Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Çekin kötü niyetle kullanılması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-01-2007, 22:35   #1
Av.Sezer Yiğit

 
Varsayılan Çekin kötü niyetle kullanılması

Davayla ilgili olarak değerli fikirlerinize başvurmak istedim. Olay şu;

Müvekkilimiz beraber ticaret yaptığı kişilerle 1995 senesine kadar kendine ait çek karnesini beraberce kullaniyor. Ticari işleriyle ilgili bir alım yapmak üzere görüşmeye giden ortağına kendi çek karnesinden bir sayfayı sadece imzalayıp veriyor. Ortağı, sahip oldugu yetki sayesinde çek için gerekli meblağı ve vade tarihini belirliyor. Müvekkil 1998 senesinde çek karnesini bankasına iade ediyor. Fakat bu çek karnesinde daha önceden koparılmıs olan ve müvekkilimizin imzasını taşıyan bir sayfa ortağında kaliyor. Söz konusu sayfa eski ortaktan rızası dışında, bir yakını tarafından alınıp, ödenecek miktar ve vade tarihi yazılarak müvekkil aleyhine takibe koyuluyor. Genel mahkemeden açtığımız menfi tespit davasında ileri sürdüğümüz noktalar şunlar oldu;
1. Çek sayfası TL olarak düzenlenmiş iken ödenecek miktar YTL olarak düzenlenmiş. Bu nokta çekin kötü niyetle doldurulduğuna karine teşkil edebilir ve en azından bu karineye, müvekkilin bu çeki çek defterini vermeden önce düzenlemesinin mümkün olmadığı noktasini ekleyebiliriz. Böyle bir çek kullanma şekli hayatın olağan akışına aykırıdır.
2. Her ne kadar imzanın müvekkile ait olması sebebiyle imzaya itiraz edemediysekde, mahkemeden, yapılacak bilirkişi incelemesiyle imza ile diğer tanzim edilen kısımlar arasındaki yaş farkının tespitini talep ettik.
Sonuç itibarı ile kesin delil teşkil edecek unsurlara sahip değiliz. Sizce izlediğimiz yol sonunda mahkeme takdir yetkisini lehimize kullanır mı? Sunduğunuz fikirler için şimdiden teşekkürler.
Old 03-01-2007, 14:46   #2
ragıp

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım
2003 yılında yapılan değişiklikle, çek yapraklarında, çek keşidecisinin vergi numarasınıun yazılı olması zorunlu olmuştur. Vergi no sunun yazılı olmaması, çek vasfını kaybetmesine neden olur. Bu nedenle şanslısınız.
Kıymetli evrak üzerinde her türlü değişiklik, keşidecinin onayını gerektirir. Bu nedenle TL nin YTL olarak değiştirilmesi de keşidecinin onayı ile mümkündür. Bu nedenle çek geçersiz olur. Kaldı ki, YTL olarak yaılan kısmı TL olarak ödersiniz olur bitr. Çok düşük bir rakamdır
Old 04-01-2007, 02:10   #3
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/3607
K. 2004/8854
T. 12.4.2004
• 3167 SAYILI YASADA YAPILAN DEĞİŞİKLİK ( Yasada Yapılan Değişiklik ile Çekte Vergi Kimlik Numarası Zorunlu Unsur Olmuş İsede Bu Durumun Çekin Kambiyo Senedi Olma Özelliğini Kaldırmaması )
• KAMBİYO SENEDİ ( Çekle İlgili Olarak TTK'da Belirlenen Şartların Vaki Olması Halinde Vergi Kimlik Numarası Çekte Bulunmasa Dahi O Çekin Kambiyo Senedi Mahiyetini Koruması )
• VERGİ KİMLİK NUMARASI ( Çekle İlgili Olarak TTK'da Belirlenen Şartların Vaki Olması Halinde Vergi Numarası Çekte Bulunmasa Dahi O Çekin Kambiyo Senedi Mahiyetini Koruması )
• İCRA TAKİBİ ( 3167 Sayılı Yasaya Aykırı Olsa Dahi TTK'nın Aradığı Şartlara Haiz Olan Çekler Hakkında Kambiyo Senede Vasfında Olduğundan İcra Takibinin Yapılabilmesinin Mümkün Olması )
6762/m.692
3167-1/m.3
ÖZET : 3167 sayılı yasayla yapılan değişiklik ile, çekte vergi numarası zorunlu unsur olmuş ise de, TTK'nın 692. maddesinde çekin unsurları açıkça sayılmış olduğundan vergi numarası bulunmayan çekler kambiyo senedi niteliğinde olup bu yolla takip edilebilir.4814. Sayılı Yasa çek hamillerinin korunması ve çekle ödemelerin düzenlenmesine ilişkin 3167. Sayılı Yasada değişlik yaptığından TTK.nun 692. maddesini değiştirir mahiyette değildir. Bu nedenle TTK.nun 692. maddesindeki unsurları taşıyan çekler kambiyo senedi niteliğinde olup vergi kimlik numarasının çek defterinin yapraklarına yazılmaması anılan özel yolla takip yapılmasına engel teşkil etmez.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : 4814 sayılı yasa ile değişik 3167 sayılı çek hamillerinin korunması ve çekle ödemelerin düzenlenmesi hakkındaki yasanın 3. maddesinin 2. fıkrasında, "çek defterinin baskı şeklini belirleyen esaslar, Türkiye Bankalar Birliği'nin görüşü alınarak T.C. Merkez Bankası'nca Resmi Gazetede yayımlanacak bir tebliğle düzenlenir. Çek defterinin her yaprağına, çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı, hesap numarası ve hesap sahibinin vergi kimlik numarası yazılır. Ancak, hesap sahibinin vergi kimlik numarası hariç olmak üzere bunların yazılmamış olması veya bankalarca baskı şekline ilişkin esaslara aykırı davranılması çekin geçerliliğini etkilemez" hükmü öngörülmüştür. Sözü edilen bu hüküm çek hamillerinin haklarını korumak amacı ile bankaların çek defterlerini düzenlemeleri sırasında gözönünde tutmaları gerekli koşullara ilişkindir.

TTK.nun 692. maddesinde ise çekte bulunması gerekli zorunlu unsurlar açıkca belirlenmiş olup vergi kimlik numarasının çeklere yazılması zorunlu unsur olarak gösterilmemiştir. 4814. Sayılı Yasa çek hamillerinin korunması ve çekle ödemelerin düzenlenmesine ilişkin 3167. Sayılı Yasada değişlik yaptığından TTK.nun 692. maddesini değiştirir mahiyette değildir. Bu nedenle TTK.nun 692. maddesindeki unsurları taşıyan çekler kambiyo senedi niteliğinde olup vergi kimlik numarasının çek defterinin yapraklarına yazılmaması anılan özel yolla takip yapılmasına engel teşkil etmez.

Mahkemece, borçlu itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 12.04.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 04-01-2007, 02:12   #4
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/25848
K. 2004/3015
T. 17.2.2004
• ÇEKLERDE VERGİ KİMLİK NUMARASI ( Zorunlu Unsur Haline Getirilmiş Olması - Keşide Tarihi Yasanın Yürürlük Tarihinden Önce Olan Çek İçin Uygulanmasının Mümkün Olamayacağı )
• VERGİ KİMLİK NUMARASI ( Çeklerde Zorunlu Unsur Haline Getirilmiş Olması - Keşide Tarihi Yasanın Yürürlük Tarihinden Önce Olan Çek İçin Uygulanmasının Mümkün Olamayacağı )
• ZORUNLU UNSUR ( Çeklerde Vergi Kimlik Numarası Yazılmasının - Keşide Tarihi Yasanın Yürürlük Tarihinden Önce Olan Çek İçin Uygulanmasının Mümkün Olamayacağı )
• ÇEKİN TEMİNAT OLARAK VERİLDİĞİ İDDİASI ( İİK.'nın 169/a-1 Maddesinde Yazılı Belgelerle İspatlanamadığında Şikayetin Reddi Gerekeceği )
6762/m. 692
3167-1/m. 3/2
2004/m. 169/a1
ÖZET : 4814 sayılı yasayla yapılan değişiklik ile çeklerde vergi kimlik numarası zorunlu unsur haline getirilmiş ise de; çekin keşide tarihi yasanın yürürlük tarihinden önce olduğundan anılan yasa hükmünün somut olayda T.C. Merkez Bankası tebliği de göz önüne alındığında uygulanması mümkün değildir. Çekin teminat olarak verildiği iddiası ise İİK.'nın 169/a-1 maddesinde yazılı belgelerle ispatlanamadığına göre şikayetin reddi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : TTK.' nun 692. maddesinde çekte hangi unsurların yazılı olacağı açıklanmakla birlikte, 4814 sayılı yasa ile değişik 3167 sayılı çek hamillerinin korunması ve çekle ödemelerin düzenlenmesi hakkındaki yasanın 3. maddesinin 2. fıkrasında, "çek defterinin baskı şeklini belirleyen esaslar, Türkiye Bankalar Birliği'nin görüşü alınarak T.C. Merkez Bankası'nca Resmi Gazetede yayımlanacak bir tebliğle düzenlenir. Çek defterinin her yaprağına, çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı, hesap numarası ve hesap sahibinin vergi kimlik numarası yazılır. Ancak, hesap sahibinin vergi kimlik numarası hariç olmak üzere bunların yazılmamış olması veya bankalarca baskı şekline ilişkin esaslara aykırı davranılması çekin geçerliliğini etkilemez" hükmü öngörülmüştür.

4814 Sayılı Yasanın geçici 5. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında ise, bankalar T.C. Merkez Bankası'nca bu kanunun yayımını izleyen bir ay içinde Resmi Gazetede yayımlanacak bir tebliğle belirlenecek esaslara uygun olarak yeni çek defteri bastırırlar. Bankalar, bu tebliğin yayımını izleyen üçüncü ayın sonuna kadar müşterilerine yeni çek defterlerini verir ve ellerindeki eski çek defterlerini imha ederler" ve yasada belirtildiği şekilde T.C. Merkez Bankası'nca düzenlenen 09.04.2003 tarih ve 25074 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe giren 2003/1 sıra numaralı çekle ödemelerin düzenlenmesi ve çek hamillerinin korunması hakkında kanuna ilişkin tebliğin geçici 2. maddesinde "bu tebliğ ile yürürlükten kaldırılan T.C. Merkez Bankası tebliğine göre bastırılmış ve bu tebliğin yayımını izleyen üçüncü ayın sonuna kadar müşterilere verilmiş çek karnelerinin kullanılmasına devam olunur" ibarelerine yer verilmiştir.

Anılan yasa değişikliği ile Türk Ticaret Kanunu'nun 692/a maddesindeki hükümlere ek olarak, çek defterinin her yaprağında "vergi kimlik numarasının yazılı olması" çeklerde zorunlu bir unsur haline getirilmiş olmakla birlikte, yukarıda belirtilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden önce düzenlenmiş vergi kimlik numarasını içermeyen çeklerin geçerliliklerini koruyacağı ilgili tebliğin geçici 2. maddesi hükmü ile kabul edilmiştir. Takip konusu çekin keşide tarihi belirtilen yasanın yürürlüğünden önceye ait olduğundan somut olayda sözü edilen yasanın uygulanması mümkün değildir. Borçlu vekilince takip dayanağı çekin teminat olarak verildiği iddiası ise İİK.' nun 169/a-1. maddesinde yazılı nitelikte belgelerle ispatlanamadığından mercice, şikayetin açıklanan her iki nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, takip dayanağı çekin kambiyo vasfında olmadığı gerekçesi ile istem kabul edildiğine göre hükmün yasal dayanağı İİK.'nun 170/a-2. maddesidir. İlgili maddede öngörülmediği halde, borçlu yararına tazminata hükmedilmesi de doğru değildir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 17.02.2004 gününde oybirliğiyle karar
Old 04-01-2007, 09:47   #5
ragıp

 
Varsayılan

Sayın kaan1

İki yargıtay kararı koymuşsunuz. Biri, vergi kimlik numarası olmamasının, çekin kambiyo senedi vasfını etkilemeyeceğini belirtiyor.
Diğeri ise, Vergi numarası her nekadar zorunlu unsursa da, yasanın yürürlüğüe girdiği tarihten önceki çeklere uygulanamayacağını belirtiyor.

Meslektaşımız Sayın Yiğit, hukuki yardım talep ediyor. Eklediğiniz içtihatların yanı sıra, bu konuda sizin görüşünüz nedir?
Old 05-01-2007, 18:21   #6
erdal7

 
Varsayılan

Sayın Av.Sezer Yiğit

Menfi tespit davalarında . Şu belirtilen hususların açıklığa kavuşması lazımdır.

1- Davcı borçlu borçlu olmadığını yani dayanak belge dolayısı ile niçin borçlu olmadığını açıkca ortaya koyabilmeli ve usulüne göre bu durum ispat edilmelidir.

2- İspat yükü iddiaya ve somut olaya göre hangi tarafa düşmektedir.

3- Cek dolayısı ile borçlu olmadığının ortaya konulması ile böyle bir iddia kanunen nasıl ispatlanabilir.

Sorunuzda "Söz konusu çek eski ortaktan rızası dışında, bir yakını tarafından alınıp, ödenecek miktar ve vade çok sonraki bir tarih yazılarak müvekkil aleyhine takibe koyuluyor. " demektesiniz.

“Dava konusu çeklerin teminat ya da avans olarak önceden verildiği' iddiasının tanıkla isbat edilemeyeceğini” ,
19. HD. 21.11.2003 T. 9574/11852; 3.2.2003 T. 9435/944; 31.1.2003 T. 9574/891

« “Çekin ‘ödeme aracı’ olduğunu, ticari teamüllere göre teslim edilmeyen malın bedelinin çekle ödenmesinin düşünülemeyeceğini»

Dava konusu açığa atılan imzalı çeklerin çalındığı’ iddiası ile açılan olumsuz tesbit davasında, davalı-alacaklının ‘çeklerin lehdar kısmının davacı tarafından yazıldığı’nın ileri sürülmesi halinde, bu husussun araştırılarak -davacının yazısını inkar etmesi halinde yazı üzerinde bilirkişi incelmesi yaptırılarak- sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğini”
11. HD. 18.6.1988 T. 2623/4354

'Senetteki rakamla yazılan bedel kısmının sonradan eklendiğinin' iddia edilmesi halinde 'bu kısmın, senet metnindeki diğer yazılarla ayni el mahsûlü olup olmadığının ve eklemenin sonradan yapılıp yapılmadığının' bilirkişiler aracılığı ile araştırılması gerektiğini”
11. HD. 4.4.1988 T. 2633/2008

11. HD. 1.4.1991 T. 808/2307; 12.6.1989 T. 1288/3536

Çekin rızası dışında alacaklı-davalı tarafından üzerinden alındığını' davacı-borçlunun tanıkla isbat edebileceğini» ,
11. HD. 9.4.1991 T. 322/2557

Senet hâmilinin, lehdarın ‘damadı’ olması halinde, iyiniyetli sayılamayacağı nı”,
11. HD. 2.10.1980 T. 3646/4466


'Karşılıksız kalan bonoyu kullanmak' suçu (TCK. mad. 508) ile ilgili olarak ceza mahkemesince verilen mahkûmiyet kararı, hukuk hakimini bağlarsa da, mahkûmiyet kararında 'dava konusu bononun karşılıksız kaldığını' açıklar bir hüküm ve gerekçe yer almaması halinde, sadece mahkûmiyet kararının olumsuz tesbit davasında 'kesin delil' niteliğini taşımayacağını”
11. HD. 30.4.1991 T. 1157/2749

Ceza mahkemesinin kesinleşen mahkûmiyet hükmü, hukuk hakimini de bağlayacağından, davalı-alacaklı hakkında 'güveni kötüye kullanma' suçundan dolayı verilen mahkûmiyet hükmünün, dava konusu senedin beyaza (açığa) imza suretiyle' düzenlendiğinden hükümsüz olduğu iddiasıyla açılan iptal davasında, 'kesin hüküm' olacağını”
11. HD. 25.1.1983 T. 5656/245

Davalı alacaklı hakkında, davacı - borçlunun şikâyeti üzerine ceza mahkemesinde 'güveni kötüye kullanma' suçu ile ilgili ceza davası sonucunun olumsuz tesbit
davasında bekletici mesele yapılması gerektiğini”
11. HD. 27.6.1988 T. 2195/4302


Somut olayınızda açıklık olmamakla birlikte Lehtarın elinden dahi çek rıza dışında çıkmış ise lehtar cirosundaki imzanın ona ait olup olmadığını kendinize sormalısınız. Lehtarın ilk ciro imzası kendisine ait ise o durumda lehtar ve son hamil elbirliği yapıyorlar demektir. Sizin müvekkilinizin ilişkisi lehtar ile olabilir. iddianıza göre kötüniyetli son hamilin çekin miktar kısmını yıllar sonra doldurması durumunda bu husus haksız fiil teşkil ettiği için tanık ile ispat edilebilmeli ve açığa imzanın sonucuna katlanılır gibi geçiştirme bir gerekçe ile sonuca gidilinmemelidir.

Saygılarımı sunarım. Av. Erdal
Old 05-01-2012, 11:09   #7
Av. Aslı Kaya

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım,
Konuyla bağlantılı bir durum için düşüncelerinizi bekliyorum. Müvekkilin ticaret hayatı gereği imzaladığı boş senetlerden biri yakınlarından biri tarafından çalınmıştır. Ancak bugüne değin boş senet doldurulmak suretiyle dahi herhangi bir şekilde müvekkilin karşısına çıkmamış, takibe konu yapılmamıştır. Dolayısıyla doldurulup doldurulmadığını dahi bilmiyoruz.

İleride bir gün müvekkilin karşılaşabileceği hukuki durumlara tedbir olarak ne yapılmalıdır? Senet üzerinde sadece müvekkile ait bir imza bulunmaktadır. Dolayısıyla menfi tespit davası açılamayacağı kanaatindeyim. Cezai anlamda ise sadece hırsızlıktan dolayı şikayet yapabilirim diye düşünüyorum.Çünkü boş senedin doldurulup doldurulmadığı ve kullanıldığını henüz bilmiyoruz.

Senet iptaline gitmek istesem de bu durumda da sıfat yokluğundan bir netice alamayacağım

Konu hakkında yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkürler..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ödeme yasağı olan çekin takibi difensore Meslektaşların Soruları 1 16-11-2006 09:06
çekin yetkisiz kişi tarafından imzalanması atak Meslektaşların Soruları 1 08-11-2006 14:13
Çekte Vade - Çekin Keşide tarihinin İlerki bir Tarih olması ve Çekin İbrazı uye9493 Meslektaşların Soruları 6 20-10-2006 02:42
Kötü Niyetle Çalıntı Çek İhbarı ! aturkinan Meslektaşların Soruları 0 28-01-2003 16:49
Karşılıksız Çekin Faizi cevat eren Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 17:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05182791 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.