Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

AB mevzuat komitesi raporu

Yanıt
Old 07-09-2007, 22:51   #1
Ahmet Turan

 
Varsayılan AB mevzuat komitesi raporu

Değerli HÇG ve THS üyeleri, Kiralama ve Ödünç verme Hakları, İlgili Haklar – Uydu Yayıncılığı ve Kablo ile yeniden İletim konusunda AB mevzuatı ile Türk Mevzuatının uyumlaştırılması kapsamında Prof. D.KALLİNİKOU'nun raporunu bilgi yenilenmesi bakımından buraya aktarıyorum.
Yararlı olması dileğiyle.

Mevzuat Komitesi
2. Alt Komite (Kiralama ve Ödünç verme Hakları, İlgili Haklar –
Uydu Yayıncılığı ve Kablo ile yeniden İletim )
Raportör : D.KALLİNİKOU




TÜRK MEVZUATININ 92/100 VE 93/83 SAYILI DİREKTİFLERLE UYUMLULUĞU ÜZERİNE MUHTIRA




I.DİREKTİF 92/100

A. GİRİŞ
Bakanlar Kurulu, Fikri Mülkiyet alanındaki Telif Haklarına ilişkin belli başlı haklar ve kiralama ve ödünç verme hakkı ile ilgili 92/100/AK Direktifi 19 Kasım 1992’de kabul etmiştir. 92/100 Direktifi, 4 bölüm ve 16 maddeden oluşmaktadır. Komisyon tarafından 92/ 100 Direktifi için bir yasalaştırma önerisi hazırlanmıştır (COM (2006) 226 Nihai, Brüksel 22.5.2006).
I. Bölüm kiralama ve ödünç verme haklarına ilişkin hükümleri içermektedir. Madde I, kiralama ve ödünç verme haklarının münhasır haklar olduğu prensibini ortaya koyar, kiralama ve ödünç vermenin tanımlarını içerir (recital 12,13,14) ve kiralama ve ödünç verme haklarının herhangi bir satış yada telif hakları eserlerinin ve diğer eserlerin kopyalarının ve asıllarının dağıtımıyla tüketilmeyeceğini kapsar.
II. Madde, hak sahiplerini ve kiralama ve ödünç verme haklarını belirtmektedir (Madde 2 1,2,3. Par.).92/100 Direktifinin 2. Maddesinin 2. Par.’na göre, işitsel görsel yada sinematografik eserin asıl yönetmeni eser sahibi yada eser sahiplerinden biri olarak düşünülür.Üye ülkeler, diğerlerini ortak eser sahipleri olarak görür. 93/83 Direktifi (1. Madde 5. Par.) ve 93/98 Direktifi (2. Mad. 1.Par.), işitsel görsel eserlere ilişkin eser sahipliği hakkında hükümleri içerir. Komisyon bu konuyla ilgili bir rapor hazırlamıştır (KOM /2002/0691 nihai). 92/100 Direktifinin 2. Maddesi, bu hakların devredilebilirliği ve kiralama hakkını devretmeye ilişkin varsayımlar ile ilgilidir (Mad.2 Par.5,6,7 ve Recital 19). 92/100 Direktifinin 3. Maddesi, 91/250 Direktifinde yer aldığı gibi bilgisayar programlarının kiralamasından bahsetmektedir.
4. Madde, 2.Madde 1. Parağraf’da sağlanan münhasır hakka ek olarak, eser sahipleri ve icracıların, eğer haklarını aktarmış yada 1 fonogram yada 1 filmin asıl yada kopyasına ilişkin kendi kiralama haklarını 1 fonogram yada 1 film yapımcısına devrederlerse adil bedel elde etme hakkından yararlanacağını temin eder. Madde 4’ün 2. Parağrafı, kiralamayla ilgili adil bedel almak gibi feragat edilmez bir hak sunmaktadır. 4. Maddenin 3. ve 4. Parağrafları, kiralama hakkının meslek birliklerine ilişkin yönetimiyle ilgilidir.
5. Madde, münhasır ödünç verme hakkından feragat etme ihtimalini sunar (Anlatim 18). Madde 5’in 1. Paragrafı, en azından eser sahipleri için münhasır ödünç verme hakkı yerine, üye ülkelerin bedel sağlamasına izin verir. 5. Maddenin 2. Paragrafına göre üye ülkeler, fonogramlar, filmler ve bilgisayar programları konusunda münhasır ödünç verme hakkı uygulamazlarsa, en azından eser sahiplerine ödeme yapmak zorundadırlar. 5. Maddenin 3. Paragrafı münhasır ödünç verme hakkından feragat eden ve en azından eser sahiplerine bedel sağlayan üye ülkelerin belli başlı kategorileri ödemeden muaf tutmalarına izin vermektedir. Madde 5’in 4. Paragrafı’na göre, Komisyon 1 Temmuz 1997’den önce Toplulukta kamuya ödünç verme hakkında bir rapor hazırlamaya yetkilendirilmiştir. Bu rapor Komisyon tarafından Komisyon nihai belgesi 502 olarak sunulmuştur (2002).
II. Bölüm, Fikri Mülkiyet alanında belli başlı ilgili hakların uyumlaştırılmasıyla ilgilidir. (Mad 6-10). Bu bölüm, icracıları, fonogram ve film üreticilerini, yayın kuruluşlarını ve kablo dağıtıcılarını ilgilendirdiğinden özellikle tespit, yeniden üretim ve yayma haklarının uyumlaştırılmasıyla ilgilidir. II. Bölüm, üye ülkelerin kendi ulusal mevzuatlarında basılı eserlerin yayıncılarını korumaya iliskin hükümlerin sağlamasını yada içermesini engellemez.
Madde 6, icracılar ve yayın kuruluşları icin tespit münhasir hakkının uyumlaştırılmasına ilişkin hükümler içerir.
Madde 7, icracılar, fonogram ve film üreticileri ve yayın kuruluşları için yeniden çoğaltım münhasır hakkını kapsar. Bu hak aktarilabilir durumdadir (Mad 7 par. 2). Madde 8, icracılar, fonogram üreticileri ve yayın kuruluşları için umuma iletim ve yayınlamayla ilgili belli başlı hakların uyumlaştırılmasını kapsar (Recital 20). Bu hak, Roma Sözleşmesi’nin muadil hükümlerinin devamıdır (Roma Sözleşmesi’nin Mad. 7 Par 1 a, 12,13 a ve d bölümleri). Yayınlama ve umuma iletim konularıyla ilgili olduğundan, Madde 8 asgari bir koruma sağlar. Yine de Recital 20’ye göre, üye ülkeler, bedel hakkının yerine bir münhasır hak sağlayarak (Mad.8 Par 2) yada her fonogramı sadece ticari amaçlar için kullanmamak amacıyla Mad 8 Par 2’nin bedel hakkını genişleterek daha geniş bir koruma sağlayabilirler. Madde 9, icracılar, fonogram ve film yapımcıları ve yayın kuruluşları için münhasır yayma hakkı ve onun topluluk tüketim hakkını kapsamaktadir. Yayma hakkı devredilebilirdir(Mad 9 Par 4). Tüketimle ilgili olarak, 9. Mad’nin 2. Par’na gore, eğer bir eser, hak sahibi tarafından yada onun rızasıyla topluluk içinde ilk defa satılırsa, Topluluk içi tüketim söz konusudur. Eğer eser Topluluk dışında ilk defa satılırsa, yayma hakkının tüketimi Topluluk içinde söz konusu değildir. 10. Madde, yukarıda belirtilen hakların belli başlı kısıtlamalarını kapsar.
III. Bölüm, süreyle ilgilidir ( 11-12. Mad.). 11. Madde, kiralama ve ödünç vermenin asgari süresini belirlerken, 12. Madde icracıların, fonogram ve film yapımcılarının ve yayın kuruluşlarının haklarının asgari süresini kapsar. Nitekim, yukarıda belirtilen hükümlerin 93/98 Direktifi’nin 11. Madde 2. Paragrafıyla yürürlükten kaldırıldığı belirtilmelidir (Fonogram yapımcılarının koruma süresiyle ilgili olduğundan, 2001/29 Direktifinin 11. Madde 2. Paragrafı dikkate alınmalıdır). Telifhakkı ve ilgili hakların süresi, 3. Alt Komite çerçevesinde tartışılmalıdır (Koruma süresi- Yeniden satış hakkı).
IV. Bölüm, Ortak Hükümler içerir ( 13-16. Mad). 13. Madde, zamanından önce uygulamayla ilgiliyken, 14. Madde, ilgili hakların korunmasının, telifhakkının korunmasını etkilemediğini temin eder ve 15. Madde, üye ülkelerin Direktifi 1 Temmuz 1994 itibariyle uygulamasını gerektirmektedir. 16. Maddeye göre, Direktif üye ülkelere hitap etmektedir.

B. TÜRK TELIFHAKKI KANUNU

21.2.2001 tarihli 4630 sayılı yasa ve 5846 sayılı yasa tarafından değiştirildigi gibi, Fikri ve Sanat Eserleri hakkındaki Türk Yasasi, Telifhakki ve ilgili haklar alanini kapsamaktadir.
92/100 Direktifiyle uyumla ilgili olduğundan, Türk Telifhakkı Yasası, sözleşmeler ve devire ilişkin hükümlerin yanısıra (Mad.48), sinematografik eserlerde eser sahipliği (Mad. 5,8), kısıtlamalar (Mad. 80, özellikle Mad. 30,32,34,35,47), ilgili haklar (Mad. 80), umuma iletim hakkı (Mad. 25) ve yayma hakkına (Mad.23) ilişkin belli başlı hükümleri içerir.
Yukarıda belirtilen hükümler 92/100 Direktifiyle uyumludur, fakat bazı hükümler tekrar değerlendirilmelidir.
Türk Telifhakkı Yasasının 23. Maddesine göre, eser sahibinin münhasır yayma hakkı vardır. Kiralama ve ödünç verme hakları yayma hakkı kapsamında düzenlenmiştir. Yayma hakkı, 2001/29 Direktifinin 4. Maddesi, eser sahiplerini ilgilendirdiğinden yayma hakkına ilişkin son hükümleri içerdiğinden, bu Direktifin devamı şeklinde olmalıdır.
Türk Telifhakkı Yasası’nın 23. Maddesinin 1. Parağrafı, ödünç verme hakkı belirtilmediğinden tekrar değerlendirilmelidir. Kiralama ve ödünç verme haklarının tanımları, 92/100 Direktifi’nin 1. Maddesi’nin 2. ve 3. Parağraflarına göre Türk Telifhakkı Yasası tarafından verilmelidir. Kiralama ve ödünç verme hakları, tüketmeme prensibini göz önünde bulundurarak ayrı haklar olarak tanınmalıdır. Ödünç verme hakkının özel yapısı yada tadil (derogasyon ) ihtimali, 92/100 Direktifi’nin 5. Maddesine göre tartışılmalıdır. 92/100 Direktifi’nin 2. Maddesinin 3. Parağrafı eklenmelidir. (“Kiralama ve ödünç verme hakları, uygulamalı sanatların eserlerini ve binalarını kapsamaz”).
İşitsel görsel ve sinematografik eserlerin eser sahipliğine ilişkin 92/100 Direktifi’nin 2. Maddesinin 2. Parağrafı, Türk Telifhakkı Yasasının 5. Maddesi ve 8. Maddesinin 2. Parağrafıyla uyumlaştırılmıştır. Kiralama ve ödünç verme haklarının devredilebilirliğiyle ilgili 92/100 Direktifi’nin 2. Maddesinin 4. Parağrafı, eser sahipleriyle ilişkili olarak Madde 48 ile, icracılarla ilgili olarak 80. Maddeyle Türk Telifhakkı Yasasında uygulanmaktadir.
Feragat edilemez hak olan adil bedele iliskin 92/100 Direktifi’nin 4. Maddesi, eser sahipleri ve icracilar kiralama haklarını bir fonogram yada film yapımcısına devrederlerse, Türk Telifhakkı Yasasına eklenmelidir. İcracılara ilişkin 92/100 Direktifi’nin 2. Maddesinin 5. Parağrafının varsayımıda eklenmelidir.
Türk Telifhakkı Yasasının 80. Maddesi, 92/100 Direktifi’nin 6,7,8,9 ve 10. Maddelerini uygulamaktadır. İlgili haklara ilişkin 80. Maddenin hükümleri genel olarak 92/100 Direktifi’yle uyumludur, fakat tekrar değerlendirilmelidir. InfoSoc Direktifi de (Madde 2,3,4,5), WIPO Sözleşmeleri gibi, göz önünde bulundurulmalıdır.
80.1. Madde, ilgili hakların hak sahiplerini sıralamaktadır (icracılar, fonogram üreticileri, radyo ve tv kuruluşları). Film yapımcıları da eklenmelidir. “İcracılar” tanımına, WPPT Sözleşmesi’nin 2. Maddesinin (a) belirttiği tanımı da kapsamalıdır.
Icracılar ve yayın kuruluşları için 92/100 Direktifi’nin 6. Maddesinde geçen Tespit hakkı, icracılar için ayrı bir hak olarak Türk Telifhakkı Yasasına eklenmelidir (yayın kuruluşları için tespit hakkı 80.I.C.1 Madde tarafından sağlanmaktadır).
Türk Telifhakkı Yasasının 80. Maddesi, yeniden çoğaltım hakkına ilişkin 92/100 Direktifi’nin 7. Maddesiyle uyumludur. Bununla birlikte, 92/100 Direktifi’nin 7. Maddesi, InfoSoc Direktifi’nin 11. Maddesinin 1.(a) Paragrafı tarafından çıkarılmıstır. Sonuç olarak, yeniden çoğaltım hakkıyla ilgili olduğundan, Madde 5 Parağraf 1 gibi Türk Kanununda uygulanmaya konulmalıdır (Geçici olarak yeniden çoğaltma).
80. Madde, yayma hakkına ilişkin olarak 92/100 Direktifinin 9. Maddesi ile uyumludur, fakat Topluluk tüketim prensibini ilgilendirdiğinden yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Yeniden çoğaltımın devredilebilirliği ve ilgili hakların hak sahipleri için yayma hakkına ilişkin bir genel hüküm eklenmelidir (Bu hakların devredilebilirliği, Türk Telifhakkı Yasasının 80.I.A.5 Maddesine göre icracılar için belirtilmektedir).
92/100 Direktifinin 8. Maddesiyle ilişkili olduğundan, bu maddenin ilk parağrafı, kendi performanslarının kamuya iletim veya yayınlanmasını yasaklamak yada yetki vermek için icracılara özel bir hak tanımak amacıyla Türk Telifhakkı Yasasında uygulanmalıdır. 92/100 Direktifinin 8. Maddesinin 2. Parağrafı, icracılar ve fonogram üreticileri için, eğer ticari amaçlarla (yada bu fonogramın yeniden üretimi için) basılmış bir fonogram herhangi bir kamuya iletim yada yayınlama için kullanılırsa, bir bedel hakkı (adil bedel) öngörmektedir. 8. Maddenin 2. Parağrafı sadece asgari koruma sağlamaktadır, fakat üye ülkelerin, özel hak aracılığıyla daha geniş koruma sağlamasına olanak sağlamaktadır. Türk Telifhakkı Yasası’nın 80.I.B(1) ve C2(1) Maddeleri, kamuya iletimle alakalı olduğundan fonogram ve film yapımcıları için özel hak öngörmektedir.Film ve fonogramlarla sınırlı performansların kamuya iletimi durumunda , kullanan kişilerin icracılar ve yapımcılar yada profesyonel derneklere ödedikleri gibi eser sahiplerine de uygun bir miktar ödemekle yükümlü olduğu da belirtilmektedir (Türk Telifhakkı Yasası’nın 80.C 2.(3) Maddesi ). Bu hükümlerin tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir.Yayınlama faaliyeti de kapsanmalıdır (92/100 Direktifinin 8. Madde 2. Paragrafı).
92/100 Direktifinin 8. Madde3. Parağrafı, eğer bu tür iletimler kamuya açık alanlarda bir giriş ücreti karşılığında yapılıyorsa, yayın kuruluşları için umuma iletim ve tekrar yayınlama için özel bir hak öngörmektedir. 8. Maddenin 3. Parağrafı asgari bir koruma sunmaktadır ve üye ülkeler, bir giriş ücreti karşılığında umuma açık yerlerde iletimin yapılması şartı olmadan bir iletim hakkı vermekte özgürdürler. Bu daha geniş hak, restoranlar, barlar, süper marketler ve benzeri yerlerde radyo yayınlarını çalma ve televizyon gösterimini kapsar. Türk Telif hakkı Yasası (80. Madde C. 3. ve 5), bir giriş ücreti karşılığında umuma açık yerlerde iletim şartı olmadan yayın kuruluşları için umuma iletim için özel bir hak tanıyan 92/100 Direktifinin 8. Maddesi 3. Parağrafından daha geniş bir hak tanımaktadır. Bu hüküm 92/100 Direktifiyle uyumludur, fakat tekrar değerlendirme mümkündür.
92/100 Direktifinin 10. Maddesi, ilgili haklara olası kısıtlamaları getirmektedir. 92/100 Direktifinin 10. maddesinin 1. Paragrafı, Roma Sözleşmesinin 15. maddesine göre oluşturulmuş ve üye ülkelerin düzenlemesine izin verilen kısıtlamaları kapsamaktadır. 92/100 Direktifinin 10. Maddesinin 3. Parağrafı 2001/29 Direktifinin 11. Maddesinin 1.(b) parağrafıyla değiştirilmiştir (üç aşamalı bir test usulü). Türk Telifhakkı Yasası’na göre, ilgili haklara ilişkin kısıtlamalar 80. Madde ve 30,32,34,35,46 ve 47. Maddeler tarafından sağlanmaktadır. Üç aşamalı test usulü kısmen Türk Telifhakkı Kanunu tarafından kapsanmaktadır (Madde 80). Kısıtlamalar, 4. Alt Komite çerçevesinde ele alınmalıdır (Bilgi Toplumu Direktifi).Bununla birlikte, 2001/29 Direktifinin 5. maddesinin 5. Parağrafına göre düzenlenmiş bir genel hükmün dahil edilmesi ve Türk Telifhakkı Kanununun 46. ve 47. Maddelerinin tekrar değerlendirilmesi gerektiği not edilmelidir.
Telifhakkı ve ilgili hakların arasındaki ilişkiyle ilgili bir hüküm Türk Telifhakkı Yasasına dahil edilmelidir.
13, 15 ve 16. Maddeler, günümüzde marjinal çıkar taşımaktadır.

II. 93/83 DİREKTİFİ

A. Giriş
93/83 Direktifi, kablolu yeniden iletim ve uydu yayını için yasal kesinliği temin etmek amacıyla kabul edilmiştir. 93/83 Direktifi, dört bölüm ve 15 Maddeden oluşmaktadır.
I. Bölüm sadece “ uydu”, “kablolu yeniden iletim” ve “ meslek birliği” tanımlarından oluşan bir maddeyi kapsamaktadır. 1. Maddenin 5. Parağrafı, 92/100 Direktifinin 2. Maddesinin 2. Parağrafı ışığında oluşturulmuştur. Parağraf bir sinematoğrafik yada işitsel görsel eserin asıl yönetmeninin eser sahibi yada eser sahiplerinden biri olarak görmektedir ve diğer katkıda bulunanları da ortak eser sahiplerinden biri olarak kabul eder.
II. Bölüm uydu ile yayınla ilişkilidir ve 2,3,4,5,6, ve 7. Maddeleri içermektedir. 2. Madde, Telifhakkı eserlerinin umuma uydu ile iletimi konusunda yetkilendirmede eser sahiplerine özel hak tanır. 3. Madde, yayınlama hakkı için yetkilendirmenin sadece, genişletilmiş toplu lisans olanağı sunan anlaşma yoluyla alınabileceğini belirtmektedir. Madde 4 uydu ile kamuya iletimi ilgilendirdiğinden yayın kuruluşlarının, fonogram üreticilerinin ve icracıların haklarından bahsederken, Madde 5, Telifhakkı ve ilgili haklar arasındaki ilişkiyle ilgilidir ve Madde 6, 92/100 Direktifinin 8. Maddesiyle alakalı olduğundan ilgili hakların hak sahipleri için asgari koruma sağlarken, Madde 7 geçici hükümler sunmaktadır.
III. Bölüm kablo ile yeniden iletimle ilgilidir ve 8,9,10,11 ve 12. Maddeleri içermektedir. Madde 8, kablolu yeniden iletim konusunda ilgili haklar ve telif haklarının korunmasını temin eder. Madde 9 kablo ile yeniden iletim hakkı uygulamasının sadece bir meslek birliği yoluyla olacağını belirtir ve 10. Madde, Madde 9’un yayın kuruluşları tarafından kablo ile yeniden iletimin uygulanmasına ilişkin hükmünden muaftır. Madde 11, bir yayının kablo ile yeniden iletiminin yetkilendirilmesine ilişkin anlaşma sağlanamadığı yerde aracıların katkılarına atıfta bulunur. Madde 12, görüşme durumlarının suistimalinin engellenmesine ilişkin bir hüküm içerir.
Bölüm 4, genel hükümler içerir (13,14,15. Maddeler). Madde 13, Direktifin üye ülkeler tarafından meslek birliklerinin faaliyetlerinin düzenlenmesinde önyargısız olacağını belirtmektedir. 14. Maddenin 3. Parağrafına göre, Direktifin uygulanması hakkında bir rapor Komisyon tarafından Avrupa Parlamentosu, Konseye ve Ekonomik ve Sosyal Komiteye 2002 Temmuz’unda sunulmuştur (COM 2002 430 son).

B.Türk Telifhakkı Kanunu

Türk Telifhakkı Kanununun 25. Maddesi, uydu ve kablo ile yeniden iletim yoluyla yayınlama hakkını tanımaktadır. Tekrar yayınlama hakkının özel bir yapısı vardır ve eser sahibine aittir. İlgili hakların hak sahipleri, kamuya iletim ve yeniden iletim için özel yetki verme hakkına sahiptir (Madde 80).
Türk Telifhakkı Kanunu’nun 43. Maddesi, sahnelenen eserlerin dışında ürünler, fonogramlar, performanslar, eserlerin iletimi ve yayınına ilişkin prensibleri içerir. Uydu ve kablo yayın kuruluşları dahil radyo ve tv kuruluşları, yayınlarında kullanacakları opera, bale, tiyatro gibi sahnelenen eserlere ilişkin olarak hak sahiplerinden önce bir yetki almaları gerektiği belirtilmektedir. Bu kuruluşlar, sahnelenen eserler dışında ürünler, fonogramlar, performanslar ve eserler için ilgili alanlarda faaliyet gösteren meslek birlikleriyle birlikte yapılacak bir anlaşma sonucunda yetki almalıdırlar (Türk Telifhakkı Kanunu’nun 43. Maddesinin 2. Parağrafı). 41. Maddeye göre, yayın kuruluşları ve meslek birlikleri bir uzlaşmaya varamaz veya bir sözleşme imzalayamazlarsa, Bakanlık tarafından bir uzlaşma komitesi kurulabilir. Görüşmelerden sonra anlaşmaya varılamaması halinde, taraflar adli yollara başvurabilirler.
Radyo ve Tv kuruluşları hakkındaki (3984 sayılı Yasa) 3984/1994 sayılı yasanın 3. Maddesi, “radyo yayıncılığı”, “uydu yayıncılığı”, yeniden iletim” ve Telifhakkı sahibi” terimlerinin tanımlarını vermektedir. 3984 sayılı yasanın 37. Maddesi, proğramlarında kullandıkları eserler için telifhakkı sahiplerine Radyo ve Tv kuruluşlarının ödeme yapmak zorunda olduklarını temin etmektedir.
Türkiye, Avrupa Konseyi’nin Sınır ötesi Tv (Yayıcılık) üzerine Avrupa Sözleşmesini imzalamıştır (7.9.1992). Bu sözleşme, Türkiye’de 1.5.1994’te yürürlüğe girmiştir.
Türk Telifhakkı Yasası, “uydu”, “umuma iletim” ve “kablo ile yeniden iletim”’in tanımlarını 93/83 Direktifinin 1. Maddesine göre yapmalıdır. 80. ve 25. maddeler tekrar değerlendirilmelidir ve içeriği 93/83 Direktifiyle uyumlu olacak şekilde düzenlenmelidir. 93/83 Direktifinin 9,10 ve 11. Maddeleri Türk Mevzuatında uygulanmalıdır.


27 Ağustos, 2006
D. Kallinikou







Old 01-10-2007, 03:57   #2
Ahmet Turan

 
Varsayılan

4 Mayıs 2007 tarihli taslak doküman

Mevzuat Komitesi
Alt Komite 3.1. (Süreler Yönergesi)
Rapotör: Profesör Heiki Pisuke




Telif hakkı ve belirli bağlantılı hakların koruma sürelerinin uyumlaştırılmasına ilişkin
29 Ekim 1993 tarihli 93/98/EEC sayılı Konsey Yönergesi’nin yerine alan
Telif hakkı ve belirli bağlantılı hakların koruma sürelerine ilişkin
(Tedvin edilmiş versiyon)
Avrupa Parlamentosu’nun 2006/116/EC sayılı ve 12.12.2206 tarihli Konsey Yönergesine ilişkin
MEMORANDUM

AB’ye Üye Devletler tarafından uygulanma tarihi – 1 Temmuz 1995;
Durum – tüm Üye Devletler tarafından uyumlaştırılmıştır;
Türkiye’deki uyumlaştırma durumu – kısmen uyumlu.

Bu Memorandum’da 5.12.1951 tarihli (değişiklik yapılan) Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Türk Telif Hakkı Kanunu olarak anılacaktır. Kanunun yeniden yapılan çevirisi Alt Komiteye 2007 başında sunulmuştur. Yeniden yapılan çeviri de dahi, halihazırda anlamı açıklığa kavuşturulması gereken bazı kanun maddeleri bulunmaktadır.

  • Üçüncü Alt Komite’nin Faaliyetleri (Süreler Yönergesi)

1) Kasım 2006 tarihinde iki günlük bir seminer düzenlendi.
2) 1 Kasım 2006 tarihli 1. Memorandum hazırlandı ve dağıtıldı.;
3) MU-YAP tarafından 18 Aralık 2006 tarihli “Bağlantılı hak sahiplerinin koruma sürelerine ilişkin Yönerge maddeleriyle ilgili hukuki görüşümüz” başlıklı destekleyici nitelikte bir doküman sunulmuştur;
4) Profesör Pisuke tarafından 2 Mayıs 2007 tarihinde Personel için Eğitimi Semineri Programı çerçevesinde bir sunum gerçekleştirilmiştir. Powerpoint sunum Alt Komite üyelerinde de bulunmaktadır;
5) 4 Mayıs 2007 tarihli güncellenen Memorandum 2 hazırlanmıştır;
6) 5 Mayıs 2007 tarihinde Alt Komite toplantısı gerçekleştirilmiştir.

  • Yönerge’ye ilişkin Genel Gözlemler

2.1. Giriş niteliğindeki Gözlemler

Yönerge’nin amacı Avrupa Topluluğu’nda eser sahibi hakları (telif hakkı) ve bağlantılı haklar (komşu haklar) için koruma sürelerinin uyumlaştırılmasıdır.
2006/116/EC sayılı yeni Yönerge’nin Açıklamalar kısmının 1. bölümünde öngörülenler şunlardır:
(1) Telif hakkı ve belirli bağlantılı hakların koruma sürelerinin uyumlaştırılmasına ilişkin 29 Ekim 1993 tarihli 93/98/EEC sayılı Konsey Yönergesi’nde esasen değişiklik yapılmıştır. Açık ve makul olmak amacıyla adı geçen Yönerge’nin tedvin edilmesi gerekmektedir.

İki Yönerge metninin de esas hükümleri (1 ve 9. maddeler arası) birbirinin aynısıdır. 2006 tarihli Yönerge’nin açıklamalar kısmında yeni bölümler yer almaktadır, eski bazı açıklamalar silinmiş bazı açıklamaların lafsında değişiklik yapılmıştır.
- Açıklamalar kısmına yeni eklenen 9. bölümde 1996 tarihli WIPO İcra ve Fonogramlar Sözleşmesi’ne (WPPT) atıfta bulunulmaktadır. “Bu Sözleşme bağlantılı hakların uluslar arası alanda korunması konusunda esasa ilişkin bir güncelleme niteliği kazanmıştır” denilmektedir.
- Açıklamalar kısmının fotoğraflarla ilgili 16. bölümü düzenlenmiştir ve yeni metin aşağıdaki gibidir:
“(16) Üye Devletlerde fotoğrafların korunmasına ilişkin birbirnden farklı rejimler bulunmaktadır. Berne Sözleşmesi’nde bahsedilen anlamda bir fotografik eser eser sahibinin hususiyetini yansıtan bir düşünsel yaratımın ürünüyse amaç ya da değer gibi herhangi başka bir kritere bakılmaksızın özgün kabul edilir. Diğer fotoğrafların korunması konusu Devletlerin ulusal hukukuna bırakılmalıdır”.
- Açıklamalar kısmına yeni 26. bölüm eklenmiştir: “(26) Bu Yönerge Üye Devletlerin, Ek 1’in B kısmında gösterilen, Yönergelerin iç hukuka uyumlaştırılması ve uygulanmasına ilişkin olarak belirlenen sürelerle ilgili yükümlülüklerine halel getirmez”.

Yeni Yönerge’de iki ek bulunmaktadır; Ek II iki Yönerge metninin birbiriyle ilişkisini gösteren bir tablo bulunmaktadır.

Yönerge üst düzey uyumlaştıma sağlanması amacıyla ortaya çıkmıştır. Yönerge’de asgari ve azami uyumlaştırma öngörülmektedir. Koruma sürelerinin Avrupa Topluluğu içerisinde aynı olması gerekliliğinden dolayı, Üye Devletler Yönerge’de öngörülenden daha kısa ya da daha uzun koruma süreleri getiremezler (Açıklamalar kısmı madde 3).
Eser sahibi hakları (telif hakkı) ile bağlantılı haklar arasındaki açık fark Yönerge tarafından da teyit edilmektedir.
Yönerge Avrupa Adalet Divanı’nın eşit muamele ve ayrımcılık güdülmemesi ilkelerinin telif hakkı ve bağlantılı hak süreleri için de geçerli olması yönündeki içtihatını doğrulamaktadır.
Yönerge’nin açıklamalar kısmının 10. bölümü hukuki katiyet ilkesine atıfta bulunmaktadır (verilmiş haklara saygıdan ötürü). Yönerge’nin açıklamalar kısmının 10. bölümünün yeni lafsı Türkiye için de önemli olabilir. Bu bölüm şu şekildedir: (10) Topluluk hukuki düzeni ile korunan yasanın genel ilkelerinden bir tanesi verilen haklara gerekli saygının gösterilmesidir. Bu nedenle, Topluluk yasaları tarafından öngörülen telif hakkı ve bağlantılı hakların koruma süreleri 93/98/EEC Yönergesi yürürlüğe girmeden önce Topluluk içindeki hak sahiplerine verilmiş olan korumayı kısaltma etkisine sahip olamaz. Geçiş süreci tedbirlerinin etkilerinin asgari seviyede tutabilmek ve iç pazarın pürüzsüz bir biçimde işlemesini önlemek için bu koruma sürelerinin uzun süre uygulanması gerekmektedir.

Yönerge, Alman hukuk teori ve uygulamasına dayanmaktadır. Bu nedenle, Yönerge’nin birçok hükmünü anlayabilmek için Alman kaynaklardan faydalanılabilir.

2.2. Süreler Yönergesi’nin kapsamı başlığının taşıdığı anlamdan daha geniştir.

Süreler Yönergesi’nin tüm Türk Telif Hakkı Yasası bağlamında incelenmesi gerekmektedir. Yönerge aşağıdaki konulara ilişkin hükümler içermektedir:
1) Eser sahibi haklarının süresi (telif hakkı);
2) Bağlantılı hakların süresi;
3) Sürelerin hesaplanması;
4) Farklı yargı çeçevelerindeki sürelerin karşılaştırılması;
5) Bir Üye Devlet’in, Komisyona rapor etmek koşuluyla, yeni bir bağlantılı hak getirebilme imkanı;
6) Önceden yayınlanmamış eserler, eleştirel ve bilimsel yayınlarla ilgili bağlantılı haklar;
7) sinematografic ya da görsel işitsel eserler ve bunların eser sahipleri;
8) 92/100/EEC sayılı Yönerge’nin (Kiralama Hakları Yönergesi)2. maddesinden alınan “film” kavramı;
9) Filmin ilk tespitinin yapımcılarına tanınan hakları;
10) Müşterek eserler;
11) Fotoğrafların korunması ve fotoğraflarda özgünlük kriteri.

Bu Memorandum temelde Yönerge’nin ana amacı olan süreler konusuna değinmektedir.

2.3. Yönerge’nin özel hükümleri

Madde 1 eser sahibi haklarının süresiyle ilgilidir.
Bu maddeye göre bir edebiyat ya da sanat eserinin telif hakkı için geçerli olan genel sure eser sahibinin ölümünün ardından 70 yıldır (post mortem auctoris). Bu süre Berne Sözleşmesi’nin 2. maddesi kapsamında telif hakkıyla korunan tüm edebiyat ve sanat eserleri için geçerlidir.
Müşterek eser sahipliği bulunması durumunda, 70 yıllık sure hayatta kalan son eser sahibinin ölümünden itibaren hesaplanır;
Madde 2 sinematografik (ya da görsel işitsel) eserlerin eser sahipliği ve bu eserlerin korma süreleri ile ilgilidir. Böyle bir eserin başyönetmeni bu eserin eser sahibi ya da eser sahiplerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu düzenleme medeni kanun yaklaşımına dayanmaktadır (teamül hukukuna karşı);
Madde 3 bağnaltılı hakların süreleriyle ilgilidir. Yönerge genel koruma süresini 50 yıl olarak öngörmektedir,
- icracılar için – koruma tarihinin sonrasında,
- fonogram yapımcıları için – tespit yapılması sonrasında,
- yayıncı kuruluşlar için – yayının ilk iletiminin gerçekleştirilmesi sonrasında,
- filmin ilk tespitinin yapımcıları için – tespit yapılması sonrasında.
Uygulamada bu süreler kuraldan çok bir istisnadır. Bu maddenin hükümlerine göre, bir icra, fonogram ya da filmin tespiti yasal bir şekilde yayınlandıysa ya da yasal bir biçimde umuma iletildiyse, bunlardan hangisi daha once gerçekleşiyorsa, buna göre belirtilen süre geçerli olur.
Bu dört hak sahibi grubu ile ilgili düzenlemelere 19 Kasım 1992 tarihli 92/100/EEC sayılı Kiralama ve ödünç verme hakkı ve fikri mülkiyet alanında telif hakkı ile bağlantılı belirli haklara ilişkin Konsey Tüzüğünde de yer verilmiştir (kiralama hakları Yönergesi). Bu Yönerge de yürürlükten kaldırılmıştır. Doküman Avrupa Parlamentosu ve 12.12.2006 tarihli Konsey’in kiralama hakkı ve fikri mülkiyet alanında telif hakkı ile bağlantılı belirli haklara ilişkin 2006/115/ECsayılı Yönergesi’dir(Tedvin edilmiş versiyon)
Süreler Yönergesi’nin uyumlaştırılması sürecinde Kiralama Hakları Yönergesi de göz önünde bulundurulmalıdır.
Madde 4 önceden yayınlanmamış eserlerle ilgili bir bağlantılı hak içermektedir;
Madde 5 eleştiri ve ilim eserleri ile ilgili zorunlu olmayan bir bağlantılı hak içermektedir. Üye Devletler bu hakkı ulusal kanunları çerçevesinde tanımak zorunda değildirler;
Madde 6 fotoğrafların korunması ile ilgilidir. Bu madde fotoğraflar için özgünlük standartlarını ortaya koymaktadır- eser sahibinin kendi düşünsel yaratımı;
Madde 7 diğer yargı çerçeveleri (üçüncü ülkeler) ile ilgili olarak telif hakkı ve bağlantılı hakların korunmasına ilişkin hükümler içermektedir. Farklı yargı çerçevelerindeki sürelerin karşılaştırması yapılmaktadır. Genel ilke şu şekildedir; eser bir üçüncü ülkede yaratılmış ise ya da eser sahibi Avrupa Topluluğu vatandaşı değilse, Üye Devletler tarafından verilen korumanın süresi eserin menşe ülkesinde verilen korumanın bitiş tarihinde sona erer, ancak bu süre Toplulukta Yönerge tarafından belirlenen süreyi aşmamalıdır. Aynı ilke bağlantılı haklar için de geçerlidir. Süreler Yönergesi AB’ye üye olmayan ülkelerin vatandaşı eser sahipleri, icracılar, yapımcılar ve yayıncılar için mütekabiliyet ilkesine dayanmakta, genel bir ilke olan ulusal muamele ilkesine dayanmamaktadır;
Madde 8 sürelerin hesaplanması ile ilgilidir. Süre, kendisini başlatan olayı takip eden yılın Ocak ayının birinci gününden itibaren hesaplanır;
Madde 9 Yönerge’nin manevi haklarla ilgili herhangi bir düzenleme içermediği belirtilmektedir. Bu nedenle, Yönerge Berne Sözleşmesi ve Türk Telif Hakkı Yasası’nda manevi haklarla ilgili olarak öngörülen hükümleri (Madde 1, 2, 13-16, 67) etkilememektedir. Manevi haklar için koruma sürelerinin belirlenmesi konusu ulusal kanun koyucuya bırakılmıştır;
Madde 10 korumanın kapsamı ve Yönerge’nin uygulanması ile ilgilidir (Ulusal mevzuatlarda yeni sürelerin uygulanması, geriye dönük uygulama vs.);
Madde 11 eski metinde yer alan 12. madde ve 13(1) maddesinin üçüncü alt paragrafı ile ilgili hükümler içermektedir. Üye Devletler yeni bir bağlantılı hak getirdiklerinde Komisyon’un bu bağlantılı hak ve süresi ile ilgili bilgilendirilmesi aynı zamanda ulusal mevzuat metinlerinin de Komisyon’a ulaştırılması gerekmektedir.
Madde 12 93/98/EEC sayılı eski Yönerge’yi yürürlükten kaldırmaktadır. Bu madde aynı zamanda önemli bir hokum içermektedir, buna göre yürürlükten kaldırılan Yönerge’ye yapılan atıflar yeni Yönerge’ye yapılmış gibi yorumlanmalı ve Ek II’de yer alan ilişkilendirme tablosuna göre değerlendirilmelidir.
Madde 13 – yeni Yönerge’nin yürülüğe girmesi (Resmi Gazete’de yayınlanmasını takip eden 20. gün içinde).
Madde 14 Yönerge’nin Üye Devletlere yönelik olarak hazırlandığını gösteren teknik bir cümledir.


3. Türk Telif Hakkı Yasası’nın Yönerge ile karşılaştırılması

3.1. Genel

3.1.1. Türk Telif Hakkı Yasasında Menvi Hakların Süresi

- Md. 19 (2) – Eser sahibinin ölümü ardından 70 yıl,
Kim kullanabilir: vasiyeti tenfiz memuru, bu belirlenmemiş ise: hayatta kalan eşi, çocukları, vesiyatinde belirtilen mirasçıları, kız ve erkek kardeşleri

- Md. 19(5) – eser sahibinin ölümünün ardından 70 yıl geçmiş ise – eser ulusal kültür için önemli bir eser ise, Kültür ve Turizm Bakanlığı bu hakkı kendi adına kullanabilir

Yönerge’nin 9. maddesinde “Bu Yönerge Üye Devletlerin manevi hakları düzenleyen hükümlerine halel getirmez” ifadesine yer verilmektedir.
.
Manevi hakların süresine ilişkin uluslar arası standart Berne Sözleşmesi’nin Mükerrer 6. Maddesidir:
(1) Eser sahibinin mali haklarından bağımsız olarak ve bu hakların devri sonrasında bile, eser sahibinin eserin sahibi olmaya devam etme ve ilgili eserde yapılan kendisinin şeref ve itibarına zarar verebilecek her türlü bozma, tahrip ya da diğer değişikliklere ya da eser ile ilgili olarak yapılan diğer her türlü aşağılayıcı eyleme itiraz etme hakkı mevcuttur.
(2) Eser sahibine yukarıdaki paragrafta verilen haklar, ölümünden sonra da, en azından mali hakları n koruma süresi bitene kadar geçerlidir, ve korumanın istendiği ülke mevzuatı tarafından yetkilendirilen kişi ya da kurumlar tarafından kullanılır. Ancak, bu kanunun onaylanması ya dab u sürece katılım anında, mevzuatı bir önceki paragrafta yer alan hakların tümünün eser sahibinin ölümünden sonar da korunmasını öngörmeyen ülkeler bu haklardan bazılarının eser sahibinin ölümü sonrasında korunmayacağını öngörebilir.
(3) Bu madde aracılığıyla verilen hakların korunmasında kullanılacak yöntemlerle ilgili olarak korunmanın istendiği ülkenin mevzuatı geçerlidir.


3.1.2. Mali Hakların Süresi

- Md. 26 Genel (hükümler)
5 ve 6. kısımlar sürelerin hesaplanmasına ayrılmıştır;

- Md. 27 – eser sahibinin yaşam süresi ve ölümü sonrasında 70 yıl

Birden fazla eser sahibi olması durumunda hayatta kalan son eser sahibinin ölümü ardından 70 yıl
2, 3 ve 4. paragraflardaki özel hükümler

28 ve 29. maddeler yürürlükten kaldırılmıştır.

Bazı özel durumlar:

1) Md. 46 – yaşam + 70 yıllık süre dolduğunda hakların devlet tarafından kullanılması;

2) Md. 47 – koruma süresi dolmadan once mali hakların kamuya mal edilmesi.


3.1.3. Bağlantılı hakların süresi - icracılar

- Madde 82.

3.2. Konuya özel yorumlar

3.2.1. Eser sahibi hakları (telif hakkı)

I. Üçüncü Bölüm. Fikri Haklar / İngilizce çeviride “Fikri Mülkiyet Hakları” teriminin kullanılması önerilmektedir. /

III. Mali Haklar
(3) Koruma Süresi
(a) Genel

Madde 26 paragraf 1 mali hakların belirli bir süresi bulunduğuna ilişkin genel ilkeyi ve koruma süresinin dolmasının ardından eserlerim kamuya ait olacağını ifade etmektedir. Yönerge’de Topluluk için geçerli olan buna benzer bir kural bulunmamaktadır, ancak hüküm doğrudur.
Bu paragraph 46. madde (eserin Devlet tarafından kullanılması) ve 47. maddeye (kamuya mal etme) atıfta bulunmaktadır. Eser sahiplerinin mali haklarının kamuya mal edilmesinin AB hukuk ilkeleriyle uyumlu olup olmadığı tartışılmalıdır. Ancak bu konu Süreler Yönergesi ile doğrudan ilişkili değildir.

Madde 26 paragraf 2Eserin aslı ve işlemelerine uygulanan koruma süreleri birbirinden bağımsızdır. Bu ifade Yönerge’ye değil, telif hakkı yasasının genel ilkelerine dayanmaktadır. Eserin aslı ve işlemeleri birbirinden farklıdır, farklı haklara tabidir ve eser sahipleri farklı olabilir. Genel kurala göre asıl eserin eser sahibi ve işleme eserin eser sahibi yaşam süresi artı 70 yıl koruma süresinden faydalanırlar.

Madde 26’nın 3. paragrafının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. İlk cümle9. Madde’ye atıfta bulunmaktadır (birden fazla kişi tarafından vücuda getirilen eserler).Bu cümle ile ikinci cümle arasındaki ilişki açık değildir. Bu hükmün yorumlanması gerekmektedir. 6. paragrafla olan ilişkisi de tartışılmalıdır.

Madde 26 paragraf 4 forma ya da fasikül halinde yayınlanan eserlerin yayımlanma tarihini belirlemektedir. Buparagrafta Yönerge’nin 1. maddesinin 5. paragrafı doğrultusunda değişiklik yapılmalıdır. Aşağıda belirtilen Yönerge hükmü eklenmelidir: Eser fasikül, bölüm, forma, yayın ya da fasıllar halinde yayımlanıyorsa korma süresi eserin yasal bir biçimde kamuya erişilebilir kılınma tarihinden itibaren başlatılır, koruma süresi her bir parça için ayrı ayrı hesaplanır.

Madde 26 paragraf 5 Yönerge’nin “Sürelerin hesaplanması” başlıklı 8. maddesi ile uyumludur.

Madde 26 paragraf 6 Yönerge’nin “Sürelerin hesaplanması” başlıklı 8. maddesi ile uyumludur.
- İlk cümle 8. Maddeyi uyumlaştırmaktadır.
- İkinci cümle, 10. maddeye atıfta bulunmakta (eser sahipleri arasında birlik), Yönerge’nin 1. maddesinin 2. paragrafını uyumlaştırmaktadır.
Türk Telif Hakkı Yasasının 9. Maddesi (birden fazla eser sahibi tarafından vücuda getirilen eserler) 27. maddenin 1. paragrafında uyumlaştırılmıştır. İlgili Yönerge hükümlerinin tek bir maddede uyumlaştırılması faydalı olacaktır.


(b) Koruma Süresinin Uzunluğu


Madde 27 paragraf 1 Yönerge’nin 1. maddesinin 1. ve 2. paragraflarını uyumlaştırmaktadır.

Bakınız. Madde 26’nın 6. paragrafı ile ilgili olarak yukarıda belirtilen yorum.



Madde 27 paragraf 2 Yönerge’nin 1. maddesinin 1. paragrafı ile uyumludur. Eser sahibinin ölümü sonrasında ilk kez yayımlanan eserler özel bir muameleye tabi değildir, yaşam + 70 yıl genel kuralı geçerlidir.



Madde 27 paragraf 3 Telif Hakkı Yasası’nın anonim eserlerle ilgili hükümler içeren 12. maddesinin 1. paragrafına atıfta bulunmaktadır. Bu madde Yönerge’nin 1. maddesinin 3. paragrafı doğrultusunda değerlendirilmelidir. Yönerge şu şekildedir:

3. Anonim ve müstehar adlı eserlerde, koruma süresi eserin yasal olarak kamuya erişilebilir kılınmasından sonra 70 yıldır. Ancak, eser sahibi tarafından kullanılan müstehar ad eser sahibinin kimliğini hakkında şüpheye mahal bırakmaz nitelikte ya da birinci cümlede atıfta bulunulan süre içinde kimliğini ifşa ederse, geçerli koruma süresi birinci paragrafta öngörülen koruma süresidir.
1) Müstehar adlı eserler eklenmelidir;
2) Yasal olarak” kamuya erişilebilir kılınmış terimi kullanılmalıdır.

Madde 27 paragraf 4 Yönerge’nin 1. maddesinin 4. paragrafında yer alan ilkeyi içermektedir. Ancak yine de Yönerge hükmü doğrultusunda değişiklik yapılması gerekmektedir. İçeriğe bazı eklemeler yapılmalıdır (“müşterek eserlerin” eklenmesi) ve yasal olarak kamuya erişilebilir kılma teriminin kullanılması önerilmektedir..



3.2.2. Bağlantılı Haklar

III. Bağlantılı Hakların Kapsamı ve Süresi (Telif Hakkı Yasasında yer alan)


3.2.2.1. İcracılar

82. Maddenin 5. paragrafı icracı haklarının süresi.

icranın ilk tespit tarihinden itibaren 70 yıl
- Tespit edilmemiş icralar için: İcranın ilk aleniyet kazanma tarihinden itibaren 70 yıl

Yönerge hükümleri esasen Türk mevzuatından farklıdır. Yönerge’nin 3. maddesinin 1, 2 ve 4. paragrafları aşağıdaki gibidir:
1. İcracı haklarının koruma süresi icra tarihinden 50 yıl sonra sona erer. Ancak, bu üre içerisinde icranın tespiti yasal olarak yayımlandı ya da yasal olarak umuma iletildi ise, hakların koruma süresi söz konusu ilk yayımlama ya da ilk umuma iletim tarihi, hangisi daha önce gerçekleştiyse, bundan 50 yıl sonra sona erer.
3.2.2.2. Fonogram Yapımcıları

Madde 82 paragraf 6: yapımcılar (fonogramlar filmler?): İlk tespit tarihinden itibaren 70 yıl. İngilizce çeviride yapımcı terimi kullanılmıştır. Yalnızca fonogram yapımcılarına mı yoksa filmin ilk tespitinin yapımcılarına da mı atıfta bulunulduğu açık değildir (terim 1 ve 2. maddelerde kullanılmıştır).

Yönerge’nin 3(2) Maddesi
Fonogram yapımcılarının haklarının süresi tespit yapıldıktan 50 yıl sonra sona erer. Ancak, eğer fonogram bu süre içerisinde yasal olarak yayımlanırsa, ilgili hakların süresi ilk yasal yayımlanma tarihinden 50 yıl sonra sona erer. Birinci cümlede bahsedilen süre içerisinde yasal nitelikte bir yayımlanma gerçekleşmediyse ve eğer fonogram bu süre içerisinde yasal bir biçimde umuma iletildiyse, ilgili hakların süresi umuma ilk yasal iletim tarihinden 50 yıl sonra sona erer.

Bu paragraph WPPT’nin 17(2) maddesine dayanan 201/29/EC sayılı Bilgi Toplumu Yönergesi’nin 11. maddesinin 2. paragrafı ile değiştirilmiştir.

3.2.2.3. Filmin ilk tespitinin yapımcıları

Madde 82 paragraf 6: ilk tespit tarihinden itibaren 70 yıl

Yönerge’nin 3 (3) Maddesi:
Filmin ilk tespitinin yapımcılarının haklarının süresi tespit yapıldıktan 50 yıl sonra sona erer. Ancak, bu süre içinde film yasal olarak yayımlanır ya da yasal olarak umuma iletilir ise, hakların koruma süresi söz konusu ilk yayımlama ya da ilk umuma iletim tarihi, hangisi daha önce gerçekleştiyse, bundan 50 yıl sonra sona erer.

“film” terimi sesin eşilk ettiği ya da etmediği sinematografik ya da görsel işitsel eser ya da hareketli görüntüleri temsil eder.

3.2.2.4. Yayıncı Kuruluşlar

Madde 82 paragraf 7: programın ilk yayınlanma tarihinden itibaren 70 yıl

Yönerge’nin 3 (4) Maddesi:
Yayıncı kuruluşların haklarının süresi kablo ya da uydu dahil olmak üzere, yayın kablo ile ya da havadan iletilmiş olsun, yayının ilk iletiminden 50 yıl sonra sona erer.


3.2.2.5. Bazı sonuçlar

Türk Telif Hakkı Yasası AB’den daha uzun koruma süreleri içermektedir (70 yıl) ve sürenin başlamasına ilişkin olayla ilgili farklı ilkeleri benimsemektedir.

1. MÜ-YAP’ın18.12.2006 tarihli görüşü aşağıda belirtilmektedir:
“Esasında, 5846 sayılı yasanın 8. maddesinde bağlantılı hak sahipleri için 70 yıl olarak belirlenen koruma süresi Yönerge’nin uygulama tarihinden once belirlenmiştir – Yönerge’nin uygulama tarihi 14. maddede 1 Temmuz olarak belirtilmektedir. FSEK’in bu kanun hükmü 7 Temmuz 1995 tarihli olduğundan dolayı Yönerge’nin belirtilen süreyi kısaltıcı bir etkisi olmayacağı açıktır”
/Bu değerlendirme 1993 tarihli Yönerge metnine atıfta bulunmaktadır/.

Mevzuat Komitesinin birçok üyesi Türkiye’nin Telif Hakkı Yasası’nda bulunan 70 yıl olarak belirlenen süreyi mevcut aşamada değiştirmemesi gerektiği yönünde görüş beyan etmiştir.

Avrupa Komisyonu’na bağlantılı hakların koruma süresinin uzatılması ile ilgili birçok önerge getirilmiştir ve bağlantılı hakların koruma süresine ilişkin konu belki ileride tekrar gözden geçirilebilir.

Bazı yargı çerçeveleri daha uzun süreler belirlemiştir. Bazı örnekler aşağıda verilmiştir:
İcracılar: Meksika’da icra ya da icranın tespitinden itibaren 75 yıl.
Fonogram yapımcıları: Meksika’da tespitten itibaren 75 yıl; Brezilya’da tespitten itibaren 70 yıl ve Avusturalya’da yayımlanma tarihinden itibaren 70 yıl, ABD’de 95 ya da 120 yıl (ancak ABD’de system bağlantılı haklar doktrinine dayanmamaktadır).
Film yapımcıları: Meksika’da tespitten itibaren 75 yıl, Avusturalya’da yayımlanma tarihinden itibaren 70 yıl.
Yayıncı Kuruluşlar: Brezilya’da yayından itibaren 70 yıl.


2. Bağlantılı haklar için sürelerin hesaplanması konusunda Türkiye’nin Telif Hakkı Yasası’nı Yönerge’nin ilkeleriyle uyumlaştırması gerekmektedir (sürenin hangi olaydan itibaren hesaplanması gerektiği konusu).

3. Sürelerin karşılaştırılması ilkesine göre (Yönerge’nin 7. maddesinin 2. paragrafı) Türkiye’de 70 yıl süreyle korunan bağlantılı haklar AB’de 50 yıl süreyle korunmaktadır.



4. Sorun Yaşanan Bazı Alanlar

Aşağıda Türk Telif Hakkı Yasası’nın Yönerge hükümleri ile tam uyumlu olmadığı bazı sorunlu alanlar belirtilmiştir.

4.1. Sinematografik (ya da görsel işitsel) eserlerin koruma süresi – Yönerge’nin 2. maddesinin 2. paragrafı:
2. Sinematografik ya da görsel işitsel eserlerin koruma süresi aşağıda belirtilen kişiler müşterek eser sahibi olarak belirlensin ya da belirlenmesin, belirtilen kişiler arasından en son hayatta kalanın ölümünden 70 yıl sonra sona erer: başyönetmen, film senaryasu eser sahibi, diyalog eser sahibi, özellikle sinematografik ya da görsel işitsel eserde kullanılmak üzere yaratılan müziğin bestecisi.

4.2. Fotoğrafların koruma süresi – Yönerge’nin 6. maddesi:
Esr sahibinin kendi düşünsel yaratımı olma anlamında özgün olan fotoğraflar 1. madde uyarınca korunur (yaşam+70). Korumaya kapsamına dahil olma açısından başka herhangi bir kriter değerlendirilmez. Üye Devletler diğer fotoğrafların korunmasını da öngörebilir.


4.3. Daha önceden yayımlanmamış eserlerin korunması Yönerge’nin 4. maddesi:
Daha once yayımlanmamış bir eseri telif hakkı koruma süresi dolduktan sonra yasal olarak yayımlayan ya da yasal olarak umuma ileten herhangi bir kişi eser sahibinin mali haklarına denk bir korumadan faydalanır. Bu hakların koruma süresi eserin ilk yasal yayımlanma ya da ilk yasal umuma iletim tarihinden itibaren 25 yıldır.

4.4. Üye Devletlere sunulan seçenek – eleştirel ya da bilimsel yayınlar – Yönerge’nin 5. maddesi – zorunlu olmayan bir hüküm
Üye Devletler kamuya mal olmuş eserlerin eleştirel ya da bilimsel yayınlarını koruyabilirler. Bu haklara tanınacak azami koruma süresi yayının ilk yasal yayımlanma tarihinden itibaren 30 yıldır.


4.5. 1 Kasım 2006 tarihli Memorandum Telif Hakkı Yasası’nın koruma süreleri konusuyla doğrudan ilişkili olan genel anlamda sorun teşkil eden alanlarına değinmiştir.
Bu konular şunları içermektedir: Türk Telif Hakkı Yasasına göre telif hakkı ile korunan eserler, “edebi eser niteliğine sahip olmasalar bile … mektup, anı ve benzeri yazılara” özel olarak tanınan yaşam + 10 yıl koruma süresi (Madde 85), bağlantılı hak ve komşu hak kavramları ve bunların biribiriyle ilişkileri, “birden fazla eser sahibi” ve “eser sahipleri arasındaki birlik” (Madde 9 ve 10), manevi haklar (Madde 19), sinematografic eserler ve filmler, uygulanacak kanun (Madde 88), Telif Hakkı Yasası’nın uygulanması (“Geçici hükümler. Geçiş Dönemi Hükümleri).

Bu konular bu Memorandum’da tekrarlanmamıştır. Bu konuların çoğu Kasım 2006 tarihli Alt Komite toplantısında tartışılmıştır, 3 Mayıs 2007 tarihli seminer ve diğer Alt Komite toplantılarında tartışılmıştır.

4.6. Türk Telif Hakkı Yasası’nın yeni çevirisi biz yabancı uzmanların ulusal telif hakkı ve bağlantılı haklar sistemini daha iyi anlamalarını sağlamıştır. Eski çeviriyle karşılaştırıldığında yeni çevirinin birçok yeni terim kullandığını ve böylece birçok yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırdığını söylemek mümkündür. Bazı hükümlerin anlaşılmasında raportörün yerel uzmanların yardım ve işbirliğine ihtiyaç duyduğu, çeviriden kaynaklanan bazı problemlerin halihazırda mevcut olması ihtimali bulunmaktadır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vasi Tayini-sağlık Raporu -raporu verecek makam avkaratas Meslektaşların Soruları 7 10-01-2013 12:30
Cep Bilgisayarinda Mevzuat justiz Hukuk ve Bilgisayar Yazılımları 42 08-07-2011 14:17
Trafik kazası - Adli Tıp K. Raporu - Karayolları Müh. Raporu - Kusur Durumu ottomann Meslektaşların Soruları 5 02-12-2007 22:27
Çocuk Hakları Komitesi-BM Çocuk Hakları Sözleşmesine Ek Protokol- Dönemsel Türkiye Ra üye14540 Çocuk Hakları Çalışma Grubu 0 17-02-2007 00:00
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi Türkiye Raporu Kerem Çocuk Hakları Çalışma Grubu 0 13-06-2006 19:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,13413095 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.