Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İdari sebeplerle devredilemeyen tapu kaydının iptali ve tescili davası

Yanıt
Old 17-07-2019, 14:56   #1
manolimato_06

 
Varsayılan İdari sebeplerle devredilemeyen tapu kaydının iptali ve tescili davası

İyi çalışmalar herkese,

A, B ve C, D kişisine ait ve tapuda tarla vasfındaki taşınmazı satın almak istiyorlar. Herkes kendi payına düşen satış bedelini satıcı D'ye ödüyor fakat tarla vasfındaki taşınmazın tek kişi adına kayıtlı olması gerektiğinden bahisle bu taşınmazı yalnızca A adına tescil ettiriyorlar. A, B ve C, kendi aralarında yaptıkları adi yazılı bir anlaşma ile, her birinin kullandığı alan harita mühendisine çizdirilen krokiye dökülmüş şekilde, bu taşınmazı kullanmaktadır. Hatta her biri kendi alanına bina inşa etmiş ve kullanıyor. Taraflar, fiilen kullandıkları şekilde tapu kayıtlarını da değiştirmek istiyorlar ama yaptığım araştırmada, tarla vasfında olması gerektiğinden bahisle birbirlerine devir yapamayacaklarını (ifrazın mümkün olmadığını) ve imar planı uygulaması olmadığı için de tarla vasfından arsa vasfına geçilemediğini anladım. Yani tapuda yapılabilecek bir işlem bulunmuyor.

B ve C vekili olarak, A adına kayıtlı tapunun iptali ile aralarındaki anlaşma gereği, B ve C adına tescilini isteyeceğim ve A da davayı kabul edecek. En uygun yolun bu olduğunu düşünüyorum, başka yollar da olabilir. Bugün bu hususu bir hakim ile de görüştüm ve dediğim şekilde açılacak dava sonunda tapu iptal ve tescil kararı verilebileceğini söyledi ama emin olamıyorum.

Aklıma takılan husus, tapuda satış veya bağış şeklinde devri mümkün olmayan bu taşınmaz için dava açtığımda, mahkeme, buranın idari yönden engelleri bulunduğundan bahisle, davayı reddedebilir mi? Bu şekilde reddi mümkün değilse, tarafların krokiye döktüğü şekilde tescil talep edilebilir mi?

Şimdiden teşekkürler.
Old 17-07-2019, 22:31   #2
denizizm

 
Varsayılan

https://www.kararara.com/forum/viewtopic.php?t=354080 karar aydınlatıcı olabilir mi?
şu an cümlelerimi toparlayamadığım için gerekçelendiremedim ancak mahkeme red edebilir diye düşünüyorum.
Old 22-07-2019, 18:13   #3
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Merhaba sayın meslektaşlarım

... İlçesi, ... Köyünde bulunan tarla vasfındaki (D)‘ye ait taşınmaz, „ifraz sorunu nedeniyle“ satış yoluyla (A) adına tescil edilmiş…

Fakat…

A, B ve C, kendi aralarında yaptıkları adi yazılı bir anlaşma ile, her birinin kullandığı alan harita mühendisine çizdirilen krokiye dökülmüş şekilde, bu taşınmazı kullanmaktadır. Hatta her biri kendi alanına bina inşa etmiş ve kullanıyor.

İFRAZ… https://www.tkgm.gov.tr/sites/default/files/ifraz.pdf

I-DAVAYI KABUL - HMK.m.308-

(1) Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.

(2) Kabul, ancak TARAFLARIN ÜZERİNDE SERBESTÇE TASARRUF EDEBİLECEKLERİ DAVALARDA hüküm doğurur.
13.HD. E. 2015/40156, K. 2019/5664, T. 2.5.2019
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/file...%B0+DAVALAR#fm

II-(B) ve (C) TMK.m.724 hükmü uyarınca, arazinin (tamamının veya) YETERLİ BİR KISMININ mülkiyetinin kendilerine verilmesini isteyebilirler…Mİ ?

“Malzeme sahibinin TMK'nun 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır;
a-) -Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır.
b-)-İkinci koşul, yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olmasıdır.
c-)-Üçüncü koşul ise yapıyı yapanın (malzeme sahibinin), taşınmaz malikine uygun bir bedel ödemesidir.
d-)-Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, yapının bulunduğu arazi parçası davalıya ait taşınmazın bir kısmını kapsıyor ise tescile konu olacak yer, inşaat alanı ile zorunlu kullanım alanını kapsayacağından mahkemece iptal ve tescile karar verebilmek için bu kısmın ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir.
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=8hd-2016-7923.htm&kw=`2016/7923`+E.+#fm
8.HD. E. 2016/7923, K. 2016/9611, T. 1.6.2016

Alıntı:

manolimato_06
Alıntı:
Aklıma takılan husus, tapuda satış veya bağış şeklinde devri mümkün olmayan bu taşınmaz için dava açtığımda, mahkeme, buranın idari yönden engelleri bulunduğundan bahisle, davayı reddedebilir mi? Bu şekilde reddi mümkün değilse, tarafların krokiye döktüğü şekilde tescil talep edilebilir mi?


III- İNANÇ SÖZLEŞMESİ

1)„Olayın çözümünde esas olan yanların iradesidir. “
2)„Bilindiği gibi, inanç sözleşmeleri, tarafların karşılıklı iradelerine uygun bulunduğu için, onlara karşılıklı borç yükleyen ve alacak hakkı veren geçerli sözleşmelerdir“ (TBK.m.96- 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı YİBK.)
3)(„İfraz“ başvurusu konusu saklı tutularak) Yanlar arasındaki uzlaşma, inanç sözleşmesi kapsamında düzenlense ve taşınmazın tamamının ifraz sorunu nedeniyle evvelce (A) adına tescil edildiği fakat ….“kroki“ kapsamında …..M2‘nin (B)‘ye ve ….M2’nin (C)‘ye ait olduğu, kalan …M2’nin de davacıya ait olmak üzere, , …… hissenin iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi talep ve dava edilse…

HGK. E. 2010/14-394, K. 2010/395, T. 14.7.2010)
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=hgk-2010-14-394.htm&kw=`ifraz+i%C5%9Flemi`#fm

Ne dersiniz…?

Saygılar
Old 23-07-2019, 16:19   #4
manolimato_06

 
Varsayılan

Teşekkür ederim cevaplarınız için, bu arada, tam da aradığım gibi fakat sorunun inanç sözleşmesi ile de çözülemeyeceğine dair bir yüksek mahkeme kararı buldum.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi2018/241 E. 2018/6293 K.

"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ...(...) Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, 25.09.2014 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 06.03.2017 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
K A R A R

Davacı, yakın akrabası olan davalı ile 1331 parseli birlikte aldıklarını, nüfus kağıdının yanında bulunmaması nedeniyle tamamının davalı adına tescil edildiğini, bu konuda davalı tarafından imzalanmamış 04.09.2009 tarihli tutanak bulunduğunu, 1/5 payın değerinin kendisi tarafından ödendiğini belirterek, 1331 parselde davalı adına kayıtlı taşınmaz tapusunun iptali ile 1/5 oranında adına tesciline, tescil isteminin kabul edilmemesi halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmazın güncel değerinin tespiti ile bu değerin 1/5'inin şimdilik 10.000,00TL kısmının davalıdan faizi ile tahsilinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taraflar arasında davacının da imzasını içeren herhangi bir yazılı belge bulunmadığını, ibraz edilen belgenin geçerli olmadığını, davacının oğlu tarafından imzalandığını, belgede taşınmazın ada ve parsel numarası yüzölçümü gibi belirleyici özellikleri yer almadığından dava konusu taşınmazla ilgili olduğundan söz edilemeyeceğini, zamanaşımının gerçekleştiğini, davanın reddini savunmuştur.
Saray (...) Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 06/03/2017 tarih ve 2014/408 E.-2017/87 K. sayılı Karar ile taraflar arasında geçerli bir inanç sözleşmesi bulunmadığı ve davacı tarafça davalıya ödeme yapıldığına dair ispata yarar herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığından davacının terditli talebi olan alacak davasının da ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi tarafından istinaf isteminin kabulü ile taraflar arasında düzenlenen delil başlangıcı niteliğinde olan 04.09.2009 tarihli belge ve diğer delillerle davanın kanıtlandığı belirtilerek yerel mahkeme kararı kaldırılarak tapu iptali ve 1/5 payın davacı adına 4/5 payın davalı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkindir.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 5578 sayılı Kanunla değişik 8. maddesi ile; Tarım arazileri, doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılmış; belirlenen parsel büyüklüğünün mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardan küçük olamayacağı, tarım arazilerinin bu büyüklüklerin altında ifraz edilemeyeceği, bölünemeyeceği veya küçük parsellere ayrılamayacağı, kural olarak tarım arazilerinin, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemeyeceği, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların üçüncü şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği veya rehnedilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olaya gelince; davacı, davalı ve Hıdır Işık adlı şahısla birlikte 1331 parsel sayılı taşınmazı satın aldıklarını, tapunun davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek 1/5 payın adına tescilini istemiştir. Dava konusu taşınmazın belirlenen tarımsal niteliğinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulup görüşü alındıktan sonra pay tescilinin mümkün olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Noksan inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi hükmünün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, HMK'nin 373/2.maddesi uyarınca dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 03.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu karara göre, ilk mesajımda anlattığım sorunu, hangi sebebe dayalı olarak açarsak açalım tapu iptal-tescil davası ile çözmek 5403 sayılı yasa gereğince mümkün olamıyor.

Yine da başka çözüm önerileri gelebilir belki...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tapu iptali ve tescil davası mı? tapu kaydının düzeltilmesi davası mı? grkm Meslektaşların Soruları 7 04-05-2015 09:16
Hazineye ait tapu kaydının iptali ile sahıs adına tescili talebi özlem küçükbahar Meslektaşların Soruları 0 31-08-2012 15:05
Tapu iptali ve tescil mi yoksa Tapu kaydının düzeltimesi davası mı? avukatedali Meslektaşların Soruları 8 16-11-2010 19:39
tapu iptali ve tescili davası ile tapu iptali ve tescili usulen hangi noktada ayrılır ahz Meslektaşların Soruları 5 16-03-2008 16:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03277898 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.