Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Trafik Kazası Yapan Aracın Değer Kaybı Tazmini

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-06-2009, 14:37   #1
Adalet34

 
Varsayılan Trafik Kazası Yapan Aracın Değer Kaybı Tazmini

2008 model bir otomobil bir başka araç ile çarpışmak suretiyle trafik kazası yapmıştır. Araç şu an serviste ve 1-2 gün içinde teslim edilecek. Aracın hasarları sigorta tarafından karşılandı bir sorun yok. Ancak araçta oluşan değer kaybını talep etmek için dava açmak istiyoruz. Şunlar hakkında bilgi edinmek istiyorum.

1- Öncelikle aracın uğradığı değer kaybını belirlemek için bir tespit davası açmak gerekir mi?

2- Fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak doğrudan tazminat davası açıp, gelecek bilirkişi raporu doğrultusunda davayı ıslah ederek talebimizi bilirkişi raporundaki miktara yükseltebilir miyiz?

İlginize ve verdiğiniz bilgilere teşekkür ederim.
Old 29-06-2009, 15:23   #2
emi_shn

 
Varsayılan

araçta maddi zarar sözkonusu olduğu için kaza nedeniyle aracın uğradığı değer kaybını isteyebilirsiniz.Araçta meydana gelen hasarı talep edebileceğiniz gibi aracın tamiri için gereken zararı ve araç hasarlı olduğu için uğradığı değer kaybını da talep edebilirsiniz.Bunun dışında araç serviste iken başka bir araç kullanmanız dolayısıyla yapmış olduğunuz ulaşım giderlerini de belgelendirmek koşuluyla isteyebilirsiniz.Bilirkişi raporundan sonra da ıslahla talebinizi fazlaya ilişkin haklarınızı saklı tutmak kaydıyla bilirkişi raporundaki miktara yükseltebileceğiniz kanaatindeyim.
Old 29-06-2009, 18:15   #3
Adalet34

 
Varsayılan

Sayın emi shn teşekkür ederim. Benim bilgi edinmek istediğim nokta yazınızın son cümlesi ile ilgili. Örneğin fazlaya ilişkin talep hakkımızı saklı tutarak 5.000TL talepli açsak davayı, bilirkişi raporu 8.000TL değer kaybı var dese ıslahla talebimizi 8.000TL'ye çıkarabilir miyiz? Bir de zarar tespiti için ayrıca bir tespit davası açmadan, doğrudan doğruya açtığımız tazminat davasında bilirkişi raporu talep etsek ve bu rapora dayanılarak karar verilmesini istesek yerinde bir tercih olur mu?
Old 29-06-2009, 18:53   #4
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Söz konusu olayda aracınızda meydana gelen "değer azalmasını" kusuru oranında karşı taraftan isteyebilirsiniz. Bunun için bir eda davası ikame etmeniz gerekecektir. Kanaatimce tespit davasını açmanızda hukuki yarar yoktur. Çünkü eda davasını açılabileceği bir halde tespit davası açmakta hukuken korunan bir menfaat yoktur.

İkinci sorunuza geldiğimizde açacağınız davada fazlaya ilişkin haklarınızı saklı tutabilir, daha sonra gelecek bilirkişi raporu doğrultusunda müddeabihi ıslah ederek artırabilirsiniz. Bu durumda artırdığınız miktarın için faiz ıslah eilme anından itibaren başlayacaktır.
Ayrıca dikkat etmeniz gereken bir hususu belirtmek isterim. Islah etmek istediğiniz talebinizin zamanaşımı yönünden reddedilmemesi için aşağıda sunacağım Yargıtay kararlarını tahlil etmenizi öneriyorum.
Aşağıdaki karar gereğince dava açma tarihiniz ile ıslah tarihiniz arasında olayınızda uygulanması gereken zamanaşımı süresini kaçırmamaya dikkat ediniz.

YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas Numarası: 2008/4-69
Karar Numarası: 2008/101
Karar Tarihi: 06.02.2008

TRAFİK KAZASI KAYNAKLI HAKSIZ EYLEM
ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZASI
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI
ISLAHDA ZAMANAŞIMI
ZAMANAŞIMI

818 s. BK/60
765 s. MülgaTCK/102
2918 s. KTK/109

ÖZETİ: Somut olayda trafik kazasından kaynaklanan haksız eylem sonucu uğranılan maddi ve manevi tazminat talep edildiğinden, Borçlar Kanununun 60. maddesi, Karayolları Trafik Kanununun 109. maddesi ve olay tarihinde yürürlükte olan 765 s. Türk Ceza Kanununun 102. maddesi birlikte değerlendirildiğin de; uygulanması gereken zamanaşımının 5 yıl olduğu, dava tarihinden itibaren ıslah tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği hususu belirgin hale gelmiştir. O halde davalı yönünden ıslah dilekçesi ile istenen miktar bakımından zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.

Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 28.12.2005 gün ve 2000/106 E- 2005/540 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili ve davalılardan Müslüm Akbıyık tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 07.03.2007 gün ve 3487-2838 sayılı ilamı ile; (...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı Müslüm A.’ın tüm, davacıların ve davalı B. Elektronik A.Ş.’nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, desteğin trafik kazasından kaynaklanan ölümü nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, karar davacılar ile davalılardan Müslüm A. ve B. Elektronik A.Ş.tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar desteklerinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde tazminatların aracın işleteni ve sürücüsü olan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmişlerdir. Mahkemece maddi tazminatlar yönünden davalılar kusur oranlarına göre sorumlu tutulmuşlardır.
Karayolları Trafik Kanunu’ndaki düzenlemelere göre zarar gören davacılara karşı aracın işleteni ve sürücüsü davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına ve bu yönde davacıların istemleri de bulunduğuna göre maddi tazminat yönünden de davalılar zincirleme ve ortaklaşa sorumlu tutulmalıdırlar. Mahkemece anılan yönün gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalılardan B. Elektronik A.Ş.’nin diğer temyiz itirazına gelince; olay 05.02.2000 tarihinde meydana gelmiş olup davacılar fazlaya ilişkin saklı tuttukları kısmı 25.07.2005 tarihli ıslah dilekçesi ile talep etmişlerdir. Davalı B. Elektronik A.Ş. vekili süresinde ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Mahkemece ceza davasındaki bozma üzerine verilen son kararın kesinleşme tarihi esas alınarak zamanaşımı def’i reddedilerek hüküm kurulmuştur.
Davalı sürücü Müslüm A. hakkında Ankara 18.Asliye Ceza Mahkemesinde “dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek ve yalan beyanda bulunmak” suçlarından açılan kamu davasında 26.09.2000 tarihinde verilen ilk kararla davalı her iki suçtan mahkum olmuştur. Bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2.Ceza Dairesinin 08.04.2002 tarihli ilamı ile “tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek suçundan kurulan hükme yönelik itirazların reddine karar verilmiş, yalan beyanda bulunmak suçunun yasal unsurlarının oluşmadığının gözetilmemesi” gerekçesiyle sadece “yalan beyanda bulunmak” suçu yönünden bozulmuştur. Bu haliyle davaya konu eylemle ilgili ceza mahkemesi kararı 08.04.2002’de kesinleşmiştir.
Dava niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklanan haksız eylem sonucu meydana geldiğinden zamanaşımının belirlenmesi için BK.nun 60, KTK.nun 109 ve olay tarihindeki TCK.nun 102.maddelerinin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Bu haliyle somut olayda uygulanacak ceza zamanaşımı süresi 5 yıldır.
Olay 05.02.2000 tarihinde meydana geldiğine davaya dayanak ceza davasındaki tedbirsizlik-dikkatsizlikle ölüme sebebiyet suçuna dair karar 08.04.2002 tarihinde kesinleştiğine ve 25.07.2005 tarihinde davacılar ıslah dilekçesi ile maddi tazminat miktarlarını arttırdıklarına göre, olay tarihinden itibaren 5 yıllık ceza zamanaşımı süresi geçmiştir. Şu durumda, davalı B. Elektronik A.Ş. yönünden ıslah dilekçesi ile istenen miktarların zamanaşımı nedeniyle reddi gerekir.
Temyiz olunan kararın (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına, (3) nolu bendde gösterilen nedenle dayalı B. Elektronik A.Ş. yararına BOZULMASINA...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı B. Elektronik San. ve Tic. AŞ.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre dava, desteğin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar 17.02.2000 tarihli dava dilekçesinde, murisleri Haydar’ın 05.02.2000 tarihinde davalı Müslüm’ün kullandığı otomobile bindiğini, yolda giderken davalı Müslüm’ün tamamen kusurlu olarak aracın direksiyon hakimiyetini kaybedip, murislerinin ölümüne sebebiyet verdiğini beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak toplam 50.000.000 TL. maddi, 9.000.000.000 TL. manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, bozmanın sair yönlerine uyulmuş ancak, ıslah ile artırılan kısım bakımından davanın zamanaşımı nedeniyle yapılan bozmaya direnilmiştir.
Davalı Müslüm’ün ceza yargılaması sırasında hazırlıkta verdiği ilk ifadesinde, aracı kullanan kişinin muris Haydar olduğunu beyan ettiği, ancak daha sonra verdiği tüm ifadelerinde aslında aracı kullanan kişinin kendisi olduğunu açıkça ikrar ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı Müslüm hakkında tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek ve ayrıca yalan beyanda bulunmak suçundan kamu davası açıldığı, Ankara 18.Asliye Ceza Mahkemesince 26.09.2000 gün ve 2000/145-943 sayılı kararla; “sanığın dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu bir kişinin ölümüne sebebiyet vermek ve yalan beyanda bulunmak suçundan ayrı ayrı mahkumiyetine karar verilmiştir.
Kararın temyizi üzerine Yargıtay 2.Ceza Dairesince 08.04.2002 gün ve 29952-6021 sayılı ilamı ile aynen “yapılan duruşmaya, toplanan delillere; gerekçeye hâkimin kanaat ve takdirine göre tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölümüne neden olmak suçundan ayrı ayrı kurulan hükme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın emniyetteki beyanında aracı kullananın kendisi olmadığını, ölen Haydar E. olduğunu söylemekten ibaret eyleminin yasal savunma sınırları içinde kaldığı, kaldı ki, 06.02.2000 tarihli ifadesinde de aracı kullananın kendisi olduğunu açıkladığı cihetle, memura yalan beyanda bulunmak suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak Bozulmasına” karar verilmiştir.
Ankara 18.Asliye Ceza Mahkemesi 17.07.2002 gün ve 2002/756-650 sayılı kararı ile bozma kararına uyarak; “sanığın yalan beyanda bulunma suçundan Beraatine, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek suçundan mahkumiyetine karar verilmiş, bu kararın temyizi üzerine hüküm Yargıtay 2.Ceza Dairesinin 22.12.2004 gün ve 2003/17940-24457 sayılı kararı ile onanmıştır. Böylece Otomobili davalı Müslüm’ün kullandığı kati olarak belirlenmiştir.
Davacılar vekili 25.07.2005 tarihinde verdiği bir dilekçe ile maddi tazminat miktarını artırarak dava dilekçesini ıslah etmiş, davalı B. Elektronik San. ve Tic. AŞ. vekili ise cevap süresi içerisinde verdiği 15.08.2005 tarihli dilekçesi ile ıslah edilen bölümün zamanaşımına uğradığını beyanla bu kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında davacıların engeç dava tarihinde fiili ve faili öğrendiği, açılan ceza davalarının bu hususu değiştirme yönünde bir etkisinin bulunmadığı, Yargıtay 2.Ceza Dairesinin bozma ilamında da yazıldığı üzere davalı Müslüm’ün 06.02.2000 tarihli ifadesinde aracı kullanan kişinin kendisi olduğunu açıkça beyan ettiği, davanın 17.02.2000 tarihinde açıldığı, ıslahın ise 25.07.2005 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda trafik kazasından kaynaklanan haksız eylem sonucu uğranılan maddi ve manevi tazminat talep edildiğinden, Borçlar Kanununun 60.maddesi, Karayolları Trafik Kanununun 109.maddesi ve olay tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 102.maddesi birlikte değerlendirildiğin de; uygulanması gereken zamanaşımının 5 yıl olduğu, dava tarihinden itibaren ıslah tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği hususu belirgin hale gelmiştir.
O halde davalı B. Elektronik AŞ. yönünden ıslah dilekçesi ile istenen miktar bakımından zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü yönündeki ilk hükümde direnilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davalı B. Elektronik San. Tic. AŞ. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 06.02.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Old 30-06-2009, 08:46   #5
emi_shn

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adalet34
Sayın emi shn teşekkür ederim. Benim bilgi edinmek istediğim nokta yazınızın son cümlesi ile ilgili. Örneğin fazlaya ilişkin talep hakkımızı saklı tutarak 5.000TL talepli açsak davayı, bilirkişi raporu 8.000TL değer kaybı var dese ıslahla talebimizi 8.000TL'ye çıkarabilir miyiz? Bir de zarar tespiti için ayrıca bir tespit davası açmadan, doğrudan doğruya açtığımız tazminat davasında bilirkişi raporu talep etsek ve bu rapora dayanılarak karar verilmesini istesek yerinde bir tercih olur mu?
evet benim söylemek istediğim de buydu 5000 TL ile açıp ıslahla 8000 TL ye çıkarabilirsiniz,ayrıca ayrı bir tespit davası olmadan tazminat davası ile de zarar tespitini isteyebilirsiniz.
Old 30-06-2009, 12:03   #6
Adalet34

 
Varsayılan

Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim arkadaşlar.
Old 26-05-2014, 11:50   #7
Avukat İlkay Uyar Kaba

 
Varsayılan Araç Değer Kaybı Davası

Aracınız bilinen ya da bilinmeyen bir sebepten dolayı hazar gördüğü zaman aracınız yapılsa dahi ilk günkü değerine ulaşamaz ve ikinci el arabalardan daha az bir fiyata sahip olur. Ortaya çıkan bu farka ise değer kaybı denilmektedir. Bu değer kaybı ise çoğu zaman kişilerin mağdur olmasına neden olabilmektedir. Ancak Araç değer kaybı davası ile bu sorun ortadan kalkıyor ve kişilerin mağduriyetleri ortadan kaldırılıyor. Eğer aracınızda hasarlardan dolayı değer kaybı ortaya çıktıysa sizde bu değer kaybını karşı taraftan telafi edebilirsiniz.
Aracınız kaza yaptığı zaman ya da bir noktada hasar meydana geldiği zaman aracınızı ne kadar onaracak olursanız olun aracınızda belli bir miktarda değer kaybı meydana gelecektir. Örneğin, aracınızın ikinci el fiyatı 20.00 TL ise aracınız kaza yaptıktan sonraki değeri misal olarak 15.00 TL olacaktır. Ne kadar tamir yapacak olursanız olun bu değer kaybı hep olacaktır. Bu değer kaybını telafi edebilmeniz için Araç değer kaybı davası açabiliyorsunuz. Ancak bu davayı açabilmeniz için aracınızın gerçekten de hasar almış olması gerekiyor. Aracın hasar alan bölgesinin daha önce hiç onarılmamış ya da değiştirilmemiş olması gerekir. Eğer aracınız daha önce aynı bölgeden tamir edildiyse ya da onarıldıysa araç değer kaybı davası açamazsınız. Çünkü bu tür kazalar aracınızda değer kaybına neden olmayacaktır. Çünkü aracınız daha öncesinde hasar almıştır ve değer kaybı meydana gelmiştir.
Değer kaybı tespitini yaptırmak için ilk olarak evraklarınızı hazırlamanız gerekiyor evraklarınızı hazırladıktan sonra kara araçları branşında ruhsat sahibi olan sigorta ekspresleri ile iletişime geçmelisiniz. İletişime geçtikten sonra aracınızda meydana gelen değer kaybı ekspresler tarafından tespit edilecektir. Bu sayede sizde belirtilen değeri mahkemeler aracılığı ile tahsis edebileceksiniz.
Aracınızda meydana gelen hasarlar için Araç değer kaybı davası açacağınız zaman aracınızın hasar geçmişi ve niteliğini, o andaki kilometresini, marka ve modelini, üretim yılını ve Pazar değerini belgelendirmeniz gerekiyor. Gerekli tüm belgeleri hazırladıktan sonrada avukatlık büroları ile iletişime geçebiliyor ya da kendi avukatınız ile iletişime geçebiliyorsunuz. Daha sonrasında ise gerekli olan prosedürler uygulanarak sizin adınıza araç değer kaybı davası açılıyor.
Aracınızda değer kayıp tespiti yaptıracağınız zaman dikkat etmeniz gereken şeyler vardır. Birçok firma genel olarak tamponlarda ya da aracın diğer plastik kısımlarında meydana gelen hasarları kabul etmemektedir. Ancak bu genel geçer bir durumdur. Yani bir aracın hasar görmemiş ve boyalı olan plastik hali ile hasar görmüş ve boyası çizilmiş hali bir değildir. Bu nedenle sigorta şirketleri bunu reddedebilirler. Araç değer kayıp tespiti yaptırırken buna dikkat etmeniz gerekiyor. Ayrıca aracınızda daha önce hasar meydana geldiyse sigorta şirketleri yine değer kaybını ödemeyi reddedebilirler. Bu gibi durumlarda ise Araç değer kaybı davası açarak meydana gelen değer kaybını hukuki işlemler sonucunda tahsil edebilirsiniz.
Aracınızda bir hasar meydana geldiyse 2 yıl süre içerisinde dava açma şansınız vardır. 2 yıl geçtikten sonra dava açma şansınızı kaybedeceksiniz. Ayrıca 2 yıl içerisinde dava açmadıysanız ve aracınızda farklı bir hasar meydana geldiyse bu durumda yine dava açma şansınızı kaybedeceksiniz. Bu nedenle Araç değer kaybı davası açacağınız zaman kesinlikle süresi geçmeden önce davanızı açmanız gerekiyor. Aynı şekilde bu işlemler içinde yine avukatlar ile iletişime geçmeniz gerekiyor. Bunun içinde gerekli tüm evrakları hazırlamalısınız. Gerekli tüm evrakları hazırladıktan sonra sizde araç değer kaybı davası açarak aracınızda meydana gelen değer kaybını tahsis edebilirsiniz.
Old 27-05-2014, 23:07   #8
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Araçta değer kaybı tutarının Eksper ile tespiti koşul olmadığı gibi, rapor, davada Bilirkişi değerlendirmesini de etkilemez.
Old 19-06-2014, 08:55   #9
Acar Avukat

 
Varsayılan

Esasinda Konuyu Çok Ta Uzatmaya Gerek Yok. Kaza Sonucu Değer Kaybina Uğrayan Araciniz Için Asliye Hukuk Mahkemelerinde Maddi Tazminat Talepli Davanizi Açin Bilirkişi Incelemesi Isteyin Bilirkişi Gerekli Incelemeyi Yapip Raporunu Mahkemeye Sunacak Ve Mahkemede Bu Rapora Göre Karar Verecektir. Saygilarimla
Old 19-07-2014, 08:35   #10
haksun

 
Varsayılan

Bu değer kaybı sigorta şirketinden de istenebilir mi?(Zorunlu m.m.sigortası)
Old 19-07-2014, 10:11   #11
Avukat İlkay Uyar Kaba

 
Varsayılan

Malesef araç değer kaybını sigorta ve kasko şirketlerinden talep edilememketedir. Sözleşme içeriğinde varsa talep ediliyor.
Old 19-07-2014, 22:31   #12
law in law

 
Varsayılan

Değer kaybı karşı tarafın zmms den de istenebilir. değer kaybı gerçek zarara dahildir. bu konuda pek çok içtihat var.
Old 21-07-2014, 10:59   #13
haksun

 
Varsayılan

Sayın İlkay kaba ve law in law cevaplarınız çelişkili mi,kendi sigorta şirketinden istenemiyor,karşı tarafın sigortasından mı isteniyor.
Old 25-07-2014, 13:19   #14
mehmetardic

 
Varsayılan

Sigorta şirketlerinden de isteyebiliyorsunuz. Hatta geçen ay içerisinde kuzenimin aracındaki hasar nedeniyle sigorta şirketi değer kaybına mahsuben ödeme yaptı. araç servisten çıktıktan ve fatura kesildikten sonra şirkete başvurdu, kısa bir süre sonrada ödeme yapıldı. beklediğinden azdı ama dava açmaya değmeyecek bir bedel farkı vardı.sigorta firması herhangi bir ibraname vs de istemedi.
dava açmadan önce firmalara başvurmakta fayda var bence.
Old 29-01-2015, 12:48   #15
av.alicanoruç

 
Varsayılan

Merhabalar sayın meslektaşlarım,
Yaptığı trafik kazası neticesinde müvekkilin aracında 13.000TL tutarlı bir hasar meydana gelmiştir. Müvekkil bu tutarın 11.000TL sini kendi zorunlu trafik sigorta şirketinden tahsil etmiş olmakla, aracı kendi imkanlarıyla onarma yoluna gidecektir.
Araç Trabzon'da olup oradaki bir serviste onarılıp İstanbul'a getirilecektir. Müvekkil oto alım satım işi ile uğraşmakta ve aracı muhtemelen dava bitmeden satacaktır.
1)Açacağımız değer kaybı davasında aracın müvekkilin nezdinde olup olmamasının her hangi bir önemi var mıdır acaba? Ayrıca kaza raporu, karşı tarafın kusurlu olduğuna dair bilirkişi raporu ve aracın fotoğrafları elimizdedir.
2)Açacağımız davada bilirkişi aracı bizzat fiziken mi inceleyecektir? yoksa elimizdeki belgelere göre bir rapor hazırlama ihtimali de var mıdır?
3) Eğer bilirkişinin fiziken muayene yapması zaruri ise, aracın dava aşamasında satılacağını da düşünerek öncelikle bir tespit davası açmak suretiyle araçtaki değer kaybının tespitini istemek mantıklı mıdır?
Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler
Old 30-01-2015, 09:58   #16
asumann

 
Varsayılan

Her hasar değer kaybı teşkil etmiyor bildiğim kadarıyla , öncelikle müvekkilinizin piyasa değeri daha önce kazası olup olmadığı modeli gibi ölçütler var. Ancak bir değer kaybı olduğunu düşünüyorsanız bağımsız bir sigorta ekspertizine başvurup tespit ettirip o bedel üzerinden dava açabilirsiniz. Ben o şekilde yapıyorum açıkçası. Kolay gelsin.
Old 01-02-2016, 16:13   #17
eayavuz

 
Varsayılan

Konu ile ilgili olarak benim de bir sorum olacak.
Zarar gören araç sahibi aracını kendi kaskosundan yaptırdığında hasarsız geçen sigortalılık dönemi için yapılan hasarsızlık indiriminden faydalanamıyor. Bu yararlanamadığı hasarsızlık indirimini de karşı tarafa yükleyebilir mi?
İyi çalışmalar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
trafik kazası ve dalak kaybı incitanesi Meslektaşların Soruları 4 21-05-2009 16:54
ÖTV - Değer Kaybı avfatih Meslektaşların Soruları 0 01-05-2009 20:44
Trafik Kazası-Kusur-Kasko'yu Yapan Sigorta Şirketinin Belirlenmesi tiyerianri Meslektaşların Soruları 14 27-01-2008 13:41
Trafik Kazası - Araçta Değer Düşmesi avhalit Meslektaşların Soruları 2 09-04-2007 12:32
Kasko Sigortası Olan İki Aracın Trafik Kazası/ Karşılıklı Rücu orhan üçyıldız Meslektaşların Soruları 1 06-03-2007 21:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06961393 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.