Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yakıştırıldığı şahısla sevgili olmayı "attan inip eşeğe binmek" şeklinde ifade eden şahsın sözleri hakaret midir?

Yanıt
Old 30-12-2011, 09:16   #31
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

"Hazmetme"den başka, hogörü meselesi diye de düşünülemez mi?, aman canım bundan kelli, kim bakacak eski sevgilinin kusuruna, at dedi eşek dedi; canı sağolsun, sonuçta eski sevgili.
Old 30-12-2011, 09:48   #32
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan C_OKYAY
"Hazmetme"den başka, hogörü meselesi diye de düşünülemez mi?, aman canım bundan kelli, kim bakacak eski sevgilinin kusuruna, at dedi eşek dedi; canı sağolsun, sonuçta eski sevgili.
Eski ya da yeni bir tanışıklığın olmasının sarf edilen sözlerin hakaret olma vasfını değiştirmeyeceği ve hoşgörü sınırlarının aşıldığı bir durumun söz konusu olduğunu düşünüyorum. Burada elbette kimsenin hakarete maruz kalan şahsa "sen nasıl bir insansın, suç duyurusunda bulunman gerekir, bu sözleri nasıl kendine yedirebiliyor, altında kalabiliyorsun" demeye hakkı yoktur ancak burada yapıldığı gibi tepkisizliğin eleştirilmesinde sakınca da yoktur.
Old 30-12-2011, 10:00   #34
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Eski ya da yeni bir tanışıklığın olmasının sarf edilen sözlerin hakaret olma vasfını değiştirmeyeceği ve hoşgörü sınırlarının aşıldığı bir durumun söz konusu olduğunu düşünüyorum. Burada elbette kimsenin hakarete maruz kalan şahsa "sen nasıl bir insansın, suç duyurusunda bulunman gerekir, bu sözleri nasıl kendine yedirebiliyor, altında kalabiliyorsun" demeye hakkı yoktur ancak burada yapıldığı gibi tepkisizliğin eleştirilmesinde sakınca da yoktur.

Tepkisizliğin eleştirilmesi kendi adımıza konuşarak mümkün olabilir.

Somut örnekte tartıştığımız sadece hukuki boyuttur. Kişilerin manevi tepkilerini değerlendirmenin ve kişinin şikayetçi olmama tercihini eleştirmenin de mümkün olamayacağı düşüncesindeyim.

Saygılarımla,
Old 30-12-2011, 10:13   #35
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk
Tepkisizliğin eleştirilmesi kendi adımıza konuşarak mümkün olabilir.

Somut örnekte tartıştığımız sadece hukuki boyuttur. Kişilerin manevi tepkilerini değerlendirmenin ve kişinin şikayetçi olmama tercihini eleştirmenin de mümkün olamayacağı düşüncesindeyim.

Saygılarımla,
Esasen başlık altında hukuki bir tartışma cereyan etmekle birlikte kapsamdan uzaklaşılmayarak, kişilik hakları rencide edilmeden (ayrı bir suç konusu olmaksızın) kısa ve net bir şekilde şikayetçi olmama tercihinin eleştirilmesinde sakınca görmüyorum. Tabii ki "eğer şikayetçi olmuyor iseler kendi özellerinde yine de bildikleri birşeyler vardır" şeklinde bir yaklaşımla da kapıyı azıcık açık bırakmakta yarar var.
Old 30-12-2011, 10:33   #36
Av.Tuğba Göktepe

 
Varsayılan

Söylenen sözlerin sadece arkadaş ortamında değilde,televizyon ve gazetelerde de yayınlanmış olmasını gözardı etmemek gerekir diye düşünüyorum.Arkadaş arasında belki espri niteliği taşıyabilecek bu durum,olayı duyan insanların sayısındaki fazlalık düşünüldüğünde espri halinden uzaklaşmaktadır .
Ayrıca mağdurun televizyonda programı izlendiği müddetçe geçimini sağlayacak biri olmasından,hergün gözönünde olmasına,yaptığı iş ile insanları güldürmeyi amaçlamasından bu olay ile yaptığı program dahi sekteye uğrayacağından şikayetçi olduğu takdirde mahkemece haklı görüleceğini akabinde de tazminat dahi alabileceğini düşünmekteyim.
Kendisinin şikayetçi olmamasına yorum yapmıyorum çünkü bazen ünlü insanların yaşantıları ile bizlerin yaşantılarının,gelenek göreneklerinin,maddi gelirlerimizin,arkadaş ve aile ortamlarının hep farklı olduğunu düşünmüşümdür.Sanki farklı bir Türkiye izliyoruz televizyonlarda.
Tabiki herkesin doğrusu kendine.Belki hatırı sayılır kişiler araya girmiştir,belki hoşgörülü bir insandır.Bunu bilmeden söz konusu kişinin yokluğunda yorum yapmayı da çok doğru bulmuyorum.
Old 30-12-2011, 11:08   #37
Av. Ali YILMAZKARA

 
Varsayılan

Belki özürdilemiş olması ve kendisinin özürdilemiş olmasını basına kendinin duyurması bunun yalanlanmaması da onu tatmin etmiş olabilir. Şikayetteki amaç cezalandırılmasıdır? Ve bu bağlamda şikayete gerek duymaması kabul edilebilir diye düşünüyorum. Hatta erdem olarak da değerlendirilebilir.
Tokat atana "acımadı kiii!?!!" demek gibi birşeyden ziyade büyüklük ben de kalsın olayı yapmış. (İnsan olana Ezici!)Saygı duydum
Old 30-12-2011, 16:07   #38
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk
Tepkisizliğin eleştirilmesi kendi adımıza konuşarak mümkün olabilir.

Somut örnekte tartıştığımız sadece hukuki boyuttur. Kişilerin manevi tepkilerini değerlendirmenin ve kişinin şikayetçi olmama tercihini eleştirmenin de mümkün olamayacağı düşüncesindeyim.

Saygılarımla,

Ne kadar güzel yazmışsınız.
Old 30-12-2011, 17:10   #39
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk
Tepkisizliğin eleştirilmesi kendi adımıza konuşarak mümkün olabilir.

Somut örnekte tartıştığımız sadece hukuki boyuttur. Kişilerin manevi tepkilerini değerlendirmenin ve kişinin şikayetçi olmama tercihini eleştirmenin de mümkün olamayacağı düşüncesindeyim.

Saygılarımla,
Sayın av-ufuk;

İlk cümlenize gereken dikkati göstermemiş olduğumu Sayın DİKİCİ'nin mesajıyla farkettim. Kendi adıma konuşarak bir eleştiride bulunmam gerekirse -konunun hukuki boyutunun tartışılması noktasında bir doyuma ulaşıldığı kanaatiyle- şahsıma basın önünde bu şekilde sözler sarf eden biri hakkında şikayetçi olur ve tazminat davası açardım. Ancak aralarındaki münasebeti bilemediğimiz ve şaka kaldırma tahammüllerinin af buyurun "eşek şakası" boyutuna varıp varmadığı bilgisine da sahip olmadığımız için bu tespitim de salt dışarıdan görünen kısmıyla sınırlı olacaktır.

Saygılarımla..
Old 30-12-2011, 17:19   #40
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Durun durun, bir dakika affınıza sığınarak; sürekli bu tartışmayı yaparken, hiç olmazsa, ikisine de yakın olan katırdan da söz etmek, bana göre, lüzumludur.
"Attan inip, katıra binmek" gibi deseydi???
Yorum gücümü aşıyor.
Old 30-12-2011, 18:50   #41
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan C_OKYAY
Durun durun, bir dakika affınıza sığınarak; sürekli bu tartışmayı yaparken, hiç olmazsa, ikisine de yakın olan katırdan da söz etmek, bana göre, lüzumludur.
"Attan inip, katıra binmek" gibi deseydi???
Yorum gücümü aşıyor.



Bir de ata sözümüz var at, katır ve eşeği barındıran...

"Atla katır tepişir, olan eşeğe olur." ya da "Atla katır tepişir, arada eşek ezilir.."
Old 30-12-2011, 20:00   #42
Gemici

 
Varsayılan Eşekname

Eşek Dünya’nın her yerinde rastlanan bir evcil hayvandır; atlarla aynı cinsten gelmektedir. Toynakları, düz olmayan yerlerde kolayca hareket etmesine yarıyacak şekilde olan eşek zora gelince saatte 50 kilometre yol alabilir. Aynı aileye ait olan atlar zora gelince erkekliğin on şartından dokuzu olan kaçmaya yönelirken, eşek olduğu yerde çakılıp kalır; tüm yalvarma ve yakarmalara rağmen yerinden ayrılmaz. Kızmak veya bağırmak inadını daha da artırır. Eşeğin inatçılığı ve aptallığı bu hareket tarzından kaynaklanan bir yakıştırmadır. Günümüzde Dünyanın birçok bölgesinde yabani eşeklere rastlanır. Kıbrıs'ın Karpaz Yarımadasında turistlere poz veren, daha doğrusu turistlere hiç aldırmayan ve resim çekmek için bekliyen turistleri bekleten eşekler Avrupadaki yabani eşeklerin son temsilcileri.
Wikipedia“ya göre bügünkü evcil eşeklerin tümü Afrika eşeği soyundan gelme. Evcilleştirilmesi attan öncedir. Atların evcilleştirilmesi ile beraber eşek insanoğlu için o güne kadar olan değerinden bir kayıp vermiştir; eşeğin geleneksel olarak yaptığı işleri at yüklenmiştir. Eşek ata kıyasla çok daha dayanıklıdır. Eşeğin uzak akrabası atla çiftleşmesinden en azından eşek kadar inatçı olan katır doğar.

Eşek insanoğlu için birçok hizmetler üstlenir. Etinden, sütünden derisinden faydalanılır. İnek, keçi, koyun sütü daha keşf edilmemişken anneler çocuklarına eşek sütü içirirlerdi; Etinden salam, sucuk yapılır. Bu sucuklardan bilerek olmasa bile bilmeden çoğumuz tatmıştır zannedersem. Eşek derisi ortaçağda pergament yapımında kullanılırdı. Ölmüş eşek kurttan korkmadığı gibi, dirisi de fazla korkmaz, eşekliğinden olsa gerek vahşi hayvanlara karşı koyar. Bu özelliğinden dolayı da sürüleri korumada köpeğin vazifesini üstlenir.

İnsanoğluna binlerce yıl hizmet etmiş olan eşek mitoljide ve masallarda da yerini almıştır. Bereketli Yarımay olarak adlandırılan Mezoptamya ve çevresinde eşek, tanrı ve totem hayvanı olarak kıymet görürdü. Orta Doğu’da Pales olarak adlandırılan aynı zamanda tanrı ve tanrıça olan(hem dişi hem erkek), tanrının vücudu insan, başı eşekmiş. Antik Yunanistan’da eşek için öngörülen özellikler: tembellik ve inatçılıktır. Diğer bir özellik eşeğin olağanüstü seksüel gücüdür. Bremen Mızıkacılarında eşek baş rolü üstlenmiştir.

Eşek, İncil’de kendisinden bahsedilmesinin yanısıra Hıritiyanlık dininde de yerini alır. Hıristiyanların kutsal günlerinden olan 6. Aralıkta ölümü kutlanan, Noel Baba ile karıştırlan ve Demre’de yaşamış olan Aziz Nikols genelde kendisinden ayrılmayan ve ona hizmet eden bir eşekle tasvir edilir.
Eşek masallarda genel olarak inatçılık ve aptallık sembolüdür. Birisini eşek olarak adlandırmak bildiğim kadarı ile çoğu hukuk sisteminde hakaret kabul edilir.

Kültürümüzde Eşek
Aptalca ve eşeksi davranışlarda bulunan insanların geçmişini araştırmada fayda vardır, belki de kendilerine küçükken eşek beyni yedirilmiştir.

Rüyada eşek görmek mal mülk sahibi olmaya, nesli çok olmaya alametmiş. Eşek palanı görülmesi, kendisine değer verilmeyen bir kadına işaret edermiş. Rüyasında eşek palanı gören zalim, zulmünden vaz geçecek ve tövbe edecek demekmiş.

Eşekle ilgili birçok Nasreddin Hoca fıkramızın yanında birçok atasözümüzde vardır.
Eşeğin kulağı kesilmekle küheylan olmaz (Atasözü)

Eşek altın yular taksa, yine merkep yine merkep (Atasözü)

Eşeği dama çıkaran yine kendisi indirir (Atasözü)

Eşeği sattık ki ÇÜŞ demeden kurtulalım diye (Atasözü)

At ile yola giden eşeğin vay haline (Atasözü)

Eşeğin hatırı yoksa sahibinin hatırı var. (Atasözü)

Eşeğini dövemiyen palanını döver(Atasözü)

At ile eşek kapışınca arada sahibi kalır(Atasözü)

Adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir atlastan olsa çulu(Atasözü)

Ben eşek olduktan sonra semer vuracak çok bulunur (Atasözü)


Bed-asla necabet mi verir hiç üniforma
Zerduz palan ursan eşşek yine eşşektir
Ziya Paşa (Terkib-i Bend)


Not: tanınmış bir fim kahramanının eşekle bir yere ulaşması veya bir başkasının ‘arkadaşım, dostum eşek’ demesi eşeği eşeklikten kurtaramıyacağı gibi, bir toplumun ve kültür çevresinin eşeğe verdiği değeri ve o hayvana layık gördüğü karakter özelliklerini yeniden gözden geçirmesine de yol açmaz. Mitoloji tanrısı eşekten günümüz eşeğine gelinceye kadar küprülerin altından çok sular akmış.


Tartışma konusu
Kendisine hakaret edilen kişinin hakaret karşısındaki tutumu:
Kimin kendisine yapılan kötü bir davranışa karşı nasıl bir tavır takınacağı, kişinin kendi kişilik yapısı ile ilgilidir.
Genel olarak:
Medyanın meşgale konusu olmamaya çalışmak olabilir,
Diğerinin küçüldüğü seviyeye düşmemek/inmemek olabilir,
Diğerini ciddiye almamak olabilir
Kendisine yakıştırılanları ciddiye almamak olabilir.
Kendimizi o kişinin yerine koyma olanağımız olmadığı için, sadece tahminlerde bulunabiliriz. Herşeye rağmen bu tahminler kendi düşüncelerimizin ürünüdür. Sayın av-ufuk’a katılıyorum.
Ayrıca toplumun beklentisinin aksine bir davranışta bulunan kişiyi centilmenliğinden (davranışın centilmence olduğu benim yorumum) dolayı kutluyorum.
Eşek bizim kendisini eşek olarak adlandırdığımızdan habersizdir. Bu habersizlik kendilerine hayvani özellikler yakıştırılan/yakıştırdığımız insanlar için geçerli değildir. Hakaret ve küçük düşürülme herkesin kolay kolay hazmedebileceği ve hoşgörü ile karşılıyacağı şeyler değildir. ‘Arsızın yüzüne tükürmüşler ‘yağmur yağıyor’ demiş sözü her zaman doğru olmayabilir. Kişi dışarıya karşı yağmur yağıyor dese bile içi kan ağlıyor olabilir.

Saygılarımla
Old 30-12-2011, 20:02   #43
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Eşek Dünya’nın her yerinde rastlanan bir evcil hayvandır; atlarla aynı cinsten gelmektedir. Toynakları, düz olmayan yerlerde kolayca hareket etmesine yarıyacak şekilde olan eşek zora gelince saatte 50 kilometre yol alabilir. Aynı aileye ait olan atlar zora gelince erkekliğin on şartından dokuzu olan kaçmaya yönelirken, eşek olduğu yerde çakılıp kalır; tüm yalvarma ve yakarmalara rağmen yerinden ayrılmaz. Kızmak veya bağırmak inadını daha da artırır. Eşeğin inatçılığı ve aptallığı bu hareket tarzından kaynaklanan bir yakıştırmadır. Günümüzde Dünyanın birçok bölgesinde yabani eşeklere rastlanır. Bu yaz Kıbrıs’a gittiğimde Karpaz Yarımadasında turistlere poz veren yabani eşekler görmüştüm.
Wikipedia“ya göre bügünkü evcil eşeklerin tümü Afrika eşeği soyundan gelme. Evcilleştirilmesi attan öncedir. Atların evcilleştirilmesi ile beraber eşek insanoğlu için o güne kadar olan değerinden bir kayıp vermiştir; eşeğin geleneksel olarak yaptığı işleri at yüklenmiştir. Eşek ata kıyasla çok daha dayanıklıdır. Eşeğin uzak akrabası atla çiftleşmesinden en azından eşek kadar inatçı olan katır doğar.

Eşek insanoğlu için birçok hizmetler üstlenir. Etinden, sütünden derisinden faydalanılır. İnek, keçi, koyun sütü daha keşf edilmemişken anneler çocuklarına eşek sütü içirirlerdi; Etinden salam, sucuk yapılır. Bu sucuklardan bilerek olmasa bile bilmeden çoğumuz tatmıştır zannedersem. Eşek derisi ortaçağda pergament yapımında kullanılırdı. Ölmüş eşek kurttan korkmadığı gibi, dirisi de fazla korkmaz, eşekliğinden olsa gerek vahşi hayvanlara karşı koyar. Bu özelliğinden dolayı da sürüleri korumada köpeğin vazifesini üstlenir.

İnsanoğluna binlerce yıl hizmet etmiş olan eşek mitoljide ve masallarda da yerini almıştır. Bereketli Yarımay olarak adlandırılan Mezoptamya ve çevresinde eşek, tanrı ve totem hayvanı olarak kıymet görürdü. Orta Doğu’da Pales olarak adlandırılan aynı zamanda tanrı ve tanrıça olan(hem dişi hem erkek), tanrının vücudu insan, başı eşekmiş. Antik Yunanistan’da eşek için öngörülen özellikler: temebl ve inatçılıktır. Diğer bir özellik eşeğin olağanüstü seksüel gücüdür. Bremen Mızıkacılarında eşek baş rolü üstlenmiştir.

Eşek, İncil’de kendisinden bahsedilmesinin yanısıra Hıritiyanlık dininde de yerini alır. Hıristiyanların kutsal günlerinden olan 6. Aralıkta ölümü kutlanan, Noel Baba ile karıştırlan ve Demre’de yaşamış olan Aziz Nikols genelde kendisinden ayrılmayan ve ona hizmet eden bir eşekle tasvir edilir.
Eşek masallarda genel olarak inatçılık ve aptallık sembolüdür. Birisini eşek olarak adlandırmak bildiğim kadarı ile çoğu hukuk sisteminde hakaret kabul edilir.

Kültürümüzde Eşek
Aptalca ve eşeksi davranışlarda bulunan insanların geçmişini araştırmada fayda vardır, belki de kendilerine küçükken eşek beyni yedirilmiştir.

Rüyada eşek görmek mal mülk sahibi olmaya, nesli çok olmaya alametmiş. Eşek palanı görülmesi, kendisine değer verilmeyen bir kadına işaret edermiş. Rüyasında eşek palanı gören zalim, zulmünden vaz geçecek ve tövbe edecek demekmiş.

Eşekle ilgili birçok Nasreddin Hoca fıkramızın yanında birçok atasözümüzde vardır.
Eşeğin kulağı kesilmekle küheylan olmaz (Atasözü)

Eşek altın yular taksa, yine merkep yine merkep (Atasözü)

Eşeği dama çıkaran yine kendisi indirir (Atasözü)

Eşeği sattık ki ÇÜŞ demeden kurtulalım diye (Atasözü)

At ile yola giden eşeğin vay haline (Atasözü)

Eşeğin hatırı yoksa sahibinin hatırı var. (Atasözü)

Eşeğini dövemiyen palanını döver(Atasözü)

At ile eşek kapışınca arada sahibi kalır(Atasözü)

Adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir atlastan olsa çulu(Atasözü)

Ben eşek olduktan sonra semer vuracak çok bulunur (Atasözü)


Bed-asla necabet mi verir hiç üniforma
Zerduz palan ursan eşşek yine eşşektir
Ziya Paşa (Terkib-i Bend)


Not: tanınmış bir fim kahramanının eşekle bir yere ulaşması veya bir başkasının ‘arkadaşım, dostum eşek’ demesi eşeği eşeklikten kurtaramıyacağı gibi, bir toplumun ve kültür çevresinin eşeğe verdiği değeri ve o hayvana layık gördüğü karakter özelliklerini yeniden gözden geçirmesine de yol açmaz. Mitoloji tanrısı eşekten günümüz eşeğine gelinceye kadar küprülerin altından çok sular akmış.


Tartışma konuısu
Kendisine hakaret edilen kişinin hakaret karşısındaki tutumu:
Kimin kendisine yapılan kötü bir davranışa karşı nasıl bir tavır takınacağı, kişinin kendi kişilik yapısı ile ilgilidir.
Genel olarak:
Medyanın meşgale konusu olmamaya çalışmak olabilir,
Diğerinin küçüldüğü seviyeye düşmemek/inmemek olabilir,
Diğerini ciddiye almamak olabilir
Kendisine yakıştırılanları ciddiye almamak olabilir.
Kendimizi o kişinin yerine koyma olanağımız olmadığı için, sadece tahminlerde bulunabiliriz. Herşeye rağmen bu tahminler kendi düşüncelerimizin ürünüdür. Sayın av-ufuk’a katılıyorum.
Ayrıca toplumun beklentisinin aksine bir davranışta bulunan kişiyi centilmenliğinden (davranışın centilmence olduğu benim yorumum) dolayı kutluyorum.
Eşek bizim kendisini eşek olarak adlandırdığımızdan habersizdir. Bu habersizlik kendilerine hayvani özellikler yakıştırılan/yakıştırdığımız insanlar için geçerli değildir. Hakaret ve küçük düşürülme herkesin kolay kolay hazmedebileceği ve hoşgörü ile karşılıyacağı şeyler değildir. ‘Arsızın yüzüne tükürmüşler ‘yağmur yağıyor’ demiş sözü her zaman doğru olmayabilir. Kişi dışarıya karşı yağmur yağıyor dese bile içi kan ağlıyor olabilir.

Saygılarımla

Teşekkürler Sayın Gemici. Ciddi emek vermişsiniz.

Bence de zavallı eşek, kendisine insanların "eşek" dediğini fark edebilseydi, iyi bir avukat tutardı.
Old 30-12-2011, 21:16   #44
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
42 no.lu mesaj
Gerçekten ciddi emek vermişsiniz, keyifle okudum.

Ancak toplumun beklentilerinin aksi yönde bir tavır gösterilmesi, tepkisizlik içeren söz konusu tavrın başlı başına takdire şayan olduğu anlamına gelmemelidir. Burada hakarete maruz kalan şahsın yanıt vermemesi/şikayetçi olmamasının olumlu bir davranış olarak nitelendirilmesiyle olumsuz olarak nitelendirilmesi arasında her ikisinin de eleştiri olması bakımından bir fark yoktur. Tekraren, her iki yaklaşım da hukuki tartışma kapsamı dışındadır. Ayrıca şahıslar arasındaki münasebetin içeriğini tam olarak bilemeyeceğimiz hususuna değinmiş olduğumu da ifade etmeliyim. Özetle bu başlık altında hukuki çerçevede değerlendirmeler yapılmış, hakarete maruz kalan şahsın tavrı olumlu ve olumsuz olarak eleştirilmiş, bahse konu hayvanlarla ilgili bilgilendirmelerde de bulunulmuş ve kanaatimce tartışmalar verimli geçmiştir.

Saygılarımla..
Old 31-12-2011, 08:00   #45
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Tam verimi alabilmek için " eşek mi asil, at mı asil"? biçiminde bir anket açalım ve son noktayı koyalım diye düşünüyorum.
Saygılarımla.
Old 31-12-2011, 20:34   #46
üye31284

 
Varsayılan

Benim için de sözler bir arada değerlendirildiğinde hakaret suçu oluşmuştur.

Bahsi geçen kişinin tepkisizliği; hoşgörüden mi kaynaklanıyor, üzüldüğü bu konu kapansın ve uzamasın diye mi üstüne gitmiyor ya da bir sonuç alamayacağını düşündüğü için mi böyle pasif davranıyor bilemeyiz. Bana, böyle ezici bir durumda kalmaya devam etmemek için konuyu kapatmaya çalışmış gibi geliyor. Bu da kendi açısından mantıklı bir yol olabilir.

Avrupa Yakası dizisinde Burhan Altıntop karakteri vardı. Her fırsatta "Ben de Nişantaşı çocuğuyum ben de üniversite mezunuyum" derdi. Bu tarz insanlarla günlük hayatımda ben de ara sıra karşılaşıyorum ve onlar için üzülüyorum. Konuyla alakasız bir şekilde üniversite mezunu olduklarını araya sıkıştırıyorlar.

Yeni yılda "ilkokul mezunu olup bazı üniversite mezunlarına açık ara fark atan ve üniversite mezunu olduğunu söylemesine gerek kalmadan üniversite mezunu olduğu anlaşılan" insanlarla muhattap olmanızı dilerim. Ayrıca kendim için diğer standart dileklerle birlikte büyük ikramiyeyi diliyorum.

Son olarak Sabah gazetesi yazarı Sami Tosun'un konuyla alakalı köşe yazısından bir bölüm ve ilgili linki yolluyorum...

http://www.sabah.com.tr/Cumartesi/Yazarlar/tosun/2011/12/31/sonucta-kultur-seviyelerimiz-belli

"...Sonuçta kültür seviyelerimiz belli! İşte böyle tuhaf bir memleket burası... Üniversiteler ne cevherler yetiştiriyor, görünüz. Efendim, kanaatim odur ki, devlet büyüklerimiz bu türden 'netice'lere bakarak, memleketimizdeki mevcut üniversite vaziyetini en başından gözden geçirmelidir. Evet kıymetli okur, parayı bastırdığınız anda '20'ye kadar sayabilmek için ayakkabılarını çıkaran' birini bile üniversite mezunu yapabileceğiniz bir memleket burası..."

İyi yıllar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
"Usulsüzlüğü Meslek Edinmek" Sözü Hakaret Midir? askeplion Meslektaşların Soruları 11 25-07-2013 09:16
" Devletin Dili ", " Resmi Dil ", " Ortak Dil "... Doç. Dr. Özge Yücel Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu 12 14-11-2012 18:12
Eski bayi elinde kalmış malları eritmek için gazeteye "gerçek indirim A markasında,B.... Ltd.Şti.'nde" şeklinde reklam verebilirmi? marka tecavüzü mü serdarserdar Meslektaşların Soruları 7 24-03-2011 08:04
Avukatın Bürosunun Camına "Dilekçe Yazılır" Şeklinde Tabela Asması ad-hoc Meslektaşların Soruları 25 02-04-2007 18:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04703403 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.