Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

89/3 Menfi tespit davası Yargıtay Kararı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-07-2012, 14:28   #1
Carpe_Diem

 
Varsayılan 89/3 Menfi tespit davası Yargıtay Kararı

Sayın Meslektaşlarım;

Müvekkil şirkete tebliğ edilmiş olan 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine yasal süreler içinde muhabere yolu ile itiraz ettik. Ancak itirazlarımız dosyaya girmediği için bu sefer de 89/3 gönderdiler. Posta alındısını kontrol ettim her iki itiraz dilekçesi de memura teslim edilmiş görünüyor. 89/3 gönderildiği için bu konuda menfi tespit davası açacağım. Elinde bu konuda hakkında Yargıtay kararı bulunan meslektaşlarımın yardımını rica ederim.
Old 02-07-2012, 14:39   #2
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E. 2010/4-469 K. 2010/494 T. 13.10.2010
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Davacı 15 Günlük Yasal Süre İçerisinde Davasını Açtığı - İkinci Haciz İhbarnamesinin Tebliğ Tarihi Başlangıç Kabul Edilerek Davanın Yasal Hak Düşürücü Süre Geçtikten Sonra Açıldığı Gerekçesiyle Reddedilmesinin Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu )
• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( İkinci Haciz İhbarnamesinin Tebliğ Tarihi Başlangıç Kabul Edilerek Davanın Yasal Hak Düşürücü Süre Geçtikten Sonra Açıldığı Gerekçesiyle Reddedilmesinin Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu )
• HACİZ İHBARNAMESİ TEBLİĞİ ( Davacı 15 Günlük Yasal Süre İçerisinde Davasını Açtığı - İkinci Haciz İhbarnamesinin Tebliğ Tarihi Başlangıç Kabul Edilerek Davanın Yasal Hak Düşürücü Süre Geçtikten Sonra Açıldığı Gerekçesiyle Reddedilmesinin Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu )
2004/m.89
ÖZET : Dava, İcra ve İflas Yasası'nın 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Somut olayda; üçüncü haciz ihbarnamesi davacı üçüncü kişiye tebliğ edilip, eldeki menfi tespit davası da ... günü açıldığına göre, yasal dava açma süresi geçmemiştir. Diğer bir ifade ile davacı üçüncü kişi, İcra ve İflas Kanunu'nun 89/3 maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre içerisinde davasını açmıştır. Mahkemece ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi başlangıç kabul edilerek, davanın yasal hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddedilmesi ve bu kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki "menfi tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.10.2008 gün ve 2007/265 E.-2008/208 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 23.11.2009 gün ve 2009/1147 E.-13265 K. sayılı ilamı ile;

( ... Dava, İcra ve İflas Yasası'nın 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Davacı, icra dosyasından gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesini 18.12.2007 günü tebliğ aldığını ancak, takip borçlusuna borçlu olmadığını ileri sürmüştür.

Davalı ise yazılı yanıt vermemiştir.

Yerel mahkemece, ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 31.07.2007 gününden itibaren İcra ve İflas Yasası'nın 89/3. maddesinde belirtilen 15 günlük süre geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle, istem süre yönünden reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.

İcra ve İflas Yasası'nın 4949 Sayılı Yasa ile değişik 89/3. maddesi gereğince, haciz ihbarnamelerine karşı olumsuz ( menfi ) tespit davası açma süresi, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ gününden itibaren 15 gündür. Üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 18.12.2007 gününden sonra 25.12.2007 günü eldeki dava açıldığına göre henüz dava açma süresi geçmemiştir.

Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, işin esası hakkında inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan değişiklikten önceki yasal düzenlemeye göre karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediği... ),

Gerekçesiyle oybirliği ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

Yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; davanın, İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesinde öngörülen, 15 günlük dava açma süresi içinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 4949 sayılı Yasa ile değişik 89/3. maddesinde;

"Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiştir.

Borçlunun, kendi elindeki taşınır mallar gibi üçüncü kişilerdeki taşınır malları ve alacakları ( örneğin borçlunun bir bankadaki parası ) da haczedilebilir ( md.85/1 ). Borçlunun üçüncü kişilerdeki malları ve alacakları, alacaklının bunu iddia etmesi ve haciz istemesi üzerine haczedilir; fakat bunların üçüncü kişide gerçekten mevcut olup olmadığının tespiti gerekir.

Bundan başka, üçüncü kişi ile borçlunun anlaşıp alacaklının koydurmuş olduğu haczi etkisiz bırakmalarına karşı da bazı tedbirlerin alınması gerekir. Ancak, bu yapılırken üçüncü kişilerin hukukî durumuna bir zarar verilmemesi gerekir.

İşte bu nedenledir ki, borçlunun üçüncü kişilerdeki mal ve alacaklarının haczinde; alacaklı, borçlu ve üçüncü kişi arasındaki menfaat dengesini sağlamak amacıyla, İİK'nın 89.madde hükmü konulmuştur.

İcra ve İflas Yasası'nın 89/3. maddesinde belirtilen birinci haciz ihbarnamesi ile üçüncü kişiye bundan böyle alacak tahsil edilinceye kadar borçluya olan borcunu yalnız icra dairesine ödeyebileceği, borçluya yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı, aksi halde borcu icra dairesine tekrar ödemek zorunda kalacağı, borcu olmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya alacağın borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, durumu birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmesi gerektiği, aksi halde borcun zimmetinde sayılarak borcu icra dairesine ödemek zorunda kalacağı ihtar olunur ve İİK'nın 89. maddesinin 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de bildirilir.

Üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, birinci haciz ihbarnamesi ile istenen borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. Yani üçüncü kişi, kendisinden birinci haciz ihbarnamesi ile istenen alacak miktarını takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılır ( md.89/III c.1 ).

Yedi gün içinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmemiş olan üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılmasına ilişkin bu karine, kesin bir karine değildir. Zira üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesini aldıktan sonra da, itirazda bulunabilir ( md.89/III c.2 ).

İcra dairesi, birinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmemiş olan üçüncü kişiye, ikinci haciz ihbarnamesi gönderir ( md.89/III c.2 ). İkinci haciz ihbarnamesi ile üçüncü kişiye, birinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmediği için borcun zimmetinde sayıldığı, ikinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde md.89/II' de belirtilen sebeplerle ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edebileceği bildirilir ve itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi istenir ( md.89/III c.2 ).

Üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde bu ihbarnameye itiraz edebilir ( md.89/III c.2 ). Bu itirazın yapılması da, birinci haciz ihbarnamesine itirazdaki gibidir. Üçüncü kişi, tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz etmez ise borcun zimmetinde sayılması kesinleşir.

Üçüncü kişi, yedi gün içinde ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz etmemesi nedeniyle zimmetinde sayılması kesinleşen borcu, icra dairesine ödemez ise icra dairesi, üçüncü kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderir ( md.89/III c.3 ).

Üçüncü haciz ihbarnamesi ile üçüncü kişiye, ikinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmediği için zimmetinde sayılması kesinleşen parayı, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren on beş gün içinde icra dairesine ödemesi veya aynı on beş gün içinde takip alacaklısı aleyhine menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye zorlanacağı bildirilir ( md.89/III c.3 ).

İkinci haciz ihbarnamesine de yedi gün içinde itiraz etmemiş ve bu nedenle borcun zimmetinde sayılması kesinleşmiş olan üçüncü kişi, zimmetinde sayılan bu borcu ödemekten kurtulmak için, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren onbeş gün içinde mahkemede menfi tespit davası açabilir ( md.89/III c.3 ve c.4 ).

Üçüncü kişi, menfi tespit davasını üçüncü haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren on beş gün içinde açmak zorundadır ( md.89/III c.3 ). Bu süre hak düşürücü nitelikte olduğundan, mahkemenin, davanın süresi içinde açılıp açılmadığını re'sen araştırması gerekir ( Baki Kuru-İcra İflas Hukuku Ders Notları-baskı; 2004, sayfa; 406 vd. ).

Somut olayda; üçüncü haciz ihbarnamesi davacı üçüncü kişiye 18.12.2007 tarihinde tebliğ edilip, eldeki menfi tespit davası da 25.12.2007 günü açıldığına göre, yasal dava açma süresi geçmemiştir. Diğer bir ifade ile davacı üçüncü kişi, İcra ve İflas Kanunu'nun 89/3 maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre içerisinde davasını açmıştır.

O halde, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, mahkemece ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi başlangıç kabul edilerek, davanın yasal hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddedilmesi ve bu kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.un 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.10.2010 gününde, oybirliği ile karar verildi.


T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/5646 K. 2008/16134 T. 23.9.2008
• HACİZ İHBARNAMESİ ( Yasanın Öngördüğü İhtarı İçermeyen Haciz İhbarnamesinin Geçerli Olduğunun Kabul Edilemeyeceği - Süresiz Şikayete Tabi Olduğu )
• İHTAR / YASAL KOŞUL ( Yasanın Öngördüğü İhtarı İçermeyen Haciz İhbarnamesinin Geçerli Olduğunun Kabul Edilemeyeceği - Süresiz Şikayete Tabi Olduğu )
• SÜRESİZ ŞİKAYET ( Yasanın Öngördüğü İhtarı İçermeyen Haciz İhbarnamesinin Geçerli Olduğunun Kabul Edilemeyeceği - Yasanın Emredici Kuralına Aykırı Olan Bu Durum Kamu Düzenine Aykırı Olması Nedeniyle )
2004/m.16/2, 89/1
ÖZET : Yasanın öngördüğü ihtarı içermeyen haciz ihbarnamesinin geçerli olduğu kabul edilemez. Yasanın emredici kuralına aykırı olan bu durum kamu düzenine aykırı olduğundan süresiz şikayete tabidir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 17.7.2003 tarih ve 4949 Sayılı Yasanın 22 maddesi ile değişik İİK'in 89/3. maddesi uyarınca "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci İhbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir, ikinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu İcra dairesine Ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu Ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. "

Somut olayda İİK.'in 89/1. maddesi uyarınca düzenlenen 1. haciz ihbarnamesinin şikayetçi üçüncü kişiye tebliğ edildiği, yasal sürede itiraz etmemesi üzerine düzenlenen 27.03.2007 tarihli 2. haciz ihbarının adı geçene 03.04.2007 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Şikayetçiye tebliğ edilen 2. haciz ihbarının incelenmesinde "üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılacağı ... " İhtarını taşımadığı ve bu hali ile 4949 Sayılı Yasa ile değişik İİK.'in 89/3. maddesine uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda anılan haciz ihbarı yasal şartları taşımadığından ve İİK.·in 89/3. maddesinin emredici hükmüne uygun düzenlenmediğinden geçersizdir. Yasanın emredici kuralına aykırı bu husus kamu düzeniyle ilgili olduğundan İİK'in 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. O halde Mahkemece şikayetin kabulü yerine istemin süre aşımı nedeniyle reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 23.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/19352 K. 2010/874 T. 19.1.2010
• ÜÇÜNCÜ ŞAHIS ELİNDE HACZEDİLEN MALLAR ( 3.Kişi Yasal Sürede İkinci Haciz İhbarına İtiraz Ettiğine Göre Borç Zimmetinde Sayılamayacağından İcra Müdürlüğünce Alacaklının Haciz Talebinin Reddinin Doğru Olduğu - Şikayetin Kabulü Gereği )
• ŞİKAYET ( 3.Kişinin 1. Haciz İhbarına Cevabının İtiraz Niteliğinde Bulunmaması - 3.Kişi Yasal Sürede İkinci Haciz İhbarına İtiraz Ettiğine Göre Borç Zimmetinde Sayılamayacağından İcra Müdürlüğünce Alacaklının Haciz Talebinin Reddinin Doğru Olduğundan Kabulü Gereği )
• HACİZ İHBARI ( 3.Kişi Yasal Sürede İkinci Haciz İhbarına İtiraz Ettiğine Göre Borç Zimmetinde Sayılamayacağından İcra Müdürlüğünce Alacaklının Haciz Talebinin Reddinin Doğru Olduğu - Şikayetin Kabulü Gereği )
• ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN 1. HACİZ İHBARINA CEVABININ İTİRAZ NİTELİĞİNDE BULUNMAMASI ( 3.Kişi Yasal Sürede İkinci Haciz İhbarına İtiraz Ettiğine Göre Borç Zimmetinde Sayılamayacağından İcra Müdürlüğünce Alacaklının Haciz Talebinin Reddinin Doğru Olduğu )
• HACİZ TALEBİ ( 3.Kişinin 1. Haciz İhbarına Cevabının İtiraz Niteliğinde Bulunmaması - 3.Kişi Yasal Sürede İkinci Haciz İhbarına İtiraz Ettiğine Göre Borç Zimmetinde Sayılamayacağından İcra Müdürlüğünce Alacaklının Haciz Talebinin Reddinin Doğru Olduğu )
2004/m.89/3
ÖZET : İİK. nun 89/1.maddesi uyarınca düzenlenen 1.haciz ihbarnamesinin şikayetçi üçüncü kişiye tebliğ edildiği, yasal sürede cevap vermiş ise de 3.kişinin cevabının itiraz niteliğinde bulunmadığı, bunun üzerine düzenlenen 2.haciz ihbarının adı geçene tebliğ edildiği ve 3.kişinin yasal süre içinde cevap verdiği görülmüştür. İkinci haciz ihbarına verilen cevabın incelenmesinde 3.kişinin açıkça haciz ihbarına itiraz ettiği anlaşılmıştır.

Bu durumda 3.kişi yasal sürede ikinci haciz ihbarına itiraz ettiğine göre, borç zimmetinde sayılamayacağından, borcu ödemesi istenemez ve hakkında haciz kararı verilemeyeceğinden, icra müdürlüğünce alacaklının haciz talebinin reddi yönünde verdiği karar doğru olup, mahkemece şikayetin kabulü yerine reddi isabetsizdir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 9.6.2009 tarih, 2009/4372/12391 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı üçüncü kişi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 17/7/2003 tarih ve 4949 sayılı Yasanın 22 maddesi ile değişik İİK. nun 89/3.maddesi uyarınca "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir..."

Somut olayda İİK. nun 89/1.maddesi uyarınca düzenlenen 05.03.2008 tarihli 1.haciz ihbarnamesinin şikayetçi üçüncü kişiye 10.03.2008 tarihinde tebliğ edildiği, yasal sürede cevap vermiş ise de 3.kişinin 12.03.2008 tarihli cevabının itiraz niteliğinde bulunmadığı, bunun üzerine düzenlenen 26.03.2008 tarihli 2.haciz ihbarının adı geçene 31.03.2008 tarihinde tebliğ edildiği ve 3.kişinin 02.04.2008 tarihinde ve yasal süre içinde cevap verdiği görülmüştür. İkinci haciz ihbarına verilen 02.04.2008 tarihli cevabın incelenmesinde 3.kişinin açıkça haciz ihbarına itiraz ettiği anlaşılmıştır.

Bu durumda 3.kişi yasal sürede ikinci haciz ihbarına itiraz ettiğine göre, borç zimmetinde sayılamayacağından, borcu ödemesi istenemez ve hakkında haciz kararı verilemeyeceğinden, icra müdürlüğünce alacaklının haciz talebinin reddi yönünde verdiği karar doğru olup, mahkemece şikayetin kabulü yerine reddi isabetsizdir.

Kabule göre de, 3.kişinin ikinci haciz ihbarına verdiği cevabın geçerli bir itiraz olmadığı kabul edilse bile, yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca adı geçene "onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı" ihtarını taşıyan üçüncü haciz ihbarı tebliğ edilmeden ve bu madde de öngörülen süreler geçmeden, hakkında haciz kararı verilemeyeceğinden, memurluk kararı bu nedenle de doğru olmakla, şikayetin kabulü yasaya uygun bulunmamıştır.

O halde açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla üçüncü kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ : Davalı 3.kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 9.6.2009 tarih ve 2009/4372-12391 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 19.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 02-07-2012, 16:41   #4
olgu

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/1424
Karar: 2011/3669
Karar Tarihi: 22.03.2011
MENFİ TESPİT DAVASI - DAVACININ KENDİSİNE GÖNDERİLEN İHTARNAMEYE SÜRESİNDE İTİRAZ ETMEMESİ - DAVANIN AÇILMASINA SEBEBİYET VERİLDİĞİ - DAVALI YANIN YARGILAMA GİDERİ VE AVUKATLIK ÜCRETİNDEN SORUMLU TUTULMAMASI GEREĞİ
ÖZET: Davacı kendisine gönderilen ihtarnameye süresinde itiraz etmeyerek davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu nedenle davalı yanın yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmaması gerekir.
(2004 S. K. m. 72, 89)
Dava ve Karar: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılınedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan B. Makine ve San. Ürün. Tem. ve Tic. A. Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2005/7685 Esas sayılı icra takip dosyasında davalılardan B. A.Ş. alacaklı, diğer davalıların borçlu olduğunu, icra dosyasından gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine cevap verilmesine rağmen 3. haciz ihbarnamesi düzenlendiğini, oysa borçlu davalılar adına herhangi bir hesap veya mevduatın bulunmadığını belirterek, müvekkili bankanın İİK.nun 89. maddesi gereği borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı B. A.Ş. vekili, davacı bankaya gönderilen haciz ihbarnamelerine herhangi bir cevap verilmediğinden davanın açılmasına davacının sebebiyet verdiğini, yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacaklarını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalılar cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, icra takip dosyasında davacıya gönderilen 13.9.2005 tarihli haciz ihbarnamesinde yazılı 10.179.43.-TL. tutarında ve davacının zimmetinde sayılı borçtan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı B. A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
Davalının temyizi, aleyhlerine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarına ilişkindir.
Davacı kendisine gönderilen ihtarnameye süresinde itiraz etmeyerek davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu nedenle davalı yanın yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken, bu yönün göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 02-07-2012, 20:42   #5
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Carpe_Diem
Sayın Meslektaşlarım;

Müvekkil şirkete tebliğ edilmiş olan 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine yasal süreler içinde muhabere yolu ile itiraz ettik. Ancak itirazlarımız dosyaya girmediği için bu sefer de 89/3 gönderdiler. Posta alındısını kontrol ettim her iki itiraz dilekçesi de memura teslim edilmiş görünüyor. 89/3 gönderildiği için bu konuda menfi tespit davası açacağım. Elinde bu konuda hakkında Yargıtay kararı bulunan meslektaşlarımın yardımını rica ederim.

Bu dava neticesinde doğacak yargılalama giderleri başta olmak üzere, müvekkilinizin tüm zararları için, size ödediği ya da ödeyeceği avukatlık ücreti de dahil, Adalet Bakanlığı aleyhine tazminat davası açmanızı öneririm.
Old 03-07-2012, 09:35   #6
Carpe_Diem

 
Varsayılan

Aslında aynı şeyi ben de düşünüyorum. Sonuçta biz itirazlarımızı usulüne uygun olarak yaptık ve her iki itiraz da icra dairesine teslim edilmiş görünüyor. Dosya içine alınmaması tamamen icra dairesinin kusurundan kaynaklanıyor.
Old 03-07-2012, 18:46   #7
noonemins000

 
Varsayılan

Ben icra müdürüne karşı da tazminat davası açılabileceğini düşünüyorum...
Old 03-07-2012, 20:00   #8
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan noonemins000
Ben icra müdürüne karşı da tazminat davası açılabileceğini düşünüyorum...


Öyle bir dava açılınca" Anayasanın bilmem kaçıncı maddesi gereğince memurun isleminden idare sorumludur" diye itiraz gelir.

O yüzden davalı idare olacak.
Old 03-07-2012, 20:07   #9
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
Öyle bir dava açılınca" Anayasanın bilmem kaçıncı maddesi gereğince memurun isleminden idare sorumludur" diye itiraz gelir.

O yüzden davalı idare olacak.

129/5
Old 06-07-2012, 12:59   #10
Carpe_Diem

 
Varsayılan

Cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Ancak bir sorum daha olacak. Açacağımız davayı dosya borçlusuna da mı yöneltmemiz gerek?
Old 06-07-2012, 13:40   #11
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Carpe_Diem
Cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Ancak bir sorum daha olacak. Açacağımız davayı dosya borçlusuna da mı yöneltmemiz gerek?

Yoo... sadece adalet bakanlığı.

hem borçlunun ne kabahati var ki?
Old 06-07-2012, 18:02   #12
Av.Gülay Kaya

 
Varsayılan

Sayın Carpe Diem;
İzlemeniz gereken yol; zannedersem icra mahkemesinde şikayet yolunu kullanmak. Anlattığınız olay Yasemin hanım'ın emek sarfederek gönderdiği(kendisine çok teşekkür ederim.) 3. yargıtay kararına uygun. Siz daha önce borca itiraz etmişsiniz çünkü. Ayrıca şikayet yoluyla müvekkilinizin çıkarına daha uygun bir biçimde daha kısa sürede ve daha az maliyetle sonuç alabilirsiniz. Elinizde daha önce gönderi yaptığınıza dair kayıtlar var. Bu yol var iken kullanılmaması da idareyi sorumluluktan kurtarır diye düşünüyorum.

Kolay gelsin.
Old 23-06-2021, 23:14   #13
avmehmetkaramanli

 
Varsayılan Husumetin borçluya değil alacaklıya yoneltilmesi gerektiği

19. Hukuk Dairesi 2017/1781 E. , 2019/77 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... yönünden davanın usulden reddine, diğer davalı ... yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- KARAR -

Davacı vekili, davalı ..., diğer davalı ...'tan olan alacağını tahsil için giriştiği takip dosyasında davacıya İİK'nın 89. maddesi uyarınca 1., 2. ve 3. haciz ihbarnameleri gönderildiğini, davalı ...’ın davacıdan herhangi bir alacağının olmadığını, haciz ihbarnamelerinde üçüncü kişi olarak ...Kitabevi gösterildiğini, söz konusu iş yerinin davacıya ait olduğu, ancak tüzel kişiliğinin bulunmadığını, tüzel kişiliği bulunmayan ...Kitabevi tarafından yapılan takibin iptali için şikayet yoluna gidildiğini ileri sürerek davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, takip borçlusu ...’ın davacının kayıt dışı çalışanı veya ortağı olduğunu, davacının haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, İİK’nın 89/3. maddesine göre açılan menfi tespit davasında husumetin takip alacaklısına yöneltilmesi gerekeceğinden takip borçlusu ... hakkındaki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, ... İcra Müdürlüğünün 2014/12239 Esas sayılı dosyasından gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin ...İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/437 Esas 2015/607 Karar sayılı kararıyla kesin olarak iptaline karar verildiği, bu nedenle 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine dayalı olarak gönderilen 3. haciz ihbarnamesinin de geçersiz hale geleceği, bu durumda menfi tespit davasının konusunun kalmadığından, davalı ... yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



>>Sonraki>><<Önceki<<
Old 23-06-2021, 23:15   #14
avmehmetkaramanli

 
Varsayılan

4. Hukuk Dairesi 2019/639 E. , 2019/5780 K.


"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/10/2013 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; menfi tespit isteminin kabulüne, istirdat isteminin ise reddine dair verilen 15/11/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, menfi tespit isteminin kabulüne, istirdat isteminin ise reddine karar verilmiş; hüküm; davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlular ... ve ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2012/16159 esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibi nedeniyle tarafına 1., 2. ve 3. haciz ihbarnameleri gönderildiğini, haciz ihbarnamelerine karşı süresinde itiraz edemediğini, dava dışı borçlular ile arasında herhangi bir alacak ve borç ilişkisi bulunmadığını belirterek, icra dosyası alacaklısı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu benimsenerek davacının icra dosyasında borçlu olan şahıs ve şirketler grubu ile arasında herhangi bir iş yapılmadığı, bu nedenle aralarında alacak ve borç ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle menfi tespit isteminin kabulüne, davalının haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi sırasında kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle istirdat isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden; mahkemece, davanın İİK'nın 89/3 maddesi uyarınca hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle süre yönünden reddine dair verilen 11/03/2014 tarihli ilk kararın, Dairemizin 27/10/2014 tarih ve 2014/9437 esas, 13930 karar sayılı ilamıyla, davanın genel hükümlere göre açılan menfi tespit davası olduğu, bu nedenle hak düşürücü süre yönünden ret kararı verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulması sonrasında; davanın menfi tespit davası olarak genel hükümlere göre açıldığı kabul edildiğine göre, ilgili dosya borçlusu olarak görünen dava dışı şirket ve Taner Gürsel aleyhine açılması gerektiği, zira iddianın genel olarak borçlu olunmadığının tespiti davası olduğu, icra dosyası alacaklısının davacıdan doğrudan alacaklı olduğuna dair bir iddiasının bulunmadığı, kendisine bu davada husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verildiği ve bu kararın da Dairemizin 28/01/2016 tarih ve 2015/16047 esas, 2016/1193 karar sayılı ilamıyla, takip kapsamında davacıya İİK 89. maddesi uyarınca gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresi içinde itiraz edilmediği,
üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 21/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği, süresi içinde dava açılmadığı, bu haliyle takip kesinleşmekle davacının, takip borçlusu yerine geçtiği, bu nedenle davacıya husumet düştüğü gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Şu durumda, Dairemizin yukarıda belirtilen ve mahkemece uyulan bozma ilamları uyarınca eldeki davanın genel hükümlere göre açılan menfi tespit davası olduğu hususu kesinleşmiştir. Dosya kapsamına alınan ve mahkemece de benimsenen bilirkişi raporu uyarınca icra takibi borçlusu ... ve ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti.'ne davacının borçlu olmadığı tespit edildiğine göre genel hükümlere göre açılan menfi tespit davasında istirdata karar verilebilmesi için karşı tarafın kötüniyetli olunduğunun ispatına ihtiyaç yoktur. Mahkemece istirdat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Anılan yön gözetilmeden usul ve yasaya aykırı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
>>Sonraki>> <<Önceki<<
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kooperatif genel kurul kararı ile üyelerden istenen borca menfi tespit davası erdal düzgün Meslektaşların Soruları 3 30-11-2011 10:03
Menfi Tespit ve yargıtay kararı idas Meslektaşların Soruları 1 21-11-2011 13:04
Tahliye Kararı&Menfi Tespit Davası SUCCEED Meslektaşların Soruları 0 13-05-2010 11:31
Menfi Tespit Davasında ispat yüküne ilişkin görüş ve yargıtay kararı guyar Meslektaşların Soruları 1 16-02-2010 09:55
Takip Kesinleştikten Sonra Açılan Menfi Tespit/ Yargıtay Kararı Av.Suat Ergin Meslektaşların Soruları 20 29-12-2009 13:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,12820292 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.