Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Otomobil Çalıntı Çıkınca Noter Tazminata Mahkum Oldu

Yanıt
Konu Notu: 3 oy, 4,33 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-01-2007, 14:05   #1
Seyda

 
Varsayılan Otomobil Çalıntı Çıkınca Noter Tazminata Mahkum Oldu

Mahkeme, aldığı araç çalıntı çıkınca, işlemi yapan notere dava açan kadını haklı buldu. Noter otonun fiyatını ödeyecek.

Çalıntı otomobilin faturası notere çıktı

İzmirli bir kadın, Eskişehir'den satın aldığı otomobil çalıntı çıkınca, işlemi gerçekleştiren notere tazminat davası açtı. Mahkeme, 2 yıl süren yargılama sonunda, otomobilin satış bedeli olan 26 bin YTL ile masrafların, işlemi gerçekleştiren noter tarafından ödenmesine karar verdi.

EŞİNİ GÖNDERMİŞTİ
İzmir'de yaşayan Güldem Güneyer, 2004 yılı temmuz ayında, gazete ilanıyla beğendiği otomobili alması için eşini Eskişehir'e gönderdi. Güneyer'in eşi Ertan Güneyer, Eskişehir'e giderek, otomobili kimliği belirlenemeyen bir kişiden 26 bin YTL karşılığında satın aldı. Otomobilin satış işlemleri, Eskişehir 2. Noterliği'nde, 433 YTL karşılığında yapıldı. Fakat daha sonra aracın çalıntı olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine Güldem Güneyer Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne tazminat davası açtı. Kadının avukatı Serdar Yağcı, mahkemenin, müvekkilinin zararının tamamını, 2 yıl süren yargılama sonunda noter tarafından karşılanmasına karar verdiğini kaydederek, şöyle konuştu:

SAHTE EVRAKLARLA
"Otomobil hırsızları, çaldıkları otomobillerin aynı model ve renkteki otomobillerin ruhsatını bir şekilde ele geçirerek sahte evrak ve kimlik düzenliyorlar. Notere de bu sahte evrak ve kimliklerle başvurarak otomobilleri ellerinden çıkarıyorlar. Müvekkilim yargıya başvurdu ve yerel mahkeme örnek bir kararla noteri kusurlu buldu."
http://www.sabah.com.tr/gnd113.html
Old 30-01-2007, 15:05   #2
Aziz Kurtuluş

 
Varsayılan sorumluluk

her mesleğin bir sorumluluğu olmalı....işte buda sorumluluğun karşılığı, çünkü Noter veya yetkili kılıdığı kişinin böyle bir işe tevessül etme / edebilme ihtimali yok, dikkat unsuru ve/veya kandırılma ihtimali yüksek olmakla birlikte, yapılan işin müspet veya menfii getirisi olarak sorumluluk problemi

Saygılarımla,
Old 04-02-2007, 18:33   #3
mthin

 
Mutlu

ben bir şey sormak istiyorum.Noterin devir işlemini gerçekleştirmeden önce bunu bilme ya da araştırma gibi bir zorunluluğu var mı?
Old 05-02-2007, 16:41   #4
erdal7

 
Varsayılan

Muhtemelen Yargıtay illiyet bağı yokluğundan noter lehine hükmü bozacaktır. Gerçekten Noterin kendilerine gelen kişilerin kimliklerinin sahte olup olamıyacağını araştırma imkan ve kabiliyeti yoktur. Noterler bilirkişi değillerdir.


T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2000/6166
K. 2000/6793
T. 10.7.2000
• TAZMİNAT DAVASI ( İpoteğin Kaldırılması Nedeniyle Uğranılan Zararın Vekaletnameyi Düzenleyen Noterden Tazmini Talebi )
• SAHTE VEKALETLE KONULAN İPOTEĞİN KALDIRILMASI ( Uğranılan Zararların Noterden Tazmini Talebi )
• İPOTEĞİN KALDIRILMASI ( Uğranılan Zararların Vekaletnameyi Düzenleyen Noterden Tazmini Talebi )
• NOTERLERİN SORUMLULUĞU ( Kusursuz Sorumluluk Olması )
1512/m.162
1086/m.440,442
ÖZET : Dava, ipoteğin kaldırılması nedeniyle uğranılan zararın vekaletnameyi düzenleyen noterden tazmini talebine ilişkindir. İpotek konulan taşınmazın maliki tarafından ipotek konulması hususunda vekaletname verilmiştir. Vekil, vekalete istinaden davacı yararına ipotek tesis ettirmiştir. Bilahare vekaletnamenin malik tarafından verilmediği belirlenince ipotek kaldırılmıştır. Noterlerin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk esasına dayanmaktadır. Davacının uğradığa zarar hususunda bir inceleme yapılmamıştır. Salt vekaletname düzenlediğinden dolayı kusursuz sorumludur diye noterin sorumluluğuna gidilmesi yanlıştır. Davacının, tapu malikinden alacağı olup olmadığı araştırılmamıştır. Davacı, alacaklı olsa bile ipoteğin kaldırılması ile alacak ortadan kalkmaz. Ancak tahsilinde güçlük çıkabilir. Davacının alacağını tapu malikinden alamadığını ispat etmesi gerekir. Açıklanan hususlar gözönünde bulundurulmadan davanın kabulü hatalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 27.3.2000 günlü ve 2000/2401-2639 karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HMUK'nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
KARAR : Üzerine ipotek konulan taşınmaz Derya adına kayıtlıdır. Adı geçen malik, Avukat A.M'yu vekil tayin etmek suretiyle taşınmazı üzerine ipotek koydurtmaya ve kaldırtılmasını öngören vekaletname vermiştir. Vekil, bu vekaletnameye dayanarak davacı yararına 5.000.000.000 liralık ipotek tesis etmiştir. Sonradan vekilin taşınmaz maliki Derya tarafından verilmediği belirlenince ipotek kaldırılmıştır.
İşte davacı, ipoteğin kaldırılması sonucu zarar gördüğünü belirterek bunun vekaletnameyi düzenliyen davalı noterden tahsilini istemektedir. Mahkemece istem aynen kabul edilmiş, davalının temyizi üzerine, dairece karar onanmıştır. Davalının karar düzeltme istemi üzerine dosya yeniden incelenmiştir.
Noterlerin, Noterlik Yasasının 162. maddesi uyarınca, sorumlu olmaları için kusurlu olmalarının gerekmediği tartışmasızdır. Diğer bir anlatımla, tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu üzere, zarar gören, davalının kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Kusursuz sorumluluğun, kusurlu sorumluluktan tek farkı bu noktada toplanmaktadır. Bu bağlamda zarar gören, kusurlu sorumlulukta olduğu üzere zararını, zararla eylem arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamak zorundadır.
Somut olayda, davacı yararına ve borçlusu tapu maliki olmak üzere vekil Alaattin vasıtasiyle 5.000.000.000 liralık ödenme günü belirtilen ipotek tesis edilmiştir. Bunun iptali ile davacının zarara uğradığı iddia edilmiş ise de, bu konuda bir inceleme yapılamadığı gibi kanıtlanmış da değildir. İkinci koşul, zararın davalının eyleminden doğup-doğmadığının, diğer bir ifade ile, uygun illiyet bağının olup-olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Somut olaydaki uygun illiyet bağı, davalının düzenlediği her vekalette, zarar doğacağı anlamına gelir. Halbuki davalının görevi arasında, vekalet düzenlemesi de bulunmaktadır. Her vekaletname sorumluluğunu gerektirmemektedir. Sorumluluğunu gerektirmeyen vekaletnamelerde daha fazla bir özen göstermesinden kaynaklanmamakta dır. Aynı özen, aynı işlemi yapmaktadır. O halde uygun illiyet bağının bulunduğundan söz edilemez. Kusursuz sorumluluğun tüm hallerinde, uygun illiyet bağının zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru ile beklenmiyen bir halin varlığı durumunda kesileceği, gerek teoride ve gerekse yargısal kararlarla kabul edilmiş bulunmaktadır. Aksi halde risk veya şart nazariyesi öne çıkacak ve zararın var olduğu her halde, kusursuz sorumlu olanın sorumluluğu yoluna gidilecektir ki böyle bir sonuç, hukukumuzda kabul edilmemiştir. Somut olayda, üzerinde ipotek tesis edilen taşınmaz tapu kütüğünün 1 pafta 14 parselinde kayıtlı olup, malik olarak "Rauf kızı Derya" yazılıdır. Bunun dışında davacının kimliğini ve özelliği belirleyen başkaca bir kayıt bulunmamaktadır. İşte davalı Noter'e iş sahibi olarak gelen ve ben Derya'yım, diyen kişi, fotoğrafını ve nüfus kimliğini vermek suretiyle işlem yapmıştır. Davalı noterde, tapu malikinin daha öncesinde, bir fotoğrafı veya tapuda doğum tarihi de olmadığı için, yaş olarak bir karşılaştırma yapma olanağı bulunamamaktadır. Kaldı ki, davacı gerçekten 1960, işlem yaptıran ise, 1959 doğumludur. Verilen kimlikteki ana ve baba adları nüfusa kayıtlı olduğu yerlerde aynıdır.
Böyle bir durumda üçüncü kişinin bu bağlamda vekil eden sıfatıyla iş yaptıran kişinin ağır kusuru sonucu illiyet bağının kesileceği, böylece davalının sorumlu tutulamıyacağı kabul edilmelidir. Bu işlemin yapılmasında, davalının gerçek durumu bildiği iddia ve ispat edilemediğine göre, salt vekaletname düzenlemekten dolayı kusursuz sorumludur diye, sorumluluğuna karar verilmesi, kusursuz sorumluluk ilkeleri ile bağdaşmamaktadır.
Yine olayda davacı, tapu malikinden alacaklı imiş gibi, onun borcundan dolayı ipotek tesis etmiştir. Bir an için, vekaletnamenin doğru olduğu, yani tapu maliki tarafından verildiği kabul edilse dahi, gerçekten tapu malikinin davacımıza bu miktarda borçlu olup-olmadığı araştırılmalıdır. Eğer davacı tapu malikinden alacaklı ise, sahte vekaletle ipotekli alacağı ortadan kalkmaz, olsa olsa onun.tahsilinde güçlükle ve dolayısıyle teminatsız bir alacak konumuna gelmiş olur. Ve davacı, bu alacağını, tapu malikinden alamadığını da kanıtlamalıdır. Aksi halde, bu bedeli hem davalıdan hem de asıl borçlu olduğunu iddia ettiği Derya'dan alacaktır ki nedensiz zenginleşmiş olacaktır.
Diğer bir yönde, davacı ve davalı yan tacir olmamalarına karşın, %64 oranında reeskont faizine hükmedilmiştir. Bu da 2095 sayılı yasa hükümlerine aykırıdır.
Sonuç olarak, bir kamu görevi yürüten davalının eylemi ile davacının iddia ettiği zararının meydana gelmesi olayı arasında uygun illiyet bağı bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacının zarar gördüğü de iddia ve kanıtlanmamıştır. Bu yönler itibariyle kararın bozulması gerekirken karar onanmış bulunduğundan, davalının karar düzeltme istemi HUMK.'nun 440-442. maddeleri uyarınca kabul edilmeli ve karar gösterilen nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalının karar düzeltme isteminin kabulüne, onama kararının kaldırılmasına ve kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve karar düzeltme isteyen davalıdan önce alınan onama harcı ile peşin alınan red karar harcının istek halinde geri verilmesine 10.7.2000 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Karşı Oy Açıklaması
Usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararı dairemiz sayın çoğunluğu tarafından onanmıştır. Bu bağlamda olmak üzere karar düzeltme isteminin reddi görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun kabul bozma kararına katılamıyoruz. 10.7.2000
Yüksel ACUN - Üye Mustafa KILIÇOĞLU - Üye

Saygılarımı sunarım .Av.Erdal
Old 06-02-2007, 11:08   #5
av.m.a.g

 
Varsayılan

ilginç bir karar,
tıpa tıp benzetilerek çıkarılan sahte bir ruhsat ile satış işlemi için başvuruda bulunuluyor, noter de haliyle eldeki belgelere göre iişlem yapıyor. bunun neresinde kusur var. yanlız takıldığım bir husus var, araç satışı için istenen temiz kağıdını nasıl almışlar, veya noter bunu görmeden mi işlem yapmış?_
Old 30-09-2010, 15:09   #6
Avukat55

 
Varsayılan

Merhabalar,
benzer bir konu var elimde ancak dava açmak için hak düşürücü süre nedir?
teşekkürler...
Old 01-10-2010, 14:40   #7
Av.Kaan

 
Varsayılan

Noterin özen yükümlülüğüne aykırı davranışı bence bir haksız fiildir. Haksız fiil zamanaşımı geçerlidir. Fiilin aynı zamanda suç (taksirli suçlardan, ya da görevi ihmal vs) olduğu bu nedenle uzamış ceza zamanaşımının geçerli olduğu iddia ve kabul edilebilir.
Old 08-10-2010, 13:08   #8
Avukat55

 
Varsayılan

Merhaba
Aynı konuda bir dava açmam gerekiyor notere karşı.Yapılan ceza yargılaması sonucunda bu satışı yapanlar ceza aldılar ve notere sunulan belgelerin iğfal kabiliyetini olmadığı anlaşıldı.

Şimdi notere karşı ne davası açmam gerekiyor.

teşekkür ederim.
Old 01-03-2011, 17:16   #9
Av. Serdar AĞIR

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Seyda
Mahkeme, aldığı araç çalıntı çıkınca, işlemi yapan notere dava açan kadını haklı buldu. Noter otonun fiyatını ödeyecek.

Çalıntı otomobilin faturası notere çıktı

İzmirli bir kadın, Eskişehir'den satın aldığı otomobil çalıntı çıkınca, işlemi gerçekleştiren notere tazminat davası açtı. Mahkeme, 2 yıl süren yargılama sonunda, otomobilin satış bedeli olan 26 bin YTL ile masrafların, işlemi gerçekleştiren noter tarafından ödenmesine karar verdi.

EŞİNİ GÖNDERMİŞTİ
İzmir'de yaşayan Güldem Güneyer, 2004 yılı temmuz ayında, gazete ilanıyla beğendiği otomobili alması için eşini Eskişehir'e gönderdi. Güneyer'in eşi Ertan Güneyer, Eskişehir'e giderek, otomobili kimliği belirlenemeyen bir kişiden 26 bin YTL karşılığında satın aldı. Otomobilin satış işlemleri, Eskişehir 2. Noterliği'nde, 433 YTL karşılığında yapıldı. Fakat daha sonra aracın çalıntı olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine Güldem Güneyer Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne tazminat davası açtı. Kadının avukatı Serdar Yağcı, mahkemenin, müvekkilinin zararının tamamını, 2 yıl süren yargılama sonunda noter tarafından karşılanmasına karar verdiğini kaydederek, şöyle konuştu:

SAHTE EVRAKLARLA
"Otomobil hırsızları, çaldıkları otomobillerin aynı model ve renkteki otomobillerin ruhsatını bir şekilde ele geçirerek sahte evrak ve kimlik düzenliyorlar. Notere de bu sahte evrak ve kimliklerle başvurarak otomobilleri ellerinden çıkarıyorlar. Müvekkilim yargıya başvurdu ve yerel mahkeme örnek bir kararla noteri kusurlu buldu."
http://www.sabah.com.tr/gnd113.html


Sayın Seyda

Mahkemenin noter aleyhinde oluşturduğu kararı tarafıma gönderirseniz sevinirim. Vermiş olduğunuz Lİnkte söz konusu mahkeme ilamı yeralmamaktadır. Teşekkürler
Old 11-01-2012, 13:48   #10
av.yasemin turan

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım
Şeyda Hanım kararı gönderdiyse siz de bana gönderebilirmisiniz derdest bir davam var benim de .Saygılar
Old 04-04-2012, 17:04   #11
müdafi

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım!
Bahsi geçen karar elinde bulunduran varsa yayınlamasını istirham edeceğim.
Benzer bir olayda benim açmış olduğum dava reddedildi. Dosya Yargıtay aşamasındadır. Benzer durumlarla son zamanlarda sıklıkla karşılaşır olduk meslektaşlarımızın istifade edeceğini düşünüyorum. Saygılarımla. Salt tarafıma göndersenizde benim için yeterlidir.
Old 04-04-2012, 20:32   #12
Avukat55

 
Varsayılan

Benim bu konuyla ilgili davam devam ediyor. Konuyla ilgili ceza yargılaması yapılan dosyayı ve sererse olan dosyayı noterin kusuru varmi yokmu diye bilirkişiye gönderdi.şimdi raporu bekliyoruz.
Old 06-04-2012, 12:22   #13
Av.Buğcan Çankaya

 
Varsayılan

İlk etapta biraz tereddütte kaldım. Ancak şöyle bir bakış açısı geliştirdim, acaba noterler ruhsatı kontrol ettikten sonra aracı da kontrol mu etmeli? Yani ruhsatta yazan şasi, motor numaralarının fiiliyatta kontrolü gibi. Bunu yapmamış olması kusuru doğurucaktır. Diğer yandan belki bir sistemden bu ruhsatlar kontrol ediliyor olabilir ve edilmemişte olabilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ÖTV tazminata dahil midir? avegunduz Meslektaşların Soruları 1 26-01-2007 19:21
6 YTL borcunu ödemeyen Türkiye, AİHM'de 500 avro tazminata mahkûm oldu Av.Duygu Işık Behrem Hukuk Haberleri 1 18-01-2007 15:54
Telekom "146" dan mahkum oldu Viyola Hukuk Haberleri 0 22-12-2006 17:21
İşkence İlk Kez Mahkum Oldu Armağan Konyalı Hukuk Haberleri 0 05-04-2003 20:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04186201 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.