Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İş Kanununun 25/II-d maddesine göre iş akdinin feshi

Yanıt
Old 15-04-2008, 15:21   #1
minerva

 
Acil İş Kanununun 25/II-d maddesine göre iş akdinin feshi

Merhabalar,
Davacının iş akdi işverenin başka bir işçisine sataşması nedeniyle İş Kanununun 25/II-d maddesine göre feshedilmiştir. Bu konuya ilişkin bir Yargıtay Kararını tarafıma ulaştırabilirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Old 15-04-2008, 15:41   #2
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/5653
Karar: 2001/8516
Karar Tarihi: 17.05.2001
ÖZET: Dosyadaki bilgi ve belgelerden olay tarihinde davacının işyerinde bir diğer işçiye önce sözlü olarak sataşıp sonra tokatla ve hortumla vurduğu böylece işverenin bir diğer işçisine sataşmada bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme de kararında olayı kabullenmiş ancak farklı bir yoruma giderek olayın temadi etmediği gerekçesine dayanmıştır. Bu maddi olgu karşısında davalının iş akdini haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır.


( 1475 S. K. m. 17 ) ( 4857 S. K. m. 25 )
Dava: Davac
ı, ihbar, kıdem tazminatı, fazla çalışma ile tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar Verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: l- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosyadaki bilgi ve belgelerden olay tarihinde davacının işyerinde bir diğer işçiye önce sözlü olarak sataşıp sonra tokatla ve hortumla vurduğu böylece işverenin bir diğer işçisine sataşmada bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme de kararında olayı kabullenmiş ancak farklı bir yoruma giderek olayın temadi etmediği gerekçesine dayanmıştır. Bu maddi olgu karşısında davalının iş akdini 1475 Sayılı iş Kanununun 17/II-ç maddesine uygun olarak haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabulü hatalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.5.2001 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)



Old 15-04-2008, 16:16   #3
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Sayın Av. Nilay TOPRAK hanımefendinin kararı ile çelişir durumda olup sizin lehinize yorumlanacak bir kararda benden.
Alıntı:
T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/27647

K. 2005/33225

T. 12.10.2005

• FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE TALEBİ ( İşçinin Diğer Bir İşçinin Üzerine Yürüyerek Kavga Ve Hakaret Etmesi İşveren Yönünden Haklı Fesih Nedeni Olduğu )

• İŞÇİNİN DİĞER BİR İŞÇİNİN ÜZERİNE YÜRÜYEREK KAVGA VE HAKARET ETMESİ ( İşveren Yönünden Haklı Fesih Nedeni Olduğu - Feshin Geçersizliği Ve İşe İade Talebi )

• HAKLI FESİH ( İşçinin Diğer Bir İşçinin Üzerine Yürüyerek Kavga Ve Hakaret Etmesi İşveren Yönünden Haklı Fesih Nedeni Olduğu - İşe İade Davası )

4857/m. 20, 25


ÖZET : Dava, feshin geçersizliği ve işe iade talebine ilişkindir. Davacının işyerinde diğer bir işçinin üzerine yürüyerek kavga ettiği dosya kapsamı ile sabittir. Bu durum işveren yönünden haklı nedenle fesih nedenidir. Yerel mahkemece uyarı ve kınama cezası verilmeden doğrudan fesih yoluna gidildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliği ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kabul etmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine ve buna bağlı tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınması isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren, iş akdinin 4857 Sayılı Yasanın25ffi. maddesi gereği haklı olarak feshedildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kavgaya karışan işçilere, uyan ve kınama cezası gibi disiplin cezası verilmesi yerine doğrudan fesih yoluna gidildiği, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere, özellikle tanık beyanlarına göre davacının işyerinde çalışan H'nin üzerine yürüyerek hakaret ettiği sabit olduğundan işverenin feshi 4857 Sayılı Yasanın 25/II. maddesine uygun haklı fesih niteliğindedir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/3. maddesi uyarınca dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1- Ankara 9. İş Mahkemesi'nin 2005/73 E., 2005/281 K. sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın REDDİNE,
3- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4- Davacının yapmış olduğu 29.-YTL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 350.- YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 12.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. yarx
Old 15-04-2008, 16:21   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bülent AKÇADAĞ
Sayın Av. Nilay TOPRAK hanımefendinin kararı ile çelişir durumda olup sizin lehinize yorumlanacak bir kararda benden.

Ben iki karar arasında çelişki göremedim.

Saygılarımla
Old 15-04-2008, 17:55   #5
minerva

 
Varsayılan

kararlar için çok teşekkür ederim emin olun çok işime yaradı.
Old 15-04-2008, 20:52   #6
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/4848

K. 2003/17217

T. 16.10.2003

• İŞ AKDİNİN FESHİ ( İşçinin Davalının Bölge Müdürü Olan Bir Başka İşçisinin Şeref ve Namusuna Dokunacak Sözler Söylemesi -Kıdem ve İhbar Tazminatı İsteklerinin Reddi Gereği )

• SATAŞMA NEDENİYLE FESİH ( İşçinin İşverenin Başka Bir İşçisine Sataşması Nedeniyle Davalının Feshinin Haklı Nedene Dayandığı )

• KIDEM TAZMİNATI ( İşçinin Davalının Bölge Müdürü Olan Bir Başka İşçisinin Şeref ve Namusuna Dokunacak Sözler Söylemesi -Kıdem ve İhbar Tazminatı İsteklerinin Reddi Gereği )

1475/m.13,14,17

ÖZET : Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının, davalının bölge müdürü olan bir başka işçisinin şeref ve namusuna dokunacak sözler söylediği, tutanak, davalı tanığı ve mağdur olan işçinin ifadesinden anlaşılmaktadır. Davacı da savunmasında eylemi kısmen kabul etmiş; hizmet sözleşmesi, yapılan soruşturma sonucunda disiplin kurulunca feshedilmiş ve işçi temsilcileri de kararı çekincesiz imzalamışlardır. Davacının eylemi, 1475 s. İş Kanunu'nun 17/II-ç maddesinde düzenlenen işçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması niteliğinde bulunduğundan, davalı feshinin haklı nedene dayandığının kabulü gerekir. Bu durumda kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmelidir.
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, hizmet sözleşmesinin haksız ve sebepsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının amiri hakkında aslı olmayan iftira niteliğinde söylentiler çıkardığını, bunun üzerine, hizmet sözleşmesinin disiplin kurulu kararıyla haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının, davalının bölge müdürü olan bir başka işçisinin şeref ve namusuna dokunacak sözler söylediği, tutanak, davalı tanığı ve mağdur olan işçinin ifadesinden anlaşılmaktadır. Davacı da savunmasında eylemi kısmen kabul etmiş; hizmet sözleşmesi, yapılan soruşturma sonucunda disiplin kurulunca feshedilmiş ve işçi temsilcileri de kararı çekincesiz imzalamışlardır. Davacının eylemi, 1475 s. İş Kanunu'nun 17/II-ç maddesinde düzenlenen işçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması niteliğinde bulunduğundan, davalı feshinin haklı nedene dayandığının kabulü gerekir. Bu durumda kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 1990/2945

K. 1990/6382

T. 22.5.1990

• İŞ AKDİNİN HAKLI NEDENLE FESHİ ( İşçinin Aynı İş Yerinde Çalışan Kardeşini Dövmesi )

• İŞÇİNİN İŞVERENİN BAŞKA İŞÇİSİNE SATAŞMASI ( Aynı İş Yerinde Çalışan Kardeşini Dövmek - İş Akdinin Haklı Feshi )

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI ( İşçinin Aynı İş Yerinde Çalışan Kardeşini Dövmesi - İş Akdinin Haklı Feshi )

• KARDEŞİNİ DÖVME HAKLI FESİH NEDENİNİ OLUŞTURUR ( Aynı İş Yerinde Çalışan )

1475/m.17

ÖZET : İşçinin işyerinde çalışan kardeşini dövmesi, işverenin başka işçisine sataşma halini oluşturur ve bu eyleme dayanarak işveren hizmet akdini tazminatsız feshedebilir.
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, hafta ve genel tatil gündelikleri ile fazla çalışma ve yıllık ücretli izin parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılardan Cevat ve Fehmi avukatları tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılarla toplanan delillere ve kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Davacı işyerinde işçi olarak çalışmakta iken yine aynı işyerinde işçi olarak çalışan kendi kardeşini dövmüş, bunun üzerine işveren iş aktini feshetmiştir. Bu durum 1475 sayılı İş Kanununun 17/II. bendinin ( ç ) fıkrasındaki işverenin başka işçisine sataşması halini oluşturur. Böyle olunca da fesih haklı nedene dayanmış olacağından davacı ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamaz. Buna rağmen bazı düşüncelerle ihbar ve kıdem tazminatına karar verilmiş olması, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, 22.5.1990 günüde oybirliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 1998/8260

K. 1998/10375

T. 16.6.1998

• İŞÇİNİN BAŞKA İŞÇİYE SATAŞMASI ( İşverene Haklı Nedenle Fesih Hakkı Vermesi )

• KIDEM TAZMİNATI ( İşverenin Haklı Nedene Dayanması Nedeniyle Ödenmemesi )

• İHBAR TAZMİNATI ( İşverenin Haklı Nedene Dayanması Nedeniyle Ödenmemesi )

• HAKLI NEDENLE FESİH ( İşçinin İşyerinde Başka İşçiye Sataşması )

1475/m.17

ÖZET : İşçinin işyerinde yasak bölüme girerek baklava yediği sırada başka bir işçinin uyarması üzerine kavga çıkarması, işverene akti haklı nedenle fesih hakkı verir.
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki bilgi ve belgelere göre garson olarak işyerinde çalışan davacının yetkisi olmadığı halde girilmesi yasak olan işyeri bölümüne girdiği ve orada baklava yemesi üzerine kendisinin dava dışı olan bir başka işçi tarafından ikaz edildiği, bunun üzerine aralarında tartışma çıktığı, tartışma sırasında davacının söz konusu işçiye bana karışamazsın dediği ve bir de tokat vurduğu ve tartışmanın böylece kavgaya dönüşerek kendisinin de bıçaklandığı ve işverenin her iki işçiyi işten çıkardığı anlaşılmaktadır. Olayın bu cereyan şekline göre davacının eylemi 1475 sayılı İş Kanunu`nun 17/2-ç bendindeki hali oluşturur ki böyle bir durum işverene sözleşmeyi feshetme hakkı verir. Böyle olunca davacı işçi ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamayacağından davanın reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 16.6.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2000/19999

K. 2001/3596

T. 28.2.2001

• İŞVERENİN BİLDİRİMSİZ FESİH HAKKI ( İşçinin İşverenin Başka İşçisine Küfür Ederek Sataşması ve Saldırıya Maruz Kalması Nedeniyle işten Çıkarılması )

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI TALEBİ ( İşyerinde Başka İşçiye Küfür Edip Sataşarak Kavga Çıkaran İşçinin İş Akdinin Feshi )

• SATAŞMA NEDENİYLE İŞ AKDİNİN FESHİ ( İşçinin İşyerinde Başka İşçiye Küfrederek Sataşması )

1475/m.17

ÖZET : Dava konusu olayda, davacının işyerinde işverenin diğer işçisine küfür ederek sataştığı ve bunun üzerine anılan kişinin keserle saldırısına uğradığı anlaşılmaktadır. İşverenin davacının hizmet akdini feshi iş kanunun 17/ıı-ç maddesine uygun bulunduğundan ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi gerekir.
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile bayram çalışmaları alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davalı tanıkları Mehmet Çelik ve Selahattin Bulut'un birbirini doğrulayan ifadelerinden davacının işyerinde işverenin diğer işçisi Mehmet Çelik'e küfür ederek sataştığı ve bunun üzerine anılan kişinin keserle saldırısına uğradığı anlaşılmaktadır. İşverenin davacının hizmet akdini feshi İş Kanunun 17/II-ç maddesine uygun bulunduğundan ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.2.2001 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI : Dosyadaki yazılara kararın dayandığı hukuki gerekçelere göre mahkeme kararını usul ve yasaya uygun bulduğumdan çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 1995/12819

K. 1995/22344

T. 20.6.1995

• GÖSTERİLEN MAKİNADA ÇALIŞMAYAN İŞÇİ ( Sözleşmesinin Haklı Nedenle Feshedilmesi )

• HAKLI NEDENLE FESİH ( Gösterilen Makinada Çalışmayıp Kendisini Uyaran İşçiye Sataşan İşçi )

• İŞÇİNİN BAŞKA İŞÇİYE SATAŞMASI ( İşveren Açısından Haklı Neden Olması )

1475/m.17

ÖZET : Gösterilen makinada çalışmayan ve kendisini uyaran işçiye sataşan işçinin iş akdi haklı nedenle feshedilir.
DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.6.1995/Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat M.G. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki bilgi ve belgelere, dinlenen tanıkların derece derece birbirini doğrulayan ayrıntılı ifadelerine ve düzenlenen makinada çalışmak istemediği, işyeri yönetimine yönelik hakaretimiz üzerine yürüdüğü ve onu tehdit ettiği anlaşılmaktadır. 1475 sayılı İş Kanunu`nun 17/II-ç maddesi uyarınca, işçinin işvereni ve onun başka bir işçisine sataşması haklı fesih nedenini oluşturur. Davacının açıklanan eylemleri karşısında, feshin haklı sebebe dayandığının kabulü ve davanın reddi gerekirken, aksine düşünce ile kabulü isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 20.6.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/20093

K. 2004/8643

T. 19.4.2004

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI TALEBİ ( Davacı İşçinin Aynı İşyerinde İşçi Olan Eşine Küfürler Etmek ve Kaba Kuvvette Bulunmak Suretiyle Sataşması - İşveren İşçisine Sataşmış Olması Nedeniyle İş Akdinin Haklı Nedenle Feshi )

• AYNI İŞYERİNDE İŞÇİ OLARAK ÇALIŞAN EŞİNE KÜFÜRLER EDEN VE KABA KUVVETTE BULUNAN İŞÇİNİN İŞ AKDİNİN FESHİ ( Haklı Fesih Niteliğinde Olması - İhbar ve Kıdem Tazminatı Talebinin Kabulü Gereği )

• EŞİNE KÜFÜR ETMEK VE KABA KUVVETTE BULUNMAK SURETİYLE SATAŞAN İŞÇİ ( Eşinin de İşverenin İşçisi Olması - İş Akdinin İşverence Feshinin Haklı Nedene Dayanması/İhbar ve Kıdem Tazminatı Talebinin Reddi Gereği )

• İŞVERENİN İŞÇİSİNE SATAŞAN İŞÇİNİN İŞ AKDİNİN HAKLI NEDENLE FESHİ ( İhbar ve Kıdem Tazminatı Talebinin Reddi Gereği - İşçinin Aynı İşyerinde Çalışan Eşine Küfür Edip Kaba Kuvvette Bulunması )

1475/m.17/II-d-ç

ÖZET : Davacı, işverence iş aktinin bildirimsiz ve haksız olarak feshedildiği iddiasıyla ihbar ve kıdem tazminatları talebinde bulunmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelerden ve tanık ifadelerinden davacının aynı yerde işçi olan eşine küfürler ettiği gibi kaba kuvvette de bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının eşi, işyerinde çalışan bir işçi olup, olayda işverenin diğer bir işçisine sataşma durumu bulunmaktadır. Davacının bu eylemleri 11.9.2002 tarihli fesih bildiriminde yer alan "personel arasında kurulması tabii olan iyi ahlak - dürüstlük kurallarına uymama" durumunu doğrulamaktadır.
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, işverence iş aktinin bildirimsiz ve haksız olarak feshedildiği iddiasıyla ihbar ve kıdem tazminatları talebinde bulunmuştur.
Davalı cevabında; davacının çalışmalarında gerekli performansı göstermediği gibi işyerinde çalışan eşine karşı küfürler edip ona ve diğer bir işçiye karşı kaba kuvvet kullandığı gerekçeleriyle iş aktinin feshedildiğini savunmuştur.
Mahkeme kararında; bu savunmaya karşılık fesih maddesi fıkrası olarak 1475 sayılı kanunun 17/II-d fıkrasına dayanıldığını oysa eylemlere uyan fıkranın 17/II-ç fıkrası olabileceğini belirterek ve işverenin fesih nedeniyle bağlı olması kuralı gereğince geçerli olmayan fesih nedeniyle davacının ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazandığı kabul edilmiştir.
11.9.2002 tarihli fesih bildiriminde; "işyerinizde personel arasında kurulması tabii olan iyi ahlak - dürüstlük kurallarına uymayan davranışların..." tespit edildiği belirtilmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden ve tanık ifadelerinden davacının aynı yerde işçi olan eşine küfürler ettiği gibi kaba kuvvette de bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının eşi, işyerinde çalışan bir işçi olup, olayda işverenin diğer bir işçisine sataşma durumu bulunmaktadır.
Davacının bu eylemleri 11.9.2002 tarihli fesih bildiriminde yer alan "personel arasında kurulması tabii olan iyi ahlak - dürüstlük kurallarına uymama..." durumunu doğrulamaktadır. İşveren olaylara uygun olarak fesih nedenlerini belirtmiş ve açıklamış olup, fesihle ilgili maddenin ilgili fıkrasının hatalı olarak gösterilmesi feshi geçersiz hale getirmeyeceğinden, mahkemenin değişik düşünce ile ihbar ve kıdem tazminatlarını hüküm altına alması hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.4.2004 gününde oy birliği ile karar verildi.


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/6364

K. 2007/14593

T. 8.5.2007

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini, işverence işe başlatılmaması durumunda tazminat ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin işyerinde amiri olan bir işçiye sataşması ve fiili saldırıda bulunması olayın adli, makamlara intikal etmesi sebebiyle 4857 sayılı İş Kanununun 25/II-d bendi uyarınca haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, kavga olayının diğer tarafı olan işçi hakkında işverence bir işlem yapılmamış olmasının eşit davranma borcuna aykırılığı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davacı işçi işyerinde davacının amiri konumunda olan mühendis Uğur Gökçe isimli işçinin verdiği görevi yerine getirmemiş, adı geçen mühendisin "sen adam değilsin" şeklinde beyanı üzerine fiili saldırıda bulunmuş ve amiri olan işçiyi yaralamıştır. Olay kolluk makamlarına intikal etmiş, şikayetçinin yaralandığı hususu adli rapor ile belirlenmiş ve hazırlık soruşturması aşamasında şikayetten vazgeçme sebebiyle takipsizlik kararı verilmiştir. Davacının söz konusu davranışı sebebiyle iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiği kabul edilmelidir. Olayın diğer tarafı olan işçinin iş sözleşmesinin feshedilmemiş oluşu, işverence yapılan feshin bu niteliğini etkilememelidir. Gerçekten görev dağılımı ile ilgili bir tartışma sonucu Uğur Gökçe isimli işçinin sarfettiği söz ile davacının eylemi arasında açık bir oransızlık vardır. Davacının bu davranışı işyerinde olumsuzluklara yol açmıştır. Mahkemece davanın reddi yerine yazılı şekilde isteğin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20. maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1- Ankara 10. İş Mahkemesinin 26.12.2006 gün ve 726-812 sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
2- Davanın REDDİNE,
3- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4- Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı, (20.00) YTL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 450.- YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
SONUÇ : 6- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak, 8.5.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/17939

K. 2005/35097

T. 7.11.2005

DAVA : Davacı,ihbar,kıdem ve kötüniyet tazminatı ile izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ve davalı avukatıncada duruşma talep edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosya içeriğine ve dinlenen taraf tanıkları anlatımına göre, davacı bayan işçinin işyerinde bazı çalışanlar hakkında ağır ithamlarda bulunduğu, karşı cinsten bir işçiye cinsel içerikli sözler söylediği anlaşılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II. maddesinin c ve d fıkraları uyarınca, "İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması ve işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması" iş sözleşmesinin işverence feshine neden olan haklı nedenlerdir. Somut olayda davacının söylediği sözler ve davranışlar sataşma ve cinsel taciz kapsamında kalan sözlerdir. İşverence iş sözleşmesinin feshi haklı nedenlere dayanmaktadır. Kıdem ve ihbar tazminatının reddi yerine kabulü hatalıdır.
Diğer taraftan kabule göre de, davacı dava dilekçesinde faiz talep etmemiş, ıslah işlemi ile tarih belirtmeden faiz isteğinde bulunmuştur. HUMK.'un 74. maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykırı olarak ihbar tazminatına temerrüt tarihinden yasal faiz yürütülmesi isabetsizdir. Sadece ıslah ile arttırılan miktarlara ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekir.
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,7.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/10120

K. 2003/22048

T. 17.12.2003

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ve fazla mesai ücreti, dini ulusal bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Davacının çalıştığı işyerinde 26.9.2001 günü geç gelmesi üzerine kendisini uyaran diğer işçilere küfrederek işyerini terkettiği ve 27-28.9.2001 günleri de işyerine gelmediği dosyadaki 26 ve 28.9.2001 tarihli tutanaklar ile tanık beyanlarından anlaşılmaktadır.
Mahkemece her ne kadar Bölge Çalışma Müdürlüğü raporuna dayanılarak dava kabul edilmiş ise de davalının bazı belgeleri muhasebecide olduğu için Bölge Çalışma Müdürlüğüne ibraz edemediği, ancak daha sonra dosyaya sunduğu görülmektedir. Bu durumda Bölge Çalışma Müfettişinin raporu bu belgeleri içermediğinden o rapora itibar edilemez.
Dosyadaki davalı tanıkları ile davacı tanıklarından Aydın Baygül davacının küfürlü konuşması, davalının diğer işçilerine sataşması nedeniyle işten çıkarıldığını bildiklerini açıkca beyan etmişlerdir.
Böyle olunca davacı işçinin iş aktinin haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı istekleri reddolunmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 19-10-2009, 16:43   #7
ssahin9

 
Varsayılan

peki size çok teknik bir soru soracağım!!!
işçinin diğer bir işciyi tehdit ettiği varsayımından hareket edersek, işveren olarak tehditte bulunan işçiye karşı savcılığa şikayet etmek gerekir mi?şayet işçiye bir zarar gelmesi durumunda, işveren olarak tehditi bilmemize rağmen bildirmememiz sorun yaratır mı?
Old 02-01-2010, 12:17   #8
-betül-

 
Varsayılan diisiplin cezası

İş veren hakaret nedeniyle iş sözleşmesinii fesh etmeden önce toplu iş sözleşmesi olmayan işyerlerinde işçiye önce disiplin cezası uygulama zorunluluğu varmıdır????
Old 02-01-2010, 15:21   #9
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan -betül-
İş veren hakaret nedeniyle iş sözleşmesinii fesh etmeden önce toplu iş sözleşmesi olmayan işyerlerinde işçiye önce disiplin cezası uygulama zorunluluğu varmıdır????

Yoktur.
Old 13-09-2011, 09:44   #10
onur_k

 
Varsayılan

herkese selam.
işyerinde kavga eden herkes apartopar işten atılmalı mıdır?
Feshin son çare olması ilkesi çerçevesinde konuyu değerlendirmek gerekmez mi?
Old 13-09-2011, 10:37   #11
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan onur_k
herkese selam.
işyerinde kavga eden herkes apartopar işten atılmalı mıdır?
Feshin son çare olması ilkesi çerçevesinde konuyu değerlendirmek gerekmez mi?

Elbette düşünmeden, aceleyle ya da fevri olarak yapılan hiç bir hareket doğru olmaz.

Ancak teknik açıdan şunu belirtelim ki; feshin son çare olma ilkesi, iş güvencesiyle birlikte gündeme gelen ve "geçerli fesih" kavramının içinde yer alan bir ilkedir. Kavga ise, geçerli değil; haklı feshin konusu olmaktadır.

Saygılar,
Old 13-09-2011, 10:47   #12
onur_k

 
Varsayılan

Sy. Adli Tip
Geçerli fesih-Haklı fesih ayrımı yapılırsa bazı kararlarda, kavga sebebiyle feshin geçerli fesih hali olduğu ifade ediliyor.Örneğin;HD 09 <> E: 2007/6364 <> K: 2007/14593 <> T: 08.05.2007

* KAVGA NEDENİYLE FESİH
* FESHİN GEÇERSİZLİĞİNİN TESBİTİ İSTEMİ
* İŞE İADE
* İŞÇİNİN AMİRİNE FİİLİ SALDIRIDA BULUNMASI

Somut dava, feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar verilmesi istemine ilişkindir. Davacı işçi işyerinde davacının amiri konumunda olan mühendisin verdiği görevi yerine getirmemiş, mühendisin “sen adam değilsin” şeklinde beyanı üzerine fiili saldırıda bulunmuş ve amiri olan işçiyi yaralamıştır. Mühendisin sarfettiği söz ile davacının eylemi arasında açık bir oransızlık vardır. Davacının söz konusu davranışı sebebiyle iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiği kabul edilmelidir. Olayın diğer tarafı olan işçinin iş sözleşmesinin feshedilmemiş oluşu, işverence yapılan feshin bu niteliğini etkilememelidir.
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/27599
K. 2005/1413
T. 24.1.2005
• İŞE İADE TALEBİ ( İş Sözleşmesinin Davacının İşyerinde Başka Bir İşçiyle Tartışmasından Dolayı Feshedilmesinin Geçerli Fesih Niteliği/Haklı Fesih Oluşturmayacağı - Davanın Reddi Gereği )
• GEÇERLİ FESİH NİTELİĞİ ( Davacının İşyerinde Başka Bir İşçiyle Tartışarak İşyerinde Olumsuzluklara Neden Olmasından Dolayı İş Akdinin Feshi - İşe İade Talebinin Reddi Gereği )
• İŞ AKDİNİN FESHİ ( Davacının İşyerinde Başka Bir İşçiyle Tartışması - Geçerli Fesih Niteliği ve İşe İade Talebinin Reddi Gereği )
4857/m.18,25

ÖZET : İşçinin çalışmasını ve işyerinin normal işleyişini olumsuz etkileyen haller, iş sözleşmesinin feshi için geçerli neden oluşturur. İş Kanunu"nun 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler İş Kanununun 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen sebepler niteliğinde olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. Davacı işçinin iş sözleşmesinin feshi, davalının diğer bir işçisi ile tartışmasından kaynaklanmaktadır. Şu durumda haklı değil geçerli bir fesihten söz edilebilir. Çünkü burada işçinin davranışı işyerinde olumsuzluklara neden olmaktadır. Bu nedenle de işe iade talebinin reddi gerekir.
Old 03-02-2012, 13:23   #13
altiokebru

 
Varsayılan konuyu bir başka açıdan değerlendirelim;

Merhaba Sayın Meslektaşlarım;
Konuyu bir başka açıdan araştırırken tartışmanıza rastladım. Benim araştırdığım olay şöyle; işyerinde bir diğer işçinin fiili ve sözlü saldırısına uğrayan işçi işverene bu koşullarda çalışamayacağını söyleyerek iş akdini feshediyor, işten kendi rızası ile ayrıldığına dair yazılı beyanı da var.
İşverenin saldırgan işçi hakkında herhangi bir yaptırım uygulamamış olması, bu nedenle diğer işçinin işten ayrılmak zorunda kalması, işten ayrılan işçiye kıdem tazminatı talep hakkı verebilir diye düşünüyorum. İş akdini kendi fesheden işçi, diğerinin yardımcısı yani astı diyebiliriz. Saldırgan işçi ise usta konumunda ve işveren onu işten çıkartmayı göze alamayacağı için, saldırıya uğrayanın işten çıkmasına sessiz kalıyor. Bu açıklamalar ışığında, iş akdini fesheden işçinin haklı fesih yapmış olduğu noktasındaki düşüncemi nasıl değerlendirirsiniz? Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim. Tabi konuya ilişkin karar da varsa elinizde ve iletirseniz sevinirim. Zira benim bulduklarım hep sizin tartışmanızda yer verdiğiniz kararlara benzer kararlar.
Saygılar
Old 03-02-2012, 14:23   #14
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan altiokebru
Merhaba Sayın Meslektaşlarım;
Konuyu bir başka açıdan araştırırken tartışmanıza rastladım. Benim araştırdığım olay şöyle; işyerinde bir diğer işçinin fiili ve sözlü saldırısına uğrayan işçi işverene bu koşullarda çalışamayacağını söyleyerek iş akdini feshediyor, işten kendi rızası ile ayrıldığına dair yazılı beyanı da var.
İşverenin saldırgan işçi hakkında herhangi bir yaptırım uygulamamış olması, bu nedenle diğer işçinin işten ayrılmak zorunda kalması, işten ayrılan işçiye kıdem tazminatı talep hakkı verebilir diye düşünüyorum. İş akdini kendi fesheden işçi, diğerinin yardımcısı yani astı diyebiliriz. Saldırgan işçi ise usta konumunda ve işveren onu işten çıkartmayı göze alamayacağı için, saldırıya uğrayanın işten çıkmasına sessiz kalıyor. Bu açıklamalar ışığında, iş akdini fesheden işçinin haklı fesih yapmış olduğu noktasındaki düşüncemi nasıl değerlendirirsiniz? Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim. Tabi konuya ilişkin karar da varsa elinizde ve iletirseniz sevinirim. Zira benim bulduklarım hep sizin tartışmanızda yer verdiğiniz kararlara benzer kararlar.
Saygılar

Sayın altiokebru,

Yargıtay birçok kararında işverenin, adeta bir aile babası düşüncesi ile hareket etmesi gerekliliğinden bahsetmektedir.

24. maddede sayılı işçinin haklı nedenlerle derhal feshi sebepleri içinde gösterilmemiş olması, işyerindeki haksız bir saldırı karşısında işverene gerekli bildirimi yapan işçinin işi bırakmak zorunda kalması halinde kıdem tazminatı alamayacağı anlamını taşımamaktadır. Bunu 1475 sayılı eski iş yasasında bulunmayan ve 4857 sayılı kanun ile yeni eklenen 24/II-d fıkrasındaki işçinin cinsel tacize uğraması halindeki haklı fesih nedeninin Hükümet gerekçesindeki "... gerekli önlemler sözü ile anlatılmak istenen, işverenin, olayın tekrar etmemesi için çaba göstermesi, sözgelimi işçinin çalıştığı yeri değiştirmesi ya da tacizin ağırlığı karşısında tacizci işçinin işine son vermesidir... " şeklindeki yaklaşımından da çıkartabileceğimizi düşünüyorum.

Sizin tereddütünüzü anlıyorum. Siz evet bu geçersiz bir fesih ya da haksız bir fesih sebebi olabilir. Ama burada işveren feshi yok, işçinin istifası var. Olayda haklı fesih nedenlerinden biri de bulunmadığına göre işi kendisi bırakan işçinin kıdem tazminatı talep hakkı var mıdır acaba diye düşünüyorsunuz. Ancak kıdem tazminatına sadece işçinin haklı fesih hallerinde hükmedilmez. İş yasasında 24. madde haricinde kıdem tazminatını hakedecek şekilde sözleşmenin sona erdiği başkaca maddeler de bulunmaktadır. Hakeza, bayan işçinin evlenmesi, askerlik, ölüm, emeklilik vs. gibi kıdem tazminatı gerektirir fesih nedenleri de 18. ve 24. madde dışındadır.

Somut olayda işçinin kıdem tazminatı hakkının bulunduğunu düşünüyorum. Saygılar,
Old 22-10-2012, 08:20   #15
ayse1728

 
Varsayılan

benzer bir olayda bizim başımızda işçi çalıştığı sırada patronun babası gelip müvekkilimizi dövmeye yürüyor çok uzun yıllardır burada çalışan işçi istifa ederse kıdem tazminatı alabilir mi?
Old 22-10-2012, 08:51   #16
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
benzer bir olayda bizim başımızda işçi çalıştığı sırada patronun babası gelip müvekkilimizi dövmeye yürüyor çok uzun yıllardır burada çalışan işçi istifa ederse kıdem tazminatı alabilir mi?
Sayın ayse1728;

Belirttiğiniz durumda, kimin haklı olup olmadığına bakılmaksızın 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II-b,c hükümleri uyarınca işçinin iş akdini haklı olarak feshetmesi (ikinci paragraftaki çekincem göz önünde bulundurularak) mümkündür. Her ne kadar ilgili maddede "işveren"den bahsedilse de işverenin babasının, işyerinde rahat hareket edebilecek konumdaki bir şahıs olduğunun kabulü gerekir.

Haklı bir neden ortaya çıkmıştır ancak işverenin bir yakınının eylemi/davranışı söz konusudur. Kanaatimce öncelikle meydana gelen durum işverene yazılı olarak bildirilmeli ve açıklama beklenmeli, işverenin söz konusu davranışı onaylaması/sessiz kalması durumunda iş akdi feshedilmelidir. Zira iş akdi işçi tarafından direkt feshedilecek olursa maddenin lafzından ortaya çıkan "işveren" kelimesinin bir anlamı kalmayacaktır.

Saygılarımla..
Old 22-10-2012, 11:17   #17
ayse1728

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Sayın ayse1728;

Belirttiğiniz durumda, kimin haklı olup olmadığına bakılmaksızın 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II-b,c hükümleri uyarınca işçinin iş akdini haklı olarak feshetmesi (ikinci paragraftaki çekincem göz önünde bulundurularak) mümkündür. Her ne kadar ilgili maddede "işveren"den bahsedilse de işverenin babasının, işyerinde rahat hareket edebilecek konumdaki bir şahıs olduğunun kabulü gerekir.

Haklı bir neden ortaya çıkmıştır ancak işverenin bir yakınının eylemi/davranışı söz konusudur. Kanaatimce öncelikle meydana gelen durum işverene yazılı olarak bildirilmeli ve açıklama beklenmeli, işverenin söz konusu davranışı onaylaması/sessiz kalması durumunda iş akdi feshedilmelidir. Zira iş akdi işçi tarafından direkt feshedilecek olursa maddenin lafzından ortaya çıkan "işveren" kelimesinin bir anlamı kalmayacaktır.

Saygılarımla..

müvekkilim geçen hafta işyerinden ayrılmış bu saatten sonra yazılı bildirim yapmamız mümkün görünmüyor. bu arada ben diğer alacaklar için dava açmayı sonrasında hizmet tespiti davası açıp sonuçlandırıp 22 yıllık çalışması ve prim ödeme gün sayısı gözününde bulundurularak ayrıca kıdem tazminatı davası açmayı planlıyorum en doğrusu bu mudur?(haklı feshi çok temellendirmeyeceğim çünü )
Old 22-10-2012, 11:19   #18
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ayse1728
müvekkilim geçen hafta işyerinden ayrılmış bu saatten sonra yazılı bildirim yapmamız mümkün görünmüyor. bu arada ben diğer alacaklar için dava açmayı sonrasında hizmet tespiti davası açıp sonuçlandırıp 22 yıllık çalışması ve prim ödeme gün sayısı gözününde bulundurularak ayrıca kıdem tazminatı davası açmayı planlıyorum en doğrusu bu mudur?(haklı feshi çok temellendirmeyeceğim çünü )
Müvekkilinizin işe giriş bildirgesi verilmemiş mi?
Old 22-10-2012, 11:21   #19
ayse1728

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Müvekkilinizin işe giriş bildirgesi verilmemiş mi?

Not: Katkıda bulunan üyelere "teşekkür" butonunu kullanarak teşekkür etmeyi ihmal etmeyiniz.
1989-1994 tarihleri arasında sigortasız 1996 dan bu yana sigortalı o da eksik gün bildirimli
Old 22-10-2012, 11:26   #20
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ayse1728
1989-1994 tarihleri arasında sigortasız 1996 dan bu yana sigortalı o da eksik gün bildirimli
Haklı fesih seçeneğini değerlendirmeyecekseniz 17 numaralı mesajda belirttiğiniz şekilde hareket etmek mantıklı görünüyor.
Old 22-10-2012, 12:33   #21
ayse1728

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Haklı fesih seçeneğini değerlendirmeyecekseniz 17 numaralı mesajda belirttiğiniz şekilde hareket etmek mantıklı görünüyor.


kıdem haricindeki alacaklarımız için nasılsa haklı fesih şartı yok kavgayı gören tanıklar da zaten hala orada çalışıyorlar ve aleyhte beyanda bulunma ihtimalleri yüksek bu nedenle kıdem tazminatını en son açayım diyorum bir de müvekkilim yanlış beyanda bulunmak istemiyor ben fazla mesai alacağımı istedim ama vermediler gibi.bu nedenle davalarım uzun soluklu olacak önümüzdeki 6 yıl uğraşırım artık
Old 26-05-2016, 11:36   #23
Av. V. Gözde Arıkaya

 
Varsayılan

Herkese iyi çalışmalar.

İşçilerden biri, iş çıkışında, -işyeri olan binanın dışında-, kardeşi ile birlikte pusu kurarak, diğer bir işçiye saldırmış, biber gazı sıkmış, kardeşi de şemsiyeyle vurmuştur. Görgü tanığı olan diğer iki işçinin ve olayın taraflarının işyerinde ifadeleri alınmıştır. Kardeşiyle birlikte pusu kurup saldıran işçi 25/2-d uyarınca haklı fesihle işten çıkarılmıştır.

Daha sonra kıdem ve ihbar tazminatı davası açılmıştır. Davacı vekili, kavganın işyeri dışında meydana gelmesi nedeniyle haklı fesih olmadığını savunuyor. Ancak, kavga işyeri dışında meydana gelmiş olsa bile, olayın pusu kurarak meydana gelmiş olması, birden fazla kişiyle gerçekleştirilmesi, biber gazı ve şemsiye gibi silahtan sayılan aletlerle işlenmiş olması gibi nedenlerle, olayın ağırlığı ve işyerine olumsuz etkileri de düşünüldüğünde, işyeri dışında gerçekleşmiş olmasının, işverenin feshini haksız hale getirmeyeceği kanaatindeyim.

İşyeri dışında meydana gelen ve haklı fesih sebebi oluşturan olaylara ilişkin örnek Yargıtay kararları paylaşabilirseniz çok sevinirim.

Ayrıca farklı görüşlerinizi de bekliyorum.

Teşekkür ederim.
Old 26-05-2016, 11:44   #24
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Herkese iyi çalışmalar.

İşçilerden biri, iş çıkışında, -işyeri olan binanın dışında-, kardeşi ile birlikte pusu kurarak, diğer bir işçiye saldırmış, biber gazı sıkmış, kardeşi de şemsiyeyle vurmuştur. Görgü tanığı olan diğer iki işçinin ve olayın taraflarının işyerinde ifadeleri alınmıştır. Kardeşiyle birlikte pusu kurup saldıran işçi 25/2-d uyarınca haklı fesihle işten çıkarılmıştır.

Daha sonra kıdem ve ihbar tazminatı davası açılmıştır. Davacı vekili, kavganın işyeri dışında meydana gelmesi nedeniyle haklı fesih olmadığını savunuyor. Ancak, kavga işyeri dışında meydana gelmiş olsa bile, olayın pusu kurarak meydana gelmiş olması, birden fazla kişiyle gerçekleştirilmesi, biber gazı ve şemsiye gibi silahtan sayılan aletlerle işlenmiş olması gibi nedenlerle, olayın ağırlığı ve işyerine olumsuz etkileri de düşünüldüğünde, işyeri dışında gerçekleşmiş olmasının, işverenin feshini haksız hale getirmeyeceği kanaatindeyim.

İşyeri dışında meydana gelen ve haklı fesih sebebi oluşturan olaylara ilişkin örnek Yargıtay kararları paylaşabilirseniz çok sevinirim.

Ayrıca farklı görüşlerinizi de bekliyorum.

Teşekkür ederim.
Sayın Av. V. Gözde Arıkaya;

4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-d düzenlemesinde "İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması (Değişik ibare: 20.06.2012-6331 S.K. m.32/b), işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.." dikkat edilirse olayın işyerinde gerçekleşmesi şartı aranmamıştır. Burada amaç, işin işleyişine olumsuz etki edebilecek mahiyette bir olayın varlığıdır.

Dolayısıyla feshin haklı olduğu düşüncesindeyim.

Saygılarımla..
Old 08-06-2016, 12:53   #25
Av. V. Gözde Arıkaya

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım cevabınız için çok teşekkür ederim. Ancak, duruşmada, hakimin de, olayın işyeri dışında mı yoksa içinde mi olduğu husususun üstünde durması karşısında tereddüt oluştu bende.

Şöyle bir karar var, Yargıtay 9.HD. 2009/24845 E. 2011/39188 K. 24.10.2011 "...Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinin haksız olduğu benimsenmiş ise de, bu kabul isabetli değildir. Zira olay işyeri dışında gerçekleşmiş olmasına rağmen işyeri içindeki olaylardan kaynaklandığı gibi bu eylemin işyerinde çalışma düzenini ve işin akışını bozduğu aşikardır. Olay akabinde tanık A.’in işyerine müracaat ederek davacının kendisini darp ettiğini beyan etmesi karşısında dosya arasında bulunan Sulh Ceza Mahkemesi dosyası içindeki doktor raporu da dikkate alındığında davacının aynı işyerinde çalışan işverenin diğer bir işçisine sataşıp darp etmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/ll-d maddesi uyarınca haklı fesih sebebi oluşturduğu açıktır. Haklı fesih nedeni ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır..”

Bu karardan, Yargıtay' ın görüşünün, "eğer kavga işyeri dışında gerçekleşmişse, işyeri içindeki olaylardan kaynaklanması ve ya bu eylemin işyerinde çalışma düzenini ve işin akışını bozması gibi nedenlerin olması halinde, 25/2-d kapsamında haklı fesih hakkı vereceği" olduğunu düşünmeye başladım. Bu nedenle, işyeri dışında meydana gelen ve haklı fesih sebebi oluşturan olaylara ilişkin örnek Yargıtay kararlarına ulaşmaya çalışıyorum.

Teşekkür ederim.
Old 08-06-2016, 15:32   #26
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. V. Gözde Arıkaya
Sayın meslektaşım cevabınız için çok teşekkür ederim. Ancak, duruşmada, hakimin de, olayın işyeri dışında mı yoksa içinde mi olduğu husususun üstünde durması karşısında tereddüt oluştu bende.

Şöyle bir karar var, Yargıtay 9.HD. 2009/24845 E. 2011/39188 K. 24.10.2011 "...Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinin haksız olduğu benimsenmiş ise de, bu kabul isabetli değildir. Zira olay işyeri dışında gerçekleşmiş olmasına rağmen işyeri içindeki olaylardan kaynaklandığı gibi bu eylemin işyerinde çalışma düzenini ve işin akışını bozduğu aşikardır. Olay akabinde tanık A.’in işyerine müracaat ederek davacının kendisini darp ettiğini beyan etmesi karşısında dosya arasında bulunan Sulh Ceza Mahkemesi dosyası içindeki doktor raporu da dikkate alındığında davacının aynı işyerinde çalışan işverenin diğer bir işçisine sataşıp darp etmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/ll-d maddesi uyarınca haklı fesih sebebi oluşturduğu açıktır. Haklı fesih nedeni ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır..”

Bu karardan, Yargıtay' ın görüşünün, "eğer kavga işyeri dışında gerçekleşmişse, işyeri içindeki olaylardan kaynaklanması ve ya bu eylemin işyerinde çalışma düzenini ve işin akışını bozması gibi nedenlerin olması halinde, 25/2-d kapsamında haklı fesih hakkı vereceği" olduğunu düşünmeye başladım. Bu nedenle, işyeri dışında meydana gelen ve haklı fesih sebebi oluşturan olaylara ilişkin örnek Yargıtay kararlarına ulaşmaya çalışıyorum.

Teşekkür ederim.
Paylaştığınız Yargıtay kararı görüşümü doğrular mahiyettedir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İş Kanunu m.25/II-ı bendine göre iş akdinin feshi Av. Arzu Erkol Dursun Meslektaşların Soruları 6 05-08-2014 12:20
Boşanma Davasında Tebligat Kanununun 35. Maddesine Göre Tebligat avk-e Meslektaşların Soruları 17 01-06-2009 16:56
Taşıt Kanununun L6 Incı Maddesine Muhalefet Eden Şahısların Davası zeki Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 19:50
657-4/b Maddesine Göre İstihtam Edilen Personelin Durumu mehmet burak pir Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 17:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10701895 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.