Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra Kefaleti & Borçlu Şirket Yetkilisi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-07-2012, 14:44   #1
sibel19

 
Varsayılan İcra Kefaleti & Borçlu Şirket Yetkilisi

Merhaba,

Borçlu şirket aleyhine çeke dayalı, kambiyo senetlerine özgü takip başlatılmıştır. Takip kesinleşmiş ve borçlu şirket adresinde haciz gerçekleştirilmiştir.

Haciz esnasında borçlu şirket yetkilisi icra kefili olarak alınmış ve borç miktarı ve kefaletin sorumluluklarının anlatıldığı şerh düşülmüştür.

Borçlu şirket yetkilisi, haciz tutanağını borçlu şirket yetkilisi sıfatıyla imzalamış ancak kefil olarak imzalamamıştır.

Mevzuata göre, kefaletin yazılı şekilde olması ve kefalet taahhüdünün altında kefilin imzasının bulunması gerekli ve yeterlidir.

Buradaki kefaletin geçerli olup olmadığı hakkında görüşlerinizi öğrenmek isterim.

Zira şirket yetkilisi bu şekilde bir kefalet beyanının olmadığını, borçlu olacağını bilmediğini; rutin haciz işlemini borçlu şirketin yetkilisi olarak imzaladığını dile getirmektedir.
Old 22-07-2012, 16:42   #2
sibel19

 
Varsayılan

YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/5792
K. 1997/10677
T. 15.12.1997


DAVA :Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :Davacı vekili, Ömer Gülhan tarafından davalı lehine keşide edilen 150.000.000.- TL.’lık bir çeke dayalı olarak davalının keşideci aleyhine ihtiyati haciz kararı aldığını; bunu ise müvekkili davacı şirketin işyerinde infaza giriştiğini; bu infazın fiilen davacı müvekkili şirkete yönelik olarak gerçekleştirilmeye çalışılmasının baskısı altında şirket temsilcisinin şirketle alakası bulunmayan borcu kabul edip 50.000.000.- TL.’lık bölümünü peşinen ödemek ve bakiyesi hakkında da taahhütte bulunmak mecburiyetinde kaldığını; ihtiyati haczin icra takibine dönüştürülmesi ile davacı müvekkiline örnek 53 icra emri gönderildiğini; davalıya borçlu olanın davacı şirket olmaması nedeniyle icra emri tebliğinin doğru olmadığını; kaldı ki borcun, asıl borçlu Ömer Gülhan tarafından ödendiğini belirterek; davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
İ.İ.K.nun 38. maddesi hükümleri icra kefaletlerinin müteselsil kefalet hükmünde olduğunu ve ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi bulunduğunu düzenlemektedir. Amacı,icra takibine konu edilen ve anında ödenemeyen bir borcun üçüncü kişi (icra kefili ) tarafından ödenmesini sağlamaya yöneliktir. İcra kefaletinin şekli hakkında İİK’nda özel bir hüküm bulunmadığından, BK.nun 483 ve takip eden maddeleri hükümleri gözetildiğinde, yazılı şekilde olması ve kefalet taahhüdünün altında kefilin imzasının bulunması yeterlidir.
İcra dosyası içindeki icra zaptında imzası bulunan Sıtkı Ayanoğlu’nun davacı şirketi temsile yetkili bulunduğu tartışmasız olup, ihtiyati haciz kararının, takip konusu çekin keşidecisi durumunda olan Ömer Gülhan aleyhine alınıp uygulandığı ve takibin de adı geçen aleyhine yapılıp ödeme emri gönderildiği, davacı şirket aleyhine ise icra zaptındaki beyanına dayalı olarak örnek 53 icra emri gönderildiği gözetildiğinde;davacı şirket temsilcisinin icra zaptına dercolunan, borcun kabul edildiğine [/color]ve peşin ödediği 50.000.000.- TL.’nın dışında kalan kısmı belirlenen vadede ödeyeceğine ilişkin beyanının; davacı şirketi bağlayacağı ve sonuç olarak icra kefaleti niteliğinde olduğu kuşkusuzdur.
Bu durumda mahkemece davanın reddi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle kabulünde isabet görülmeyip davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bahsettiğim olayda, haciz zaptında, kişi şirket yetkilisi olduğunu beyan etmiş ve imza sirkülerini ibraz etmiş ve borca kefil olduğunu belirtmiştir. Ancak kişi şirket adına imza atmış ve bu imza öncesinde sirküleri göstermiştir. Bu nedenle şirket adına işlem yaptığının anlaşılması gereklidir, diye düşünüyorum.

Ancak diğer yandan zaten borçlunun şirket olduğu düşünüldüğünde, şirketin kendi borcuna kefil olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu izahtan varestedir.
Old 23-07-2012, 17:31   #3
av.sgenc

 
Varsayılan

Hatırlatma!!!
Türk Borçlar Kanununa göre, kefaletin geçerli olabilmesi için kefilin adının soyadının ve kefil olunan miktarın kendi el yazısı ile yazması ve imzalaması gerektiğini ve kefil olan gerçek kişiler evli ise eşlerinin de bu kefilliğe muvafakat etmeleri gerektiği unutmayınız!!!

Saygılarımla
Old 23-07-2012, 19:08   #4
aykutyigit

 
Varsayılan

Tarihi de yazması gerekmektedir.

II. Şekil
MADDE 583- Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kira sözleşmesinde kiracının şirket olmasına karşın taşınmazın "mesken" olarak imza atan şirket yetkilisi tarafından kullanılması / takibe itiraz Av.Günar Meslektaşların Soruları 16 17-12-2011 16:29
eskiden şirket yetkilisi olan şahsın yaptığı işlemlerden şirket sorumluluğu law10 Meslektaşların Soruları 4 01-05-2011 18:58
Senet-Şirket Yetkilisi Adaletin Kılıcı Meslektaşların Soruları 1 22-10-2009 19:26
şirket yetkilisi olmayan çalışanın 3. kişi şirket lehine geçersiz istihkak iddiası av_gülcan Meslektaşların Soruları 2 14-03-2009 18:26
şirket yetkilisi tanık olarak dinlenebilir mi? hırs Meslektaşların Soruları 3 04-02-2009 16:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04732895 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.