1086 sayılı yasa zamanında açılan dava, yetki meselesi

Merhabalar. Katkıda bulunacak ve düşüncelerini bildirecek arkadaşlara çok teşekkürler. Sorum şöyle. A ilinde bir hastanade, ,2005 yılında kanımıza göre tıbbi hata sonucu baba hayatını kaybediyor. eşi ve çocukları B ilinde yaşıyor. Müdahale eden 3 tıp mensubunun her birinin ikameti şu anda ayrı illerde.
Dava bizim büroya 2011 yılında geldi ve B ilinde (eşin yaşadığı ilde) dava açtık. Dava, 25.09.2011 de (1086 sayılı kanun zamanında)açıldı. Dilekçe davalılara 10.10.2011 de (6100 sayılı kanun zamanında) tebliğ oldu. Yetki ve zamanaşımı hatta husumet itirazı var. 6100 sayılı HMK.nun 16. maddesi gereği Haksız fiilden zarar gören,kendi ikameti mahkemesinde bu davayı açabiliyor. Bu hükme dayanarak, yada başka bir şekilde yetki itirazını aşabilirmiyiz. Yetki itirazının yapıldığı, dava dilekçesinin tebliğ olduğu 10.10.2011 tarihinde 6100 sayılı yasanın yürürlükte olması işimize yararmı.Teşekkürler.

Alıntı: Yazan BALDIRAN Merhabalar. Katkıda bulunacak ve düşüncelerini bildirecek arkadaşlara çok teşekkürler. Sorum şöyle. A ilinde bir hastanade, ,2005 yılında kanımıza göre tıbbi hata sonucu baba hayatını kaybediyor. eşi ve çocukları B ilinde yaşıyor. Müdahale eden 3 tıp mensubunun her birinin ikameti şu anda ayrı illerde. Dava bizim büroya 2011 yılında geldi ve B ilinde (eşin yaşadığı ilde) dava açtık. Dava, 25.09.2011 de (1086 sayılı kanun zamanında)açıldı. Dilekçe davalılara 10.10.2011 de (6100 sayılı kanun zamanında) tebliğ oldu. Yetki ve zamanaşımı hatta husumet itirazı var. 6100 sayılı HMK.nun 16. maddesi gereği Haksız fiilden zarar gören,kendi ikameti mahkemesinde bu davayı açabiliyor. Bu hükme dayanarak, yada başka bir şekilde yetki itirazını aşabilirmiyiz. Yetki itirazının yapıldığı, dava dilekçesinin tebliğ olduğu 10.10.2011 tarihinde 6100 sayılı yasanın yürürlükte olması işimize yararmı.Teşekkürler.

Zaman bakımından uygulanma

MADDE 448- (1) Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.

Bana göre, her dava açıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine tabidir. Dava açılmakla "yetki işi" tamamlanmış iş olur ve yetki konusunda 1086 sayılı HUMK uygulanır. 6100 sayılı HMK'nın geçici maddesi yargı yolu ve göreve ilişkin konularda beni karıştırma demiş ama yetki konusunda böyle bir ayrım yapmamış. O halde yetki konusunda davanızın açıldığı tarihteki yetkiye dair HUMK geçerlidir.

Sayın YİĞİT öncelikle teşekkürler.Ancak, yasa koyucu, önceki (1086 sayılı) yasa zamanında açılan davalarda, YETKİ AÇISINDAN, yeni yasanın uygulanmasınıistemeseydi, tıpkı Geçici maddedeki GÖREV VE YARGI YOLUNA İLİŞKİN OLDUĞU GİBİ; istisna maddesi koyar ve yetki açısından eski yasanın uygulanmaya devam edeceğini açıklardı. Ama böyle yapmamış. O halde, 25.09.2011 tarihinde eski yasaya göre yetkili yerde açılan dava, 10.10.2011 tarihinde, yeni yasanın yürürlükte olduğu zaman (YETKİ İLK İTİRAZININ YAPILMA HAKKININ DOĞDUĞU ZAMAN) tebliğ olursa, kanımca, henüz yetki meselesi (İtiraz, itiraza karşı savunma ve mahkemenin karar vermesi) tamamlanmamış olduğundan, 6100 sayılı yasa uygulanmazmı.
Birde bu haksız fiil aynı zamanda kişilik haklarına saldırı değilmidir. M.K.25. maddeye göre, davacı, kendi ikametinde dava açamaz mı.Teşekkürler. (Katkı verecek diğer arkadaşlarında düşüncesi benim için çok değerlidir)