Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

İş hukuku yargılamasından bir ihtilaf

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-11-2007, 12:38   #1
Av.Hakkı Yıldırım

 
Varsayılan İş hukuku yargılamasından bir ihtilaf

Öncelikle tüm üye arkadaşlara saygılar,
İş mahkemelerinde kesin olarak verilmeyen süre ile istenilen tanık listesine,yargılamanın daha sonraki aşamalarında ek tanıklar eklenebilir mi? Karşı taraf buna muvafakat etmese bile hakim bunu dikkate almayıp iş mahkemelerinde davanın her aşamasında delil ileri sürülebilir diyerek bunu dikkate almayabilir mi? Ve buna ilşikin bir yargıtay kararı sunabilirseniz çok sevinirim.
saygılarımla....
Old 21-11-2007, 17:18   #2
Av.M.Aydın Bilen

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ


Esas No.
2003/1389
Karar No.
2003/4062
Tarihi
08.05.2003


İLGİLİ MEVZUAT
506-SOSYAL SİGORTALAR KANUNU ( SSK )/41
1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/478
5521-İŞ MAHKEMELERİ KANUNU/15/7


KAVRAMLAR
İŞ MAHKEMELERİNİN YARGILAMA USULÜ
YETKİ İTİRAZI
İLK İTİRAZIN SÜRESİ
SÜRE


ÖZET
İŞ MAHKEMELERİ KANUNUNUN 7. MADDESİNE GÖRE İŞ MAHKEMELERİNDE SÖZLÜ YARGILAMA USULÜ UYGULANIR. AYNI KANUNUN 15. MADDESİNDE İSE, BU YASADA AÇIKLIK BULUNMAYAN HUSUSLARDA HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNUNUN HÜKÜMLERİ UYGULANIR. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNUNUN 478. MADDESİNDE, SÖZLÜ USULDE İLK İTİRAZLARIN HERHALDE İLK OTURUMDA BİLDİRİLMESİ GEREKLİ OLUP, BU KONUDA HAKİMİN TARAFLARA ÖNEL TANIMASINA VE DOLAYISIYLA YASA GEREĞİNCE KESİN OLAN SÜREYİ BERTARAF ETMESİNE OLANAK YOKTUR.

DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde yetkisizliğe karar vermiştir.

Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : Sosyal Sigorta Kurumu vekili, Davalı işverenin 15.01.1997 tarihinde Kemal Ç.'yı işe aldığını, işe girerken sağlık raporu alınmadığını, ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırması sonucu hastalanan sigortalıya geçici iş göremezlik ve tedavi gideri olarak, toplam 222.730.918 lirasının tahsili için icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, İzmir İş Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı vermiştir. Ancak, davanın yasal dayanağı 506 sayılı kanunun 41 inci maddesidir. İş Mahkemeleri Kanununun 7 ci maddesine göre iş mahkemelerinde sözlü yargılama usulü uygulanır. Aynı kanunun 15 nci maddesinde ise, bu yasada açıklık bulunmayan hususlarda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun hükümleri uygulanır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 478 nci maddesinde, sözlü usulde ilk itirazların herhalde ilk oturumda bildirilmesi gerekli olup, bu konuda hakimin taraflara önel tanımasına ve dolayısıyla yasa gereğince kesin olan süreyi bertaraf etmesine olanak yoktur. Bu davada davalıya dava dilekçesi 20.12.2001 tarihinde tebliğ edilmiş ilk celse tarihi 14.03.2002 de davalı duruşmaya gelmemiş, 2 nci oturumda da bulunmamış 3 üncü oturumda ( 09.07.2002 de )davalı vekili yetki itirazında bulunmuştur. Yukarıda sözü edilen yasanın öngördüğü sürenin geçmesinden sonra yapılan yetki itirazının kabulü usule ve yasaya aykırı olup karar bozulmalıdır.

O halde Sosyal Sigortalar Kurumu vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, karar bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.05.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 21-11-2007, 19:36   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan 7thdimension
Öncelikle tüm üye arkadaşlara saygılar,
İş mahkemelerinde kesin olarak verilmeyen süre ile istenilen tanık listesine,yargılamanın daha sonraki aşamalarında ek tanıklar eklenebilir mi? Karşı taraf buna muvafakat etmese bile hakim bunu dikkate almayıp iş mahkemelerinde davanın her aşamasında delil ileri sürülebilir diyerek bunu dikkate almayabilir mi? Ve buna ilşikin bir yargıtay kararı sunabilirseniz çok sevinirim.
saygılarımla....

Dava 'hizmet tespiti' davası ise yeni tanık listesi verebilirsiniz. Çünkü bu tür davalar kamu düzenindendir. Böyle bir davada bizden önceki vekil kesin süreye rağmen tanık listesi vermemiş...Aradan yaklaşık 6 ay geçmesine rağmen tanık listesi vermiş ve dinletmiştim.

Saygılarımla
Old 22-11-2007, 12:39   #4
Av.Hakkı Yıldırım

 
Varsayılan

karar için çok teşekkür ederim öncelikle,ikinci olarak ise dava müstakil bir alacağa ilişkin
Old 13-04-2010, 12:10   #5
kapbana

 
Olumlu Araştıranlar için faydalı olacağını düşündüm

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Dava 'hizmet tespiti' davası ise yeni tanık listesi verebilirsiniz. Çünkü bu tür davalar kamu düzenindendir. Böyle bir davada bizden önceki vekil kesin süreye rağmen tanık listesi vermemiş...Aradan yaklaşık 6 ay geçmesine rağmen tanık listesi vermiş ve dinletmiştim.

Saygılarımla

Bu konuyu araştırırken bulduğum kararı faydalı olacağını düşünerek ekliyorum.

T.C. YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/11291
Karar: 2005/1702
Karar Tarihi: 24.02.2005
H
İZMET TESPİTİ DAVASI - SOSYAL GÜVENLİK HAKKININ KAMUSAL NİTELİĞİ - RESEN DELİL ARAŞTIRMASI - BİRDEN ZİYADE TANIK LİSTESİ VERİLMEMESİ KURALININ UYGULANAMAYACAĞI
ÖZET: Sosyal güvenlik hakkının kamusal niteliği ve buna dayalı olarak sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların kamu düzeniyle ilgili olması sebebiyle hakim tarafların gösterdiği delillerle bağlı kalmaksızın, gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla gerektiğinde resen delil araştırması yapmalı ve çalışma olgusunun varlığını kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit etmelidir.
(506 S. K. m. 79) (1086 S. K. m. 274)
Dava: Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 24.05.2002-26.05.2003 tarihleri arasında geçen ve Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Türkan Aslan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
Karar: Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Kaynağını Anayasanın 60. maddesinden alan sosyal güvenlik hakkının kamusal niteliği ve buna dayalı olarak sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların kamu düzeniyle ilgili olması sebebiyle hakim tarafların gösterdiği delillerle bağlı kalmaksızın, gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla gerektiğinde resen delil araştırması yapmalı ve çalışma olgusunun varlığını kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit etmelidir. Bu yüzden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun birden ziyade tanık listesi verilmemesi kuralı bu tür davalar yönünden bağlayıcı değildir. Mahkemenin davacı tarafça sonradan bildirilen tanıkların davalı taraf izin vermediği için dinlenmemesine ve bu sebeple davanın reddine karar vermesi yukarıda açıklanan esaslar karşısında isabetsiz bulunmuştur.
Öte yandan dosyada mevcut delil durumuna göre davacının talep konusu tarihler arasında bu işyerinde çalıştığına dair yazılı delil niteliğindeki 18.06.2002 tarihli halk sağlığı laboratuarı portör muayene kaydı ile muhtelif tarihli sevk irsaliyeleri göz ardı edilmiş ve kararda bu delillerin değerlendirilmesi yapılmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının gösterdiği tanıkları dinlemek, resen delil araştırması yapmak, işyeri kayıtları, fatura, irsaliye vs. celbetmek ve elde edilecek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.02.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 26-04-2010, 19:37   #6
muzafferdeligoz

 
Varsayılan

Bu davaların Kamusal niteliği olduğuna göre; farzedelim ki, davacı işci duruşmaya gelmeyerek davanın düşmesine sebep olur mu ? Yoksa Davacı gelmese de Dava görülmeye devam eder mi ?
Old 27-04-2010, 11:05   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan muzafferdeligoz
Bu davaların Kamusal niteliği olduğuna göre; farzedelim ki, davacı işci duruşmaya gelmeyerek davanın düşmesine sebep olur mu ? Yoksa Davacı gelmese de Dava görülmeye devam eder mi ?

Davalı taraf da takip etmese bile, Yargıtay davanın görülmesi gerekir, demektedir.
Old 27-04-2010, 21:06   #8
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan muzafferdeligoz
Bu davaların Kamusal niteliği olduğuna göre; farzedelim ki, davacı işci duruşmaya gelmeyerek davanın düşmesine sebep olur mu ? Yoksa Davacı gelmese de Dava görülmeye devam eder mi ?
Elimdeki bir dava nedeniyle , Sn Engin ÖZOĞUL ve Sn. Adli Tip'in görüşüne başvurmuştum. Ayrı ayrı yaptığımız müzakerede şu sonuca varmıştık: Dosyanın hangi aşamada işlemden kaldırıldığının önemi var. Davacı (işçi) delil bildirmiş, bu arada tanık listesi de vermişse, kamusal yarar gözetilerek yargılamaya devam edilebilir. Aksi halde, dosya işlemden kaldırılır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi Makaleler Listesi Av. Ramazan Çakmakcı İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 3 27-12-2008 17:59
borçlar hukuku,idare hukuku ,uluslararası hukuk,vergi hukuku wellan Ticari Duyurular 0 05-09-2007 21:59
ceza hukuku ve idare hukuku ilişkisi taylan Hukuk Soruları Arşivi 2 10-08-2006 17:12
İngiliz Hukuku -Türk Hukuku-Dul Aylığı Av. Bülent Sabri Akpunar Meslektaşların Soruları 7 23-07-2004 12:22


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06223011 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.