Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kredi Kartı Borcunda Ek Kart Sahibine İcra Takibi Yapılabilir mi?

Yanıt
Old 25-09-2006, 15:03   #1
ismail kaynar

 
Varsayılan Kredi Kartı Borcunda Ek Kart Sahibine İcra Takibi Yapılabilir mi?

selam arkadaşlar benim öğrenmek istediğim ek kredi kartı sahibine karşıda ilgili banka icra takibi yapabilirmi kredi kartı talebinde ek kart sahibinin imzası yok şimdiden tşk.
Old 25-09-2006, 22:48   #2
avönder

 
Varsayılan kesinlikle yapılamaz

Alıntı:
Yazan ismail kaynar
selam arkadaşlar benim öğrenmek istediğim ek kredi kartı sahibine karşıda ilgili banka icra takibi yapabilirmi kredi kartı talebinde ek kart sahibinin imzası yok şimdiden tşk.



degerli meslektaşım
kredi kartında ek kart hamili
ne kesinlikle takip yapılamaz ancak takibe zamanında itiraz etmelisiniz yoksa işiniz uzayabilir
Old 25-09-2006, 23:01   #3
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Tam olarak hatırlayamıyorum ama bildiğim kadarı ile ek kart sahibi yaptığı harcamalardan dolayı asıl kart sahibiyle birlikte sorumlu olmalılar, sorumluluğu sınırlıda olsa bir sorumluluğun olduğunu hatırlıyorum. konu hakkında emin olunca tekrar yazacağım...
Old 25-09-2006, 23:13   #4
ibreti

 
Varsayılan

Burada ek kart sahibinin bu ek kartı hangi şartlarla aldığını bilmek gerek. Öyle durumlarla karşılaştım ki, ek kart sahibi aslında asıl kart sahibinin de tüm borçlarından sorumlu hale getirilmiş.. Ek kart ya da başkaca yolla kredi kullanan kişinin kendisi bile bankada nelere imza attığını biliyor mu diye sormak lazım.. Asıl karmaşa buradan doğuyor.

Ekim-2000'de araç kredisi kullandım. Sözleşmeden örnek istedim ama banka vermeye yanaşmadı. Bir fotokopisini istedim, verdiler. İyice okudum. Bütün boşluklara neler yazacağımı, hangi maddeleri ortadan kaldıran şart yazacağımı bir kaç gün öncesinden bir bir not ettim. Sonra bankaya gittim ve önce boşlukları doldurdum. Sonra ortadan kaldırmak istediğim maddeleri numara halinde yazımak sureti ile ek bir madde koydum

Bu halde iken bile banka bana yeni bir belge imzalatarak canımı yakabilmek için akıl almaz bir çaba sarf etti.
İlk olarak "virman talimatını imzalamamışsınız" diye çağırdı ve virman talimatının yanında bir sözleşme imzalattırmaya çalıştı
İkincisinde vadesiz mevduat hesabınıza dair sözleşmeyi imzalamamışsınız deyip tekrar çağırdı ve kartımı teslim etmem gerektiğini söyledi.. Buyurun tutanakla teslim edeyim dedim ama bu kez de buna yanaşmadılar
Üçüncü keresinde "telefon bankacılığına ilişkin şartlar vs.." dediler yine çağırdılar...

Kredi taksitleri bitti de kurtuldum
Old 26-09-2006, 09:26   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Ek kart sahibinin kullandığı kredi kartına ilişkin borç için, Ek kart sahibinin kredi kartı sözleşmesinde imzası olmasa dahi "sebepsiz Zenginleşme" hükümleri dairesinde Ek kart sahibinin sorumlu tutulmasına bir engel yoktur.

Yargıtay uygulamalarında banka ile arasında kredi sözleşmesi bulunmayan kişinin bankada hataen hesabına geçen bir parayı kullanması halinde bile sözlü kredi sözleşmesinin varlığı kabul edilmektedir. Yani ek kart sahibi ile banka arasında yazılı kredi sözleşmesi olması şart değil.
Old 27-09-2006, 10:16   #6
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/2051

K. 2003/4564

• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Borcun Ödenmemesi Nedeniyle Üye-Ek Kart Hamili ve Kefil Aleyhine Yapılan İcra Takibine Vaki İtiraz Nedeniyle )

• EK KART HAMİLİNİN SORUMLULUĞU ( Asıl Kart Hamilinin Harcamalarından Sorumlu Tutulamaması )

• KARI KOCA ARASINDAKİ HUKUKİ MUAMELELER ( Eşine Ait Üyelik Sözleşmesini Müşterek Müteselsil Borçlu Olarak İmzalayan Diğer Eşin Kefaletinin Aynı Zamanda Ek Kart Hamili Olması Nedeniyle Hakim Tarafından Tasdikinin Gerekmemesi )

2004/m.67

743/m.169


ÖZET : Davalının ek kart hamili de olması nedeniyle eski 743 sayılı TKM. 169. maddesi kapsamında tasarrufunun hakim tasdikine ihtiyacı yoktur. Ek kart hamili, asıl kart hamilinin yaptığı harcamalardan sorumlu değilse de, kendi ek kartıyla yapılan harcamalardan sorumludur.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, kredi kartı üyelik sözleşmesini asıl borçlu, ek kart hamili ve kefil olarak imzalayan davalılara karşı yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı Melahat Topsakal vekili, kredi kartının müvekkilinin boşandığı eşi Mustafa Topsakal tarafından kullanıldığını sözleşme tarihinde diğer davalı ile evli olan müvekkilinin kefaletinin MK. 169. maddesi gereği hakim tarafından tasdik edilmediğinden geçersiz olduğunu belirterek ve ek kart hamili olarak da harcama yapmayan müvekkili yönünden davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı Melahat Topsakal yönünden kefaletinin geçersiz olduğu ve ek kart hamili olarak da yaptığı harcamaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, diğer davalı Mustafa Topsakal yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı Melahat Topsakal'ın 8.9.1994 tarihli Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesini müşterek ve müteselsil borçlu olarak imzaladığı ve aynı sözleşmede ek kart hamili sıfatının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının ek kart hamili de olması nedeniyle eski 743 sayılı TKM. 169. maddesi kapsamında tasarrufunun hakim tasdikine ihtiyacı yoktur.
Ek kart hamili, asıl kart hamilinin yaptığı harcamalardan sorumlu değilse de, kendi ek kartıyla yapılan harcamalardan sorumludur. Bu durumda da, bankanın ek kart hamilinin yaptığı harcamadan dolayı kendisine başvurulabileceği gözetilerek mahkemece konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan ayrıntılı rapor alınarak ek kart hamili davalının sorumlu olduğu miktarın belirlenerek, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 27-09-2006, 10:16   #7
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1998/19-90

K. 1998/107

T. 11.2.1998

• KREDİ KARTI HAMİLİNİN SORUMLULUĞU ( Ek Kart Harcamalarından )

• EK KART HAMİLİNİN SORUMLULUĞU ( Sadece Kendi Harcamalarından )

• TAKİP ( Ek Kart Hamilini Tüm Borç İçin )

• KREDİ KARTI ÜYELİK SÖZLEŞMESİNİN NİTELİĞİ

818/m.18

743/m.169

2004/m.68

ÖZET : 1 ) Banka uygulanmasında genel olarak kredi kartı üyelik sözleşmesini imzalayan asıl borçlu yanında onun arzusuna bağlı olarak dilerse eşine, çocuğuna ya da bir yakınına ek kart verilmektedir.
2 ) Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre, ek kart hamili, asıl kart hamilinin yaptığı harcamalardan sorumlu değil ise de, kendi ek kartıyla yapılan harcamalardan sorumludur. Ancak asıl kart sahibi, kendi harcamaları yanında ek kart hamilinin yaptığı harcamalardan da sorumludur.
DAVA : Taraflar arasındaki "İtirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 3. Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 16.4.1996 gün ve 1994/1543-1996/363 sayılı Kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 11.6.1997 gün ve 1997/3883-6037 sayılı ilamı ile; ... Medeni Yasanın 169/2. maddesi koca yararına kadının üçüncü kişilere karşı borçlanması durumunda Sulh Yargıcının onayını öngörmüştür. Yani kocanın birinden ödünç alıp da karısı ona kefalet eder ya da ipotek rehin ve benzeri güvenceler verirse bu çeşit sözleşmeler Sulh Yargıcının onamasıyla geçerlilik kazanır. M.Y.nin 169/2. maddesi yönünden Anayasanın başlangıç hükümleriyle 10. maddesinde yer alan cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin herkesin yasa önünde eşit olduğu ilkesine aykırılık savı ileri sürülmüştür. İtiraza konu edilen yasa kuralında öngörülen koşulun gerekleşmesi o durumda bulunan her kişiden beklendiği için eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilemez. Yine bir hakkın tanınması ya da korunması için birtakım kayıtlar konması biçimindeki sınırlandırma hakkın özüne dokunmadığı takdirde aykırılık oluşturmaz. Bu nedenle Anayasa`nın 152. maddesine aykırılık savı ciddi görülmediğinden, işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öbür karar düzeltme isteklerinin reddi gerekmektedir.
2 - Banka uygulanmasında genel olarak kredi kartı üyelik sözleşmesini imzalayan asıl borçlu yanında onun arzusuna bağlı olarak dilerse eşine, çocuğuna ya da bir yakınına ek kart verilmektedir.
Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre, ek kart hamili, asıl kart hamilinin yaptığı harcamalardan sorumlu değil ise de, kendi ek kartıyla yapılan harcamalardan sorumludur. Ancak asıl kart sahibi, kendi harcamaları yanında ek kart hamilinin yaptığı harcamalardan da sorumludur.
Bu durumda genel kredi sözleşmelerinde olduğu gibi, asıl borçlu dışında "Müteselsil borçlu" olarak alacaklıya güvence sağlama amacıyla üçüncü kişi tarafından imzalanan bir borç üstlenme ya da borca katılma olarak kabul edilemez. BK.nun 18. maddesine göre bir sözleşmenin biçim ve koşullarını belirlemede onların gerçek ve ortak amaçlarını aramak gerekir. Somut olaya özgü olarak dava dışı koca kredi kartı sözleşmesinden doğrudan yararlanmıştır. Ek kredi kartı sahibi sıfatıyla davalı kadın, sözleşmeden dolaylı olarak yararlanmaktadır. Koca lehine bir hareketin kabulü için kadının bu hareketinden kocanın herhangi bir biçimde çıkarı olması yeterli olmayıp hukuksal durumunun daha uygun bir hale getirilmesi gerekir. Burada çıkarı olan üstün yararlanması bulunan kadındır. Davalı kadının kendi harcamalarından sorumlu tutulması durumunda ise MK.nun 169/2. maddesinin uygulanma yeri bulunmamaktadır.
Davacı banka, ek kart hamili davalıdan asıl kart hamilinin de yaptığı tüm harcamaların bedelini istemiştir. Bankanın ek kart hamilinin yaptığı harcamadan dolayı kendisine başvurulabileceği gözetilerek davalının savunmasında belirtip hesap özetinde gösterilen "Alışverişten doğan bakiye borç" ile "Nakit çekmeden doğan borç" dan oluşan dava konusu alacağa ilişkin harcama belgeleri üzerinde gerekli bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davalının kendi harcamalarından sorumlu tutulacağı miktar saptanarak sonucuna uygun bir karar verilmek gerekir. Bu yönden kararın bozulması gerekirken Dairemiz kararında yazılı olduğu biçimde onandığı anlaşılmakla davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle yerel mahkeme kararının bozulması uygun görülmüştür... gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre ve özellikle;
Özel Daire bozma kararında da vurgulandığı üzere, BK.nun 18. maddesine göre sözleşmelerin tarafların gerçek iradelerine uygun şekilde yorumlanması ve ona göre değerlendirilmesi gerekir. Sözleşmeye ek kart hamili olarak imza koyan davalının asıl kart hamili ( üye )`nin yaptığı harcamalardan müteselsil borçlu olma iradesiyle BK.nun 141. maddesinde öngörüldüğü biçimde bir yükümlülük altına girdiği düşünülemez. Bu yönüyle de olayda MK.nun 169/2. maddesinin uygulanma yeri bulunmadığı kuşkusuzdur.
Diğer yandan, sözleşmenin 12. maddesinde "Üyenin sorumluluğu" başlığı altında yapılan düzenlemenin ek kart hamilinin yapacağı harcamalardan sadece üye ( asıl kart hamili )`nin müteselsil sorumluluğu amacı güdüldüğünün kabulü gerekir.
Yukarıda da açıklandığı üzere, olayda MK.nun 169/2. maddesinin uygulanma yeri bulunmadığından Anayasaya aykırılık iddiasının incelenmesine de gerek görülmemiştir.
Hukuk Genel Kurulu`nca da benimsenen Özel Daire kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.2.1998 gününde, oyçokluğuyla karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra Takibi mehmetaytekin Hukuk Soruları Arşivi 8 14-03-2007 12:35
Kredi kartı borcunda temerrüt tarihi ISIL YILMAZ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 10-10-2006 15:48
Kredi Kartı murat Hukuk Soruları Arşivi 16 05-04-2002 09:24
Kredi Kartı ( şenol al Hukuk Soruları Arşivi 2 28-03-2002 07:29
Kredi Kartı Haydar Hukuk Soruları Arşivi 6 02-03-2002 11:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03640604 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.