Nasıl bir evlenme teklifi hayal ediyorsunuz?

Hayır cevabını göze alacak kadar cesaretli ve beni bana bırakan birinden almak isterdim. Ne şekil söylerse söylesin farketmezdi....

Hayallerin içinde en saf hayalle sunulmuş bir teklif kadın milletini çok etkileyecektir...

Değerli Yağmur damlası
Siz Kahramanmaraşlısınız Ben Gaziantepliyim
Evlilik kazma ile maden aramaya benzer.Veya Denize olta atmmaya
Kazmayı vurursunuz toprak veya taş çıkar.Bahtınıza.
Kazmayı vurursunuz altın madeni damarına rastlar bahtınıza.
Denize olta atarsınız bez parçası veya eski ayakkabı takılır olyaya
Lüfer,Palamut veya Çupura da çıkacağını düşünmelisiniz.
Size son satırdaki nesnelerin çıkması temennimdir.
Sevgiler
Kar tanesi

Sayım Kerem bey,
Ben aslen Tokatlıyım sadece K.Maraşta öğrenciyim gördüğüm kadarla da zaten G.Antepliler K.Maraşlıları pek sevmiyorlar Neyse evlilik tarifinizi çok beğendim.Ama bu devirde sadece evlilik teklifini hayal etmeye gücümüz var evliliğin nasıl olacağına değil.Evleneceğini düşündüğün insan sana nasip olmuyor sen ona olsan da büyü bozuluyor sevgi bitiyor güzeller güzeli kel kör topal sırma saçlı erkek de kel olup çıkıyor...(bunları hem gerçek hem mecazi anatmak isterim)Yani aslında evlenmeyi düşünmeyenlere de son zamanlarda çok çok hak veriyorum...
Saygılarımla...

Alıntı: Siz Kahramanmaraşlısınız Ben Gaziantepliyim

Kerem Beyi Bornova İcradan beri tanırım ne zaman Kahramanmaraşlı biri olduğunu öğrense hemen Gaziantepliyim der....!!

Alıntı: G.Antepliler K.Maraşlıları pek sevmiyorlar

yakın gördüğünden olsa gerek.....

Saygılarımla,...

Sayın Akyüz,
Benim G.anteplilerin K.maraşlıları sevmiyor diyişimde Kerem Bey'e yönelik olumsuz bir tepki mi sezdiniz anlamadım ama benim bunu söylemem tamamen şaka amaçlıydı.Eğer yanlış anlaşıldıysa üzülürüm...

Ben dünyaya dahi sığmayacak kadar dünyalıyım.Belki espiri olsun diye Gaziantepli'yim demişimdir.
Benim bir ESPERANTO çalışmam var esperantoda Dil birligi dünyalı birligi din birliği vardır.

en güzel pazarlar sizin olsun
Kesme selamı benden
Aslının Kerem' i

Alıntı: Yazan yağmurdamlası Sayım Kerem bey, gördüğüm kadarla da zaten G.Antepliler K.Maraşlıları pek sevmiyorlar

Ne demek sevmiyorlar Antepliler Maraşlıları Ben evlenince Maraşlı olacağım yaaaaaaaaaaaaaaaa. Ben şimdiden bütün maraşlıları seviyorum. emin ol bütün Maraşlılar da beni

Ya o cümlede hem mecazi hem gerçek kullandım ben...Kerem beye şaka tarzında söylemiştim benofff nerden yazmıştım bu cümleyi ki...

Heryerde vardır böyle bi rekabet. Adana'da Kadirli Kozan, Trabzonla Of, Maraş Antep, ama aslında onlar birbirlerni çok severler....

Alıntı: Yazan uSaRe01 Heryerde vardır böyle bi rekabet. Adana'da Kadirli Kozan, Trabzonla Of, Maraş Antep, ama aslında onlar birbirlerni çok severler....

Karslıyla Erzurumlu,Sivaslıyla Kayserili,Antepliyle Kilisliyi de unutmamak lazım

Haklısınız heryerde böyle rekabetler vardı ve halen de var...

Eskiden Çerkez gelin alınır ama Çerkezlere gelin verilmez tarzında kurallar vardı...

Alıntı: Adana'da Kadirli Kozan, Trabzonla Of, Maraş Antep,

Kahramanmaraş ,Gaziantep'in bir ilçesim mi???


Konu evlilik teklifinden nerelere gelmiş.....!

Vallaha ya ortalığı karıştırmada çok becerikliyim sanırım ben Kerem bey'e şaka babında demiştim ona bunu açıkladım da

Alıntı: Yazan yağmurdamlası Ya o cümlede hem mecazi hem gerçek kullandım ben...Kerem beye şaka tarzında söylemiştim benofff nerden yazmıştım bu cümleyi ki...

Mecazen kullandığının farkındayım, bunca THS ciddiyetinin arasında biraz da gırgır yapmayalım mı? Alınmayın siz.

Alıntı: Yazan murdican Mecazen kullandığının farkındayım, bunca THS ciddiyetinin arasında biraz da gırgır yapmayalım mı? Alınmayın siz.

Değil mi ama?

İnsan bazen hayatla inceden inceye dalga geçmeli yaşam her zaman asık suratlı osmanlı zabtiyesi gibi olmamalı
Bizim çok güzel mizah yazarlarımız var,Öykücülerimiz var.
Bir Aziz Nesin' in Yaşar Yaşamazı
Bir Sürgünün anıları
Doktorlar doktor ama hastabakıcılar daha bir başka doktor diyen Aziz'imiz
Bir Bal mahmut'umuz
Sadece gülmek de değildir.Yaşamdda bir de gülerken güldürürken düşenmeye sevk de var
Kaldırımların ikide bir kırılmasını Aziz Nesin ne güzel yerer.
"Biz de kaldırımları kırar içine birşeyler koyaürlar" gibi
Gülmeyi güldürmeyi,gülerken düşündürmeyi unutmayalım.
Sevgilerle Kerem

21/11/2008 tarihinde ben de hayatımın aşkına evlenme teklif ettim. İkimiz de Savcılık Hazırlık Kaleminde çalışıyoruz. 3-4 gün boyunca sürekli olarak onu kızdırdım. Kasım 21 de bir yere gitmek için ona söz verdim. O gün gelince de benim bir işim olduğunu ona söyledim. Haliyle tartışma yaşandı. Ben bütün hazırlıkları tamamladım. Başka bir katip arkadaş aşkımı arayarak otopsi çıktığını, kendisinin işi olduğu, yerine gidip gidemeyeceğini sordu. O da kabul etti. Sonra Adliyenin şoförü arayarak otopsi olduğunu, olay yerine gidileceğini söyledi ve onu almaya gitti. Aşkım elinde susamlı çubuk kraker ile birlikte olay yerine gittiğini düşünürken tüm hazırlıkların tamamlandığı restorana geldi. Ben kapıda bekliyordum. Beni görünce çok şaşırdı.Şok olmuş vaziyetteydi. Elinden tuttum ve restorana girdik. Masamızda gül yaprakları, yanan mumlar ve aşk şarkıları hazırdı. 3-4 gündür kendisini bilerek kızdırdığımdan bahsettim. Açıklamalar yaptım. O sırada garson elinde buket şeklinde tek bir gül ile geldi. Bana takdim etti. Ben çiçeği aşkıma verdim. Zarfın içinden kalp şeklinde bir kağıt ve üzerinde şu sözler yazıyordu. ''Yerinde kölen, yerinde efendin oLmak istiyorum..Hem efendim hem kölem olur musun? Kızdıgımda kapLan,sen kızdıgında süt dökmüs kedin oLmak istiyorum.. Hem kedim hem kaplanım oLur musun?Hüzünlüyken müsfik baban, heyecanlıyken atesli asıgın oLmak istiyorum.. Hem asigim hem annem olur musun? '' sonrasında yine konuşmalara devam ettik. 15 dk. sonra garson 2. bir buketle geldi. yine tek bir gül ve 2. not. ''Kücücük ogLun, gencecik kardesin oLmak istiyorum.. Hem kardesim hem kızım oLur musun? Üstünde gökyüzü, altında toprak oLmak istiyorum.. Hem topragım hem gögüm oLur musun? Gözünde nur, icinde huzur oLmak istiyorum İc huzurum göz nurum olur musun? '' Aşkım şaşkınlık,mutluluk ve heyecanla ne yapacağını bilmiyordu. Yarım saat kadar muhabbet ettikten sonra restoranda ışıklar söndü. Garson elinde kocaman kalpli bir kutu içinde kalp şeklinde 21 tane beyaz gülden oluşan ortasında tek bir kırmızı gül bulunan kutuyu bana uzattı. Ben alıp aşkıma verdim. Notu açmaya çalışırken. Notun bana ait olduğunu ve vermesini rica ettim. Notu açtım ve ''Sahibin, herseyin, KOCAN oLmak istiyorum.. Sahibim, herseyim, KARIM oLur musun? '' Aşkım büyük bir heyecanla evet evet dedi Yerimizden kalktık. Elimde bulunan tek bir gülü kulağının arkasına taktım. Alnından öptüm ve yüzüğü çıkararak parmağına taktım. Sarıldık ve yerimize oturduk. Garson çiçekleri getirdiğinde her seferinde kamera önceden gelerek bütün bu yaşananları kaydediyordu. En çok hoşumuza giden olaysa restoranda bulunan bir müşteri yanımıza gelerek. Bana hitaben -Afedersiniz siz biraz önce birşeyler yaptınız. Çiçekler geldi, ışıklar söndü. Tam olarak anlayamadım. Hanımefendi eşiniz ya da geleceğiniz bilemiyorum ama siz onu alnından öptünüz, İşte ülkü budur, tebrik ederim dedi ve gitti.

Metehan Doğru...

Çok inceymiş Sn Metehan, tebrik ederim.

Ama nişanlınızda ordan kalkıp cevabı sizin gibi uzun ve ayrıntılı verseydi nasıl olurdu merak ediyorum?

Bir dostum göndermiş...


EN KISA PERİ MASALI

Günlerden birgün bir adam bir kadina 'benimle evlenir misin?' diye sordu, kadin 'hayir' dedi.Ondan sonra da kadin mutluluk içinde yasadi, aliverise gidebildi, arkadaslariyla martini içebildi, her zaman temiz bir evi oldu, kimsenin arkasını toplamadıhiçbir zaman yemek pisirmesi gerekmedi, her zaman ayakkabilarla dolubir gardrobu oldu ve zayıf kaldı........

Alıntı: Yazan Gülümse Bir dostum göndermiş... EN KISA PERİ MASALI Günlerden birgün bir adam bir kadina 'benimle evlenir misin?' diye sordu, kadin 'hayir' dedi.Ondan sonra da kadin mutluluk içinde yasadi, aliverise gidebildi, arkadaslariyla martini içebildi, her zaman temiz bir evi oldu, kimsenin arkasını toplamadıhiçbir zaman yemek pisirmesi gerekmedi, her zaman ayakkabilarla dolubir gardrobu oldu ve zayıf kaldı........

Doğru söze ne denir.

Alıntı: Yazan Gülümse Bir dostum göndermiş... EN KISA PERİ MASALI Günlerden birgün bir adam bir kadina 'benimle evlenir misin?' diye sordu, kadin 'hayir' dedi.Ondan sonra da kadin mutluluk içinde yasadi, aliverise gidebildi, arkadaslariyla martini içebildi, her zaman temiz bir evi oldu, kimsenin arkasını toplamadıhiçbir zaman yemek pisirmesi gerekmedi, her zaman ayakkabilarla dolubir gardrobu oldu ve zayıf kaldı........

Adamı kıskandım doğrusu.

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Adamı kıskandım doğrusu.

Kadını hiç mi hiç kıskanmadım doğrusu.

Alıntı: Yazan Nur Deniz Kadını hiç mi hiç kıskanmadım doğrusu.

ırntttttttt yanlış cevap

Evlilik teklifini değil de, içten bir ilan-ı aşkı hayal etmeyi tercih ederdim. Bir imzanın ne önemi var. Gönüller bir olsun dostlar gönüller...

Bu arada kadın ' hayır ' diyerek kendisi için en hayırlı şeyi yapmış.

Evlilik bir de başkasının kahrını mı çekeceğim düşüncesi ile dünyanın en zor şeyi, oh hayatta hiç bir şey de yalnız değilim artık derken de en güzel ve muhakkak olması gereken önemli bir şeydir.

Evlenin eşiniz iyi çıkarsa mutlu kötü çıkarsa filozof olursunuz diye bir söz vardı.

Boş verin, evlenin nasılsa Aile Mahkemeleri var... Uyapta var.Filozof olacağınız garanti yani..

Konuyu dağıttıysam şimdiden affola, ancak yazmadan duramadım.

Bizler gibi, neredeyse hergün boşanma davalarının bir tarafında olan kişiler iseniz, nikah dairelerinden sevinçle çıkan gelin ve damatlara biraz müstehzi bir ifadeyle bakar oluyorsunuz. Onları falanca aile mahkemesinin önünde, her birinin kendi tanıkları etrafında, duruşma sırası beklerken hayal etmem çok zor olmuyor. ( Bir cadı olmadığımdan temenni etmem elbette. ) İst. için yazıyorum, ilçe Aile mahkemelerindeki 1 yıl içinde açılan boşanma davalarının esas numaraları 1500'lerde seyretmesi, sanırım benim bu tazda düşünmemi doğrulayan bir veridir.

İnsan kendinden dahi sıkılmıyor mu gün geliyor ? Yani saçınızın rengini, şeklini değiştiriyorsunuz, giyim tarzınızı, evinizi, hatta zamanla düşüncelerinizi, hayata bakış açınızı dahi.

Evlilik insan doğasına uygun bir statü, kurum, sözleşme, birliktelik vs vs. mi acaba ? Yani bir insanla nasıl 40 50 yıl evli kalınır ? Sıkılmaz mı insan ? Uzun süreli evliliklerde, eşinizin bir diyologda size nasıl cevap vereceğini, ya da ne yorum yapacağını bile büyük oranda kestirebiliyorsunuz. ? Bu acaba sıkıcı bir şey midir? Yoksa ne yaşanacağı, söyleneceği kestirilebileceği için insana bir emniyet, güven hissi mi verir ? Burada değişiklik, merak, keşfetme hissi ile güven hissi karşı karşıya geliyor. Hangisi sizin için mühim ? Yani sıkılmak, beyninizin bir anlamda fazla düşünmemesi, heyecan duymamanız mı iyi bir şeydir, güven duygusu mu ?

Başka bir kadının/erkeğin sıcaklığını, gülüşünü, sarılmasını, kokusunu, kelimelerini, sözünü sohbetini, esprilerini, hayata bakış açısını, önceliklerini, iyi huylarını, kötü huylarını, kavgalarını, velhasıl ruhunu, paylaşımlarını özlemez mi, hayal etmez mi insan ? Ya da evliliğin o rahatsız edici bağlayıcılığı, monotonluğundan arınabilmek için hep bir flört havasında mı yaşamalılar evli çiftler. Bizim geleneklerimizde var olan uyumanın bile beraber yapılmasını ( aynı yastıkta kocamak efsanesi )aşarak, ayrı odalardan da öte, ayrı evler belki, imkanlar dahilinde tabi. Ya da THS.de tartışılmıştı önceden. Süreli evlilikler mi ? 3 yıl ya da 5 yılda bir ya tamam ya devam denilecek. Tehlikeli sularda mı yüzüyorum yoksa ben ? Benden aileden sorumlu bakan olmayacağı kesin .

Neslihan Hanım
35 katlı bir bina yaparken 35 katı kaldıracak temel atmak gerekir.Aksi taktirde benzerlerini televizyonlarda gördüğümüz gibi binalar kağttan karton gibi yere yığılır.Altında kalanlara acımamak olası değil.
Eğer boşanma davaları da bu kadar çığ gibi büyüyorsa temelinin sağlam olmamasındandır.
Ben icra müdürlüğünde yaklaşık 40küsur sene görev yaptım.Sadece boşanmalar ile ilgili anılarımı yazsam kitap olur.

Aynı zamanda sizin nasıl bir insan kırk elli sene aynı kişi ile hayatını sürdürür konusundaki görüşünüzü paylaşıyorum.
İnsanın hür ve bağımsız olması gerekir.Her konuda..
Sizin ve benim görüşümüzü kaldıracak durumda bir toplumda değiliz.
Bunun ekonimik ve sosyolojik ve daha bir çok nedenleri var.Bir kere taraflar genelde eşit değil.Kadının ekonimik bağımsızlığı yok.
Zaten ekonimik bağımsızlığı olan kadınlar daha rahat hareket edebilmektedirler
Diğerleri de illegal yollardan bir takım yollara başvuruyorlar .Bazende bu yollar kendilerinin öldürülmesine yol açıyor.
Sizin düşlediğiniz bir dünya henüz kurulmamıştır.Daha emekleme seviyesindedir.
Saygılar

Evlenecek kadar güvenecek birini bulsam heralde teklif beklemem ben ederim.

Evlilik hassas ,özel, güzel ve gerekli bir kurumdur.

Nur hanım, madem boşanacaksınız, niye evleniyorsunuz ?

Evlenirken güvenirsiniz, sonra değişir. Ya da siz değişiverirsiniz. Değişmeyen tek şey değişimdir.

Ne bu hanımlarda evlilik merakı Sanki evlenince ne oluyorsa.