|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
28-12-2012, 14:57 | #1 |
|
Basit Yargılama usulü ve bilirkişi raporu
Kıymetli Meslek Büyüklerim,
Geçtiğimiz haftalarda beni oldukça şaşırtan iki karar gördüm. İkside iş Mahkemesinden çıkan bur kararlarda aslında şaşırtıcı olan husus Usule ilişkin bir durum. Bu bahsi geçen iki dosyada da Bilirkişi raporu bekliyorduk. Ancak bilirkişi raporları gelmesine rağmen tarafımıza tebliğ edilmeksizin dosyalar karara çıktı. Her ne kadar kararları temyiz etmiş olsak da, kimi hakimler bilirkişi raporunu taraflara tebliğ etmemeyi basit yargılama usulünün gereği olarak görüyor galiba. Bu konudaki görüşleriniz bekliyorum. Saygılarımla. |
28-12-2012, 16:48 | #2 |
|
Ayrık bir durum var mı bilmiyorum ancak;
6100 Sayılı HMK 281 "Bilirkişi Raporuna İtiraz" başlıklı maddede, "...Taraflar bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde..." Şeklinde hüküm vardır. Öte yandan bilirkişi dosya'nın bir tarafı olmasa da yargılamaya etken bir suje olmasından dolayı "Yasaklılığı ve Reddi" halleri düzenlenmiştir. Bilirkişi'nin kim olduğu ve beyanları yargılama içerisinde bilinmeli ki bu mekanizma çalıştırılabilsin. Kararın bozulacağını düşünüyorum. Sonucu merakla bekliyorum |
06-09-2017, 10:37 | #3 |
|
basit yargılama usulü - bilirkişi raporunun taraflara tebliği
sulh hukuk mahkemesinde itirazın iptali ve tahliye davası açmıştım. mahkeme kaleminden basit yargılama usulüne tabi bir dava olduğundan bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmediğini, uygulamanın sulh hukuk mahkemesindeki tüm davalar prensipte basit yargılama usulüne tabi davalar olduğundan bu şekilde olduğunu söylediler. hmk daki basit yargılamaya ilişkin kısımlarda bu konuda bir düzenleme olmadığı gibi, hakkında hüküm bulunmayan konularda yazılı yargılama usulünün uygulanacağını öngören bir cümle var. iş mahkemesinde de basit yargılama usulü uygulanıyor ama bilirkişi raporları taraflara tebliğ ediliyor. duruşma yaklaşık iki ay sonra. tebliğ için ısrarcı olmak gerekir mi acaba? üstadım sizin temyizdeki davanız nasıl sonuçlandı?
|
06-09-2017, 10:58 | #4 |
|
T.C.
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2014/27381 K. 2016/129 T. 11.1.2016 DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : A-) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının 3600 prim gününü tamamlayarak davalıya ait işyerinden emekliye ayrıldığını, Anadolu 3.İcra Müdürlüğünün 2013/27670 esas sayılı dosyası üzerinden kıdem tazminatı için davalı aleyhine takip başlattıklarını davalının takibe itiraz ettiğini, takibe itirazın iptali ile davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. B-) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının istifa ederek iş sözleşmesini sona erdirdiğini, emekli olmak amacıyla ayrılmadığını, işten ayrıldıktan hemen sonra... işe başladığını savunarak, davanın reddini istemiştir. C-) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece yapılan yargılama sonunda, bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar vererek asıl alacağın 28.499,13 TL'lik bölümüne vaki itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. D-) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. E-) Gerekçe: 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Aynı kanunun 280. Maddesine göre “Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir”. Somut uyuşmazlıkta, bilirkişi raporunun davalı vekiline tebliğ edilmeden karar verilmesi savunma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir. Bu sebeple hükmün sair yönleri incelenmeksizin bu noktadan bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
06-09-2017, 11:40 | #5 |
|
Soru, HMK'nın yürürlüğe girdiği dönemde sorulmuş, o dönemde mahkemeler bu şekilde kararlar veriyordu ve bence doğrusu da buydu.
Hatta HMK'nın anlatıldığı seminerlerde bizzat hocalar basit yargılama usulünde bilirkişi raporunun tebliğinin gereksizliğinden bahsetmişlerdi. Sayın Kocabaş'ın sunduğu karara ve artık sıklıkla görülen bu nevi kararlara katılmak mümkün değil zira savunma ve dinlenilme hakkı iddiaya - davaya karşı yapılır, tahkikat aşamasında toplanan bu delil davacı tarafından sunulmuyor ki... Çoğu zaman başvurulması dahi gereksiz olan bu delil için (yargıtay kararı konusu olay - 3600 günden kayaklı kıdem tazminatı alacağı davası, gibi) bir de süre verilirse HMK 320 vd. nereye koyacağız? |
08-09-2017, 14:35 | #6 |
|
gelecek hafta mahkeme kalemine gidip ısrarcı olayım da raporu taraflara tebliğ etsinler. uzamasını istemediğimiz bir dava.
|
15-09-2017, 13:01 | #7 |
|
Basit yargılama usulünde dahi olsa bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmemesi, Hukuki dinlenilme hakkının ihlali anlamına gelir. Çünkü davadaki her işleme karşı kendini ifade edebilme hakkı usul hukukun vazgeçilmezlerindendir.
|
19-09-2017, 09:57 | #8 |
|
Bugün iş mahkemesindeki bir davamda hakim bize hiç sormadan, talepte bulunmadığımız halde SGK'dan hizmet döküm cetvelini dosyaya getirtmiş. (Tüm dosyalarda olduğu gibi)
Bu delilin bize tebliğ edilmemesi ve bu işleme karşı kendimizi ifade edememek savunma hakkımızın ihlali midir? Basit yargılama usulünde SGK'dan getirtilen delil ne ise hesap bilirkişinin sunduğu rapor aynı mahiyettedir kanımca, "gelen evraklara bir diyeceğim var veya yok, ama gelen evrakları incelemek için süre isterim dönemi bitmiş olması lazım... Kolay gelsin... |
19-09-2017, 10:41 | #9 |
|
sayın Duran 'ın görüşüne aynen kayılıyorum.Ekleyecek başka bir şey yok.
|
19-09-2017, 11:35 | #10 |
|
""Basit yargılama usulünde SGK'dan getirtilen delil ne ise hesap bilirkişinin sunduğu rapor aynı mahiyettedir kanımca,
"gelen evraklara bir diyeceğim var veya yok, ama gelen evrakları incelemek için süre isterim dönemi bitmiş olması lazım..."" düşüncesine şahsi olarak aynen katılırım. hatta belirli bir miktarın altındaki davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olarak kalsa bile bile basit yargılama usulünün uygulanması gerektiğini düşünüyorum. aile mahkemesinin boşanma davasında yazılı yargılama usulünü , nafaka davasında ise basit yargılama usulünü uygulaması örneğinde olduğu gibi. ancak somut davamda bilirkişi raporunu kendim kalemde elden tebliğ aldım ve karşı tarafa ise posta yoluyla tebliğe çıkartılmasını talep ettim. yargıtay içtihatları ve hmk da açık hüküm bulunmaması beni bu yola itti. |
19-09-2017, 11:59 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
HMK m.280: “Bilirkişi, raporunu, … mahkemeye verir; … birer örneği taraflara tebliğ edilir.” TMK m.1/1: “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.” Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edileceğini düzenleyen KANUN’dur; dolayısıyla raporun taraflara tebliğ edilmemesi KANUNA AYKIRI olup mahkemenin, kanunu uygulamaması (kendi kullandıkları kelimelerle ifade edersek) -prensibi*- değil -prensipsizliği- olur ancak. * Prensip: Mantık, ilke (TDK-Güncel Türkçe Sözlük) |
19-09-2017, 12:38 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
|
25-09-2017, 13:58 | #13 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Mahkemelerin şu kanun hükmünü uygulamaması da prensipsizlik olmuyor mu?
Bu kanunun uygulanmamasının sebebi de basit yargılamada olmayan kuralların yaptığınız formüllerle kural haline getirilmesidir. Benzer başarıyı yargıtay da gösterdi... Kolay Gelsin... |
28-09-2017, 13:08 | #14 |
|
HMK m:280 ve 322 karşısında bilirkişi raporu tebliğ edilmeden karar verilmesi net biçimde kanuna aykırılık ve bozma sebebidir. Aksi dinlenilme hakkının fevkalade ihlalidir düşüncesindeyim.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
basit yargılama usulü - bildirilmeyen tanık isimleri | av.suleakyol | Meslektaşların Soruları | 20 | 14-01-2015 14:26 |
basit yargılama tanık ismi bildirme süresi | limpid | Meslektaşların Soruları | 8 | 08-04-2013 17:07 |
Basit yargılama usulü/ Takipsiz kalmış dosya ve HMK 320/4'ün zaman bakımından uygulanması | Av. Murat ÇETİN | Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu | 1 | 13-12-2011 16:47 |
basit yargılama usulü- cevap süresi- ek savunma | av. fikri cora | Meslektaşların Soruları | 1 | 14-09-2011 12:36 |
Yargılama Usulü Hk. | tarlak | Hukuk Soruları Arşivi | 4 | 19-09-2005 12:01 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |