalışma süresi 11 saati ve bir yıldaki fazla çalışma süresi 270 saati aşamazsa da -ki işçilerin daha fazla çalıştırıldığını biz biliyoruz, ama sırça köşklerindeki Yargıtay hakimleri bilmiyor ya da öyle görünüyorlar- yapıldığı iddia edilen tüm fazla çalışmaların ücretleri talep edilebilir ve yasal sınıra bağlı kalmadan talep de edilmelidir.

Fazla çalışma konusunda Mahkemeler, Yargıtay'ın ucube bir yargısı olan "hayatın olağan akışına uygun olmadığı için hakkaniyet indirimi"ne uğratsalar bile bu indirim sürekli temyiz edilmeli, gerekirse AİHM'ne başvurmalıdır. Bu konudaki bir notum da şudur: Hakkaniyet indirimi gerekçesiyle düşürülen fazla çalışma ücreti nedeniyle bu durum kısmi kabul sayılarak reddedilen miktar üzerinden karşı tarafa vekalet ücreti ödenmesine karar verilemez. "Sevgili" Yargıtayımız işçi kuluna bu kadarcık bir iyilik ihsan etmiş işte.
Old 17-03-2007, 01:21   #9
uskudarli80

 
Varsayılan av.ali osman taşkın

İşçi alacakları davası ile sigorta tespit davasının ayrı ayrı açılması gerekir. Zira işçi alacakları davasında davalı işveren iken sigorta tespit davasında davalılar hem işveren hem de SSK olmalı. Ayrıca sigorta tespit davasında dinlenecek olan tanıkların davacı ile aynı işyerinde çalışan SİGORTALI tanıklar olması gerektiğini yargıtay özellikle arıyor. Bu hususlara dikkat arkadaşlar
 


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kesinleşmiş Yargı Kararından Sonra Mahkemenin Görüş Değişikliği av.hakan Meslektaşların Soruları 2 29-06-2009 17:12
acil yardım borçlar hukuku için pratik çalışmalarına ihtiyacım var attorney Hukuk Soruları Arşivi 2 19-11-2006 00:24
Sakarya Adliyesi'ndeki dosyamla ilgili yardıma ihtiyacım var avherdogru Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 2 09-11-2006 17:53
Usulden red olan bir konuda tekrar dava açılabilir mi? Veysel Hukuk Soruları Arşivi 2 27-04-2006 12:17
Gürültü Kanunu Hakkında bilgiye ihtiyacım var. Murat Soylu Hukuk Soruları Arşivi 1 12-02-2002 00:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04427409 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.