maaş haczi-işten çıkarma

İyi çalışmalar..
Bir işverenin sorusunu sizinle paylaşmak istiyorum..
2 ay öncesinden talep edilen ve havale edilen maaş haciz müzekkeresi, 1 hafta öncesine kadar işverene tebliğ edilmiş. Borçlu işçi sigortalı ve asgari ücretle çalışmaktadır. Maaş haciz müzekkeresinin tebliğinden sonra da işçi yeniden sigortasız çalıştırılmak vaadiyle işten çıkarılmıştır,ancak tekrar işe alınmamış,kıdem ve ihbar da almamıştır.
Bu durumda borçtan kim sorumlu olur ?

İşverene tebliğ edilen yazıda muhtemelen şöyle yazmaktadır; "Yukarıda ismi yazılı borçlunun işbu borcu sebebiyle almakta olduğu maaş ve ücretlerinin 1/4'ü ile ikramiye,tazminat ve sosyal hak ve alacaklarının borç miktarı kadarına haciz tatbikine karar verilmiştir".

Bu yazı nedenli işveren iş akdini feshetmesinden dolayı her ne kadar ücret verme borcu olmasa da ihbar ve kıdem tazminatını alacakları yönünden geriye dönük sorumluluğu devam eder. Tabi bu takdirde işçinin ihbar ve kıdem tazminatını hakedip haketmediği de önemli olacaktır.

Borçlunun işten çıkarılmasında haklı nedenle fesih durumu söz konusu olmadığından, işçi kıdem ve ihbar tazminatıyla birlikte şayet ödenmemişse vesair işçi alacaklarını da işverenden talep eder. Ayrıca burada fesih işleminin usulüne uygun olarak gerçekleştirilmediğini düşünüyorum. Eğer geçerli nedene dayandırılarak iş akdi feshedilmişse(evrak üzerinde) bu durumda işçinin yazılı savunması alınmalı, nedenin varlığı ve geçerliliği tutanak ile saptanmalı ve fesih bildirimi yazılı yapılmalıdır.

Eğer haklı nedene dayanılarak iş akdi feshedilmişse kanunda belirtilen olguların gerçekleşmiş olması gerekir.

İşverenin feshi dayandırdığı gerekçeye göre kıdem-ihbar tazminatları açısından farklı sonuçların ortaya çıkacağını sanmıyorum. Her iki durumda da (geçerli nedenle ve haksız nedenle fesihte) borçlu-işçi kıdem ve ihbar tazminatıyla birlikte diğer işçi alacaklarını alabilir. Geçerli nedene dayandırılmışsa bilindiği üzere işçi işe iadesini talep edebilir.Bununla birlikte işe iade için 30 günlük sürenin geçirilmemesi gerekir.

Dip not: İşçi ihtarname göndererek işverenden bu haklarını talep etmelidir. İşveren yerine getirmediğinde temerrüde düşmüş olacaktır.

Kıdem tazminatını hak etmişse, bu durumda işverenin direkt icra dosyasına bu parayı yatırması gerekmektedir. Borçlu işveren olmamaktadır. Üçüncü şahıs olarak bu hak edişi dosyaya havale etmekle yükümlüdür. Tekit gönderildikten sonra artık işyerinde haciz işlemi yapabilir ayrıca İcra İflas yasasındaki amir hükme muhalefet ettiğinden Cumhuriyet Başsavcılığına işveren hakkında suç duyurusunda bulunulabilir.(Maaş hacizlerinde safahat böyle gelişiyor. Kıdem tazminatlarında da benzer olabileceğini düşünüyorum.)

Alıntı: Yazan stj.av.T.Kağan İyi çalışmalar.. Bir işverenin sorusunu sizinle paylaşmak istiyorum.. 2 ay öncesinden talep edilen ve havale edilen maaş haciz müzekkeresi, 1 hafta öncesine kadar işverene tebliğ edilmiş. Borçlu işçi sigortalı ve asgari ücretle çalışmaktadır. Maaş haciz müzekkeresinin tebliğinden sonra da işçi yeniden sigortasız çalıştırılmak vaadiyle işten çıkarılmıştır,ancak tekrar işe alınmamış,kıdem ve ihbar da almamıştır. Bu durumda borçtan kim sorumlu olur ?

Anladığım kadarıyla sizin sorunuz işçinin borcundan kimin sorumlu olup olmadığı.Müvekkilinize tebliğ edilen maaş haciz müzekkeresine karşı müvekkiliniz icra dairesine bu işçinin artık yanında çalışmadığını belirten bir dilekçe verecek,muhasebeden işçinin işten ayrıldığına dair belgeyi de ekleyebilir,şu tarihten itibaren yanımda çalışmamaktadır ,bu sebeple maaşından kesinti yapılıp kesintinin dairenize gönderme olanağı bulunmamaktadır şeklinde .
Bu borçtan dolayı müvekkilinizin sorumluluğu yoktur.

Alıntı: Yazan emi_shn Anladığım kadarıyla sizin sorunuz işçinin borcundan kimin sorumlu olup olmadığı.Müvekkilinize tebliğ edilen maaş haciz müzekkeresine karşı müvekkiliniz icra dairesine bu işçinin artık yanında çalışmadığını belirten bir dilekçe verecek,muhasebeden işçinin işten ayrıldığına dair belgeyi de ekleyebilir,şu tarihten itibaren yanımda çalışmamaktadır ,bu sebeple maaşından kesinti yapılıp kesintinin dairenize gönderme olanağı bulunmamaktadır şeklinde . Bu borçtan dolayı müvekkilinizin sorumluluğu yoktur.

Sorumlu olduğunu düşünmekteyim. Eğer işçi istifa etmişse, istifa dilekçesiyle birlikte işçinin özlük dosyasından işten çıkış belgesinin temin edilerek icra dosyasına gönderilmesi gerekir. İşverenin başka bir şekilde yükümlülükten kurtulabileceğini sanmıyorum.

Alıntı: Yazan suskun_juliette Aksine sorumlu olduğunu düşünmekteyim. Eğer işçi istifa etmişse, istifa dilekçesiyle birlikte işçinin özlük dosyasından işten çıkış belgesinin temin edilerek icra dosyasına gönderilmesi gerekir. İşverenin başka bir şekilde yükümlülükten kurtulabileceğini sanmıyorum.

Ben de aynı şeyi söyledim aslında sayın meslektaşım.İşten çıktığına dair belgenin muhasebede mevcutsa eklenmesi gerektiğini belirttim.

Alıntı: Yazan emi_shn Ben de aynı şeyi söyledim aslında sayın meslektaşım.İşten çıktığına dair belgenin muhasebede mevcutsa eklenmesi gerektiğini belirttim.

Kusura bakmayın yeni fark ettim
O zaman size aynen katılıyorum meslektaşım ve gerekli düzeltmeyi yaptım

Saygılarımla

Sayın avukatlar, şimdi öğrendim, meğer işçimizin maaşı üzerinde 10 a yakın haciz varmış.
Bu da yeni bir sorun ortaya çıkarıyor. Hepsi sıraya mı girecek yoksa muvafakatname verip işçimiz bayram a aç mı girecek ?

Alıntı: Yazan stj.av.T.Kağan Sayın avukatlar, şimdi öğrendim, meğer işçimizin maaşı üzerinde 10 a yakın haciz varmış. Bu da yeni bir sorun ortaya çıkarıyor. Hepsi sıraya mı girecek yoksa muvafakatname verip işçimiz bayram a aç mı girecek ?

Maaş haczi müzekkerelerinin tebliğ tarihleri itibariyle takip dosyalarının ödemeleri sıraya alınır. Buna göre işçinin kıdem tazminatı ilk dosyayı kapatıyorsa ve bir miktar kalmışsa bu kez sıra diğerine geçecektir.

Alıntı: Yazan stj.av.T.Kağan Sayın avukatlar, şimdi öğrendim, meğer işçimizin maaşı üzerinde 10 a yakın haciz varmış. Bu da yeni bir sorun ortaya çıkarıyor. Hepsi sıraya mı girecek yoksa muvafakatname verip işçimiz bayram a aç mı girecek ?

işçinin ücretinde çok fazla haciz varsa ve gelmeye devam ediyorsa bu iş akdinin gçerli fesih sebebi olduğunu söyleyen yargıtay kararı mevcut, ancak şuan elimde yok. temin edince bu başlık altında paylaşacağım.
işyerine gelen maaş haczi müzekkeresine bakmak lazım, eğer iş akdinin feshi veya sona ermesi ile doğacak alacakları (kıdem ve ihbar tazminatı) üzerinde de haciz konulduğu belirtilmişse, bu kalemler miktarınca işveren borçlu duruma düşmüştür ve tekid yazılmasına gerek olmadan doğrudan işverene haciz yöneltebilirsiniz. ancak bu alacak kalemlerinin ne kadar olduğunu bilmek gerekir.

T.C.

YARGITAY

9.HUKUKDAİRESİ

E.2008/10363
K.2008/6019
T.24.3.2008

• İŞE İADE TALEBİ ( İşyerinin Önemli Zaman Kaybına Neden Olacak Şekilde Çalışma Sürecinin veya İşyeri Organizasyonunun Olumsuz Yönde Etkilendiğinin Kabul Edilmesi Halinde Geçerli Fesih Nedeninin Kabul Edilmesi Gerektiği )

• İHTAR ÇEKİLMESİ ( Çalışma Sürecinin veya İşyeri Organizasyonunun Olumsuz Yönde Etkilendiğinin Kabul Edilmesi Halinde Geçerli Fesih Nedeninin Kabul Edilmesi Gerektiği - Ancak Bunun İçin İşçiye Önceden İhtar Çekilmesi Gerektiği )

• İŞÇİNİN KUSURUNA DAYANMAYAN DAVRANIŞLARI ( Kural Olarak İşverene İşçinin Davranışlarına Dayanarak Sözleşmeyi Feshetme Hakkını Vermediği )

4857/m.17,18,21,25

ÖZET : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali geçerli fesih nedeni olabilir. Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına dayanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kusurun derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arz edebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahmini teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmelinde rol oynayacaktır.İşçinin ücretinin borcu nedeniyle haczedilmesi, istisna en davranış nedeniyle feshi geçerli kılmalıdır, işçinin ücretinin sık sık haczi nedeniyle, objektif bir bakış açısı altında, işyerinin, örneğin muhasebe veya hukuk servisinde önemli zaman kaybına neden olacak şekilde çalışma sürecinin veya işyeri organizasyonunun olumsuz yönde etkilendiğinin kabul edilmesi halinde geçerli fesih nedeninin kabul edilmesi gerekir. Ancak bunun için işçiye önceden ihtar çekilmesi yerinde olacaktır.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Göktaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi, iş sözleşmesinin işverence geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, davacının ücretinde bulunan haczin kaldırılmasına yönelik herhangi bir işlem yapmadığı için davranışı nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece davacının ücretindeki haczi kaldırmaya yönelik işlem yapmadığı gerekçesinin davalı tarafından herhangi bir delille ispatlanamadığı, haczi kaldırmanın toplu para bulmayı gerektirdiğinden çoğu durumda maaşından başka geliri bulunmayan işçilerden beklenemeyeceği, işçinin işyeri dışındaki olumsuz davranışının işin ve işyerinin normal işleyişini etkilemediği sürece geçerli fesih nedeni sayılamayacağı, borcunu ödememenin yaptırımı olarak maaştan haciz yoluyla kesinti yapıldığı, borcu olan işçinin sırf bu nedenle iş sözleşmesini feshetmenin onu aynı eylemden dolayı iki kere cezalandırmak olduğu, ayrıca işyerindeki çok sayıda hacizli personelden az bir kısmının iş sözleşmesinin feshedilmesinin, eşit davranma yükümlülüğüne ve feshin son çare olma ilkesine aykırı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

İş Kanunu'nun 18. maddesinin 1. fıkrasına göre, işveren, iş sözleşmesini işçinin davranışlarından kaynaklanan nedenlerle geçerli olarak feshedebilir. işverenin iş sözleşmesinin süreli feshim geçerli kılan işçinin davranışları, İş Kanunu'nun 25. maddesi gereğince haklı nedenle derhal feshe neden olacak ağırlıkta bulunmamakla birlikte işyerinin normal işleyişini ve yürüyüşünü bozan, iş görme borcunun gerektiği şekilde yerine getirilmesini engelleyen ve işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkileyen hallerdir, işçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve erik açıdan onaylanmayacak bir tutumu, işyerindeki üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Başka bir anlatımla, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içerisinde beklenemeyeceği durumlarda, fesih için geçerli nedenin bulunduğu kabul edilmelidir.

Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali geçerli fesih nedeni olabilir ( KR/Etzel,G., §1 KSchG Rdnr. 400 sh.123 ). Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına da-yanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kusurun derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arz edebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahmini teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmelinde rol oynayacaktır ( Stahlhacke, E./Preis, V.Nosen, R., Kündigung und Kündigungschutz im Arbeitsverhaltnis, 8. Aufl., München 2002, Nr. 1168 sh.468 ).

İşçinin ücretinin borcu nedeniyle haczedilmesi, istisna en davranış nedeniyle feshi geçerli kılmalıdır, işçinin ücretinin sık sık haczi nedeniyle, objektif bir bakış açısı altında, işyerinin, örneğin muhasebe veya hukuk servisinde önemli zaman kaybına neden olacak şekilde çalışma sürecinin veya işyeri organizasyonunun olumsuz yönde etkilendiğinin kabul edilmesi halinde geçerli fesih nedeninin kabul edilmesi gerekir. Ancak bunun için işçiye önceden ihtar çekilmesi yerinde olacaktır.

Somut olayda, davacı işçi hakkında değişik alacaklılar tarafından çok sayıda icra takibi yapıldığı ve ücretine hacizler konulduğu, iş sözleşmesinin ihtara rağmen ücreti üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik işlem yapmaması nedeniyle İş Kanunu'nun 17.maddesi uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre davalı şirket Genel Müdürlüğünce ücret ve diğer alacakları üzerine haciz konulan personelin durumlarını düzeltmeleri konusunda 16.3.2004 ve 10.1.2007 tarihli iki adet genelge yayınlandığı, davacıya da iş sözleşmesi feshedilmeden önce çalışma huzuru ve verimliliğin sağlanması açısından ücreti üzerindeki hacizlerin 2 aylık süre içerisinde kaldırılması ihtarı verilmiştir. Buna rağmen davacı ücreti üzerindeki hacizleri kaldırmaya yönelik işlem yapmamıştır. Davacının bu davranışı fesih için geçerli neden teşkil ettiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü hatalı olmuştur.

Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle;

1- )Karadeniz Ereğli İş Mahkemesinin 13.2.2008 gün ve 926-82 sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,

2- )Davanın REDDİNE,

3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4- )Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı ( 20 )YTL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

5- )Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 500 YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6- )Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine kesin olarak, 24.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

Peki;sorumun en başında belirttiğim gibi, maaş haczi müzekkeresi ile işten çıkarma arasında kalan 25 günlük süreden işçi mi sorumlu işveren mi? Kimi avukatlar işverenin işçiyi işten çıkarabileceğini,ancak bu aradaki borcu işverenin ödemesi gerektiğini, kimi borcun tamamını işverenin ödeyip işçiye senet imzalatmasını söylüyor..
Değerli görüşlerinizi alabilir miyim?

Alıntı: Yazan stj.av.T.Kağan kimi borcun tamamını işverenin ödeyip işçiye senet imzalatmasını söylüyor..

meslektaşımızın kafası karışıktı herhalde

maaş haczi tebligatı alan işverenin yapması gereken.
maaş haciz müzekkeresinde yazılan kararı yerine getirmesi, işçi işten ayrılana kadar veya borç sona erene kadar icra dosyasına yapacağı gerekli kesintiyi yatırmak.

eğer sadece ücretin 1/4 ünün haczi yazıyorsa müzekkerede sadece bunu yapacak, fazla mesai, prim,kıdem tazminatını vs, bunları kesemez, ancak bunlar yazıyorsa, işçi işten ayrılana kadar ücreti ve sair haklarından kesinti yapacak ve yine yazması şartıyla işten ayrıldığında doğmuş kıdem tazminatı varsa bununda dosya alacağı kadarını dosyaya yatıracak.

borcun tamamnın ödeyip işçiye senet imzalatmasını ben kötüniyet olarak yorumlarım.

İş kanunu


Maaş haczi müzekkeresi işçinin hak veya alacağı varsa maaş yada ücretinin 1/4 biri kadar haciz konulması için işverene bildirilir.işveren birinci haciz ihbarnamesine 7 günde içinde cevap verir. işten çıkmışsa işten çıktığına dair belgeyi müzekkereye ekleyip gönderir.sorumluluk durumu bundan sonra ortaya çıkar.icra iflas kanunu 89 madde her şeyi açıkça yaziyor.Kıdem ve ihabar tazmintı ayrı bir konudur

Yargıtay'ın son görüşü (en az 3-4 yıllık) ücret haczi için haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği.
Ücret haczi 78. Maddeye göre müzekkere ile yapılır, uymamanın yaptırımı da 356 ve 357. Maddelerde yazar,

Merhaba,

Maaşı üzerinde haciz bulunan işçi, işten çıkartılıp, işe iade davasıyla geri döner ve işe başlatılmazsa, boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı konularında maaştaki önceki haczin etkisi ne olur?

Alıntı: Yazan kapgan Merhaba, Maaşı üzerinde haciz bulunan işçi, işten çıkartılıp, işe iade davasıyla geri döner ve işe başlatılmazsa, boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı konularında maaştaki önceki haczin etkisi ne olur?

İşe dönmesi ancak başlatılmaması demek, akdin devam ettiğini, işe başlatılmadığı zaman akdin son bulacağı anlamı taşır.

İşveren işe başlatmama tazminatı ödeyecekse ve maaş, tazminat, ikramiye ve diğer alacakları hakkında da haciz devam ediyorsa, haciz tatbik edilmeli.

Kolay gelsin...

Merhabalar,

Maaşı üzerinde haciz kesintisi yapılan ve iş akdinin feshi sebebi ile kıdem ihbar tazminatının tamamı icra dosyasına ödenmiş bulunan işçinin İşe iade davası açması ve işe başlatılmaması halinde ödenecek İşe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacağı'da yine icra dosyasına mı ödenmelidir ?

Çok teşekkür ederim.

Saygılarımla

Alıntı: Yazan lawslave Merhabalar, Maaşı üzerinde haciz kesintisi yapılan ve iş akdinin feshi sebebi ile kıdem ihbar tazminatının tamamı icra dosyasına ödenmiş bulunan işçinin İşe iade davası açması ve işe başlatılmaması halinde ödenecek İşe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacağı'da yine icra dosyasına mı ödenmelidir ? Çok teşekkür ederim. Saygılarımla

İşçinin artık o işveren ile çalışmadığına dair gerekli bildirim de icra dosyasına yapılmıştır kıdem ve ihbar ödemeleri yapılmışsa. Bundan sonra işçinin doğacak alacakları için Ancak takipteki alacaklı taraf işçinin işe iade davasından haberdar olup eski işverene 89/1 gönderirse o halde bu tazminatların da icra dosyasına ödenmesi gerekmektedir. Kolay gelsin.

İlginiz için çok teşekkür ederim üstadım.Bende öyle düşünüyorum ancak farklı görüşlerde duydum bu konuda bu yüzden tereddüt ettim.
İyi çalışmalar dilerim

Alıntı: Yazan lawslave İlginiz için çok teşekkür ederim üstadım.Bende öyle düşünüyorum ancak farklı görüşlerde duydum bu konuda bu yüzden tereddüt ettim. İyi çalışmalar dilerim

Sayın Meslektaşım,

İşe iade davasının kesinleşmesinin ortalama 2 yıl olacağı ve işçinin ancak dava tarihinden 2 yıl kadar sonra işverene başvurabileceği ve bunun sonucunda tazminatların gündeme gelebileceği düşünüldüğünde, işverenin işten çıkan işçiye 2 yıl sonra bir ödeme yapacağı zaman, işçinin borçlu olduğu maaş haczi kesintisi yapılan icra dosyasının açık olup olmadığını kontrol etmesi pek mümkün değildir. Bu özenin işverenden beklenmesinin hayatın olağan akışına uymadığı kanaatindeyim. Teşekkür ederim. Kolay gelsin.

Merhabalar değerli meslektaşlarım.Benim de şöyle bir sorum olacaktı: işveren işcinin işten çıkışını yaptıktan sonra kendisine maaş haczi için müzekkere geliyor.İşveren buna gerekli belgelerle birlikte itirazını sunuyor.Ancak bunun üzerinden yaklaşık 7 ay sonra,işcinin 4 aylık süre zarfındaki maaşından kesinti yapılarak yatırılması isteniyor ancak İşveren buna karşı hiçbir işlem yapmıyor ve dosyada toplam borç tutarı kadar işveren borçlu taraf olarak kaydediliyor ve araçlarına haciz konuluyor.İşverenin sorumluluğunun sadece kesinti yapılmayan miktarla sınırlı olması gerekmez miydi? Bu durumda işveren tarafından nasıl bir yol izlenebilir ? Önemseyip cevap veren herkese şimdiden teşekkürler.

Alıntı: Yazan ddiskaya Merhabalar değerli meslektaşlarım.Benim de şöyle bir sorum olacaktı: işveren işcinin işten çıkışını yaptıktan sonra kendisine maaş haczi için müzekkere geliyor.İşveren buna gerekli belgelerle birlikte itirazını sunuyor.Ancak bunun üzerinden yaklaşık 7 ay sonra,işcinin 4 aylık süre zarfındaki maaşından kesinti yapılarak yatırılması isteniyor ancak İşveren buna karşı hiçbir işlem yapmıyor ve dosyada toplam borç tutarı kadar işveren borçlu taraf olarak kaydediliyor ve araçlarına haciz konuluyor.İşverenin sorumluluğunun sadece kesinti yapılmayan miktarla sınırlı olması gerekmez miydi? Bu durumda işveren tarafından nasıl bir yol izlenebilir ? Önemseyip cevap veren herkese şimdiden teşekkürler.

Sayın meslektaşım,

İİK m.356'da "Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır." denmektedir. Burada önemli olan husus "kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para" ile sorumlu olmalarıdır. Yani maaştan yapılacak kesinti miktarı ile sorumluluk söz konusudur.

Bu hususta şu kararı da inceleyiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=8040

Çözüm yolu olarak:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=15061
Bu kararda belirtildiği üzere, icra müdürünün, kararını kendi kendine kaldırarak koyduğu hacizleri fek etmesi mümkün olmadığından icra memur muamelesini şikayet yoluna başvurarak, tüm dosya borcu için işlem yapılması ve haciz koyulması hukuka aykırı olduğu için iptalini talep edebilirsiniz.