Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

gayrımenkulün kaydındaki haczin kaldırılması

Yanıt
Old 31-10-2008, 09:17   #1
avbilgen

 
Varsayılan gayrımenkulün kaydındaki haczin kaldırılması

Müvekkil tarafından açılan dava sonucunda gayrımenkulün müvekkil adına tesciline karar verildi. Ancak açtığımız dava 2 yıl içersinde sonuçlandı . Kararda gayrımenkulün hangi tarih de müvekkil adına tescil edileceğine dair açık bir ibare mevcut değil. Bu nedenle Tapu Müdürlüğü kesinleşme şerhi olan tarih itibariyle gayrımenkulü müvekkil adına tescil edilebileceğini söylediler. Ancak yargılama esnasında geçen 2 yıl süresinde, gayrımenkul adına kayıtlı şahsın borcundan dolayı gayrımenkulün kaydına birçok haciz konuldu. Kesinleşme tarihinden sonraki haciz şerhleri için sorun yok onları icra mahkemesindne şikayet yolu ile kaldırabiliyorum ancak asliye hukuk mahkemesi kararından daha önceki haciz şerhlerini kaldırılması için nasıl bir işlem yapılmalı?
Old 31-10-2008, 13:30   #2
Av. Meryemce

 
Varsayılan

Aklıma ilk etapta şöyle bir çözüm geldi . Tapudan tescil işlemi yapılmışsa hacizli şekilde devir yapıldığını anlıyorum . Aynı şekilde İcra Mahkemesinden müvekkilinizin borçlu olmadığı yönünde bir karar alıp dosyaya ibraz ederek. kaldırabilirsiniz. Yada bu mümkün değilse gayrimenkullerdeki satış isteme süresi olan 2 yılı bekleyerek hacizleri zamanaşımı nedeni ile kaldırabilirsiniz diye düşünüyorum.Kolaylıklar
Old 31-10-2008, 13:30   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/5148
Karar: 2006/6651
Karar Tarihi: 08.06.2006

ÖZET: Satış vaadi sözleşmesine dayalı dava, davacı istemi doğrultusunda sonuçlandığına göre o davada verilen ve tapunun beyanlar hanesine işlenen ihtiyati tedbir kararından sonraki bir tarihi taşıyan haciz şerhi artık davacı için bir hüküm ifade etmeyeceğinden şerhin silinmesine karar verilecek yerde ihtiyati tedbir kararı ve buna bağlanacak hukuki sonuçlar gözden kaçırılarak davanın reddi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.


(1086 S. K. m. 437)

Dava: Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.7.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda haciz şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 1.2.2006 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin masraf yokluğundan reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Karar: Davacı, Çarşamba Denizer köyünde bulunan 30 parsel numaralı taşınmazı 1989 yılı itibariyle maliki bulunan eldeki davanın davalılarından Cemil A.'nın murisi Neşet A.'dan 22.11.1983 tarih ve 9007 yevmiye numaralı düzenleme biçiminde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, malik Neşet'in ölümü üzerine mirasçılarının birlikte beyanları ile 11.8.1997 tarihinde taşınmazın mülkiyetinin Cemil A.'ya geçirildiğini, mülkiyetin Cemil A.'ya geçirilmesinden sonra 22.11.1983 tarih 9007 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesine dayanarak mülkiyetin kendisi üzerine aktarılması için 1997 yılında Cemil A. aleyhine tapu iptali ve tescil davası açtığını, o davanın devamı sırasında talepleri üzerine uyuşmazlık konusu taşınmazın üçüncü kişilere temlikinin engellenmesi için 15.12.1997 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve bu kararın tapu sicilinde de beyanlar hanesine işlenmek suretiyle infazının yapıldığını, ihtiyati tedbir kararının tapu kaydına işlenmesinden yaklaşık beş yıl sonra kayıt maliki Cemil A.'nın bir borcundan ötürü alacaklısı Yusuf T. tarafından başlatılan icra takibi ile 13.6.2002 tarihi itibariyle tapu kaydı üzerine haciz şerhi konulduğunu, kendisinin açtığı tapu iptali ve tescile yönelik davanın olumlu sonuçlanması halinde tedbir kararının infazından sonra konulduğu sabit olan haciz şerhinin hüküm ifade etmeyeceğini beklerken açıklanan iptal ve tescile yönelik davanın olumlu sonuçlanması, bu cümleden olarak 30 parsel numaralı taşınmazın mülkiyetinin kendisi adına tesciline karar verilip hükmün temyiz denetiminden geçerek kesinleşmesine rağmen hükmün infazı için harekete geçildiğinde haciz şerhinin silinemeyeceğinin kendisine bildirilmesi üzerine yargı yoluna başvurma zorunda kaldığını ve bu nedenle ihtiyati tedbir kararından sonra tapu kaydına konulan haciz şerhinin kendisini bağlamayacağını belirterek kayıtta gözüken haciz şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, mülkiyetin davacı üzerine geçişine kadar verilen ve beyanlar hanesine işlenen haciz şerhlerinin hükümden önceki bir tarihi taşımasından ötürü yeni maliki de bağlıyacağı hükme gerekçe yapılmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davaya konu 30 parsel numaralı taşınmazın mülkiyetinin dava konusu edildiği ve bu nedenle bu bilginin tedbiren tapu kaydı üzerine de şerh edildiği dosya kapsamı ve tapu kayıt örneği ile sabit olup bu husus taraflarında kabulündedir. Yargılama konusu yapılmış ve sonucunda mülkiyet aktarımına karar verilmesi muhtemel taşınmazlar hakkında verilen ihtiyati tedbir kararları bu kararların tapu siciline işlenildiği tarihten itibaren üçüncü kişiler için de alenilik oluşturur ve artık kayda verilen şerhten itibaren mülkiyet aktarımına engel teşkil ettikleri gibi, kayıt maliki borcundan ötürü ihtiyati haciz ya da icra-i haciz alacaklıları içinde hüküm ifade ederler. Somut olayda, taşınmazın mülkiyetinin davalı olduğu ve bu hususun mahkeme marifetiyle ihtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle tapuya bildirildiğine ve 15.12.1997 tarihi itibariyle sicile işlendiğine göre mahkemece verilecek hüküm sonucuna kadar hacze ilişkin bir takibin devamına da imkan bulunmayacaktır. Mahkeme hükmü ile tapu iptali ve tescile karar verilmekle satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 1983 tarihi itibariyle mülkiyetin eski kayıt malikinde olmayıp yeni maliki geçtiğinin tespiti de yapılmış olmaktadır. Satış vaadi sözleşmesine dayalı dava, davacı istemi doğrultusunda sonuçlandığına göre o davada verilen ve tapunun beyanlar hanesine işlenen ihtiyati tedbir kararından sonraki bir tarihi taşıyan haciz şerhi artık davacı için bir hüküm ifade etmeyeceğinden şerhin silinmesine karar verilecek yerde ihtiyati tedbir kararı ve buna bağlanacak hukuki sonuçlar gözden kaçırılarak davanın reddi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 08.06.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 31-10-2008, 13:32   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/15782
Karar: 2004/20263
Karar Tarihi: 27.09.2004

ÖZET: Her ne kadar haciz konulduğu tarihte taşınmaz kaydı üzerinde tedbir şerhi var idi ise de, bu şerh daha sonra Asliye Hukuk Mahkemesince kaldırılmış fakat konulan haciz mevcudiyetini korumaktadır. Kesinleşmiş Asliye Hukuk ilamında, taşınmazın <üzerindeki şerhlerle tesciline> karar verildiğine ve haciz kaldırılmadığına göre, Mahkemece ilamın aksine taşınmaz kaydındaki haczin kaldırılması yolunda karar verilemez. Bu konuda ancak mahkemeye başvurularak haczin kaldırılması sağlanabilir. Bu nedenle İcra Müdürlüğünce verilen haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin karar yerindedir. O halde şikayetin reddi gerekir.


(2004 S. K. m. 366) (1086 S. K. m. 428)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Şikayetçi 3. şahıs Tiyana Konut Yapı Kop. vekili, Mersin Mezitli köyü 328 Ada 3 parsel sayılı taşınmaz için açtıkları tapu iptal tescil davası öncesi alınan 16.10.1995 tarihli tedbir kararı tapuda şerhli iken, 7. İcra Müdürlüğünün 1999/3882 sayılı dosyasından haciz konulduğunu, bilahare taşınmazın adlarına tesciline de karar verildiği halde İcra Müdürlüğü'ne yaptıkları haczin kaldırılması istemlerinin reddedildiğini bildirip, 3.10.2002 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

İcra dosyasında bulunan 6.7.1999 tarihli tapu kaydında 16.10.1995 tarihli tedbir şerhi mevcuttur. 19.10.1995 tarihinde 3. parseldeki tüm bağımsız bölümler için tapu iptal tescil davası açıldığı, bu dava sonunda mahkemede şikayet konusu edilen (1) ve (5) nolu taşınmazlar teminat olarak tutularak şikayet konusu olmayan diğer taşınmazların tesciline karar verildiği Asliye Hukuk Mahkemesi yazıları gereği 23.5.2002 tarihinde tapu kaydındaki tedbirinde terkin edildiği mahkemeye sunulan ilam ve tapu yazısından anlaşılmaktadır.

Bundan sonra Asliye Hukuk Mahkemesine (1) ve (5) nolu bağımsız bölümlerin tapu iptal ve tescili için yeniden açılan davada mahkemece <Dava konusu E Blok (1) ve (5) nolu bağımsız bölümlerine davalı İlhan Akdemir adına olan tapu kayıtlarının iptali ve üzerindeki şerhlerle birlikte davacı kooperatif adına kayıt ve tesciline> karar verilmiş, bu karar taraflarca temyiz edilmediğinden 2.7.2002 tarihinde kesinleşmiştir.

Her ne kadar haciz konulduğu tarihte taşınmaz kaydı üzerinde tedbir şerhi var idi ise de, bu şerh daha sonra Asliye Hukuk Mahkemesince kaldırılmış fakat konulan haciz mevcudiyetini korumaktadır. Kesinleşmiş Asliye Hukuk ilamında, taşınmazın <üzerindeki şerhlerle tesciline> karar verildiğine ve haciz kaldırılmadığına göre, Mahkemece ilamın aksine taşınmaz kaydındaki haczin kaldırılması yolunda karar verilemez. Bu konuda ancak mahkemeye başvurularak haczin kaldırılması sağlanabilir. Bu nedenle İcra Müdürlüğünce verilen 3.10.2002 tarihli haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin karar yerindedir. O halde şikayetin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.09.2004 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Haczin Kaldırılması Av.Olcay Pehlivanlıoğlu Meslektaşların Soruları 8 16-01-2012 04:06
Haczin Kaldırılması İçin Şikayet evo09 Meslektaşların Soruları 2 16-09-2008 23:41
Borçlunun talebiyle haczin kaldırılması üye19870 Meslektaşların Soruları 5 12-05-2008 14:18
haczin kaldırılması bilgan Meslektaşların Soruları 1 17-10-2006 22:41
Haczin Kaldırılması Av.Cengiz KOCABEY Meslektaşların Soruları 1 25-05-2002 13:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05221391 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.